Etiket arşivi: “TURKOVAC” Aşı Adayı

CHP’li Vekil Dr. Fikret Şahin’in TURKOVAC Hakkında Basın Toplantısı

Dostlar,

Çok değerli meslektaşımız, KBB uzmanı, Balıkesir Tabip Odası’nın önceki başkanlarından ve halen CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin bu gün çok önemli bir basın toplantısı yaptı TBMM’de.

Oldukça kapsamlı ve kanıta dayalı, özenli, titiz bir çalışma ile, bizim “TURKOVAC aşı adayı” dediğimiz skandal süreci ortaya döktü ve Sağlık Bakanına / Bakanlığa / TEK ADAMA ciddi sorular yöneltti.

Bizimle paylaştığı video kaydı youtube’da yayında.
Bu özverili bilimsel emeği buradan biz de paylaşmak istiyoruz.
Herkes izlesin ve gerekleri hızla yapılsın istiyoruz..
İnsanımıza dürüst – saygılı olunsun, SAĞLIKLI YAŞAM HAKKINA asla dokunulmayıp mutlak saygı gösterilsin istiyoruz.. (38 dk.)

Sağlık Bakanının Anayasal yükümünü unutmadan (md.98/5) soru önergelerine tam ve zamanında (15 gün içinde) açık yanıt vermesini istiyoruz.

https://youtu.be/W67qjNAFgCE?t=5

Sn. Dr. Şahin’in açıklamaları ve soruları, bizim günlerdir bu siteden ve TV’lerde feryat ettiğimiz içerikle büyük ölçüde örtüşmekte :

“TURKOVAC” Aşı Adayının Bilimsel Verileri / Makalesi Nerede?? | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Sayın Dr. Şahin’in basın açıklamasında dikkat çektiği video kaydından silinen 2+ dakikalık başlangıç bölümü aşağıda:

Bu girişte Sağlık Bakanı Dr. F. Koca, AKP = RTE‘ye “..işaret buyurduğunuz üzere…” diye seslenmekte..

Yani, devr-i AKP‘de, TEK ADAM öylesine muazzam bir güce erişmiştir ki, “bir işareti ile Türkiye kovit-19 aşısı TURCOVAC‘ı (gerçekte henüz aşı değil, aşı adayı!) bile dünyada örneği görülmemiş bir biçimde ve hızla geliştirebilmektedir!

Herhalde “Allah yaptırıyordur” Saray’da çıkarılması uygun görülen video kaydının silinmesini de!

Sevgi ve saygı ile. 03 Ocak 2022, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik       twitter : @profsaltik

Sağlık Bakanına açık mektup!

Dr. Ceyhun Balcı

Yeni yıl, yeni beklentiler demek. En azından böyle bir gelenek var.

Türkiye’nin, dünyanın ve tüm canlılığın sayısız sorunu var. Bu sorunların önde gelen nedeni sorumsuz varlık insandır. Dolayısı ile çözüm de insanın elindedir.

İşim ve sorunlara yakınlığım nedeniyle ülkemizin sağlık ortamındaki sorunlara değineceğim yılın bu son yazısında. Başka alanlarda olduğu gibi sağlıkta da sorunlar dağlarcadır. Burada bu sorunları sıralamaya kalksak sonuna geldiğimizde en baştakini anımsamakta zorlanabiliriz.

Bu nedenle can alcı birkaçıyla yetineceğim.

Bunu yaparken de bir meslektaşı olarak ülkemizin sağlık bakanına sesleneceğim.

SAĞLIKTA ŞİDDET

Sayın bakan.

Salgınla baş etme çabalarımızda 2 yılı geride bırakmak üzereyiz. Bu konuya azımsanmayacak süre ayırdığın/m/ız kuşkusuzdur.

Bu duyarlı süreçte başta hekimler olmak üzere her kesimden sağlık çalışanları olağanüstü çaba göstererek elden geleni yapmaya çalıştı.

