Etiket arşivi: Yalçın Doğan

Ali Sirmen : Türban sorunu…


Türban sorunu…

ALI SIRMEN ( YAZAR ) VEDAT ARIK 20.09.2007

Ali Sirmen
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Cumhuriyet, 1.11.13


Tayyip Erdoğan
, kendi açısından artık dinsel simgeleri TBMM’ye sokmanın zamanı
geldiğine hükmetmiş olmalı ki, AKP’nin üç kadın milletvekili (Nurcan Dalbudak,
Sevde 
Bayazıt Kaçar ve Gülay Samancı
) Meclis’e türbanla girme kararlarını açıkladılar.

İşin özünü gözden kaçırmayalım:

  • Bu karar resmen, dinsel simge olan türbanın Meclis’e sokulmasıdır.

Nitekim Başbakan bunun dinin emri olduğunu söyleyerek görüşü doğrularken,
aynı zamanda girişimini dinsel tabu kalkanı ardında korumaya alma yolunu da tutmuştur.

“Meclis kamu alanı mıdır, yoksa siyasal organı mıdır?” tartışması bilmiyorum
ne kadar önemli? Ama olayın özgürlüğü sağlamaya yönelik bir demokratik girişim olarak sunulmasının gerçeği yansıtmadığını açıkça söylemek gerek. Daha dinsel simgenin, kamu alanına sokulması ve alenen teşhir edilmesinin önünü açan karar
Başbakan tarafından açıklandığı gün, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik,
cümle âleme, kendilerinin kadınların kılık kıyafetlerine müdahaleden yana olduklarını
ilan ediyordu. Örtünme özgürlüğünden söz etmek ancak örtünmeme özgürlüğünün de var olduğu bir ortamda mümkündür. Herkesin kılık kıyafetine karışmayı ilkr eylemiş, bunu alenen ilan etmiş bir iktidarın, olaya özgürlük kılıfı giydirmesi kandırmacadır.
***

Dostum Yalçın Doğan, dünkü köşesinde, AKP’lilerin Şafak Pavey’in çok meşru bir gerekçeyle giydiği pantolona itirazla samimiyetsizliklerini kanıtladıklarını yazıyordu.
Dinsel simgelerin kamu alanında teşhirinin laik düzende engellenmesinin,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal etmediğini belirten birbirini izleyen AİHM kararları da, olaya özgürlük açısından yaklaşma manevrası yapanlara verilebilecek yanıttır.

Ama bütün bu hususların AKP’yi girişiminden alıkoyacağını sanmak yanlış.
Unutmayınız ki;

  • AKP laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu onaylanmış bir partidir.

AKP’den de Tayyip Bey’den de bundan başkası beklenemezdi.
AKP’den de Tayyip Bey’den de bundan daha fazlası da beklenmelidir.

  • Göreceksiniz işi, örtünmeme yasağına kadar vardırmak için her şeyi yapacaklar. Tartışmanın gerçek özü, herkes tarafından o zaman apaçık anlaşılacak.

Bütün bu gerçekleri bilmek, görmek, seslendirmek, cümle âleme ilan etmek gerek.
Ama bilinmesi ve görülmesi gereken bir gerçek daha var ki, o da türban tartışmasının
kamuoyundaki algılanışıdır. Yukarıda ileri sürdüğüm görüşleri savunanlar, ne yazık ki, kamuoyunda kendi görüşleri doğrultusunda değil, tam ters yönde bir algı oluşmasını
engelleyememişlerdir.
***

AKP oluşmuş olan bu yanlış algıdan yola çıkarak, CHP’yi, tartışmayı siyasi gerginliğe
ulaştıracak bir tavrın içine çekerek puan toplamak hesabı peşindedir. Bu durumda CHP’nin benimsemesi gereken en akıllıca tutum ne olmalıdır?

Aklın ve ilkeliliğin yolu sanırım, CHP’nin bir yandan gerçekleri bütün açıklığıyla
ortaya sermesini, AKP’nin özgürlükçü maskesini düşürmesini, tartışmayı doğru
çerçeve içine oturtmasını, ama kendisini kamuoyu karşısında başörtüsü düşmanı gibi
gösterecek manevralara mahal verebilecek, gerginliği tırmandıracak davranışlardan
kaçınmasını zorunlu kılmaktır.

Siyasette algılar da olgular kadar hatta bazen daha da önemlidir.
Yanlış algıları değiştireyim derken, daha da artıracak davranışlar akıllıca olmaz.
Baskıcı totaliter AKP’nin, özgürlükçü kisvesine bürünmesine zemin hazırlayacak
davranışlardan kaçınmak ile onun dümen suyuna girmek, birbiriyle karıştırılmaması
gereken iki farklı davranış biçimidir. Bir tartışmada ileri sürülen savlar kadar,
onun zemini ve zamanı da kamuoyunu ikna açısından önemlidir.

Kandırmacalara inanmadan, olayın gerçek özünü ortaya koyarak, ama tuzağa
düşmeden, soğukkanlılığını da koruyarak takıyyeye karşı mücadele etmek gerek.