Etiket arşivi: Suruç kırımı!

Dağlıca’da 40 Gün Süren TSK Operasyonu

 

Dağlıca’da 40 Gün Süren TSK Operasyonu 
Böyle Görüntülendi

PKK’nın “kurtarılmış bölge” ilan etmeyi düşündüğü Buzul Dağı,
İkiyaka Dağları ve Doski Vadisi’ni, 27 Eylül’de başlatılan operasyonun görüntüleri yayınlandı.

Hakkari Dağlıca bölgesinde 27 Eylül 2015’te başlayan ve 5 Kasım 2015’te sonuçlanan
‘Şehit P. Kur.Yb. İlker Çelikcan Operasyonu’ ile 119 PKK‘lı öldürüldü. Türk Silahlı Kuvvvetleri’nin en güzide birliklerinden oluşan 2 Komando Tugayı ve Özel Kuvvetlere ait birlikler operasyona katıldı. Türk Hava Kuvvetleri‘nin de ve 40 gün süren operasyonun görüntüleri yayınlandı.

YARBAY İLKER ÇELİKCAN KONVOYUN ÖNÜNÜ GEÇTİ

6 Eylül 2015 tarahinde Yeşiltaş Üs Bölgesinden, yola döşenen El Yapımı Patlayıcıları (EYP) temizlemek maksadıyla hareket eden Mayın ve El Yapımı Patlayıcı Tespit Timi (METİ)
yola döşenmiş olan dördüncü EYP‘yi etkisiz hale getirirken, PKK‘lı teröristler tarafından açılan
ilk ateşte Timin bir personeli yaralandı. Açılan ateşe karşılık veren Tim derhal destek
isteminde bulundu. Bu arada Dağlıca‘dan Kobra ve Kirpi zırhlı araçlar içeren bir konvoy ile Yüksekova‘dan aralarında tank ve zırhlı araçların da bulunduğu başka bir konvoy, Dağlıca‘daki Hudut Tabur Komutanlığı ile Yüksekova ilçe merkezi arasındaki kritik ikmal yolunu açmak, Dağlıca‘nın konvoy, ikmal ve iaşesi için yol araması yapmak ve yol güvenliğini sağlamak maksadıyla hareket halindeydi. Yapılan destek istemine derhal karşılık vermek için METİ personelinin bulunduğu bölgeye doğru hızla hareket etti. Önde giden araçlar da ateş altına alınınca, konvoy yavaşladı. O sırada arkadaki Kirpi aracı içinde bulunan Tb. K. Kur. Yb İlker Çelikcan hızlanarak bir an evvel yaralı askeri kurtarmak için öne geçti ve ilerlediği anda aracı bir başka EYP‘nin patlaması sonucu şarampole yuvarlandı. Gözünü kırpmadan askerinin yaşamnı kurtarmak için öne atılıp şehit olan Tb.K.Kur.Yb İlker Çelikcan ve askerleri için
27 Eylül 2015’te ‘Şehit P.Kur.Yb.İlker Çelikcan Operasyonu’ başlatıldı.

DOSKİ VADİSİ’NIN PKK İÇİN ÖNEMİ

PKK Terör Örgütü’nün sözde Cilo Eyaletinin 2 cephesini ayıran arazi kesimi Doski Vadisi’dir. Doski Vadisi’nin kuzeyinde Oramar (Batı) Cephesi, güneyinde ise Çarçela (Doğu) Cephesi
yer alıyor. 2 cephe arasındaki bağlantı Doski Vadisi’ne uzanan ara vadiler (Varagöz Vadisi, Gürkavak Vadisi) vasıtasıyla sağlanıyor. Ayrıca İkiyakalar bölgesindeki PKK‘lı teröristlerin ikmali Doski ve Varagöz Vadileri üzerinden işbirlikçiler tarafından sağlanıyordu. Doski Vadisi Buzul Dağı ve İkiyaka Dağlarını birbirinden ayıran ve bölgede doğu-batı istikametinde
geçit veren tek ilerleme istikamet. Bu nedenle kara ve hava intikali Doski Vadisi’ne tabi.

