Etiket arşivi: Turkovac

“TURKOVAC” Aşı Adayının Bilimsel Verileri / Makalesi Nerede??

“TURKOVAC Aşı adayı” henüz “AŞI DEĞİLDİR!”

TİTCK Acil Kulanım Onayı Bilim ve Hukuk Dışıdır!

UYARIYORUZ : Derhal kullanımdan çekilmelidir..

“TURKOVAC” Aşı Adayının Bilimsel Verileri / Makalesi,
30 – 40 bin gönüllü katılan listesi…  Nerede??

Dün (23.12.21) SOL TV’ye “TURKOVAC” hakkında kısa bir demeç verdik, sağolsunlar istemleri üzerine.

Sağlık Bakanı Dr. F. Koca o güne ilişkin “çok sınırlı” ve gerçekliği sorgulamaya açık Covid-19 salgın verilerini paylaşırken, tweet iletisinde şu tümce de vardı :

  • “Dün seri üretimine geçilen yerli aşı Turkovac’tan, araştırma aşamalarında elde edilen sonuçlar bilim dünyamız için heyecan verici olmuştu. Aşı için Turkovac’ı bekleyenlere, devam dozları için Turkovac’ı seçeceklere duyurmak istiyoruz: Bu mücadeleyi kendi aşınızla vereceksiniz.”

Demecimizi izlemek için lütfen tıklayınız… (Yaklaşık 3-4 dakika)

Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü şu ana dek TURKOVAC aşı geliştirme çabasının (“aşı” diyemiyoruz çünkü henüz “aşı” niteliği kazanmış değil!) yayınlanmış makalesini paylaş(a)madı. Yalnızca bir Evre (Faz) 3 araştırma taslağı / planı gönderilmiş https://clinicaltrials.gov/ adresine… Bu taslağa / çalışma planına şu adresten erişilebilir :

https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT04942405 

Buna göre, şöyle bir takvimleme var :

Actual Study Start Date  : June 21, 2021
Estimated Primary Completion Date  : January 21, 2022
Estimated Study Completion Date  : March 31, 2023

31 Mart 2023’te tamamlanması kestirilen aşı geliştirme süreci, nasıl olmuş da 2 yıl 4 ay önce bitirilebilmiştir!? Bilimsel süreçlerin ve bilim insanlarının evrensel olarak benimsenmiş Etik ilkelerinin başında, insan olmanın da baş koşulu olan DÜRÜSTLÜK gelir. Bu vazgeçilmez gereklilik, örneğin saydamlık ve bağımsız hakem kurum / kurulların gözetimini zorunlu kılar.

Araştırma tasarımı ise şöyle :

Study Design
Go to  

 

Study Type  : Interventional  (Clinical Trial)
Estimated Enrollment  : 40800 participants
Allocation: Randomized
Intervention Model: Parallel Assignment
Masking: Triple (Participant, Care Provider, Investigator)
Primary Purpose: Prevention
Official Title: Efficacy, Immunogenicity, and Safety of the Two-Dose Inactivated COVID-19 Vaccine (TURKOVAC) Versus the Two-Dose CoronaVac (Sinovac) Vaccine in Healthy Subjects: A Randomized, Observer-Blinded, Phase III Clinical Trial

Kestirilen / öngörülen katılımcı sayısı 40,800 olarak verilmektedir.
Duyumlarımıza göre ise “40 olguya / vakaya” erişilebilmiş durumda!
Uygulama ise ancak 2-3 bin gönüllüde yapılabildi.. Kabul edilemeyecek derecede yetersiz.
Sağlık Bakanı harıl harıl gönüllü çağrısı yapmakta.

  • Bu koşullarda hiçbir aşı adayına, uygar dünyanın hiçbir yerinde, ACİL KULLANIM için de olsa ONAY ve – ril(e) – mez…

Yukarıda sunulan erişkede (linkte, https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT04942405) yayınlanan araştırma “niyet mektubunda“, en başta aşağıdaki dizeler / uyarılar yer almakta:

  • The safety and scientific validity of this study is the responsibility of the study sponsor and investigators. Listing a study does not mean it has been evaluated by the U.S. Federal Government. Know the risks and potential benefits of clinical studies and talk to your health care provider before participating. Read our disclaimer for details.