Bu sürecin de etkisiyle hekimlere ve sağlık çalışanlarına saygı ve sevginin biraz olsun canlandığını biliyoruz. Ancak, ülkemizin ve elbette sağlık ortamımızın değişmez eylemine dönüşen sağlıkta şiddetin de neredeyse hız kesmediğini üzülerek izlemeyi sürdürüyoruz.

Diyeceksiniz ki, bu olumsuzluğun önlenmesi için yasal düzenleme yaptık. Daha ne yapalım?

İlk bakışta haklı görünseniz de, çıkartılmış olan yasanın yanlış kapsamda çıkartıldığını üzülerek belirtmek isterim. Yasanın çıkışından bu yana sağlıkta şiddetin, salgına karşın hız kesmeden sürmekte oluşu yasanın yanlışlığını ve caydırıcılıktan uzak kaldığını göstermeye yeter. Sağlıkta şiddeti önleme düzenlemesinin CMK yerine sağlık hizmetleri temel yasasının içine konması beklenen caydırıcılıktan uzak kalmasının önemli nedenidir.

Diğer yandan, bu olumsuzluğun yalnızca yasal düzenlemeyle sonlandırılacağı düşüncesinin de yanlış olduğunun altını çizmekte yarar var.

Sağlık ortamımızdaki iş yükü fazlalığı önde gelen şiddet üretecidir. Sağlıkta şiddetin yasanın yanlışlığından da kaynaklı olarak tırmanarak sürüyor oluşunda iş yükünün rolü oldukça fazladır.

Sağlık yönetiminin başındaki kişi olarak iş yükü sorununu bir an önce çözme göreviyle karşı karşıya olduğunuzu önemle anımsatırım.

HEKİM GÖÇÜ

Sayın bakan!

Sayısal verilerin de doğruladığı gibi Türkiye hekimin en gerekli olduğu zamanda “hekim göçü/eksilmesi” yaşamaktadır. Bugüne dek hekim dışı uğraş alanlarında kendisini göstermiş olan ve beyin göçü olarak nitelenen olgu hekimleri de etkisi altına almıştır. On bine varan sayıda hekim kamu görevinden ayrılmıştır. Önemli bölümünün ülke dışında hekimlik yapma olanaklarını araştırdığı ve azımsanmayacak sayıda hekimin bu yola girdiği artık bilinen gerçektir.

Bir hekim olarak hekim olmanın ve hekim yetiştirmenin güçlüklerinin farkında olduğunuzdan kuşku duymuyorum. Ülkemizin bu denli nitelikli insan kaynağını yitiriyor olması görmezden gelinecek, oralı olunmayacak bir sorun olmasa gerektir.

Geçtiğimiz haftalarda bu önemli sorunun da dayatmasıyla hekimlerin gelirlerinde iyileşme sağlayacak bir yasal düzenleme girişiminde bulunulduğunu da biliyoruz. Yine, yeterince hazırlık yapılmamış, iyi yazılmamış bir yasa tasarısının hızla geri çekildiğine şaşırarak tanıklık ettik. Bu tasarıdan geriye kalansa sağlık ortamındaki barışın bozulması oldu.

Salgın koşullarında olağanüstü özveriyle çalışan, çabalayan hekimler ve onların ayrılmaz parçası olan sağlık çalışanlarıyla ilgili düzenleme konusunda girişimde bulunmanız daha fazla düşünmeyi ve ertelemeyi gerektirmeyen ivediliktedir.

SALGIN YÖNETİMİ

Sayın bakan!

Son olarak, güncel sorun salgına değinmek isterim.

Salgın ülkemizin ekonomik sorunlarının tavana vurduğu bir döneme denk düştü. Dolayısı ile, salgınbiliminin gerektirdiği önlemler ve uygulamalar tam anlamıyla yerine getirilemedi.