2 AYA YAKIN VATANDAŞLARI ELEKTRİKSİZ BIRAKTILAR

Doski Vadisinde özellikle Kamışlı-Yeşiltaş-Dağlıca yoluna Mayın ve EYP döşenerek güvenlik güçlerine zayiat verdirmesi, üs bölgelerinin ikmal faaliyetlerini yürüten sivil kişilerin
tehdit edilmesi ve araç-malzemelerine el konulması, köy ve mezralardaki vatandaşların teröristlere yardım ve işbirliğine zorlanması, elektrik trafosunun PKK‘lı teröristlerce patlatılması ve 2 aya yakın süre vatandaşların elektriksiz bırakılarak cezalandırılması gibi eylemler yapıldı.

PKK’NIN SALDIRILARI BÖLGE HALKINI DA ETKİLEDİ

Oramar Tepe Bölgesi’nde bulunan PKK‘lı teröristler tarafından Dağlıca Hudut Taburu ve
Üs Bölgeleri’ne Doçka, Zagros ve Havan ile sürekli saldırı düzenleniyordu. Söz konusu saldırılardan yalnızca askeri birlikler değil bölge halkı da etkileniyor, ölüm ve yaralanmalar yaşanıyordu. 2014 yılında bayram sabahında bayramlaşan Dağlıca Köylülerine yapılan saldırı, 2015 Haziran ayında PKK‘lı teröristler tarafından atılan havan mermisi ile MizginTire isimli küçük bir kız çocuğunun yaralanması gibi saldırılar gerçekleştirildi.

OPERASYONUN AMACI

Şehit P.Kur.Yb.İlker Çelikcan Operasyonu‘nun amacı PKK Terör Örgütü’nün sözde
Cilo Eyaletinin kilidini oluşturan Doski Vadisi ve güneyindeki bölgeyi kontrol eden İkiyakalar
ve Oramar Tepe bölgesindeki teröristleri etkisiz hale getirmek, izleyen aşamada yeniden
kullanılmalarını engellemek amacıyla mağara, sığınak, barınak ve erzak depolarını tahrip etmek, Dağlıca ve Yeşiltaş’ta bulunan Üs Bölgeleri’ne ikmal ve intikal yollarını EYP‘lerden temizleyerek ikmal sürekliliğini sağlamak olduğu belirtildi.

OPERASYON 40 GÜN SÜRDÜ

27 Eylül 2015’te başlayan ‘Şehit P.Kur.Yb.İlker Çelikcan Operasyonu’ 5 Kasım 2015 günü Oramar Tepe bölgesi de tam olarak denetim altına alındı. Bölgeyi terk etmeyi başaramayan, PKK‘lı ufak grupların etkisiz hale getirilmesi amacıyla arama ve tarama faaliyetlerinin
devam ettiği belirtildi. Operasyonda 119 PKK‘lının öldürüldüğü belirtildi.

OPERASYON 3 AŞAMADA PLANLANDI

‘Şehit P.Kur.Yb.İlker Çelikcan Operasyonu 3 aşamada planlandı. 1. aşamada Doski Vadisi ve tarafeyninin PKK‘lı teröristleri temizlenmesi, 2. aşamada İkiyakalar Dağı bölgesinin denetim
altına alınması, yol araması ve ikmalin yapılması, 3. ve son aşamada ise Oramar Tepe Bölgesi’nin ve uzanımının denetim altına alınması olarak planlandı.

