Etiket arşivi: “Tek Adamın Çoklu Hukuk Sistemi”

KARIŞMAYIN CUMHUR’UN BAŞINA!

KARIŞMAYIN CUMHUR’UN BAŞINA!

Rifat Serdaroglu

Karışmayın kardeşim, karışmayın yahu!
Bakın biz YSK “Yüksek Seçim Kurulu” olarak karışıyor muyuz? Karışmıyoruz!
Beştepe Sarayı onun özel evidir, koltuğu deridir, ne yapsa yeridir…

Bizim görevlerimiz arasında, “Cumhur’un Baş’ının Anayasa ve Yasalara uymasını sağlamak” diye bir madde var mı? Yok! O halde bizden ne istiyorsunuz?
Cumhur’un Başı, “Beni Millet seçti, Parlamenter sistem beklemeye alındı” demedi mi?
“Astığım astık, kestiğim kestik, ne istersem yaparım”, demedi mi?
Bizi “Hukuk Devletinin Yargıçları” zannettiniz galiba! Hukuk Devleti kaldı mı ki?
Artık, Türkiye’de “Tek Adamın Çoklu Hukuk Sistemi” var. O ne derse o olacak. Yerseniz…

Değerli Okurlar;
Yüksek Seçim Kurulu’nun hal-i pür melâli aynen yukarıdaki gibidir. Acınacak haldeler. YSK, yalnızca seçimlerin Genel Yönetim ve Denetimini yürüten bir kurul değildir. Yargıtay ve Danıştay’ın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşan, seçimlerin YARGISAL denetimini de sağlayan karma egemen ÜST YARGI MERCİİDİR…

Cumhur’un Başı, bir ayağının altına “TC Anayasasını”, diğer ayağının altına,
“Eşit ve Adil Seçim” ilkesini alıp ezerken, bir de eline aldığı Kur’an-ı Kerim ve Camileri propaganda mekânı yapmasıyla “Lâiklik İlkesini” yok saymaktadır…

Cumhur’un Başı’ nın “Bilerek ve isteyerek suç işleme özgürlüğü” var mıdır?
Hukuk Devletinde böyle bir saçmalık olabilir mi?
Anayasa’nın üstünde bir güç mü vardır?
Görevi, Türkiye’de Eşit-Adil- Dürüst ve Yasalara uygun bir seçimi gerçekleştirmek olan ve TÜRK MİLLETİ adına karar veren, kararlarına itiraz edilemeyen YSK Üyesi
Yüksek Yargıçlar, “Cumhurbaşkanı’nı denetleme yetkimiz yok” deyip hukuksuzluğu sadece seyretmekle yetinebilirler mi?

Cumhur’un Başı’na karışamayan YSK, nasıl olur da içinde, Erdoğan adı geçen DOMBRA şarkısını yasaklayabilir? YSK’nın gücü ancak şarkılara-türkülere mi yetiyor?
Cumhur’un Başına karışamayız ama O’nun adı geçtiği için AKP bu şarkıyı kullanamaz!

Demokratik Rejimlerde;
OY vicdanın sesidir, OY düşüncenin somutlaşmış halidir, OY Türk Milletinin kararıdır, sonuçta OY NAMUSTUR.

Soru şu;
Türk Milleti adına karar verebilen, kararları kesin olan, Yüksek Yargıçlardan oluşan
bu Yüce Heyet, nasıl olur da, Cumhur’un Başı’nın göz göre-göre, Türk Milletinin namusu olan “Oy Hakkına” saldırıda bulunmasına izin verebilir? Devletin olanaklarını pervasızca kullanıp eski partisine oy toplamasına, üzerine yemin ettiği Anayasa’yı çiğneme pahasına tarafsızlığını yitirmesine niçin sessiz kalabilir?

Ortada, dünyanın ve tarihin gözü önünde açıkça ve pervasızca işlenmekte olan bir suç var. Suçu işleyen, ister Cumhur’un Başı Recep, ister dağdaki çoban Recep olsun, fark eder mi?

YSK’nın Yüksek Yargıçları;
Haklı değilsiniz. Haklı olsanız bu kararınızda oybirliği olurdu. Neden ve kimden korkuyorsunuz? Siz kendiniz seçime girseniz, mevcut YSK’ya güvenir miydiniz?

Yapacağınız iş çok basit!
Siz Cumhur’un Başı’nı değil, O’nun işlediği seçim suçlarını engelleyin.
Mademki, O’na karışamıyorsunuz, konuşmalarının yayınlanmamasını sağlayın.
YSK olarak alacağınız bir kararla, tüm televizyonların ve basın organlarının,
Cumhur’un Başı’nın seçimle ilgili konuşmalarını yasaklayın.
Türk Milletine saygınız kaldıysa bari bunu yapın…

Muhalefet Partilerinin Genel Başkanlarına ise önerim şudur;
İktidara geldiğinizde, tüm Yüksek Yargı Mensuplarının malvarlıklarını yıl-yıl olarak, devlette çalışan birinci derecedeki yakınlarının işe giriş tarihleri ve yöntemlerini,
devletten ve belediyelerden ihale an birinci derecedeki yakınlarının adlarını açıklayacağınızı lütfen şimdiden ilan edin.

Görelim bakalım kimler vicdanı unutup, cüzdana sıkışmış

Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Mayıs 2015
Rifat Serdaroğlu