Bilim Kurulu kararları saydamlık ilkesi gereğince kamuoyuyla paylaşılmalıydı. Bu yapılmadığı için bilim kurulu ne kararlar aldı yürütme bu kararların ne kadarını uyguladı sorularının yanıtları bilinemedi.

Şu ya da bu şekilde bugüne gelmiş olduk.

Bu sürecin son bir yıllık bölümünün önemli başlığı aşılar ve aşılamaydı hiç kuşkusuz.

Hemen her gün gerek basın toplantıları ve gerekse sosyal medya aracılığıyla aşılanmanın önemine vurgu yaptınız. Yurttaşları aşılanmaya çağırdınız.

Buna duyarlılıkla karşılık verenlerin yanı sıra aşılanmayı başarılı kılmaya yetmeyecek ölçüde duyarsız davranan vatandaşlarımızın olduğu sayısal verilerden anlaşılmaktadır.

Bu salgının bir an önce söndürülmesi küresel ve ulusal ölçekte aşılanma oranlarının yükseltilmesine bağlıdır. Küresel ölçekteki başarısızlık apaçık önümüzde durmaktadır. Gereğinden çok aşı edinen, bir tür aşı stokçuluğu yapan varlıklı ülkeler salgınla baş edilememesinde önemli sorumsuzluk sergilediler. Aşı formüllerini paylaşmayarak, aşının birçok merkezde üretimine engel olarak sorumsuzluklarına vicdansızlığı ekledikleri de açıktır bu ülkelerin.

Küresel durumu özetledikten sonra ulusal davranma görevimize dönecek olursak!

Salgının önemli bir toplum sağlığı sorununa dönüştüğünden hareketle aşılama konusunda ülke düzeyinde başarılı olma zorunluluğu içinde olduğumuzu göz ardı edemeyiz.

Günümüz aşı karşıtlığı/kuşkuculuğu eğiliminin bundan 6 yıl önce adının önünde savcı unvanı bulunan bir vatandaşımızın Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu sonrasında alınan karara dayandığı yadsınmaz bir gerçektir. Anayasa Mahkemesi bu (bence) yanlış kararı aldığında yasamaya bir görev de vermişti. Aşılanma konusunda yurttaşların kafasında oluşması olası kuşkular ve karşıtlıklar o dönemde sıcağı sıcağına yapılacak düzenlemeyle çok da büyümeden giderilebilirdi. O gün göz ardı edilen bu görevin günümüzde kartopu gibi büyüyerek eriştiği büyüklük hepimize ders olmalıdır.

Toplum sağlığı, bireylerin bilimsel dayanaktan yoksun ve akılcılığı belirsiz “kişisel özgürlük” heveslerine kurban edilmeyecek denli önemli bir kavramdır. Özetle, her gün yurttaşları aşılanmaya çağırmanın ötesine geçmenin zamanı gelmiştir, geçmektedir.

Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte çıkartılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu salgınların önüne geçilmesi bakımından bugün de geçerliliğini koruyan ilkeler bütünü olarak varlığını sürdürmektedir. Bu yasayla yerel yönetimlere ve kurumlara da önemli görevler yüklenmiştir. Ne yazık ki, bu görevlerin de yerine getirilmediğini üzülerek izliyoruz.

Son olarak, ülkemizde geliştirilmiş olan Covid 19 aşısı olan TURKOVAC’ı yaptırırken (AS: TURKOVAC henüz aşı değil bilimsel kurallara göre!) yerli aşı girişimlerinin Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü diriltme yolunda önemli adım olduğunu ifade etmiş olduğunuzu sevinçle karşıladım. On yıl önce varlığına son verilen bu önemli kurumumuzun yeniden yaşama dönmesi son derece önemli bir adım olacaktır. Öngörüldüğü gibi salgınlar bundan sonraki yaşamımızın gündeminde olmayı sürdürecektir. Buna bağlı olarak da aşı üretimi yeteneğimizin diri tutulması yaşamsal önem taşıyacaktır.