İLK OLARAK ORAMAR TEPE BÖLGESİ’NİN 500 METRE YAKININA DEK
BİRLİK SIZDIRILDI

Operasyon boyunca; İnsansız Hava Araçları (İHA) ve İnsanlı Keşif Uçakları (İKU) aracılığıyla sürekli keşif gözetleme yapıldı ve teröristlere ait mağara, barınak, sığınak ve mevziler belirlendi. Söz konusu saptamalar sonucunda hazırlanan hedef listeleri ile Oramar Tepe Bölgesi ve dolayı
yoğun bir biçimde hava kuvvetleri ve topçu ve havan birliklerinden oluşan ateş destek vasıtalarıyla ateş altına alındı. Dağ ve Komando Tugayı birlikleri tarafından Oramar Tepe Bölgesi’nin 500 m yakınına dek birlik sızdırıldı.

5-10 m UZAKLIKTAN EL BOMBALARININ KULLANILDIĞI
TEMASLAR SAĞLANDI

İlerleryen günlerde PKK‘lı teröristler ile askerler arasındaki uzaklık 160 m’ye düştü. 5-10 m uzaklıktan el bombalarının kullanıldığı temaslar yaşandı ve aralıklarla çatışmalar sürdü.
Bölgede sıkışan PKK‘lı teröristler tarafından sık sık el bombaları ile saldırılar düzenlendi. Askerler, el bombası ile saldırıyı gerçekleştiren PKK‘lı teröristleri etkisiz duruma getirdi.

YARDIMA GELEN PKK‘LI TERÖRİSTLERİ SAVAŞ UÇAKLARI
ETKİSİZ DURUMA GETİRDİ

Murat Karayılan‘ın Zap Kampı’na gelerek 18 Ekim 2015’te bölgedeki teröristlere telsizle talimat vermesinin ardından tecrit edilen PKK‘lı teröristleri Kuzey Irak‘tan bölgeye gönderilen takviye PKK‘lı teröristler, İHA ve İKU ile yapılan keşif gözetleme sonucunda belirlendi.
PKK‘lı teröristler, Türk Hava Kuvvetleri‘ne ait savaş uçaklarının atışları ile henüz istedikleri yerlere varamadan etkisiz duruma getirildi.

BÖLGE PKK‘LI TERÖRİSTLERDEN ARINDIRILDI

PKK Terör Örgütü’nün Kuzey Irak‘tan yurt içine geçiş yaptığı, Türkiye‘de gerçekleştirdiği saldırılardan sonra güvenli kaçış yolu olarak kullandığı, kırsal ile kent bağlantısını kurduğu, başta Yüksekova ve Şemdinli ilçelerine yönelik eylemlerinde kullandığı, eylemler sonucuda
sözde özerkliğe uzanan uygulamalara zemin hazırladığı, Üslenme bölgesi, eleman sağlama
noktası, sözde yargılama alanı olarak kullandığı, PKK Terör Örgütü üzerinde psikolojik etkisi çok yüksek olan İkiyakalar, Doski Vadisi ve Oramar Tepe Bölgeleri PKK‘lı teröristlerden arındırıldı.

PKK’LI TERÖRİSTLERİN BÜYÜK BİR ÇÖKÜNTÜ YAŞADIĞI ÖĞRENİLDİ

Bölgenin temizlenmesi ile; PKK Terör Örgütü’nün Türkiye ve Kuzey Irak bölgesi arasında
iki yanlı çok kritik geçiş güzergahı olan bölgelerin denetim altına alınmasıyla örgütün adeta nefes alamaz duruma geldiği belirtildi. Türkiye içindeki PKK‘lı teröristler ile KCKyapılanması ve YDG-H ögelerinin bu durumun ortaya çıkmasıyla büyük bir çöküntü yaşadığı öğrenildi.

======================================

Dostlar,

AKP iktidara geldiğinde (3 Kasım 2002 seçimleri; % 34 oyla 363 milletvekili % 66 TBMM çoğunluğu!) PKK terörü sıfırlanmaya yaklaşmıştı. Batı emperyalizmiyle yapılan pazarlıklarla
PKK’ya dokunulMAmaya başlandı, yetmedi masaya oturuldu.