Yani;

  • Bu çalışmanın güvenilirliği ve bilimsel geçerliliği, çalışma destekçisi (sponsoru) ve araştırmacıların sorumluluğundadır. Bir çalışmaya burada yer verilmesi, ABD Federal Hükümeti tarafından değerlendirildiği anlamına gelmez. Klinik çalışmaların risklerini ve beklenebilecek (potansiyel) yararlarını öğrenin ve katılmadan önce sağlık uzmanınızla görüşün. Ayrıntılar için sorumluluk kapsamımızı / sınırlarımızı okuyun…

Ayrıca, TURKOVAC adlı aşı adayına İVEDİ (ACİL) KULLANIM ONAYI veren kurum TİTCK (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu) özgür – özerk bir bilimsel kurum olmayıp, Sağlık Bakanlığının yönetsel vesayeti altında bir idari birimdir ve Sağlık Bakanının ivedi kullanım onayı istemini reddetme olanağı, AKP iktidarının katı kadrolaşma sistematiği içinde yoktur. Bu Kurumdaki bilim kurulunun üyeleri ve kurulun dayandığı bilimsel verilerin, gerekçenin paylaşılması zorunludur.

Urfa’da üretilen 150 bin doz “aşı adayı” TURKOVAC’ın biyogüvenlik testlerine alınmasının bilimsel bir geçerliği ve anlamı yoktur. Biyogüvenlik testlerine alınacak biyolojik ürünün önce AŞI olma uluslararası standartlarını taşıması gerekr ki, değindiğimiz testlere alınsınlar.
30.12.2021 : Aşılar biyolojik ürünlerdir ve yaygın kullanım öncesinde 2 hafta süren Biyogüvenlik Testleri, uluslararası standarlara göre yasal zorunluluktur. Bu bile yapılmadan, dün, 29.12.2021 günü Sağlık Bakanı Dr. Koca TURKOVAC aşısı oldu basın önünde (!!!!!) ???

 Sağlık ve aşı hakkında bilgi almak, Anayasal sağlık hakkının (md. 56, 74 vd.) ayrılmaz tamamlayıcısıdır. İktidar için ise anayasal yükümlülüktür (md. 2, 5, 56, 74 vd).

  • AKP iktidarı hukuka ve uluslararası yerleşik bilimsel kurallara, etik ilkelere uymak zorundadır.

Bunlar yapılmadan TURKOVAC’ın yaygın uygulamaya geçilmesi ile ortaya çıkabilecek tıbbi komplikasyon, istenmeyen olumsuz, ters sonuçlardan AKP iktidarı mutlak anlamda sorumlu olacaktır (hizmet kusuru, Anayasa md. 125 ve TCK’nın ilgili hükümleri). Ölü (inaktive) aşı üretim tekniği tabanlı olduğundan istenmeyen olumsuz etkileri “çok az” görülebilir ancak bu kez de etkililik istenmeyen düzeyde düşebilecektir.

  • Bu aşı adayı (TURKOVAC), henüz uluslararası bilimsel standartlarla acil kullanım için bile olsa AŞI niteliği kazanMAmıştır! 

Bir de dışsatımı yapılır ve yaygın aşı komplikasyonları ortaya çıkarsa, Türkiye uluslararası düzlemde de haksız, itibarsız hatta suçlu duruma düşebilecektir. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur.

Sağlık Bakanlığı, gecikmeksizin, tüm bilgileri – verileri kamuoyu ve bilimsel çevrelerle ve Dünya Sağlık Örgütü ile paylaşmak zo – run – da – dır..

Neden TTB’nin bu yöndeki çağrılarına yanıt vermiyor Sağlık Bkanlığı?

Neden Uzmanlık Derneklerine randevu vermiyor ve bilimsel verileri açıklama çağrısını yanıtsız bırakıyor AKP Sağlık Bakanlığı??

  • TURKOVAC aşı adayı, kesinlikle kullanıma sokulmamalıdır.
  • R.T. Erdoğan aldatılmamalı (!?!?), skandala hemen müdahale etmelidir.

Dolayısıyla, önceki günlerde yayınladığımız ve 346 bini aşkın kişinin okuduğu tweet iletimizi yineliyoruz :

  • TURKOVAC henüz aşı de – ğil – dir!
  • Türkiye gündeminin kurgulu ağır ekonomik bunalımla işgal edildiği ortamda (17-25 Aralık yolsuzluğu), AKP’nin gündem oyununa başvuracağını bekliyorduk.
  • Ancak konu, 90 milyonluk Türkiye’nin sağlığıyla SALGIN ORTASINDA KUMAR OYNAMAK asla olmamalı idi!
  • Bu aşı adayı, henüz kesinlikle AŞI değildir!

(Not : güncel okuyucu sayısı 360 bini aştı)

Cumhuriyet TV’ye verdiğimiz demecin de izlenmesini, metninin okunmasını dileriz :

‘TURKOVAC’ çıkışı : “İnsanlık suçu” | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Ayrıca web sitemizdeki şu dosyaya da bakılmasını dileriz… TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) Sağlık Bakanlığına çağrısı ve altında bizim kapsamlı irdelememiz..

