Etiket arşivi: Serdar Koç şiiri : SAKARYA HATTI

Serdar Koç şiiri : SAKARYA HATTI

Dr. Serdar Koç

SAKARYA HATTI

 

“Çok dövüşler olur kimseler bilmez”
Köroğlu

-I-
ağır
ağır
ovaya akşam çöktü

yağmur indi
sis
çöktü…

deprem çadırlarını
battaniyeleri
giysilerimizi
aşarak

kemiklerimize kadar
işleyen
benliği kilitleyen
küflü
ıslak bir soğuk

soğuk
soğuk…

1999 eylül ekim
kasım
aralık…

-II-
mümkün olsaydı eğer
zamanı almak geriye
onyedi ağustos saat 03:02 öncesine

o mutlu doğum günü pastasına
huzurlu ev içi sohbetlerine
mutfağa, tuvalete, banyoya, yatak odalarına
sıcak yataklarımıza, sıcak bedenlerimize

kahvehanelere, meyhanelere, hastanelere
cami avlularına, fabrika önlerine, tarlalara
kışlalara, okullara, hapishanelere…
çay bahçelerine, deniz kenarlarına, bulvarlara
yollara, köprülere…

mümkün olsaydı eğer zamanı almak geriye
onyedi ağustos saat 03:02 öncesine

o kahredici gurbetinde gözlerinin ölseydim
ah ölebilseydim orda öylece sonsuza değin

titreyen yer
titreyen ev, titreyen ağaç, titreyen yüreğim aşkına

mümkün olsaydı eğer…

Serdar Koç
(Aralık 1999, Ankara)

Serdar Koç şiiri : SAKARYA HATTI

ŞİİR KÖŞESİ…

Sözcüklere dans ettiren hekim bir şair: Serdar Koç

 

Dr. Serdar Koç

 

 

SAKARYA HATTI

“Çok dövüşler olur kimseler bilmez”
Köroğlu

-I-
ağır
ağır
ovaya akşam çöktü

yağmur indi
sis
çöktü…

deprem çadırlarını
battaniyeleri
giysilerimizi
aşarak

kemiklerimize kadar
işleyen
benliği kilitleyen
küflü
ıslak bir soğuk

soğuk
soğuk…

1999 eylül ekim
kasım
aralık…

-II-
mümkün olsaydı eğer
zamanı almak geriye
onyedi ağustos saat 03:02 öncesine

o mutlu doğum günü pastasına
huzurlu ev içi sohbetlerine
mutfağa, tuvalete, banyoya, yatak odalarına
sıcak yataklarımıza, sıcak bedenlerimize

kahvehanelere, meyhanelere, hastanelere
cami avlularına, fabrika önlerine, tarlalara
kışlalara, okullara, hapishanelere…
çay bahçelerine, deniz kenarlarına, bulvarlara
yollara, köprülere…

mümkün olsaydı eğer zamanı almak geriye
onyedi ağustos saat 03:02 öncesine

o kahredici gurbetinde gözlerinin ölseydim
ah ölebilseydim orda öylece sonsuza değin

titreyen yer
titreyen ev, titreyen ağaç, titreyen yüreğim aşkına

mümkün olsaydı eğer…

Serdar Koç
(Aralık 1999, Ankara)