Sayısız sağlık sorunundan birkaçını bilginize sunmuş oldum!

Yeni yılda bu sorunlara çözüm getirilmesi öncelikli dileğimdir.

Yeni yıl iyilik, sağlık ve mutluluk getirsin…

2021’de Salgın ve AKP’den Öğrendiklerimiz (!)

Dostlar,

Karantina TV’de, Sn. Recai Aksu dostumuzun ÖNCE İNSAN teması altında yürüttüğü seçkin programlarından birine daha katıldık 30.12.21 günü akşam.

Programı yandaki gibi duyurmuştuk. Konu da başta verdiğimiz üzere,

  • 2021’de Salgın ve AKP’den Öğrendiklerimiz (!) .. idi.

Verilere göre, önceki programlardan çok izlendi. Gelen sorular ve sorunlar, seslerinin duyurulmasını isteye Yeditepe Üniversitesi öğrencileri.. toplum çok yönlü sıkıntıda, sıkışık, bunalımda adeta ve nefes alacak yollar aramakta..

Özellikle 2021 boyunca AKP’nin son derece acımasız gündem oyunları

Ne yazık ki, ne yazık ki, bunlara TURKOVAC aşı adayı faciası bile dahil!

  • Evet, TURKOVAC ş aşamada uluslararası kurallara göre bir AŞI DEĞİL!

Kapsamlı biçimde gerekçeleriyle açıkladık ve kanıtlarını koyduk ortaya.. Zaten son 1 haftadır sürekli yazıyoruz web sitemizde ve her gün güncelliyoruz.. Lütfen tıklayıp okur ve çarpıcı gerçeklerle yüzleşip paylaşır mısınız??

İzlenmesini, paylaşılmasını ve gereğini dileriz hızla..

– C. Başsavcılarını harekete geçmeye çağırdık..
– Kurumları, basını… sorunu sahiplenmeye çağırdık..
– Halkı, kendini koruması ve bu saldırıdan sakınmak için demokratik haklarını
örgütlü olarak kullanmaya çağırdık
Bilim Kurulu üyelerinin son 2 yılda malvarlıklarını açıklamaya ağırdık..
– Ve de iktidarı, TURKOVAC adlı aşı olmayan biyolojik ürünün uygulanmasını DER – HAL durdurmaya, yaşam hakkına dönük suç işlemeyi durdurmaya çağırdık..

Sevgi ve saygı ile. 31 Aralık 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net      profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik

“TURKOVAC” Aşı Adayının Bilimsel Verileri / Makalesi Nerede??

“TURKOVAC Aşı adayı” henüz “AŞI DEĞİLDİR!”

TİTCK Acil Kulanım Onayı Bilim ve Hukuk Dışıdır!

UYARIYORUZ : Derhal kullanımdan çekilmelidir..

“TURKOVAC” Aşı Adayının Bilimsel Verileri / Makalesi,
30 – 40 bin gönüllü katılan listesi…  Nerede??

Dün (23.12.21) SOL TV’ye “TURKOVAC” hakkında kısa bir demeç verdik, sağolsunlar istemleri üzerine.

Sağlık Bakanı Dr. F. Koca o güne ilişkin “çok sınırlı” ve gerçekliği sorgulamaya açık Covid-19 salgın verilerini paylaşırken, tweet iletisinde şu tümce de vardı :

  • “Dün seri üretimine geçilen yerli aşı Turkovac’tan, araştırma aşamalarında elde edilen sonuçlar bilim dünyamız için heyecan verici olmuştu. Aşı için Turkovac’ı bekleyenlere, devam dozları için Turkovac’ı seçeceklere duyurmak istiyoruz: Bu mücadeleyi kendi aşınızla vereceksiniz.”

