Dostlar,

Ergenekon, Balyoz başta olmak üzere dış kurgulu tertip davalar ve
kurbanları hiç aklımızdan çıkmamalı. Özetle gerekçeler şöyle :

– Hem bu davalar tertip olduğundan,
– Hem kurbanlarının çok ağır adaletsizlikle mağdur edilmelerinden,
– Hem de tutsak alınan asker – sivil öncü yurttaşların,
günümüzde AKP iktidarı eliyle apaçık küresel emperyalizmin maşası kılınan ülkemizde bu oyunların sergilenip sürdürülebilmesi amaçlı hapsedilerek
tasfiye edilmelerinin tasarlanmasından..

Ünlü İngiliz yazar Wilbur Smth,
(http://www.odatv.com/n.php?n=balyoz-davasi-dusmanlar-tarafindan-tertiplendi-1202131200)

Bu bakımdan, BM (Birleşmiş Milletler) Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun
“Balyoz davasında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin kararı” nı çok önemsiyoruz.

Gündemde tutmak adına arşivimizden aktarmak istiyoruz..
Çünkü siyasal iktidarın gündem oyunları (manüplasyonu) gerçekten müthiş tempoda..

Tutsak alınan asker – sivil öncü yurttaşlarımızı dayanışma ile selamlıyoruz!

Sevgi ve saygı ile.
Aydın, 1.9.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===============================================

BM’nin Balyoz davasında hakların ihlal edildiğine ilişkin kararı değerlendirildi:

Evrensel kuralları dikkate alın

BM (Birleşmiş Milletler) Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun
Balyoz davasında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin kararı
“siyasi davalardaki” hukuksuzluklara ilişkin uluslarası en son belirleme oldu.

Kararı değerlendiren İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, kararı
“yol gösterici” olarak nitelendirirken, “Eğer siz hukuk devletiyseniz bu tür evrensel kuralları yorumlayan kararları da dikkate almanız gerekir.” yorumunu yaptı.
Balyoz sanıklarının yakınları ise kararı “Artık sıra Türk hukukunda” sözüyle değerlendirdi.

Balyoz davasının sanıklarından bazılarının avukatlığını üstlenen Hüseyin Ersöz,

• “Bu kararın uygulanması da, Türkiye’nin insan haklarına ne kadar saygılı bir ülke olduğunun göstergesi olacak. Hükümet yetkililerinin kamuoyuna yönelik açıklamalarının yönü demokrasimiz ve uluslararası saygınlığımızın, Yargıtay’ın vereceği karar ise ne kadar hukuk devleti olduğumuzun ölçütünü ortaya koyacak.”

Av. Ümit Kocasakal, keyfi tutuklamaların, tahliye istemlerinin reddi yönündeki kararların vicdani, cezai ve hukuki sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, “Bugün sorulmasa yarın mutlaka sorulacak. Bundan kimsenin kuşkusu dahi olmasın. ‘Ben öyle takdir ettim,
ben öyle düşünüyorum’ kadar basit değil…

• “Hiçbir hukuk kuralı, hâkime savcıya verilmiş, içini istediği gibi dolduracağı açık bir çek değildir.” değerlendirmesini yaptı.

Ailelerin düşüncesi

Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan:

“Elbette hükümetin kendi aleyhine olan bir açıklamayı yapması beklenemez.
Avrupa’da hem BM, hem de AİHM bu hukuksal konularda hükümetin yaptırım uygulayacak olan iki ciddi kuruluştan birisi hükümeti uyarıyor.”

Albay Bora Serdar’ın eşi Melek Serdar:

“Umutlanmak istiyor insan. Her şeyde umutlandığımız gibi bunda da umutlanmak istiyoruz. Ama geçtiğimiz 3 yılda yaşadıklarımızdan sonra çok umutlanmak istemiyorum. Bağlayıcılığı yok, bizim için ne kadar olumlu bir sonuç çıkarır bilemiyorum.”

Tümamiral Cem Gürdeniz’in eşi Rengin Gürdeniz:

“Normalde bunun ülkemiz içinde, Türk hukuku içinde böyle tecelli etmesi gerekiyordu. BM’ye kalmaması gerekiyordu. BM gerçekleri gördü ve sonunda da hakikaten
baştan beri bizim söylediğimiz her şeyi onaylamış oldu.”

Tümgeneral Ahmet Yavuz’un eşi Lütfiye Yavuz:

“Sevindirici bir karar. Bu kararın yaptırım gücü yok. Ancak uluslararası kamuoyunun nasıl bakıp, değerlendirdiğiyle alakalı çok olumlu bir sonuç.”
(Cumhuriyet, 24.07.2013)