Silahlı bölücü güç ile aynı yöntemle mücadele Batı’nn dayatması ile kesildi; yetmedi,
Oslo’da, Dolmabahçe’de..  masaya oturularak görüşmeler başlatldı! Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış, ölünceye dek sıkı koşullarda hapiste kalacak olan terör örgütü başına
fiilen saygınlık (itibar) iadesi yapıldı adeta ve ceza infaz mevzuatı kuralları çiğnenerek,
Kürt kardeşlerimizin önemsiz bir bölümünü oluşturan Kürtçülerin = ayrılıkçı Kürtlerin lideri işlemi yapılmaya başlandı..

Gelinen yer “Bölünmeye 5 kala” sınırı idi (“BİRLEŞİK BÜYÜK KÜRDİSTAN’a = 2. İSRAİL’e ve POSTMODERN YENİ SEVR’e = BÖLÜNMEYE BEŞ KALA” başlıklı yazımıza özellikle bakılmalıdır: http://ahmetsaltik.net/2015/06/20/birlesik-buyuk-kurdistana-2-israile-ve-postmodern-ya-da-yeni-sevre-bolunmeye-bes-kala/“AÇILIM” tuzağı altında ve artık sürdürülebilirliği kalmamıştı. TSK ağırlığını koydu ve RTE – AKP 180 derece rota değiştimek zorunda kaldılar.

Şimdi PKK’ya karşı başta TSK ile, 2. ve 3. derecede de polis ve
korucularla yürütülen 
silahlı mücadele AKP – RTE ile değil;
konjonktürün dayatmasıyla onlara karşındır (rağmen).

Bu olgunun çok iyi anlaşılması gerekir.
Vatan Partisi Genel Başkanı Sn. Doğu Perinçek’in deyimiyle

“..Erdoğan TSK’ya sığınmıştır..!

Başarı TSK’nın, polisimizin ve korucularımızındır; ulusumuzun şehit ve gazilerinindir!

Dökülen kanların faturası ise AKP – RTE’nindir.

Ne yazık ki halkımızın önemli bir bölümü yine iğrenç oyunları görememiş ve 20 Temmuz 2015 Suruç kırımından sonra başlatılan TSK operasyonları, 1 Kasım 2015’te zoraki yineletilen seçimde AKP’ye birkaç milyon oy ve tek başına iktidar getirmiştir!?

Dileriz taç giyen baş bu kez akıllanır ve AKP – RTE Cumhuriyet ile kavgalarını keserler!?
Tayyip bey, Türkiye’nin yazgısı ellerinde, 13. yılını bitirecek 14 Mart 2016’da..
Çok umutlu değiliz 2023 hedefleri nedeniyle ama gene de umudu kesmek istemiyoruz.

Erdoğan, 2023 hedeflerinin ne olduğunu tek tek halkımıza saymalı
ve başkaca bir örtük gündemlerinin olmadığına ilişkin halkımıza apaçık,
somut güvenceler vermelidir.

Türkiye politik olarak hızla normalleştirilmeli ve başta ekonomi, DIŞ POLİTKA, kutuplaştırılmış toplum, yoksulluk – yolsuzluk, işsizlik, sağlık, eğitim, bilim – araştırma,
insan hakları – demokrasi gündemine geçmelidir..

Ülkesi ve ulusu ile bölünmez bir bütün olarak,
ilk 4 maddeye ve Devrim yasalarına (md. 174) asla dokunmamak üzere,
ivedi gereksinim olmamakla ilerleyen yıllarda birlikte yeni bir anayasaya..

YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ.. diye haykırarak

Yüce ATATÜRK’ün izinde! 

Sevgi ve saygı ile.
07 Kasım 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

TTB : “Meslektaşımız Dr. Abdullah Biroğul’a veda ettik” ve bizim sorularımız..

