Beytüşşebap’ta 10 Şehit için…
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde yaşanan ve 10 askerimizin şehit olmasına yol açan vahim terör saldırısından sonra bile medyalarda hala terör örgütüyle dolaylı görüşmeler yoluyla çözüm aramayı önerenler boy gösteriyor. Abdüllatif Şener’in dün Yurt gazetesine açıkladığına göre iktidar, bazı muhalif görüş sahiplerinin listesini yapmış, bunların yandaş medyalara davet edilmesini engellemeye çalışıyor…muş…
Farklı görüş sahiplerine söz hakkı verilmeyen bir rejimin demokratik olduğu
söylenebilir mi?
Halk, gerçekleri, koro halinde iktidar yanlısı söylemleri dile getirenlerden mi öğrenecek? Tarafsızlığını kaybeden basına karşı siyasi partilerin yeterli tepkiyi gösterdiği söylenebilir mi?
Halkın henüz öğrenemediği gerçeklerden biri de şu:
Bugünkü International Herald Tribune gazetesinin haberine göre Amerika İsrail’in yakında İran’daki nükleer tesislere bir hava saldırısında bulunmasından kaygı duyuyormuş.
Bu bağlamda Katar’da füze kalkanı projesinin radar tesislerinden birini inşa ediyormuş. Yakında tamamlanacak olan bu tesisin Türkiye ve İsrail’deki füze kalkanı radarlarıyla birlikte çalışacağı ve İran’ın İsrail’e karşı muhtemel bir füze saldırısının önlenmesine destek olacağı bildiriliyor.
Hani Türkiye’deki radarın İsrail’le bir ilgisi yoktu.
Hani bu radar sadece NATO’yu korumak için konumlandırılmıştı?
Gerçekleri halkın gözünden bir süre için saklamak mümkündür ama sürekli olarak değil…
İsrail’i muhtemel bir saldırıdan korumak için bu kadar özen gösteren Amerika acaba bölgedeki tek NATO müttefiği Türkiye’nin Kuzey Irak’taki terör kaynağını karadan
bertaraf etme girişimlerine niçin hala karşı çıkıyor?
Her gün çok sayıda evladını şehit veren Türk milleti artık haksızlığa uğramak istemiyor.
Bölgeyi kasıp kavuran yangın Türkiye için çok ciddi bir tehdit haline geldi.
Bu konuyu günlük siyasal polemiklerle geçiştirmek artık mümkün değildir.
Sorumluluk taşıyan herkes, başka siyasal hesapları bir yana bırakıp, milletin büyük çoğunluğunun sesine kulak vermeli ve Cumhuriyet karşıtlarının, marjinal siyasetçilerin
ve onların destekçilerinin peşinden gitmekten vaz geçmeli ve gereken adımları
Atatürk’ün tam bağımsızlık ilkesi doğrultusunda cesaretle atmalıdır.
Saygılar, sevgiler. 3.9.12
Onur Öymen