Etiket arşivi: “Utanç Duvarı” (Schandmauer)

ÇARLİ KONTROL NOKTASI

E. Amiral Türker ERTÜRK

portresi_gulumseyen

ÇARLİ KONTROL NOKTASI

Bugün size Atatürkçü Düşünce Derneklerinin düzenlediği panellere katılım için gittiğim Almanya’dan bir izlenimimi daha aktaracağım. 23 Şubat günü Berlin’de katıldığımız
Direnen Suriye, Patriotlar ve Türkiye
 paneli özellikle “soru ve yanıt “ bölümünün oldukça uzaması nedeniyle çok geç tamamlandı. Ertesi sabah
erkenden, başka bir panel için Almanya’nın diğer bir kentine gidecektik.

Halbuki Berlin’e gelmeden görmeyi planladığım iki yer vardı. Birincisi,
tarihi Berlin duvarının geçtiği Çarli Kontrol Noktası’nda açıldığını duyduğum
“Yıkılması gereken daha çok duvar var”
 adlı sergi ile daha önce geldiğimde
görme fırsatını yakalayamadığım Almanya Federal Meclis binası girişinde bulunan anıttı.

Gece ve çok soğuk olmasına karşın, Almanya TGB Başkanı Beyhan Yıldırım
isteğimizi kırmadı, bize eşlik ederek buraları gezdirdi.

Bildiğiniz gibi Berlin Duvarı, Soğuk Savaş döneminde Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya’ya kaçmalarını önlemek amacıyla Doğu Almanya Meclisi’nin kararı ile
13 Ağustos 1961’de yapımına başlanan 46 km uzunluğunda bir duvardır.

Utanç Duvarı

Batı’da yıllarca “Utanç Duvarı” (Schandmauer) olarak adlandırılan ve Batı Berlin’i Doğu Almanya içinde adeta ada gibi izole etmeye ve abluka altına almaya çalışan
Berlin Duvarı, Doğu Almanya’nın 9 Kasım 1989’da isteyen vatandaşların
Batı’ya gidebileceğini açıklamasıyla geçerliliğini yitirmiş ve resmi olarak yıkımına
13 Haziran 1990’ta başlanmıştır. Günümüzde ise duvarın kimi kesimleri ibret olması açısından anıtsal olarak gelecek kuşaklara aktarılmak üzere eski durumunda bırakılmıştır.

Çarli Kontrol Noktası (Checkpoint Charlie) ise bölünmüş Berlin’de Doğu-Batı geçiş kapıları olarak kurulan ve 1961-90 arasında kullanılan 3 kontrol noktasından biridir. Öbürleri Helmstedt’te Alfa Kontrol Noktası ve Dreilinden’de Bravo Kontrol Noktasıdır.

Soğuk Savaş’ın en zor günlerinde 27 Ekim 1961’de Sovyetler Birliği ve ABD tankları Çarli Kontrol Noktası’nda karşı karşıya gelmişler ve 16 saat boyunca eller tetikte
ama tek kurşun atmadan beklemişlerdir. O tarihte atılacak tek kurşunun 3. Dünya Savaşı’nın başlangıcı olacağı hala düşünülmektedir.

More Walls to Tear Down

Görmeye gittiğimiz sergi işte tam burada idi. Serginin adının “More Walls to
Tear Down“ (Yıkılması gereken daha çok duvar var)
 olması ilgimi çekmişti!
Merak ettiğim için gitmek istedim. Gerçekten yıkılması gereken daha başka duvarlar nelerdi?

Sergide sekiz ülkenin devlet başkanları diktatör olarak resmedilmişti. Bunlar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat, Kuzey Kore Kim Jong-İl, Çad Devlet Başkanı İdris Deby, Sudan devlet Başkanı Ömer El Beşir, Zimbabve Devlet Başkanı Robert Mugabe, Burma (Myanmar) Devlet Başkanı Thein Sein, Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi ve İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejat olarak gösterilmekteydi.

Sergide ilk dikkatimi çeken, diktatör olarak gösterilen liderlerin ırkçı bir yaklaşımla resmedildiğiydi. Afrikalı liderlerin yüzleri kara olarak Asyalı Kim Jong-İl’in yüzü sarı olarak boyanmıştı. Adeta “Beyaz ırkın üstünlüğüne siyah ve sarı ırkın geri ve aşağılık olduğunu“ iddia eden faşist ve ırkçı yaklaşımlara gönderme yapmaktaydı.

Ayrıca algı operasyonunun bir parçası olarak bu liderler ve özellikle İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejat çok çirkin olarak tasvir edilmişti. Ama diktatörlüğü ve halkına çektirdiği zulüm konusunda hiç kuşku duyulmayan Suudi Arabistan Kralını ve Katar Emiri’ni bunların arasında göremedik. Halkının üzerine tanklarla yürüyen ve
onların demokratik istemlerini görmemezlikten gelen ve katleden Bahreyn Emiri Hamad bin İsa El Halife’yi de göremedik bu diktatörler arasında.

Burada diktatör olarak resmedilen liderleri ilk sekize bile sokmayacak ne liderler var dünyada ama emperyalizmden yana tavır aldıkları ve işbirlikçilik yaptıkları için demokratik liderler kategorisine yükseltilmişler.

Hayal kırıklığına uğradım

Sergiyi gördükten sonra tam bir hayal kırıklığına uğradım. Sergi için özetle şunu söyleyebilirim:

Batı’da, Avrupa’nın lider ülkesi Almanya’da, başkenti Berlin’de, tarihin çok zorlu bir dönemine tanıklık etmiş bir yerinde kamusal alan, emperyalizmin çıkarları için hegemonyaya direnen liderlerin ve odakların yok edilmesi propagandasına
alet edilmiştir.

Berlin’e yılda 23 milyon turist geliyor. Berlin Duvarı ve tarihi Çarli Kontrol Noktası’nı
her gün 20 bin kişi geziyor. Toplum mühendisliği için çok iyi bir yer seçmişler değil mi?

Sergideki 8 liderden biri olan Ahmedinejat’ın çirkin resmedilmesinin yanında,
gerçekte olmadığı halde yüzüne Hitler’in meşhur bıyığı monte edilmiş.
Artık bu denli açık olan iletiyi anlamak size düşüyor.

Batı için ne olduğunuz değil, kimden yana olduğunuz önemlidir. Eğer kendi ülkenizin çıkarlarından yana tavır gösterirseniz sizi hizadan çıktı olarak değerlendirirler.
Eğer tarafınız Davutoğlu’nun Stratejik Derinlik Kitabı’nda belirttiği şekilde
“Türkiye küresel yeni düzen çevresinde alt bölgesel düzenleyicisi olabilir.“
 şeklinde emperyalizmden yana ise sizi ödüllendirirler.

Almanya Federal Meclis girişinde bulunan anıtı başka bir yazımda anlatacağım.