TTB’den Sağlık Bakanlığına çağrı: TURKOVAC ile ilgili tüm bilimsel verilerin paylaşmasını bekliyoruz | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Haber, makalemiz FB ve Instagram’da da yaygın olarak dolaşımda.
SÖZCÜ Gazetesi de yayınladı, kesi aşağıda.. (25.12.21)
ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Genel Merkez web sitesinde de yayınlandı :
https://www.add.org.tr/wp-content/uploads/2021/12/TURKOVAC.pdf

  • Bilim Kurulu üyeleri…. nerelerdesiniz?? Duyuyor ve görüyor musunuz?
  • Bu çok ağır tarihsel yükümlülüğün altından nasıl kalkacaksınız, nasıl, nasıl??

 

Sevgi, saygı ve DERİN KAYGI ile. 23 Aralık 2021, Ankara
(Güncelleme 30.12.2021, 14:05)

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik     

Bu makalemizin web sitemizde okunma sayısı 15 bini aştı (30.12.21, 14:04).

Kısa tweet iletimizin okunma sayısı ise üstte görüldüğü üzere 360 bini aştı!

25 Aralık 2021, SÖZCÜ

‘TURKOVAC’ çıkışı : “İnsanlık suçu”

Prof. Dr. Ahmet Saltık’tan ‘TURKOVAC’ çıkışı:

“İnsanlık suçu”

Sağlık Bakanlığı’nın 25 Kasım’da acil kullanım için başvuruda bulunduğu yerli aşı TURKOVAC için acil kullanım izni çıktı. Prof. Dr. Ahmet Saltık, Omicron varyantı ve TURKOVAC ile ilgili Cumhuriyet‘e çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

23 Aralık 2021 Perşembe, 10:58 Videoyu izlemek ve haber metni için tıklayınız..

https://www.cumhuriyet.com.tr/video/erdogan-turkovaci-duyurdu-prof-dr-ahmet-saltiktan-korkutan-uyari-insanlik-sucu-1894890

Cumhuriyet‘e konuşan Prof. Dr. Ahmet Saltık, koronavirüsün (Covid-19 etkeni) yeni varyantı Omicron’un Delta varyantına göre 70 kat daha bulaşıcı olduğunu söyledi.

Yerli aşı çalışması TURKOVAC‘a ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Saltık, aşıyla ilgili sağlam (bilimsel) veriler olmadan kullanıma sunulmasının bir “insanlık suçu” olduğunu vurguladı.

Güney Afrika Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü tarafından saptanan ve “Şimdiye dek görülen en kötü varyant” olarak nitelendirilen Omicron, Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada yayılmayı sürdürüyor. 

“AŞILAR %70-80 KORUYOR”

Omicron varyantıyla ilgili olarak Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ahmet Saltık, kullanılan eldeki aşıların bu varyanta yönelik etkileri hakkında henüz net bilgiler olmadığını ifade etti. Saltık, “Elimizde bulunan aşılar %70-80 düzeyinde bir koruma sağlıyor” dedi ve var olan aşıların güncellenmesi için de çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Şimdiye dek yapılan 1. ve 2. doz aşıların yeni varyant karşısında etkisinin yetersiz olabileceğini anımsatan Saltık, “Halkımıza, eksik kalan aşılarını tamamlamalarını öneriyoruz. Sağlık Bakanı her gün söylüyor. Günlük aşılama sayısı 50 binlere düştü. Fakat aşı bağışıklığını yitiren insanlar her gün aşılananlardan daha da çoğalıyor. Dolayısıyla Türkiye’deki toplumsal bağışıklık oranı gerçekte azalıyor” diye konuştu.

“TURKOVAC’A ‘ACİL ONAY’ İNSANLIK SUÇU OLUR”

Yerli aşı adayı TURKOVAC hakkında da değerlendirmelerde bulunan Saltık, aşı çalışmasıyla ilgili verilerin saydam olmadığını belirterek, 

  • “Sayısal veriler nerede? Bu analizleri kimler yaptı? Hangi tarafsız gözlemcilerin eşliğinde yapıldı? Bunları bilmeden TURKOVAC’ı bir aşı olarak kabul etmek ve acil kullanım onayı almak insanlık suçu olur” ifadelerini kullandı.

“Bir saçmalığımız da acil kullanım onayını Türkiye Tıbbi Cihaz ve İlaç Kurumu’nun (TİTCK) veriyor olmasıdır” diyen Saltık, acil kullanım onayı veren kurumların FDA, EMA… vb. gibi bilimsel açıdan özgür ve yönetsel bakımdan özerk olması gerektiğini vurguladı.

