Etiket arşivi: Türkiye’nin donanması çökertildiğinden

Mızrak çuvala sığmıyor


Dostlar,

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.Dr. Metin FEYZİOĞLU, bilindiği gibi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku öğretim üyesidir. Zaman zaman Balyoz, Ergenekon vb. davalarda bir hukuk bilimcisinin nesnelliği ile sorukduğunda açıklamalarda bulunmaktadır. Genellikle de davaların özüne girmeden “ceza usulü” bakımından irdeleme yapmaktadır. İyi bilinen bir sözdür, “Usul esasın kapısıdır..” derler. “Canım ufak tefek usul hataları önemli değil, esasa gelelim..” söylemlerinin dikkate alınır bir ağırlığı olamaz.

tbb_logosu

Geçenlerde Cumhhuriyet’te bir demeci yer aldı.
Bildiğiniz gibi biz zaman zaman özellikle arşive aktarılmış metinleri – belgeleri önce çıkarıyoruz. Bu demeç de o türden.. Araya giren 5 Ağustos 2013 Ergenekon davası kararlarının ardından bir kez daha okuyalım..

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 20.8.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===============================================

GAZETEMİZİ ZİYARET EDEN TBB BAŞKANI METİN FEYZİOĞLU,
YARGIYI SERT SÖZLERLE ELEŞTİRDİ:

portresi

Mızrak çuvala sığmıyor

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, dün gazetemizi ziyaret ederek gündeme ilişkin sorularımızı yanıtladı. Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun Balyoz Davası’nda Türkiye’nin

– keyfi tutuklama,
– adil yargılama ve
– savunma hakkına dair 3 maddeyi ihlal ettiği

yönündeki kararını değerlendiren Metin Feyzioğlu,

“BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun yasal olarak yaptırım gücü yok. Ancak AİHM, Avrupa Konseyi ve AB kuşkusuz böyle saygın bir mahkemenin yapmış olduğu tespitleri bir veri olarak değerlendirir ve yarın açılacak olan davalarda emsal olarak göstererek Türkiye’ye çok ciddi kınama cezaları ve ilerleme raporuna engel gösterebilir. Açıkçası mızrak çuvala sığmıyor.” dedi.

Balyoz Davası’na ilişkin çok uzun zamandır hukuksal açıklama yapmadığını anlatan Feyzioğlu,

“Balyoz Davası’nı hukuki olarak incelemeyeceğimi daha önce söylemiştim. Burada yargılama baştan sona yok etmeye yönelik kurgulanmış. Hukukçulara davayı sormak, ona itibar kazandırmaktır. Balyoz Davası’nı Türkiye’nin Suriye politikasından, Kıbrıs’taki menfaatlerinden ve Ege’den bağımsız düşünemezsiniz. Türkiye’nin donanması çökertildiğinden beri Kıbrıs’ta, Ege’de ve Ortadoğu’da kendi dış politiasını üretse bile onu savunabilecek haklılığını ortaya koyacak gücü yok. Dolayısıyla tutuklamaların tamamı keyfi olarak ortaya çıkıyor.” diye konuştu.

‘Çifte standart’

Ergenekon davasında verilecek karardan pek ümitli olmadığını anlatan Metin Feyzioğlu şöyle devam etti:

“Aslında KCK davası da aynı siyasi yapının parçası. Barış süreci ile Kürt siyasetçiler 3’er-5’er tahliyeler olurken Ergenekon ve Balyoz davalarında komutanlar ve aydınlar bir an önce özgürlüklerine kavuşturulmaz ise toplumsal barışın sağlanması söz konusu olmaz. Palalı saldırganlar kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle bırakılacak; Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Engin Alan ve Tuncay Özkan gibi onlarcası kaçma tehlikesi olduğu gerekçesiyle tutulacak. Bunu bana kimse anlatamaz. Yargı Türkiye’de siyasi iktidara yol açma makinesi haline getirildi. Buna son verilmedir.” (Cumhuriyet, 24.07.2013)