Etiket arşivi: TGB Genel Başkanı İlker Yücel

Türkiye Yurtseverleri 13 Aralık 2012’de Silivri Cezaevine Çıkartma Yaptı


Dostlar,

  • Ergenekon davasının dünkü (13 Aralık 2012) kritik duruşmasına ilk kez
    salon içinde 
    ve dışında eşzamanlı olarak yaşanan direniş damgasını vurdu. 
  • Silivri Cezaevi dışarıdan kuşatıldı; duruşma salonu içeriden yarıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasında
dün tarihsel bir gün yaşandı.

Türkiye ölçeğİnde yüz bini aşkın yurtsever yurttaş Silivri’ye adeta akın etti.

Aralarında

-CHP,
-İP,
-TGB,
-ADD ve
– Vardiya Bizde Platformu’nun da bulunduğu 40’ı aşkın örgüt,
dün (13 Aralık 2012) sabah saatlerinde Silivri Cezaevi önüne geldi.

Dışarıdaki onbinler günboyu gür ve sürekli sloganlarla seslerini duruşma salonuna duyururken; içeride de avukat ve sanıkların protestosu bu tarihsel güne adeta
damga vurdu.

Ergenekon savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin kolaylaştıcı  çabalarına karşın, dün sunması beklenen, 15 gün kadar önceki  duruşmada
sunmayı talep ettiği esas hakkındaki gürüşünü (mütalasını) sunumuna geçemedi.

Sanıklar duruşma salonuna saat 10.00’da alındı. Duruşmaya uzun süredir gelmeyen tutuklu 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ile Yarbay Mustafa Dönmez de katıldı. Aralarında CHP Grup Başkan Vekilleri Emine Ülker Tarhan ve Muharrem İnce ile CHP Genel Başkan Yardımcısı
Bülent Tezcan ve Umut Oran’ın da bulunduğu 50’yi aşkın CHP milletvekili de duruşmada hazır bulundu. İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey de yanında çok sayıda İP üst düzey yöneticisiyle birlikte Silivri’deydi.
CHP Mersin milletvekili İsa Gök, akşam saatlerinde otobüsün üzerinden
katılımcılara seslendi.

Önceki saatlerde de CHP milletvekilllerinden Gökhan Günaydın, Muharrem İnce,
Emine Ülker Tarhan ve Gökhan Günaydın ve ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan da Silivri cezaevine akın eden yüz bini çok aşkın çoşkulu kitleye içtenlikle ve yüreklilikle değerlendirmeler yaptılar, iletiler verdiler.

Yurtsever aydınlar ve sanatçılar da oradaydu..

Tarık Akan, Levent Kırca Silivri’de ilk gördüklerimizdi.
Zülfü Livaneli, Sadık Gürbüz, Aşık Mahzuni ve Ruhi Su .. da
saz ve sözleri ile, coşku aşılayan ezgileri ile bizlerle birlikte idiler..

Ve de TGB… TGB’li binlerce genç.. İnanılmaz bir çaba ve özveri içinde idiler..

TGB Genel Başkanı İlker Yücel saatlerce, otobüsün üzerinden kitlelere coşku aşıladı ve eylemi adeta yöneti.. Sabahın 08:00’inden akşamın 17:00’sine, gün kararana dek..

Yüce ATATÜRK boşuna gençlere emanet etmedi Cumhuriyeti..

Yüce ATATÜRK demişti ki : “Bütün ümidim gençliktedir!”

Sevgi ve saygı ile.
14.12.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

 

Cumhuriyetin öncü mevzisinde olmak!


DOĞU PERİNÇEK

Cumhuriyetin öncü mevzisinde olmak!

AYDINLIK 24 Ekim 2012

Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği’nin 14 Ekim 2012 Pazar günü Berlin’de düzenlediği Milli Anayasa Kurultayı’nı Ulusal Kanal 20 Ekim 2012 Cumartesi günü baştan sona yayımladı. Kurultay’ın canlı yayınında yalnız ilk konuşmacıları dinleyebilmiştik. Bu kez 18 konuşmacının hepsinin görüşlerini öğrenme olanağı bulduk. Ama çok daha anlamlı olan salonun havasıydı.

Berlin’de toplum kürsünün çok ilerisinde

An der Urania salonu ünlüdür. Berlin Türk toplumunun öncüleri, toplantının asıl kahramanlarıydı. Salonu dolduran binin üzerinde izleyici, kürsüdeki konuşmacıların çok ilerisindeydi.

İlerisinde derken tanımlayalım: İzleyici kitlesi, kürsüden daha devrimci, daha cesur, daha kararlı, daha sorumlu ve daha bilinçliydi. Bunu konuşmalara gösterdikleri tavırlardan, alkışlanan görüşlerden, yoğunlaşan duyarlılıklardan ve salondan yükselen taleplerden herkes saptamıştır. Manzara çok açıktı.

Hemen belirtelim, salondaki kitle İşçi Partililer değildi. Arkadaşlarımın verdiği bilgiye göre, salonun hollerinde ve bina önünde 2 binin üzerinde Berlin gurbetçisi toplanınca, İşçi Partililer yerlerini ayakta kalan yurttaşlarımıza verdiler. O nedenle salonda, Berlin’deki gurbetçilerin öncü kesimi diyebileceğimiz işçi önderleri, aydınlar ve öğrenciler bulunuyordu.