Demecimizi izlemek için lütfen tıklayınız… (Yaklaşık 3-4 dakika)

Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü şu ana dek TURKOVAC aşı geliştirme çabasının (“aşı” diyemiyoruz çünkü henüz “aşı” niteliği kazanmış değil!) yayınlanmış makalesini paylaş(a)madı. Yalnızca bir Evre (Faz) 3 araştırma taslağı / planı gönderilmiş https://clinicaltrials.gov/ adresine… Bu taslağa / çalışma planına şu adresten erişilebilir :

https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT04942405 

Buna göre, şöyle bir takvimleme var :

Actual Study Start Date  : June 21, 2021
Estimated Primary Completion Date  : January 21, 2022
Estimated Study Completion Date  : March 31, 2023

31 Mart 2023’te tamamlanması kestirilen aşı geliştirme süreci, nasıl olmuş da 2 yıl 4 ay önce bitirilebilmiştir!? Bilimsel süreçlerin ve bilim insanlarının evrensel olarak benimsenmiş Etik ilkelerinin başında, insan olmanın da baş koşulu olan DÜRÜSTLÜK gelir. Bu vazgeçilmez gereklilik, örneğin saydamlık ve bağımsız hakem kurum / kurulların gözetimini zorunlu kılar.

Araştırma tasarımı ise şöyle :

Study Design
Go to  

 

Study Type  : Interventional  (Clinical Trial)
Estimated Enrollment  : 40800 participants
Allocation: Randomized
Intervention Model: Parallel Assignment
Masking: Triple (Participant, Care Provider, Investigator)
Primary Purpose: Prevention
Official Title: Efficacy, Immunogenicity, and Safety of the Two-Dose Inactivated COVID-19 Vaccine (TURKOVAC) Versus the Two-Dose CoronaVac (Sinovac) Vaccine in Healthy Subjects: A Randomized, Observer-Blinded, Phase III Clinical Trial

Kestirilen / öngörülen katılımcı sayısı 40,800 olarak verilmektedir.
Duyumlarımıza göre ise “40 olguya / vakaya” erişilebilmiş durumda!
Uygulama ise ancak 2-3 bin gönüllüde yapılabildi.. Kabul edilemeyecek derecede yetersiz.
Sağlık Bakanı harıl harıl gönüllü çağrısı yapmakta.

  • Bu koşullarda hiçbir aşı adayına, uygar dünyanın hiçbir yerinde, ACİL KULLANIM için de olsa ONAY ve – ril(e) – mez…

Yukarıda sunulan erişkede (linkte, https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT04942405) yayınlanan araştırma “niyet mektubunda“, en başta aşağıdaki dizeler / uyarılar yer almakta:

  • The safety and scientific validity of this study is the responsibility of the study sponsor and investigators. Listing a study does not mean it has been evaluated by the U.S. Federal Government. Know the risks and potential benefits of clinical studies and talk to your health care provider before participating. Read our disclaimer for details.

Yani;

  • Bu çalışmanın güvenilirliği ve bilimsel geçerliliği, çalışma destekçisi (sponsoru) ve araştırmacıların sorumluluğundadır. Bir çalışmaya burada yer verilmesi, ABD Federal Hükümeti tarafından değerlendirildiği anlamına gelmez. Klinik çalışmaların risklerini ve beklenebilecek (potansiyel) yararlarını öğrenin ve katılmadan önce sağlık uzmanınızla görüşün. Ayrıntılar için sorumluluk kapsamımızı / sınırlarımızı okuyun…

Ayrıca, TURKOVAC adlı aşı adayına İVEDİ (ACİL) KULLANIM ONAYI veren kurum TİTCK (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu) özgür – özerk bir bilimsel kurum olmayıp, Sağlık Bakanlığının yönetsel vesayeti altında bir idari birimdir ve Sağlık Bakanının ivedi kullanım onayı istemini reddetme olanağı, AKP iktidarının katı kadrolaşma sistematiği içinde yoktur. Bu Kurumdaki bilim kurulunun üyeleri ve kurulun dayandığı bilimsel verilerin, gerekçenin paylaşılması zorunludur.

