DTB Konsey Başkanlığı’nca Hekimlik Andı’nı güncellemek için oluşturulan çalışma grubuna, Almanya, İsveç, ABD, Hindistan ve İsrail tabip birlikleriyle birlikte seçilen Türk Tabipleri Birliği, internetten yapılan taramalarda Hipokrat Yemini yerine bu metnin bulunma ve kullanılma olasılığının artıracağı gerekçesiyle DTB Cenevre Bildirgesi’ne bir alt başlık olarak “Hekimlik Andı” isminin eklenmesini önerdi; öneri kabul gördü.
Ayrıca, Alman Tabipler Birliği ile birlikte, bir hasta hakkı olarak uzun süredir tanımlanmış bulunan tıbbi uygulamalar hakkında aydınlatılma ve onam verme ya da reddetme hakkının meslek ahlakı yükümlülükleri arasına da eklenmesi önerildi ve bu öneri de metne eklendi.
Hekimin hastaları arasında kişisel özelliklere göre ayrım yapmayacağını belirten
- “Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime,” ifadesinin sadeleştirilmesi, kişisel özeliklerin tek tek sayılmasına gerek olmadığı şeklindeki öneri TTB’nin itirazı ile reddedildi ve ifade olduğu biçimiyle korundu.
TTB’nin, “Mesleğimi vicdanımla ve onurumla uygulayacağıma” ifadesindeki ‘vicdan’ sözcüğünün hekimin kişisel değerlerini mesleki kararlarında kullanabileceği anlamına gelebildiği, bunun ayrımcılığa kapı arayabileceği, dolayısıyla çıkarılması gerektiği biçimindeki önerisi tartışıldı. ‘Vicdan’ kavramını cümleden çıkarmak yerine, kişisel değerlerin kullanılmaması gerektiğini vurgulamak üzere, ifadenin “Mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlik ilkelerini gözeterek uygulayacağıma” biçiminde değiştirilmesi üzerinde uzlaşıldı.
Ayrıca;
– Sağlığın tüm belirleyenlerinin dikkate alınması gerekliliğini anımsatmak üzere, “Hastamın sağlığına her zaman öncelik vereceğime” ifadesi “Hastamın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelik vereceğime” biçiminde,
– Her hekimin öğretmenlerine olduğu gibi öğrencilerine karşı da sorumlulukları olduğunu vurgulamak üzere, “Mesleğimi bana öğretenlere, hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime,” ifadesi yerine “Mesleğimi bana öğretenlere, meslektaşlarıma ve öğrencilerime hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime” ifadesinin kullanılmasına karar verildi.
– Hekimin mesleğini en iyi düzeyde yapabilmesi için kendi sağlığını koruma ve mesleki yetkinliğini sürdürme yükümlülüğünü vurgulamak üzere “Hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğime” cümlesi metne eklendi.
– Metne eklenen bir diğer cümle, “Tıbbi bilgimi hastaların yararı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için paylaşacağıma” cümlesi oldu.
Hazırlanan taslak çeşitli uzmanların görüşüyle yeniden değerlendirildi. Sonrasında herkesin önerilerini iletebilmesi için Genel Kurul’a kadar DTB sayfasından paylaşıldı. Gelen öneriler doğrultusunda son hali verilerek Ekim 2017’de Chicago’da düzenlenen Genel Kurul toplantısında kabul edildi.
Türk Tabipleri Birliği bu önemli metnin profesyonel çevirisini yaptırdıktan sonra, çeviriyi tıp etiği uzmanlarının ve ayrıca TTB Etik Kurulu‘nun değerlendirmesine sundu; metnin Türkçesi böylelikle son halini aldı.
Türk Tabipleri Birliği, günümüz mesleki değerleriyle uyuşmayan, keyfi değiştirilebilen ve internette çok çeşitli versiyonları bulunan ‘Hipokrat Yemini‘ yerine, tüm fakültelerde tıp eğitimi sürecinde ve mezuniyet törenlerinde DTB Cenevre Bildirgesi / Hekimlik Andı’nın kullanılmasını sağlamak üzere ülkedeki tüm tıp fakültesi dekanlıklarına, tıp etiği anabilim dallarına, tıp eğitimi anabilim dallarına, uzmanlık derneklerine Hekimlik Andı’nın birer kopyasını yollamakta, bu konuda tüm meslektaşlarımızın desteğini beklemektedir.
http://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=b6b3bd8a-c9e0-11e7-8a71-159198489f44
==================================
Dostlar,
Bu değişiklikleri olumlu buluyoruz.
Kadim Hipokrat‘tan bu yana geçen 2500 yılda (Doğumu İÖ 460) yaşamın çok değiştiği tartışma dışı. Dolayısıyla bunca zamandır, klasikleşen Hekimlik Andı’na verdiği değeri ölçülemez katkı nedeniyle kendisini saygı ile anıyoruz. Yemin içeriğinin güncellenmesinde katılımcı, demokratik bir yöntem izlenmiş olması ayrıca sevindiricidir.
Yaklaşık çeyrek yüzyıl önce, yönetiminde olduğumuz Edirne-Kırklareli Tabip Odasınca bir Deontoloji – Etik toplantısı düzenlemiştik. Dönemin Tıp Fakültesi Dekanı’nın yönetiminde birkaç saat süren bilimsel tartışmaların ardından Dekan, “.. her şey hekimin vicdanına kalıyor..” diyerek bir özetleme yapmıştı ve biz şiddetle karşı çıkarak yeryüzünde insan sayısı ölçüsünde vicdan türü olduğunu, tartışmanın sonucunun böyle özetlenemeyeceğini vurgulamıştık. Nesnel ve giderek evrensel kabul gören “genel ilkelere” gereksinim olduğunu belirtmiştik. O yıllarda “Etik” kavramı, günümüzdeki ölçüde güncel ve yaygın değildi. Tıbbi Deontoloji Tüzüğü başlıca metindi ulusal ölçekte.
İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi’nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” adıyla ve 5013 yasa numarası ve 03.12.2003 tarihinde kabul edilen Oviedo Sözleşmesi, güncel Biyoetik kurallarını dünya genelinde belirlemiş ülkemizde de Anayasa md. 90/son uyarınca iç hukukumuza bir yasa olarak katılmıştır. Sıra, bu Sözleşmenin uygulanabilirliğini sağlamaya dönük nesnel koşulların yaratılmasına gelmiştir.
- Ne var ki, SAĞLIKTA ÖZELLEŞTİRME en temel tıp etiği engelidir.
Sevgi ve saygı ile. 27 Kasım 2017, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com