Acımız Derin, Öfkemiz Büyük!
Bir Terör Eylemine Kurban Verdiğimiz Meslektaşımız Dr. Abdullah Biroğul’a veda ettik

TTB_logosuTTB, 02 EYLÜL 2015

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde zorunlu hizmetini yapmakta olan ve Diyarbakır Valiliği tarafından verilen bilgiye göre önceki gün yolunu kesen PKK militanları tarafından aracı silahla taranarak katledilen meslektaşımız
Dr. Abdullah Biroğul
dün Diyarbakır’da toprağa verilmiştir.
Cenaze törenine Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp ile Diyarbakır Tabip Odası’yla bölgedeki Tabip Odalarının temsilcileri de katılmışlardır.
Edinilen bilgiye göre; meslektaşımız başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden vurulmuş,
112 ambulanslarının halkımızın sağlığı için gecesini gündüzüne katan meslektaşımıza erişimi de engellenmiştir.

Böyle bir eylemi hiçbir gerekçe meşru gösteremez. 

Türk Tabipleri Birliği olarak kimden gelirse gelsin, başta meslektaşımız Dr. Abdullah Biroğul olmak üzere sağlık çalışanlarına ve sivillere yönelik (AS: Güvenlik güçlerine saldırılar – cinayetler ne olacak??) tüm saldırıları ve cinayetleri, şiddeti faillerine bakmaksızın,
amasız, ancaksız  dün olduğu gibi bu gün de hiç tereddüt etmeksizin nefretle kınıyoruz.
Bu terör eylemiyle yaşamdan koparılan Dr. Abdullah Biroğul’un ailesi, sevenleri ve
çalışma arkadaşları başta olmak üzere, tüm halkımıza baş sağlığı diliyoruz.
Acımız derin, öfkemiz büyüktür.
Bu ortamda Türk Tabipleri Birliği olarak kezlerce yaptığımız çağrıyı bir kez
daha tekrarlıyoruz :
Bütün çatışmalar bir an önce sonlandırılmalıdır. Yaşam hakkı, en önde gelen insan hakkıdır.
(AS : İyi de silahlı bölücü terör örgütü PKK ile Devlet aynı kefeye mi konacak??)
Barışı isteyen, özleyen herkes adına haykırıyoruz:
– Parmağınızı tetikten çekin! Barış katliamlarla gelmez!
(AS: Neden terör örgütü PKK’ya “silah bırak” çağrısı yok???)
Türk Tabipleri Birliği

Merkez Konseyi
http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/drabdullah-5560.html

=======================================

Dostlar, Değerli Meslektaşlarımız,

Meslektaşımız Kürt kökenli Dr. Abdullah Biroğul‘un, yol kesen  PKK’lı bölücü terör örgütü militanlarınca uzun namlulu silahlarla aracı içinde taranarak öldürülmesini lanetliyoruz!
Cankurtaranın olay yerine erişmesini engelleyenler de insanlık dışı canavarlardır.


Doktor Biroğul, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden üç yıl önce mezun olmuştu…

Beylik sözleri biz de yineleyelim mi?? Başsağlığı, ailenin, meslektaşlarının… acısını paylaşma..


Dr. Abdullah Biroğul’un kardeşi Halime (ortada) ve öbür yakınları cenaze sırasında.

Ancak bizim sorularımız olacak bu vahim olay (cinayet!) nedeniyle :

1. Bizim de üyesi olduğumuz TTB’nin basın açıklamasında kırmızı renkli – koyu ayraç içinde
3 sorumuz var :
–  “..  sağlık çalışanlarına ve sivillere yönelik tüm saldırıları ve cinayetleri,..” kınıyor
TTB.. Biz de soruyoruz;
Güvenlik güçlerine saldırılar – cinayetler ne olacak??