ABD ve AB’de ‘acil kullanım onayı’ alan aşıların onay ve ruhsat (lisans) süreçlerini anımsatan Saltık, şunları kaydetti:

  • “BioNTech ve Moderna‘ya olağan kullanım izni (ruhsat, lisans) veren özerk bağımsız bilim kurumu FDA bu toplantıları basına açık yaptı. Kameraların karşısında bilim insanları saatlerce tartıştı. Özetle, ‘bir aşı geliştirdik‘ diye siyasal başarı öyküsü yaratmak uğruna insanların sağlıklı yaşamak hakkıyla kumar oynanmaz
  • Bu, insanlığa karşı bir suçtur.
  • Uluslararası standart koşullara uymadan Acil kullanım onayı verilmiştir. Onaya temel  verilerin son derece saydam olması gerekir. Eğer acele eder, ‘bakın biz aşı geliştirdik’ diye kendinize bir siyasal başarı öyküsü yaratmaya çalışırsanız tarih sizi bağışlamaz ve mutlaka yargıda da hesabını verirsiniz.”

 

TTB’den Sağlık Bakanlığına çağrı: TURKOVAC ile ilgili tüm bilimsel verilerin paylaşmasını bekliyoruz

TTB’den Sağlık Bakanlığına çağrı :
“TURKOVAC ile ilgili tüm bilimsel verilerin paylaşmasını bekliyoruz”

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yaptığı basın açıklamasında, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun acil kullanım onayı verdiği inaktif Covid-19 aşısı TURKOVAC’a dair Sağlık Bakanlığı’na tüm bilimsel verilerin paylaşılması çağrısında bulundu. Öte yandan, Sağlık Bakanlığı tarafından söz verilen tarihlerde beklenen gelişmelerin olmaması nedeniyle birçok kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

  • Bizim katkı ve uyarılarımız yazının altındadır. Özenle okunmasını dileriz.
cumhuriyet.com.tr   22 Aralık 2021 Çarşamba, 23:35
TTB’den Sağlık Bakanlığına çağrı: TURKOVAC ile ilgili tüm bilimsel verilerin paylaşmasını bekliyoruzAKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün yaptığı açıklamada Turkovac’ın acil kullanım onayını aldığını duyurdu.
  • “Henüz faz 3 aşaması sürmekte olan bir aşının hatırlatma dozu çalışması verilerine veya faz 3 çalışmasının küçük ölçekli bir erken aşama verisine dayalı olarak Acil Kullanım Onayı alması durumunda bu ‘onay’ bilimsel olarak tartışmalı olacaktır.” çağrısı yapmıştı.

TTB, bu çağrıyı hatırlatarak araştırma sonuçları bilimsel ortamlarda, ilgili uzmanlık dernekleri ve meslek örgütümüzle zaman geçmeden paylaşılmalıdır.” dedi.

TTB, yaptığı açıklamada şunları da kaydetti:

  • Bilimsel çalışma sonuçları yayımlanmayan ve bilimsel ortamlarda tartışılmamış bir aşının güvenli ve etkili sayıldığına dair Bakanlık açıklamaları, maalesef var olan aşı tereddüdünü daha da artıracaktır.
  • Türkiye’de üretilen bir aşının sadece ülkemizde değil dünyada da pandemiyi denetim altına alma ihtimali, sevinçle karşılayacağımız bir durumdur. Ancak bunu yapmak için henüz uluslararası bilimsel hakemli bir dergide yer almayan faz 3 çalışmalarının bilimsel ortamlarda değerlendirilmesi, ardından fazların sonuçları ve bilimsel verilerinin paylaşılması gerekmektedir. Tüm bu sürecin ardından Acil Kullanım Onayı alınmalıdır.
  • Sağlık Bakanlığı’nı kamuoyunu aydınlatma sorumluluğunu yerine getirmeye, aşı kararsızlığına ve aşı karşıtlarının yanıltıcı söylemlerine yol açabilecek olumsuz durumlardan kaçınmaya, zaman yitirmeden çalışma sonuçlarını tüm ülke ile paylaşmaya çağırıyoruz.
  • Başta inaktive virüs aşısı (Turkovac) olmak üzere halen ülkemizde sürdürülen aşı araştırmalarının devam eden ya da tamamlanan aşamaları hakkında yeterli bilimsel bilgi ve veri Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılmamıştır. Ayrıca faz 3 aşaması başlayan Turkovac aşısının hatırlatma dozu olarak uygulanacağı bir başka çalışmanın daha yürütüldüğü de bildirilmiş ancak bugüne kadar yapılan çalışmaların somut verileri bilimsel olarak açıklanmamıştır.
  • Sağlık Bakanlığı’nın Turkovac için Acil Kullanım Onayı verildiğinin açıklaması, bilimsel çekincelere yol açacak niteliktedir.