Urfa’da üretilen 150 bin doz “aşı adayı” TURKOVAC’ın biyogüvenlik testlerine alınmasının bilimsel bir geçerliği ve anlamı yoktur. Biyogüvenlik testlerine alınacak biyolojik ürünün önce AŞI olma uluslararası standartlarını taşıması gerekr ki, değindiğimiz testlere alınsınlar.
30.12.2021 : Aşılar biyolojik ürünlerdir ve yaygın kullanım öncesinde 2 hafta süren Biyogüvenlik Testleri, uluslararası standarlara göre yasal zorunluluktur. Bu bile yapılmadan, dün, 29.12.2021 günü Sağlık Bakanı Dr. Koca TURKOVAC aşısı oldu basın önünde (!!!!!) ???

 Sağlık ve aşı hakkında bilgi almak, Anayasal sağlık hakkının (md. 56, 74 vd.) ayrılmaz tamamlayıcısıdır. İktidar için ise anayasal yükümlülüktür (md. 2, 5, 56, 74 vd).

  • AKP iktidarı hukuka ve uluslararası yerleşik bilimsel kurallara, etik ilkelere uymak zorundadır.

Bunlar yapılmadan TURKOVAC’ın yaygın uygulamaya geçilmesi ile ortaya çıkabilecek tıbbi komplikasyon, istenmeyen olumsuz, ters sonuçlardan AKP iktidarı mutlak anlamda sorumlu olacaktır (hizmet kusuru, Anayasa md. 125 ve TCK’nın ilgili hükümleri). Ölü (inaktive) aşı üretim tekniği tabanlı olduğundan istenmeyen olumsuz etkileri “çok az” görülebilir ancak bu kez de etkililik istenmeyen düzeyde düşebilecektir.

  • Bu aşı adayı (TURKOVAC), henüz uluslararası bilimsel standartlarla acil kullanım için bile olsa AŞI niteliği kazanMAmıştır! 

Bir de dışsatımı yapılır ve yaygın aşı komplikasyonları ortaya çıkarsa, Türkiye uluslararası düzlemde de haksız, itibarsız hatta suçlu duruma düşebilecektir. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur.

Sağlık Bakanlığı, gecikmeksizin, tüm bilgileri – verileri kamuoyu ve bilimsel çevrelerle ve Dünya Sağlık Örgütü ile paylaşmak zo – run – da – dır..

Neden TTB’nin bu yöndeki çağrılarına yanıt vermiyor Sağlık Bkanlığı?

Neden Uzmanlık Derneklerine randevu vermiyor ve bilimsel verileri açıklama çağrısını yanıtsız bırakıyor AKP Sağlık Bakanlığı??

  • TURKOVAC aşı adayı, kesinlikle kullanıma sokulmamalıdır.
  • R.T. Erdoğan aldatılmamalı (!?!?), skandala hemen müdahale etmelidir.

Dolayısıyla, önceki günlerde yayınladığımız ve 346 bini aşkın kişinin okuduğu tweet iletimizi yineliyoruz :

  • TURKOVAC henüz aşı de – ğil – dir!
  • Türkiye gündeminin kurgulu ağır ekonomik bunalımla işgal edildiği ortamda (17-25 Aralık yolsuzluğu), AKP’nin gündem oyununa başvuracağını bekliyorduk.
  • Ancak konu, 90 milyonluk Türkiye’nin sağlığıyla SALGIN ORTASINDA KUMAR OYNAMAK asla olmamalı idi!
  • Bu aşı adayı, henüz kesinlikle AŞI değildir!

(Not : güncel okuyucu sayısı 360 bini aştı)

Cumhuriyet TV’ye verdiğimiz demecin de izlenmesini, metninin okunmasını dileriz :

‘TURKOVAC’ çıkışı : “İnsanlık suçu” | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Ayrıca web sitemizdeki şu dosyaya da bakılmasını dileriz… TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) Sağlık Bakanlığına çağrısı ve altında bizim kapsamlı irdelememiz..

