Etiket arşivi: Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu

Naci BEŞTEPE : BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ


E. Tümg. Naci BEŞTEPE

Naci_Bestepe_portresi

BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ      

Bugün (24 Mart 2013 Pazar), Ankara Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde, ADD öncülüğündeki VATAN-CUMHURİYET VE EMEK BİRLİKTELİĞİ‘nin düzenlediği, Anayasa ve Türkiye Gündemi konulu,  ANKARA BULUŞMASI’nı izledim.

2000 kişilik salona 5 bin kişi gelmişti.

Daha önce görmediğim coşkulu bir kitle vardı.

Konuşmacılar izleyicileri, izleyiciler konuşmacıları ateşledi.

Karşılıklı çok güzel etkileşim oldu.

Bu kalabalık, ilgi ve coşkuda; organizasyonun iyi planlanıp uygulanması yanında,
21 Mart NEVRUZ ve BÖLÜNME mitinginin yarattığı tepkinin de etkili olduğunu değerlendirdim.

Başta ADD Genel Başkanı Sayın ÇÖLAŞAN olmak üzere çorbada tuzu bulunan herkesin kutlanmayı hakkettiğini söylemeliyim.

Kısaca konuşmacılardan aldığım vurguları aktarayım.

– ÇYDD Başkanı Prof. Aysel ÇELİKEL;

Cumhuriyetle al-ver olmaz.

Her şeyini Atatürk Cumhuriyetine borçlu bir Türk vatandaşı olarak dayatılan sisteme teslim olmayacağım.

 Ankara Barosu Başkanı Prof. Metin FEYZİOĞLU;

Ver padişahlığı al özerkliği.
Sevr’i hortlatmayız, Lozan’ı vermeyiz.
Görev belgemiz Atatürk’ün Gençliğe Hitabı’dır.

 Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih KANADOĞLU;

Yurdun bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir. Ulusun bağımsızlığını yine ulusun  azim ve kararı kurtaracaktır.

 – Gazi Koray GÜRBÜZ;
Annemin göz yaşlarının hesabını kim verecek?
Madalyalarımızı Öcalan’a mı verecekler?
Vücudumuzun kalan kısmını da vatanımızın bütünlüğü ve ulusumuzun birliği için vermeye hazırız.
Anaların gözyaşının alçakça kullanılmasına asla izin vermeyeceğiz.

– Eğitim-İş Sendikası Başkanı Veli DEMİR;

1980’de Türkiye 45 milyonken 2.5 milyon sendikalı vardı.
Bugün, 75 milyonluk ülkede yalnızca bir milyon sendikalı var.

 Şair ve gazeteci Ataol BEHRAMOĞLU;

Cellat hukukunu reddediyorum. Bunlar hem hakim, hem savcı hem cellat..
Antiemperyalist, aydınlanmacı, yurtsever cephede buluşmalıyız.

– BMC İşçileri Temsilcisi;

Kanuni Sultan Süleyman, eş başkanlık yapacağına aç işçilerini doyur.

– Engelliler Federasyonu Başkanı Turhan İÇLİ;

Yoksullar ve sakatlar, diktatörlüğü sürdürmek için oy deposu haline getirilmek istenmektedir. Ulusal değerler kadar halkın sosyal durumu da gözetilmelidir.

 TGB Eski Başkanı ve Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker YÜCEL;

Çözüm iktidar olmaktır. İktidar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Parça parça  direne direne değil, BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ.
      Gençlik vardır. Deneyiminizden yararlanmak istiyoruz.

    – Gazeteci- Yazar Bekir COŞKUN;

      Kötü gidişe dur demek için siyasi partiler aklını başına toplamalıdır.
AKİL ADAMLAR topluyor, sizler SAKİL ADAMLAR mısınız?
Gerekiyorsa Meclisi  terk edin.

 – İstanbul Barosu Başkanı Ümit KOCASAKAL;

Ülke işgal altındadır!
      Milli görüşten gelip ABD emperyalizmi ile işbirliği yapanlarca işgal gerçekleştirilmiştir.
Muhalefet milletvekilleri Meclisi terk etmeye hazır olmalıdır.
      Başı kapalı ulusalcı kadını, başı açık işbirlikçiye tercih ederim.
Siyasallaşacağız.

    – ADD Genel Başkanı Tansel ÇÖLAŞAN;

Cumhuriyetten mağdur olduğunu iddia eden dinciler ile bölücüler (feodal ağalar) Cumhuriyete karşı iş birliği halindedir.

AKP’li milletvekillerinin çoğu da vatan-millet ve Cumhuriyet için oy kullanacaktır. Yoksa tarih ve millet onları affetmeyecektir. İhanet edenler olarak yazılacaklardır.

Görevimiz; köy köy, mahalle mahalle halkı aydınlatmak, buradan alınan mesajları iletmektir.
Çağrı yaptığımızda hazır olun.
İlk çağrı; 8 Nisan’da hep beraber SİLİVRİ’de olacağız.

********************
      Ulusal birlikteliğimize, vatanın bütünlüğüne, cumhuriyet değerlerimizi korumaya olan kararlılığımızı yineleyerek ve güven tazeleyerek ayrıldık salondan.
Bir kez daha teşekkürler bu günü bize yaşatanlara.

ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan:‘Oynanan Oyunu Bozacağız’

‘Oynanan Oyunu Bozacağız’

portresi

Vatan ve Cumhuriyet Birlikteliği                        :

Yargı siyasallaştı; aydınlar hapishanelere dolduruldu!

29 Ekim 2012’de Ankara’da on binlerce yurttaşın katıldığı Cumhuriyet Bayramı kutlamasını örgütleyen, çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve sendikanın içinde
yer aldığı Vatan ve Cumhuriyet Birlikteliği, 24 Mart Pazar günü saat 13.00’te Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde

  • “Vatanımıza – Cumhuriyetimize ve Emeğimize Sahip Çıkıyoruz”

etkinliği düzenleyecek.