‘BİRÇOK İNSAN AŞIYI BEKLERKEN ÖLDÜ’

Bakanlığa çağrıda bulunan Türk Tabipleri Birliği, “Sağlık Bakanlığı’nın ülkemizde yapılan aşı çalışmalarına dair verdiği bilgiler başlangıçta umut verici olsa da, söz verilen tarihlerde beklenen gelişmelerin olmaması, birçok insanın aşıyı beklerken hastalanıp ölmesine neden olmuştur” açıklamasında bulundu.
======================
Dostlar,

Ciddi kaygı içindeyiz…
Hem de çok…
Birkaç gün önce, Hacettepe Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından meslektaşımız Prof. Dr. Banu Çakır ile iletişmimizin ardından aşağıdaki tweet iletisini paylaşmıştık : https://twitter.com/profsaltik/status/1472644086213615617?s=20

Türkiye gündeminin kurgulu ağır ekonomik bunalımla işgal edildiği bir ortamda, AKP iktidarının bir gündem oyununa başvuracağını bekliyorduk. Ancak konu,

  • 90 milyon nüfuslu Türkiye’nin sağlığı ile SALGIN ORTASINDA KUMAR OYNAMAK olmamalı idi, asla!

Sağlık Bakanlığı, TURKOVAC adlı aşı geliştirme çabasıyla ilgili tüm bilimsel verileri, bilimsel değerlendirme kurulunu, değerlendirme yöntemlerini ve de en önemlisi hangi ülkelerde kaç on bin gönüllüde Evre (Faz) 3 çalışması yaptığını, sonuçlar yayınlandı ise ilgili hakemli bilimsel makaleyi / makaleleri.. derhal açıklamak zorundadır.

Ayrıca, TURKOVAC adlı aşı adayına İVEDİ (ACİL) KULLANIM ONAYI veren kuru TİTCK (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu) özgür – özerk bir bilimsel kurum olmayıp, Sağlık Bakanlığını yönetsel vesayeti altında bir idari birimdir ve Sağlık Bakanlığının ivedi kullanım onayı istemini reddetme olanağı, AKP iktidarının katı kadrolaşma sistematiği içinde olanaklı değildir. Bu Kurumdaki bilim kurulunun üyeleri ve kurulun dayandığı bilimsel verilerin, gerekçenin de paylaşılması zorunludur.

Sağlık, aşı hakkında bilgi almak, Anayasal sağlık hakkının (md. 56. vd.) ayrılmaz tamamlayıcısıdır. İktidar için ise anayasal yükümlülüktür. AKP iktidarı hukuka ve uluslararası yerleşik bilimsel kurallara uymak zorundadır.

Bunlar yapılmadan TURKOVAC’ın yaygın uygulamaya geçilmesi ile ortaya çıkabilecek tıbbi komplikasyon, istenmeyen olumsuz, ters sonuçlardan AKP iktidarı mutlak anlamda sorumlu olacaktır (hizmet kusuru, Anayasa md. 125).

  • Bu aşı adayı (TURKOVAC), henüz bilimsel standartlarla acil kullanım için bile olsa AŞI niteliği kazanmamıştır.

Bir de dışsatımı yapılır ve aşı komplikasyonları ortaya çıkarsa, Türkiye uluslararası düzlemde de haksız, itibarsız hatta suçlu duruma düşebilecektir. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur.

Sağlık Bakanlığı, gecikmeksizin, tüm bilgileri – verileri kamuoyu ve bilimsel çevrelerle ve Dünya Sağlık Örgütü ile paylaşmak zo – run – da – dır..

Sevgi, saygı ve DERİN KAYGI ile. 23 Aralık 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik

Tam metin için lütfen tıklayınız : https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=179c618e-635b-11ec-87e9-2806a62df02b

TURKOVAC için TTB çağrısı

 

HALK WEB TV konuşmamız : Şimdiye dek en tehlikeli varyant

Dostlar,

HALK WEB TV Kanalı yürütücüsü Sn. Burcu Uğur ile 2. söyleşimizi 09.12.2021 günü yapmıştık. Yoğunluğumuz içinde burada duyurmayı savsaklamış olduk..

Sayın Uğur sorunu şöyle adlandırdı :

  • Kötü günler geri mi geldi?

  • Nedir bu Omicron?

Yaklaşık 35 dakika sorunu işledik. İzlemek için lütfen tıklayınız.

İzlenmesi, paylaşılması ve gereklerinin yapılması dileğimizdir.
12 gün önce söylediklerimiz, bu gün, 21 Aralık 2021 günü yaptığımız 2 programda da vurguladığımız üzere gerçekleşti.

http://ahmetsaltik.net/2021/12/20/arti-tv-programimiz-kovit-19-salgininda-omicron-varyanti-ile-ilgili-guncel-bilgiler-ve-turkiyenin-durumu/

Son verilerle OMICRON varyantı, zaten öncekilerden çok daha bulaşıcıolan Delta varyantının 70 (yetmiş!) katı bulaşıcı.