2. TTB “Bütün çatışmalar bir an önce sonlandırılmalıdır..” buyuruyor. Biz de soruyoruz :
İyi de silahlı bölücü terör örgütü PKK ile Devlet aynı kefeye mi konacak??

3. “Parmağınızı tetikten çekin! Barış katliamlarla gelmez!” diyor TTB..
Biz de soruyoruz :
Neden terör örgütü PKK’ya “silah bırak” çağrısı yok???  1984’te Eruh ve Şemdinli baskını ile dış destekle Türkiye’ye isyan bayrağı açan PKK başlatmadı mı katliamı?

4. sorumuz Devlete / AKP iktidarına                     :

Bir terör örgütü hala ülkenin yollarını kesiyor, yurttaşları kaçırıyor, öldürüyor, haraç alıyor..
Ve AKP iktidarı sözde, 20 Temmuz’dan (Suruç kırımı!) bu yana PKK ile “görüşmeyi” kesip “mücadeleye” başladı!? Alanı öylesine boşaltmışsınız ki; güç, yol egemenliği dahil terör örgütüne geçmiş, öyle mi? Ne oturuyorsunuz orada, Devletin “kahir” gücü sonuna dek
tek başına iktidarınızda..

Neden ülkenin her karışında güvenlik sağlayamıyorsunuz?

Yoksa siz PKK ile hala görüşüyor da, “mücadele ediyor” mu görünmeye çalışıyorsunuz halka??

Bu halkı o denli aptal mi sanıyorsunuz, yoksa sizin aklınıza mı birşeyler oldu??

Kendi kendinize sorar mısınız ayna karşısında :

  • Dr. Abdullah Biroğul’un gerçek / asıl katili kim, kim, kim, kim, kim ???? 

    *****TTB‘nin de artık aklını başına alması gerek..

    Yöneticilerinin (tabanın asla değil!) önemli bir bölümü Kürt, Kürtçü, PKK sempatizanı,
    HDP’ye oy veren, solcu – sosyalist.. bir yapıda da olsa; 6023 sayılı yasa ile kurulan ve Anayasa md. 135’te “kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu ” olarak tanımlanan bir büyük örgütün emperyalizmin kuklası bölücü terör örgütü PKK ile Devleti aynı kefeye koyma aymazlığı kabul edilemez! Bu politika artık sonlandırılmalıdır.

    Türkiye’de 150 bini biraz aşan hekimden 2/3’ü TTB’ye kayıtlıdır. Bir bölümü de yasa gereği zorunlu üyedir. TTB bu görünümüyle son 20 yıl yakın zamandır adeta marjinalleşmiştir.
    (Biz de bu yüzden 1996’da TTB’de yönetim görevimizden seçimi yitirerek ayrıldık..)

    Etnik temelde ayrımcı politika çağdışıdır ve utanç vericidir. 
    Ne “Sol” ile ne de “Sosyalizm” ile bağdaşır.. Olsa olsa kör ideolojik saplantıdır.
    Bu tür aymaz politikalar ve özneleri kurum ve kişiler PKK ve yandaşlarına destekçi sayılır.

    TTB bir özeleştiri vererek, ULUSUN HEKİMLERİNİN TÜMÜNÜ KUCAKLAYAN
    bir uygar, birleştirici çizgiye geri dönmelidir. TTB, yasa ile, tüm hekimlerin örgütüdür.
    Dernek, vakıf, sendika değildir ki; bir başkası kurulabilsin..

    O çizgi; katıksız ATATÜRKÇÜ Tıbbiyeli Hikmetlerin, Dr. Refik Saydam’ların,
    Kalpaksız Kuvvacı Prof. Nusret Fişek’lerin, Prof. Nevzat Eren’lerin…
      çizgisidir. 

    Sevgi ve saygı ile.
    02.09.2015, Datça

    Dr. Ahmet SALTIK
    Ankara Tabip Odası Üyesi
    1992-96 TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi
    www.ahmetsaltik.net
    profsaltik@gmailcom