TTB’den Sağlık Bakanlığına çağrı: TURKOVAC ile ilgili tüm bilimsel verilerin paylaşmasını bekliyoruz | Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Haber, makalemiz FB ve Instagram’da da yaygın olarak dolaşımda.
SÖZCÜ Gazetesi de yayınladı, kesi aşağıda.. (25.12.21)
ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Genel Merkez web sitesinde de yayınlandı :
https://www.add.org.tr/wp-content/uploads/2021/12/TURKOVAC.pdf

  • Bilim Kurulu üyeleri…. nerelerdesiniz?? Duyuyor ve görüyor musunuz?
  • Bu çok ağır tarihsel yükümlülüğün altından nasıl kalkacaksınız, nasıl, nasıl??

 

Sevgi, saygı ve DERİN KAYGI ile. 23 Aralık 2021, Ankara
(Güncelleme 30.12.2021, 14:05)

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik     

Bu makalemizin web sitemizde okunma sayısı 15 bini aştı (30.12.21, 14:04).

Kısa tweet iletimizin okunma sayısı ise üstte görüldüğü üzere 360 bini aştı!

25 Aralık 2021, SÖZCÜ

POST HABER TV kanalı konuşmamız : TURKOVAC ile ilgili bilimsel veri ve açıklama yok!

Prof. Dr. Ahmet Saltık : TURKOVAC ile ilgili bilimsel veri ve açıklama yok!

Prof. Dr. Ahmet Saltık TURKOVAC ile ilgili bilimsel açıklama yok » PostHabernet Tarafsız Özgür Habercilik

Prof. DR.Ahmet Saltık TURKOVAC ile ilgili bilimsel açıklama yok


Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AbD öğretim üyesi, Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ahmet Saltık, acil kullanım onayı (AKO) başvurusu yapılan yerli Covid-19 aşısı  adayı TURKOVAC’ın henüz bilimsel çalışmaların olmadığını ve bu durumun aşıya olan güvenin üzerinde bilim dünyasında ve kamuoyunda kuşku uyandırdığını söyledi ve vatandaşları uyardı .

Sağlık Bakanı Dr. F. Koca, 23 Aralık 2021 günü günlük kovit-19 tweet iletisine ekleyerek;

“Dün seri üretimine geçilen yerli aşı Turkovac’tan, araştırma aşamalarında elde edilen sonuçlar bilim dünyamız için heyecan verici olmuştu. Aşı için Turkovac’ı bekleyenlere, devam dozları için Turkovac’ı seçeceklere duyurmak istiyoruz: Bu mücadeleyi kendi aşınızla vereceksiniz.” diye duyurdu!

https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT04942405” adresinde Sağlık Bakanlığı adına yayınlanan “niyet mektubunda” aşağıdaki bilgi yer almakta :

  • Kestirilen / öngörülen katılımcı sayısı 40,800 olarak verilmektedir.

Uygulama ancak 2-3 bin gönüllüde yapılabildi.. Kabul edilemeyecek derecede yetersiz.
Sağlık Bakanı harıl harıl gönüllü çağrısı yapmakta. Duyumlarımıza göre ise “40 olguya / vakaya” erişilebilmiş durumda!

Bu koşullarda hiçbir aşı adayına, uygar dünyanın hiçbir yerinde, ACİL KULLANIM için de olsa ONAY ve – ril(e) – mez…

Yukarıda sunulan erişkede (linkte, https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT04942405) yayınlanan araştırma “niyet mektubunda“, en başta aşağıdaki dizeler / uyarılar yer almakta:

  • The safety and scientific validity of this study is the responsibility of the study sponsor
    and investigators. Listing a study does not mean it has been evaluated by the U.S.
    Federal Government. Know the risks and potential benefits of clinical studies and talk to your health care provider before participating. Read our disclaimer for details.

