Etiket arşivi: T Lenfosit

Aşı da olsanız hastalığı da atlatsanız bunu yapmanız şart

Aşı da olsanız hastalığı da atlatsanız bunu yapmanız şart

Prof. Dr. Suat Çağlayan
ODATV
, 24.03.2021

Aşıdan veya Covid geçirdikten sonra antikor baktırmanın bir yararı olmayacağı bilinmelidir. Aşı da olsanız, hastalığı da geçirseniz bunu yapmalısınız…

Koronavirüs ile bulaştıktan sonra iyileşenler ile aşı olanların merak ettikleri şey, kanlarında bu virüse karşı antikor gelişip gelişmediği

Her ne kadar bu konuda bilimsel açıklama yapan akademisyenler televizyon ve gazetelerde halkımızı aydınlatmaya çalışıyorlarsa da ‘antikor baktırma’ modasını engellemek kolay değil!

Bu nedenle her yanda biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarlarının kapılarına “Covid-19 antikorları bakılır” diye yazılar asılıyor…
Önce aşıların koruyuculuğu tartışıldı. Bir ölçüde aşı üretim firmaları arasında bir yarışın da yaşandığı bu tartışmalardan sonra Sağlık Bakanlığı, Çin aşısı olan Sinovac’ı almaya karar verdi. Benim kişisel düşünceme göre bu aşının alınması doğru bir karardı. Çünkü koruyuculuğu çok yüksek olmasa da bu aşı, erken ve geç dönemde oluşabilecek yan etkiler bakımından oldukça güvenilir kabul ediliyor… Aşılama başladıktan sonra antikor baktırma merakı daha da arttı. Merak edilen şey, yaptırılan aşının koruyucu antikor oluşturup oluşturmadığıydı.

Bu yazının amacı, bu antikoru baktırmanın gereksizliğinin altını çizmeye çalışmak.

NE YAPACAĞI BELLİ OLMAYAN VİRUS

Koronavirüs’ün, diğer virüslerden çok farklı bir davranış gösterdiği ve insan bağışıklık sistemi ile olan etkileşiminin tam olarak bilinmediği bir gerçek. Üstelik merak edilen bir başka konu da, bu virüs vücuttan tamamen temizlense bile organlarda yapmış olduğu gizli yıkımların gelecekte hangi sıkıntılara yol açabileceği…

GELELİM ANTİKOR KONUSUNA

Koronavirüs enfeksiyonu (ya da aşısı) söz konusu olduğunda insan bağışıklık sisteminin vereceği yanıtı ve bu yanıtın koruyuculuğunu sorgularken bağışıklık sisteminin bazı özelliklerinin bilinmesi gerekir. Bir virüs insan vücuduna girince bağışıklık sistemi yaygın ve karmaşık bir yanıt verir. Bu karmaşık yapı içinde iki tepki esastır;

Kandaki bazı hücreler (B Lenfosit) virüse karşı antikor denen koruyucu maddeler üretirken…

Başka bir hücre grubu (T Lenfosit) da virüsü tanıyarak ona karşı duyarlı ve tepkili hale gelir…

Bu iki tepki sayesinde hastalığı geçirenler de aşılananlar da bir ölçüde korunurlar. İşte asıl soruyu burada sormak gerekiyor : Covid geçiren veya aşılananlarda gelişen bu bağışıklık, insanı ne derece ve ne süreyle koruyabiliyor? Ya da daha doğrudan bir soruyla; kanda oluşacak yüksek antikor düzeyi işe yarar mı?

BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BAŞLIKLAR

  • Antikor yüksekliği, vücudun Koronavirüs’ten korunmakta olduğunu göstermediği gibi antikor düşüklüğü de vücudun korunmamakta olduğunu göstermez.

Çünkü;

  1. Yüksek düzeyde bile olsa oluşan antikorlar yeni bir enfeksiyonu engellemekte yetersiz kalabilir. Nitekim hastalığı geçirmiş olan ya da aşılanan çok sayıda insanda yeni enfeksiyonlar görülmüştür.
  2. Antikorun düşük olması vücudun korunmamakta olduğunu da göstermez. Çünkü, antikor dışında korunmayı sağlayan bağışıklık hücreleri, virüsü tanımış ve ona karşı tepkili hale gelmiş olabilir.

BAĞIŞIKLIĞIN SÜRESİ

Her iki tür bağışıklık gelişmişse bu kez başka bir soru ortaya çıkıyor;

Virüse karşı gelişen bağışıklık ne kadar sürüyor?

Bunun yanıtı da yüz güldürücü değil. Bu sürenin değişken olabildiği ve genellikle 6-9 ayı aşmadığı bilgiler arasındadır. Hatta daha kısa olduğu yönünde bilgiler de vardır.

AŞI MUTLAKA YAPILMALIDIR

Koruyuculuk yönünden bütün bu olumsuzluklara karşın, aşı mutlaka yapılmalıdır.

Çünkü aşı olanlarda-düzeyi ve etkinliği tartışılır olsa da- hem saptanabilen bağışıklık (antikorlar) hem de yaygın bakılma şansı olmayan hücresel bağışıklık mutlaka belli düzeyde oluşacaktır.

Hastalık orta veya ağır geçirenlerde öylesine büyük yıkım yapmaktadır ki, aşının oluşturacağı düşünülen her düzeydeki korumadan yararlanılması gerekir.

  • Aşılananların -hastalansalar bile- hastalığı daha hafif geçirdikleri de önemli bir veridir.

BURADA BAŞKA BİR RİSK VAR

Bu saptamalara göre Koronavirüs’e karşı antikor olup olmadığını saptamanın bir yararı olmadığı anlaşılıyor. Tamam da bu antikoru bakmanın bir zararı var mı?

Yok gibi görünüyorsa da önemli bir tehlikesi var! O da şu; antikorları yüksek çıkanların kendilerini korunuyor sanarak maske kullanmamaları, korunma önlemlerini ciddiye almamaları…

Toplumun neredeyse yarısı, zaten maskeyi ya zoraki takıyor ya da atmak için fırsat arıyor.

Böylesi yanıltıcı bir sonucun vereceği cesaretin, virüsün yayılımını kolaylaştırması işten bile olmaz!

ŞU OLASILIK DA GÖZARDI EDİLMEMELİ

Yapılan iki aşının sonrasında bakılacak antikorların yaratabileceği bir başka sıkıntı da düşük antikor düzeyi bulunduğunda kişinin ne yapacağını bilmemesidir.

Beklenecekse ne için ve ne kadar süreyle bekleneceğini bilmemenin tedirginliği yaşanacak…

Ya da çoğu kişinin yapacağı gibi, bir süre sonra yeniden laboratuvara koşup bir test daha yaptırmak isteyebileceklerdir.

Kaldı ki, yeni bir aşı yaptırmasını önerenler olayı daha da karmaşık hale getirebilecek, aşıyı uygulayanlarla ilişkilerde gerginlikler yaşanabilecektir.

Elbette bütün bunlar, gereksiz yere yaptırılan bir antikor testinin ‘meraklısına’ yaşattığı çileden başka bir şey olmayacaktır.

MASKE VE MESAFEYE DEVAM YETER!

Özetlersek;

Aşıdan veya Covid geçirdikten sonra antikor baktırmanın bir yararı olmayacağı bilinmelidir.

  • Aşı da olsanız, hastalığı da geçirseniz maske takmanın ve mesafeyi korumanın gerekli olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

https://odatv4.com/yazar/suat-caglayan/asi-da-olsaniz-hastaligi-da-atlatsaniz-bunu-yapmaniz-sart-24032126.html