Berlin’de salon hangi mevzideydi

Salondaki kitle,

– Türkiye’nin sorunlarını demokrasiye indirgeyen, bağımsızlık ihtiyacını gözardı eden görüşleri desteklemiyordu. Özellikle ABD emperyalizmine karşı kararlı mücadele talep ediyordu.

Laiklik ve aydınlanma konusunda açık ve kesin mücadele yanlısıydı.

– Atatürk önderliğindeki Cumhuriyet kurumlarının yıkıma uğradığını yoğun bir duyarlılıkla saptıyor ve bekçi tavrını değil, devrimle yeniden kurumlaşma programını onaylıyordu.

– Vatanı ve Cumhuriyeti savunan güçlerin teferruatı bırakıp birleşerek iktidar hedefli bir mücadeleye girmesini ateşli olarak arzuluyordu.

AKP’nin yasadışı olduğu yönündeki saptamaları hararetli olarak onaylıyor;
Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül iktidarının yıkılması çağrılarını alkışlıyordu.

– CHP ve MHP yönetimlerinin AKP ve BDP ile birlikte Anayasa yapmalarına şiddetle karşı çıkıyordu.

– Sistem içi çözümlere iltifat etmiyordu.

– Vatan ve Cumhuriyet için fedakârlık, fedailik, kendimizi adama gibi geleneksel devrimci değerlere sahip çıkıyordu.

– Gençlikten umutluydu; Türkiye Gençlik Birliği’ne çok sıcak bir sevgi gösteriyor ve güveniyordu.

Bursa Nutku rüzgârı

Özetle salonda Atatürk’ün Büyük Nutku’nun sonundaki rüzgâr esiyordu. Berlin toplumu, Türkiye’nin içinde bulunduğu “ahval ve şartları” gerçekçi olarak saptamış ve ileri atılmak için gereken fedakârlık ve kararlılık çağrılarına coşkuyla cevap veriyordu.

Büyük çoğunluğu CHP’li, MHP’li ve bağımsız Atatürkçülerden oluşan salondaki kitle,
İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey ve TGB Genel Başkanı
İlker Yücel’in konuşmalarını ayağa kalkarak uzun uzun coşkuyla alkışlayarak,
beklentisini ortaya koydu. Ataol Behramoğlu’nun

  • “Nerde varsa böyle zulüm
  • Çaresi isyan olmuştur”

dizelerinin uyandırdığı coşku, toplumun ruh halini yansıtıyor.

Yine Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin’in ABD İstanbul Başkonsolosu’na karşı onurlu duruşunun büyük sevgiyle karşılanması da
dikkat çekiyordu.

Cumhuriyetin öncü müfrezesini örgütlemek

Berlin’deki Urania salonunda toplanan öncüler ile İstanbul ve Ankara Barosu’nun onbinlerce avukatının kararlı yönelişleri, önümüzdeki süreçte Türkiye halkına önderlik etmek isteyen herkes için ders olmalıdır.

Bugün en büyük yanlış, günlük hayhuy içinde ne yapacağını bilmeyen sıradan insanlara göre tavır ve siyaset saptamaktır.

Cumhuriyet bu yıkımdan kurtarılacaksa, ilk önce Cumhuriyetin öncülerinin başına geçmek gerekir. Atatürk de öyle yapmıştır; 1908 devrimcileri de öyle yapmışlardı;
1876 Meşrutiyetini gerçekleştiren Namık Kemaller de öyle yapmıştır.

Bugün kitle kuyrukçuluğuyla yapılabilecek iş, düzene teslim olmaktır.
Büyük kitleyi harekete geçirecek olan, Cumhuriyetin öncü müfrezesidir.

İlk iş o öncü müfrezenin birleştirilmesi ve örgütlenmesidir.

Türkiye Hatay olacak

Bu açıdan Berlin’deki salonda toplanan kitlenin kürsüdeki seçkinlerin ilerisinde olması, çok önemli bir uyarıdır.

İstanbul ve Ankara’nın onbinlerce avukatı da o uyarıyı yapmıştır.

Anketlerde meclisteki AKP, CHP ve MHP’ye sırtını dönen % 60 da aynı uyarıyı yapıyor. Çünkü bu % 60, sistem partilerinden vazgeçmeye yöneldiğine göre, statüko içindeki tavırların o büyük çoğunlukla birleşme şansı olmayacaktır.

16 Eylül 2012 günü Hatay halkının o sistemin duvarlarına hapsolmayan kararlığını da dikkate almak zorundayız.

  • Hatay, öncüdür. Yarın Türkiye Hatay olacaktır.

Bugün Cumhuriyetin öncülerinin mevzisinde olmak ve o öncüleri örgütlemek, ilk yapılacak iştir.

  • Tepesinde AKP’nin oturduğu statüko içinde hiçbir çözüm yoktur.

SİLİVRİ’DEN BAYRAM İSTEĞİ:
Ulusal Kanal Berlin toplantısını sık sık göstermeli.
Ama araya 45 dakika reklam koymadan.

(Son Güncelleme: Perşembe, 25 Ekim 2012 18:34)