Tüm Avrupa, ABD – Kanada… yaygın aşılamaya ek yeni ve daha sıkılaştırıcı önlemler almakta.

Bunarın başında ZORUNLU AŞI uygulaması gelmekte.

Bu gün ayrıca Cumhuriyet TV‘den de arandık ve 17-18 dakika dolayında bir söyleşimiz oldu. Hem OMICRON varyantını konuştukr değerli muhabir Sn. SinemNazlı Demir ile hem de hazırlığı süren TURKOVAC aşı çalışması ile ilgili olarak iktidarı uyardık bir serüvene girişmemesi, insanların sağlığı ile kumar oynamaması bakımından.. Cumhuriyet TV youtube kanalında yayınlanacak, erişkeyi (linki) buraya koyarız.

AKP iktidarı her bakımdan çok bunalmış ve köşeye sıkışmış iken bir balona, bir stepneye çok gereksinim duyabilir : SALGINA KARŞI AŞI GELİŞTİRDiiiiiİK.. Bıçak sırtı bir durum…
Sevgi ve saygı ile. 21 Aralık 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik     

Türk Toraks Derneği (TTD), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Ortak Basın Açıklaması

Türk Toraks Derneği (TTD),
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

Derneği (KLİMİK) ve
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER)
Ortak Basın
Açıklaması – 13.12.2021

COVID-19 pandemi mücadelesinde bizler göğüs hastalıkları, halk sağlığı ve infeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanları olarak bireysel ve toplumsal düzeyde mesleğimizin bizlere yüklediği sorumluluğun gereğini yapmaya çalışmaktayız. Bu üç uzmanlık alanını temsil eden Türk Toraks Derneği (TTD), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) olarak ülkemizin COVID-19 pandemisinden en az zararla çıkabilmesi için elimizden gelen katkıyı sunuyoruz. Bugüne kadar tüm adımlarımızı bu yaklaşıma uygun attık ve bundan sonra da atmaya devam edeceğiz. Kamu otoritesi olarak Sağlık Bakanlığı’nın biz uzmanlık dernekleri ve sağlık çalışanlarının meslek örgütleriyle yakın ilişki kurması halinde pandemi mücadelesinin daha başarılı sürdürüleceğine inanıyoruz. Aşılama hizmetleri pandeminin kontrol altına alınmasında yaşamsal bir öneme sahiptir. Türkiye’nin kendi aşısını üretmesi hem COVID-19 pandemisini kontrol altına alabilmek için hem de gelecekte karşılaşılması olası pandemiler ve biyolojik tehditlere karşı hızlı yanıt
verebilmek için hayati öneme sahiptir. Bu bağlamda, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’ ndeki aşı üretim çalışmalarının, gerekli yatırımlar bir an önce yapılarak tekrar başlatılmasının stratejik bir gereklilik olduğunu vurgulamak istiyoruz.

COVID-19 enfeksiyonunu yakından izleyen bilim insanları olarak sürecin en başından bu
yana aşı çeşitliliğinin önemini vurguladık. Zaman içerisinde inaktive virüs aşısının yanı sıra
etkililiği en yüksek olan mRNA aşılarının da ülkemiz insanları için ulaşılabilir hale gelmesini olumlu karşıladık. Önce sadece inaktive aşı ile yola çıkılıp, daha sonra yaklaşım değişikliğine gidilmesi ile ülkemizde farklı aşı uygulamaları gerçekleşti. Bir grup insanımıza iki doz inaktive aşıdan sonra mRNA aşısı bir doz veya iki doz olmak üzere uygulanırken bir grup insanımız üç doz inaktive aşı oldu. Halen milyonlarca vatandaşımız sadece bir veya iki doz inaktive aşı ile aşılanmış durumdadır. Fiili durum olarak ortaya çıkan farklı aşı uygulamalarının farklı yaş ve risk grupları için koruyucu etkilerinin saptanması ve en uygun aşılama yönteminin somut ve güvenilir verilere dayalı olarak ortaya konması çok yararlı olabilirdi. Ne yazık ki elektronik ortamda büyük veri toplayabilen Sağlık Bakanlığımız bu verilerin analizinin yaparak sonuçları paylaşmamış veya analizini yapacak ekiplerle verileri paylaşmamıştır. Konunun uzmanı dernekler olarak ülkemizdeki aşı uygulama verilerinden sonuç çıkarmaya yönelik daha fazla bilimsel katkıda bulunabilecekken bu verilere hiç erişemedik ve bu büyük veri yığını hiç değerlendirilemedi.
Gözlemlerimize ve uluslararası literatüre dayalı olarak biliyoruz ki, ülkemizde uygulanan inaktive virüs aşısının özellikle yaşlı ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde ağır hastalık ve ölümden koruma oranları düşüktür. Halen yüksek düzeyde seyreden COVID-19 ölümlerinin
içinde 2 doz Coronavac olan yaşlıların sayısının oldukça yüksek olması bunu desteklemektedir. Bu nedenle yaşlı ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde inaktive virüs aşılarından vazgeçilerek, primer aşılamada yaşlılarda iki doz, bağışıklığı baskılanmışlarda 3
doz olacak şekilde mRNA aşılarının önerilmesinin, hastalığın neden olduğu ölümlerin azaltılmasında etkili olacağını düşünmekteyiz. Ek olarak aşılanma oranı oldukça düşük olan
gebelerde, COVID-19’un neden olduğu ciddi ölüm oranı artışının önlenebilmesi için, gebe aşılamasına özel önem verilmesini ve acil kampanyalar düzenlenmesini zorunluluk olarak görmekteyiz. Sağlık Bakanlığı bu konuda kişilerin kendi kararlarını vermelerini teşvik ederek aslında doğru kararın gölgede kalmasına yol açmaktadır.