Etkinliğe;

– Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel,
– ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan,
– İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal,
– Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu,
– Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu,
– Cumhuriyet yazarı Bekir Coşkun,
– Sanatçılar Girişimi Sözcüsü ve yazarımız Ataol Behramoğlu,
– Türkiye Gençlik Birliği eski Genel Başkanı İlker Yücel,
– Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir,
– Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin,
– İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör ve
– Engelliler Konfederasyonu Genel Başkanı Turhan İçli

konuşmacı olarak katılacak.

Vatanın – Cumhuriyetin ve emeğin saldırı altında olduğunu belirten,
saldırının anayasa tartışmaları ile açığa çıktığını ifade eden
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, etkinliğe ilişkin,

  • Yeni anayasa bölünme isteyenlere yarayacak.
    Anayasada nelerin yer alacağı, terör örgütü başı ile pazarlık ediliyor.
  • İçeriği halktan gizlenen bu pazarlığın amacı, ülkemizin bölünmesine yol açacak tavizler karşılığında, iktidar alanlarının genişletilmesine destek almaktır.
  • Ulusumuz ise emperyalizme karşı verilen ‘Kurtuluş Savaşı’ sonrası sınırları çizilen aynı vatanda birlikte yaşamak istiyor” açıklamasını yaptı.
  • Yargının siyasallaştığı, hapishanelerin hukuksuz uygulamalarla doldurulduğu; demokrat, Atatürkçü, sivil veya asker birçok aydının özgürlüğünden yoksun bırakıldığı bir ortamda anayasanın yapılamayacağını belirten Çölaşan,
  • Amaç; Atatürk ilke ve devrimlerini yok etmek,
    insanlarımızı din, mezhep ve etnik kökenlerine göre ayrıştırarak
    Türk milletini birbirine düşürmek, vatanı bölmek, Cumhuriyet’i yıkmaktır.
  • Oynanan oyunu görüyoruz. Oynanan oyunu bozacağız.
    Halkımızın toplantıya güçlü bir şekilde katılımı ve varlığı,
    saldırı odaklarına açık bir mesaj olacak, sonraki eylemlerimiz için
    kuvvet kazandıracaktır.” dedi. (Cumhuriyet, 20.03.2013)

Kamuoyu Vicdanı Tatmin Olmadı

Kamuoyu Vicdanı Tatmin Olmadı

Türk Hukuk Kurumu Başkanı Kanadoğlu’ndan eski Genelkurmay Başkanı’na tepki:
Özkök önce bildiklerini açıklasın

Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün 325 kişiye hapis cezası verilen Balyoz davasına ilişkin “yargılama adil olmadı diyemem” sözlerine tepki gösterdi. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde adil yargılamanın ilkelerinin belirlendiğini vurgulayan Kanadoğlu, “Esefle karşılanması gereken, yetiştiği ocağa komuta etme onuruna erişmesine rağmen, silah arkadaşlarını yalnız bırakarak iddialar hakkında sessiz kalan, bilgilerini saklayan, eylemi nasıl, ne şekilde ve hangi tarihte önlediğini açıklamak veya iddiayı dışlamak görevini yerine getirmeyen bir kişinin, adil yargılama üzerine fikir yürütmesidir” yorumunu yaptı.

Kanadoğlu, bir yargılamanın adil olup olmadığınının ölçütlerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve anayasada yazılı olduğuna işaret ederek bunların neler olduğunu şöyle sıraladı: “Bir yargılamanın adil olup olmadığı, ölçütleri AİHS’de ve anayasamızda yazılıdır. Öncelikle, mahkemenin bağımsız ve yansız olduğuna ilişkin en küçük bir kuşku veya bu yönde algılama varsa; yargılamalar ceza ve tutukevinin yerleşkesinde, sanıklar, tanıklar ve izleyiciler için engeller ve zorluklar çıkarılarak yapılmışsa; sanıklar hakkındaki lehte ve aleyhteki kanıtlar dikkatle ve titizlikle toplanmamış ve lehte olanlar savunmadan ısrarla saklanmışsa; savunmaya iddia tanıklarını sorguya çekmek, tanıklarını özdeş koşullar içinde çağırmak ve dinlenmesini sağlamak hakkı tanınmamışsa; iddia makamının sunduğu birçok belgenin sahteliği konusunda uzmanlar tarafından düzenlenen yansız raporlar göz ardı edilmişse; kanıtların iddia ve savunma tarafından tartışılıp, irdelenmesi ve değerlendirilmesine değinen CMK hükümleri uygulanmamışsa; sanıklar ve vekilleri disiplin bahanesiyle duruşmalara katılmaktan men edilmişse; sanıklar mahkeme heyeti tarafından oyunu belli edecek şekilde tehdit edilmişse; atılı suçun niteliğine göre, eksik teşebbüsün icrai hareketlerinin ne şekilde yarım bırakıldığı araştırılmamış ve önlediği iddia edilen kişiler tanık olarak dinlenmemişse (Aytaç Yalman, Hilmi Özkök); yargılayan mahkeme daha insani daha vicdani daha hukuki, yeni mahkemeler kurulduğundan bahisle kaldırılmasına rağmen, anayasanın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine aykırı olarak elindeki davaya özgü görevine devam ederek hükme bağlamışsa; o yargılama ve ona bağlı kararı adil olamaz.”

Kanadoğlu, Balyoz davasındaki karar karşısında kamuoyu vicdanının tatmin olmamasının nedeninin de
bu gerekçeler olduğuna işaret etti.