Yani;

  • Bu çalışmanın güvenilirliği ve bilimsel geçerliliği, çalışma destekçisi (sponsoru) ve araştırmacıların sorumluluğundadır. Bir çalışmaya burada yer verilmesi, ABD Federal Hükümeti tarafından değerlendirildiği anlamına gelmez. Klinik çalışmaların risklerini ve beklenebilecek (potansiyel) yararlarını öğrenin ve katılmadan önce sağlık uzmanınızla görüşün. Ayrıntılar için sorumluluk kapsamımızı / sınırlarımızı okuyun…

Ayrıca, TURKOVAC adlı aşı adayına İVEDİ (ACİL) KULLANIM ONAYI veren kurum TİTCK (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu) özgür – özerk bir bilimsel kurum olmayıp, Sağlık Bakanlığının yönetsel vesayeti altında bir idari birimdir ve Sağlık Bakanının ivedi kullanım onayı istemini reddetme olanağı, AKP iktidarının katı kadrolaşma sistematiği içinde yoktur. Bu Kurumdaki bilim kurulunun üyeleri ve kurulun dayandığı bilimsel verilerin, gerekçenin paylaşılması zorunludur.

Sağlık ve aşı hakkında bilgi almak, Anayasal sağlık hakkının (md. 56, 74 vd.) ayrılmaz tamamlayıcısıdır. İktidar için ise anayasal yükümlülüktür (md. 2, 5, 56, 74 vd).

  • AKP iktidarı hukuka ve uluslararası yerleşik bilimsel kurallara, etik ilkelere uymak zorundadır.

Bunlar yapılmadan TURKOVAC’ın yaygın uygulamaya geçilmesi ile ortaya çıkabilecek tıbbi komplikasyon, istenmeyen olumsuz – ters sonuçlardan AKP iktidarı mutlak olarak sorumlu olacaktır (hizmet kusuru, Anayasa md. 125 ve TCK’nın ilgili hükümleri).

Bu aşı adayı (TURKOVAC), henüz uluslararası bilimsel standartlarla
acil kullanım için bile olsa AŞI niteliği kazanMAmıştır!

Bir de dışsatımı (ihracatı) yapılır ve yaygın aşı komplikasyonları ortaya çıkarsa, Türkiye uluslararası düzlemde de haksız, itibarsız hatta suçlu duruma düşebilecektir. Buna hiç kimsenin hakkı yoktur.

Sağlık Bakanlığı, gecikmeksizin, tüm bilgileri – verileri kamuoyu ve bilimsel çevrelerle ve Dünya Sağlık Örgütü ile paylaşmak zo – run – da – dır..

TURKOVAC aşı adayı, kesinlikle kullanıma sokulmamalıdır.

Dolayısıyla, konuya ilişkin yayınladığımız ve 345 bini aşkın kişinin okuduğu tweet iletimizi yineliyoruz (https://twitter.com/profsaltik/status/1474909240615657485?s=20) :

  • TURKOVAC henüz aşı de – ğil – dir!
  • Türkiye gündeminin kurgulu ağır ekonomik bunalımla işgal edildiği ortamda (17-25 Aralık yolsuzluğu), AKP’nin gündem oyununa başvuracağını bekliyorduk.
  • Ancak konu, 90 milyonluk Türkiye’nin sağlığıyla SALGIN ORTASINDA KUMAR OYNAMAK asla olmamalı idi!
  • Bu aşı adayı, henüz kesinlikle AŞI değildir!

Ahmet Saltık hocamızın haber Kanalımıza değerlendirmesini izlemek için lütfen tıklayınız.
Aşı adayı TURKOVAC ardından ülkemizin birçok güncel sorununu da, siyaset bilimci olarak yanıtladı Dr. Saltık. Kapsamlı program 64. dakika.. İzlenip paylaşılması dileğiyle.. / E. Kahraman

HABER ÖZEL – Prof.Dr .Ahmet Saltık CANLI YAYIN – YouTube