Etiket arşivi: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı

RİFAT SERDAROĞLU : GÜZEL ŞEYLER OLUYOR MU?

GÜZEL ŞEYLER OLUYOR MU?

portresi3

RİFAT SERDAROĞLU
Siz, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanısınız.

Devletin başısınız ve bu sıfatınızla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin Birliğini temsil edip, üzerine yemin ettiğiniz Anayasanın uygulanmasını ve Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmekle görevlisiniz.Bir gün durduk yerde, köy ve beldeleriyle birlikte 45 binden fazla vatandaşın yaşadığı Güroymak İlçemize gittiniz ve “Merhaba Sevgili Norşin’liler” diye nutuk attınız!
Sonra da arkasından “Güzel şeyler olacak” dediniz, değil mi?
Bakın sizin bilerek suç işlemeniz, ülkemizi ne hale getirdi?

Cumhurbaşkanı, Köy-Belde-İlçe-İl isimlerinin kanunla konulup, ancak kanunla değiştirildiğini bildiği halde, kanuna aykırı davranırsa ve kanunsuzluğu teşvik ederse,
o ülkede “Hukuk Devleti” ilkesi ayakta kalır mı?

Niçin Norşin? Efendim orasının ismi eskiden Norşin idi, değiştirdiler ondan Norşin dedik. Yani, eski ismini iade ettik. İyi de, Güroymak İlçesinin ilk ismi “Çukur” idi.
Niçin “Çukur” değil de, Norşin dediniz?

Güroymak, 04.07 1987 tarihli 19507 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 3392 Sayılı Kanunla İlçe oldu ve Güroymak adını aldı. Kanunla konan bir ismi, Cumhurbaşkanı
nasıl değiştirebilir? Hukuk Devleti olduğunu iddia eden bir devlette böyle
keyfi uygulamalar, çok ciddi sonuçlar doğurur.

Sizin bu kanunsuz eyleminizden sonra Doğu Anadolu’nun bazı yerlerinde ve Güneydoğu Anadolu’nun büyük çoğunluğunda, özellikle BDP’li Belediye Başkanlarının olduğu, her yerleşim yerine kanunsuz olarak Kürtçe isimler asıldı. Pazar yerlerinde,
ürün etiketleri Kürtçe yazıldı ve pazarlarda Türkçe konuşmak yasaklandı.

1997 yılında İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında imzalanan ve EMASYA olarak bilinen “Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma” protokolünü 2010 yılı başında iptal ettiniz. Başkomutanı olduğunuz Türk Ordusunu potansiyel tehlike olarak görüp, “Askeri vesayet” uydurmacasıyla, Türk Ordusunu kışlasına kapattınız. Meydanı bilerek ve isteyerek PKK Narko-Terör örgütünün militanlarına bıraktınız.

  • Terör örgütü şehirlerde yol keser, kimlik sorar oldu.
  • PKK kendi Asayiş güçlerini kurdu. 

Türk Ordusuna güvenmeyen siz, bu kanun dışı yapılanma karşısında suskun kaldınız.

2013 yılının Haziran ayında EMASYA benzeri protokolü tekrar imzalayıp,
yürürlüğe koymak zorunda kaldınız! Ne oldu Askeri Vesayet?
Bu kadar hata, ancak Türk Vatanından nefret edenler tarafından yapılabilir.

Siz hata üstüne hata yaptınız. T.C. Devletinin itibarını yerlere düşürdünüz. Binlerce yıllık devlet geleneklerimizin, uyuşturucu kaçakçısı bir terör örgütünün ayakları altına serilmesine göz yumdunuz.

30 Haziran Pazar günü, PKK’nın Siyasi kanadı BDP “Çözüm Taleplerini” açıkladı;

-Başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm tutsaklar(PKK’lı mahkûmlar demek istiyorlar) serbest bırakılsın.

-Karakol-Baraj ve Hidro Elektrik Santralıları yapılmasın.(Uyuşturucu ve kaçakçılık faaliyetlerimizi engellemeyin, demek istiyorlar)

-Ekoloji tahribatı ve katliamı son bulsun. (Esrar yetiştireceğimiz alanlara baraj yapıp, ticaretimizi engellemeyin, diyorlar. Yoksa, acımadan bebekleri-dedeleri-kadınları öldüren örgütün çevreci olduğuna hangi eksik akıllı inanır?)

-Askeri yığınak hali son bulsun. Asker-Polis-Akrep-Toma-Panzer halkın içinden kışlalara ve karakollara çekilsin.( Meydanı ne güzel bize bırakmıştınız. TSK ile yeniden protokol imzaladınız. Ne oldu, sözünüzü tutun, diyorlar)

Anadilde eğitim başlatılsın.

Koruculuk kaldırılsın.(Örgüte karşı T.C. Devletinin yanında savaşan insanları korumasız bırakın, biz de onları teker-teker temizleyelim,
demek istiyorlar.)

Kadına karşı şiddet önlensin.(En komiği de bu. Kadını çocuk yaşta evlendirenler bunlar, okutmayanlar bunlar, köle gibi kullanan bunlar. Bunların Önderi, Kürt kızlarına “yoğunlaştırma evlerinde” tecavüz eder, öldürtürdü. Liderleri Barzani ise
“4 Kadın almak serbesttir” diye Kuzey Irak Anayasasına madde koydurttu!)

Devletin Başı- Cumhurbaşkanı;

“Güzel şeyler olacak” dedikleriniz bunlar olsa gerek. Bundan sonra PKK ve BDP’nin organize edecekleri her türlü kalkışma sonucu ölecek her insanın, akacak her damla kanın sorumlusu sizler olacaksınız.

Siz, yani T.C. Devletinin başı, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Özel,
sizler birinci derecede sorumlu olacaksınız.

Sizler bu aymazlığınızın hesabını Türk Tarihi-Türk Milleti önünde Türk Adaletine
mutlaka vereceksiniz.

  • Sizleri, ne otel odasına koşarak gittiğiniz Vahhabi Kralı, ne dizinin dibine çöktüğünüz El Kaide lideri, ne de CIA’nın kucağında oturmakta olan Peygamber düşmanı-Papa dostu kurtaramayacaktır…

Not; Lice’de yapılan kalkışma ve eşkıyalığı, “Gezi Olayları” ile karıştırıp, gençliği bu isyana alet etmek istiyorlar. Gençler, elinde Türk Bayrağı olmayan hiç kimseyi yanınıza sokmayın ve lütfen bu tuzağa düşmeyin.