Etiket arşivi: The Millennium Ecosystem Assessment-2005

2012 NOBEL KİMYA ÖDÜLÜ : Hücre yüzeyindeki akıllı alıcıları keşfedenlere


Dostlar,

Bilimsel ilerlemeler büyük ivme içinde.
Öte yandan yarattığımız sorunlar da.
Bir kısır – sonlu sarmala mı girdik?

BM Raporlarına göre son 50 yılda çevreye verdiğimiz zarar, tüm geçmiş zamanları aşkın.. (The Millennium Ecosystem Assessment-2005). Gereksinimlerimiz üstel biçimde artıyor ama doğa kaynakları ve dolayısıyla üretim bu hızda olamıyor.
Kapitalist düzen bir yandan yaşamın hemen tüm alanlarını zora sokarken (kirletirken!) bir yandan da “çözümler” sunuyor.

“Fast food” teknolojisi yaklaşık 3 onyıllık. Günümüzde her 7 insandan 1’i şişman (obes)..

Kapitalizmin hastalıklı çözümü : Obesite cerrahisi.. Traji-komik..

1 milyar da aç insanımız var
!

Bir  halter düşünün ki, 2 ucunda böylesi bir “ağırlık” (çok yönlü toplum sağlığı sorunu) var. Üstesinden verili / dayatılan yapı içinde gelemiyoruz.

2012 Nobel Kimya ödülünün dayandığı temel bilgiler teknolojik uyarlama aşamasında karşımıza “kişiye özel ilaçlar” olarak çıkabilecek yakın gelecekte. Her insanın genomik yapsıyla kodlanan hücre yüzeyi alıcıları (reseptörler) tam olarak tanımlandığında, herkese özel, belli hücrelerce seçici olarak dolaşımdan (kandan) çekilecek ilaçlar üretilecek. Deneme çalışmaları halen epey yol almış durumda.

Doğallıkla bu ilaçlar “hi-tech” yani yüksek teknoloji ürünü olduklarından çok daha pahalı olacakar. “Moneter” parasal temelde “kar hedefli” işleyen özel sağlık sigortası sistemleri sigortalılarına ilaç bedellerini geri ödemede çekinik duracaklar. İnsanları “tamamlayıcı-destekleyici sigorta” dedikleri bir başka sömürü alanına zorlayacaklar.
Bu konuda sitemizde daha önce çarpıcı bir değerlendirmeye yer vemiştik :

“Özel sağlık sigortasına sahip olan genel sağlık sigortalısı”..

gibi akıllara seza sıfatlar kullanılmakta SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) tarafından, SUT’ta (Sağlık Uygulama Tebliği).
(Bkz. http://ahmetsaltik.net/saglikta-dovizle-vurgun/)

Çare;

  • HER-KE-SE YAYGIN-ETKİN-SÜREKLİ KAMU SORUMLULUĞUNDA KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ !

2012 NOBEL Kimya Ödülünün bizdeki çağrışımları bunlar kısaca.

Ödülü birlikte kazanan / paylaşan ABD Stanford (Dr. Brian K. Kobilka) ve Duke Üniversiteleri Tıp Fakültesinden (Dr. Robert J. Lefkowitz) 2 değerli meslektaşımızı kutlar, kendilerini saygı ile selamlarız.

Sevgi ve saygı ile.
20.10.12

Dr. Ahmet Saltık
Ankara Üniv. Tıp Fak.

www.ahmetsaltik.net

***************************************************************** 

2012 NOBEL KİMYA ÖDÜLÜ

* Ödül, hücre yüzeyindeki akıllı alıcıları keşfedenlere..

2012 Nobel Kimya Ödülü G-proteini alıcılarının işleyişiyle ilgili çalışmaları nedeniyle ABD’li Robert J. Lefkowitz ile Brian K. Kobilka’ya verildi.

Brian K. Kobilka: ABD vatandaşı. 1955’te Little Falls’ta doğdu. Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde moleküler ve hücresel fizyoloji öğretim görevlisi olarak çalışıyor.

Vücudumuz milyarlarca hücre arasındaki etkileşimin oluşturduğu bir sistemdir.

Her hücre, sahip olduğu minik alıcılar ile çevresini algılar
;
böylece yeni koşullara uyum sağlar. İşte 2012 Nobel Kimya Ödülü bu alıcıların önemli bir ailesi olan G-proteini alıcılarının işleyişini ortaya çıkartan çalışmaları nedeniyle Robert Lefkowitz ve Brian Kobilka’ya verildi.
GİZEM ÇÖZÜLÜYOR..

Hücrelerin çevrelerini nasıl algıladığı uzun zamandır gizemini koruyordu.
Bilim insanları adrenalin gibi hormonların güçlü etkileri olduğunu biliyordu.
Bunlar tansiyonu artırıyor ve kalbin daha hızlı atmasını sağlıyordu. Hücre yüzeyinde hormonlar için bir tür alıcı bulunduğundan kuşkulanılıyordu. Ancak 20. yüzyıl boyunca bu alıcıların nelerden oluştuğu ve nasıl çalıştıkları bilinmezliğini korudu.

1968’de Lefkowitz hücrelerin alıcılarını izlemek için radyoaktiviteden yararlandı. Birtakım hormonlara iyodin izotopları bağladı ve radyasyon sayesinde kimi alıcıları (reseptörleri) saptamayı başardı. Bunların arasında β -adrenerjik alıcı denilen adrenalini algılayan alıcı da vardı. Lefkowitz’in ekibi, alıcıyı hücre duvarında saklandığı yerden çıkartmayı başardı ve alıcının nasıl çalıştığına ilişkin ilk kez bilgi edindiler.

BENZER ÖZELLİKLERE SAHİP ALICI AİLESİ

Ekip 1980 yılında ikinci büyük adımını attı. Ekibe yeni katılan Kobilka, devasa boyuttaki insan genomundan β-adrenerjik alıcının genini ayrıştırma işini üstlendi. Yaratıcı bir yaklaşımla hedefine erişti. Araştırmacılar geni inceledikleri zaman alıcının gözdeki ışığı yakalayan alıcıya çok benzediğini keşfettiler. Bunun sonucunda aynı alıcı ailesine üye olduğu kestirilen, birbirine benzeyen ve benzer biçimde çalışan bir grup saptadılar.

Bugün bu aileye G-proteini alıcıları adı veriliyor. Işık, tat, koku, adrenalin, histamin, dopamin ve serotonin gibi yaklaşık bin kadar gen, bu alıcılardan sorumludur.
İlaçların yarısı G-protein alıcıları üzerinden etkisini gösterir.

Robert J. Lefkowitz: ABD vatandaşı. 1943’te New York’ta doğdu. Duke Üniversitesi Tıp Merkezi’nde biyokimya öğretim görevlisi olarak çalışıyor.

Lefkowitz ve Kobilka’nın çalışmaları G-protein alıcılarının nasıl çalıştığına ışık tutan çok önemli çalışmalardır. Dahası Kobilka, 2011 yılında başka bir keşifte daha bulundu. Ekibiyle birlikte β-adrenerjik alıcının görüntüsünün, hormon tarafından faaliyete geçirildiği ve hücreye sinyal gönderdiği anda yakaladı.
Bu görüntü moleküler bir sanat eseridir.

(Cumhuriyet, Bilim Teknik 19.10.2012)