Ülkemizde yürütülen aşılama kampanyasının, başlangıçta beklenenden çok yüksek orandaki
aşı tereddüdü nedeniyle oldukça yavaşlamış olduğunu büyük bir üzüntüyle gözlemlemekteyiz. Bu yavaşlama, yürütülmekte olan kampanyanın yüksek orandaki aşı tereddüdünü gidermede yeterli olmadığını düşündürmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın topluma telkinde ve uyarıda bulunmanın ötesinde stratejiler geliştirmesi gerektiği açıktır. üÜlkemizde çeşitli aşı geliştirme çabalarının olmasını mutluluk ve umutla izliyoruz. Yeni aşı
geliştirme araştırmaları konusunda emek veren bilim insanlarımıza ve bu araştırmaları destekleyen kamusal iradeye teşekkür ediyoruz. Aşı geliştirmenin yoğun emek verilen bir süreç olduğunu biliyoruz. Ancak ne yazık ki başta inaktive virüs aşısı (Turcovac) olmak üzere halen ülkemizde sürdürülmekte olan aşı araştırmalarının devam eden ya da tamamlanan aşamaları hakkında bilim camiası olarak yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu konuda farklı kaynaklardan kamuoyuna yansıyan veya bizlere ulaşan sınırlı bilgiler kafa karışıklığına neden olmakta ve bizleri tereddüde düşürmektedir.

Faz III aşaması başlamış olan Turcovac aşısının hatırlatma dozu olarak uygulanacağı bir başka çalışmanın daha yürütülmekte olduğu bilinmektedir. Her iki çalışmanın da somut verileri henüz açıklanmamıştır. Buna karşın Sağlık Bakanı tarafından Turcovac için Acil Kullanım Onayı başvurusunun yapıldığı açıklaması soru işaretlerine yol açmaktadır. Henüz Faz III aşaması sürmekte olan bir aşının hatırlatma dozu çalışması verilerine veya Faz III çalışmasının küçük ölçekli bir erken aşama verisine dayalı olarak Acil Kullanım Onayı alması durumunda bu “onay” bilimsel olarak tartışmalı olacaktır. Ayrıca, Omikron varyantının küresel riski yeniden üst düzeye çıkardığı bugünkü koşullarda, sürmekte olan çalışmaların sonuçları da yeterli bilgi sağlayamayacak, bunlara ek olarak yeni varyant karşısındaki immünolojik yanıtın da değerlendirilmesi gerekecektir. Durum böyleyken, araştırma sonuçları henüz bilim camiası ile paylaşılmamışken, kamuoyuna bu aşının güvenli ve etkili olduğunun gösterilmiş olduğuna dair açıklamalar yapılması, özellikle ülkemizin var olan koşulları altında aşıya karşı güvensizliği, aşı tereddüdünü tetikleme tehlikesini doğurmaktadır.

Bu tür mesajlar toplumda yeterli kanıt olmadan acele adımlar atıldığı algısının yayılmasına yol açabilir ve hem ülkemizin üreteceği aşılara hem de genel olarak aşılama hizmetlerine zarar verebilir. Bu konuların tümünü ele almak ve önerilerimizi sunmak üzere Sağlık Bakanlığı’ndan görüş alışverişinde bulunabileceğimiz bir toplantı düzenlemesi talebimize maalesef yanıt verilmemiş ve beklentimiz karşılıksız kalmıştır. Biz hekimler, diğer mesleklerden farklı olarak aynı etik ilkelere bağlı bir büyük camiayız. Hepimiz, her uygulamamızda, “önce zarar vermemek” ve “yararlı olmak” ilkesinde buluşabilmeliyiz. Pandemi mücadelesinde bütün gücüyle çalışan konunun tarafı üç uzmanlık derneği olarak, günü geldiğinde ülkemizde üretilen aşıların da güvenli ve etkili olduğunu büyük bir gururla topluma duyurmak istiyoruz.

Kamu otoritesinin açıklamalarının toplumdaki güvenilirliğinin yeniden sağlanması, aşı karşıtı söylemlere malzeme sağlanmaması ve çok önemli bulduğumuz yerli aşı çalışmalarının kısa vadeli bazı beklentiler uğruna zarar görmesinin önlenmesini diliyoruz. Önümüzdeki süreçte aşı araştırmaları hakkında var olan bilgilere ulaşmamız, aşı uygulamaları ve mevcut veriler konusunda şeffaflığın sağlanması ve katılımcı karar süreçleri ile akılcı stratejiler üretebilmemiz için iş birliği talebimizi sürdüreceğimizi ve Sağlık Bakanlığı’ndan çağrımıza yanıt beklemeye devam ettiğimizi, basın ve kamuoyuna duyururuz.

Türk Toraks Derneği
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği

Antikorun Kadar Konuş!..

Zafer ArapkirliZafer Arapkirli
Cumhuriyet, 01 Ekim 2021

 

Soçi Zirvesi öncesi, basında ve kamuoyunda pek çok konu başlığı ele alındı ve tartışıldı. Başta Suriye olmak üzere, S-400 meselesi, doğalgaz ticareti vesaire.

Ama liderler, girişteki bir iki “diplomatik nezaket cümlesi” haricinde bir laf etmeyince, hatta zirveye Dışişleri ve Savunma bakanları bile dahil edilmeyince, ortak bir bildiri bile yayımlanmayınca, tam bir karanlık durumu söz konusuydu.

Bilgi karanlığından söz ediyorum. Demokratik ülke ve yönetimlere yakışmayan, zaten her ikisi söz konusu olduğunda da “pek demokratik sayılmayacak” formasyonda devletler ve yöneticilerden söz ettiğimiz bir durum.

Bunun yerine, zirve ile ilgili ne biliyoruz?

Şu müthiş muhabbet mesela:

“Antikorunuz kaç sayın Putin?”

“Valla, 4 – 5 filan olmalı… ”

“Ohooo.. O da bir şey mi? Benimki 1000 civarında”

Düşünsenize, aradaki fark tam da hava atılacak bir fark. 5’e 1000 gibi bir uçurum var.

Tabii, ev sahibi devlet başkanı Putin nezaketinden olsa gerek, “Sevgili dostum Tayyip. Bana da ver senin TÜİK’i, ben 10 bin bile çıkarırım antikorumu” dememiş anlaşılan.

Kibarca, “Ölçüm kriterleri farklı olabilir tabii” diye, diplomatik bir manevra ile geçiştirmiş bu “antikor yarıştırma” seansını.

Bizim Cumhurbaşkanımız bir ara da “Hangi aşı?” muhabbetine bağlamış.

Anlaşılan, Putin “Devam aşınızı bizim Sputnik’ten yaptırın” deyince, bizimki de “Turkovac verelim” filan diye marka yarıştırmaya da girişmişler.

Olabilir. Böyle “hoşluklar”, İngilizlerin “Ice breaker” dedikleri tarzda, o “soğuk resmi ortamları ısıtmak ve buzları kırmak” amaçlı ayaküstü muhabbetlerinde yaşanır. Güzeldir de.

Ama neticede üç saat ne konuştuklarını merak etmemize engel değil bunlar.

Hepimiz, hem Rusya halkı hem de Türkiye Cumhuriyeti olarak şunları bilmek istiyoruz:

Suriye’de İdlib’de çok sayıda askerimizin şehit olduğu saldırılar da dahil olmak üzere, yaşanan çatışmaların ve gerilimin sorumlusu kim? Son dönemde şehit olan askerlerimizin katilleri kimler?

Oradaki durum ne boyutta? Daha iyiye ya da kötüye gidip gitmemesi için neler kararlaştırıldı?

Erdoğan’ın Amerikalı TV muhabiri üzerinden Biden’a attığı “zarf”ın içeriğindeki gibi, “Yeni S-400 siparişi ve hatta Rusya’ya uçak siparişi” olacak mı? “Dostum Vladimir”le bunu konuştunuz mu?

Kış geliyor. El yakan doğalgaz fiyatlarının daha da fazla yakması anlamına gelecek bir “zam” gelecek mi Rusya’dan? Yani, Putin “Vatandaşlarının Antalya’da harcadığı dövizleri, doğalgaz parası olarak geri alacak mı?”

“Senin antikorun kaç bilader?” muhabbeti filan iyi, hoş da…

Karın doyurmuyor yani.

Biraz ciddiyet.