Etiket arşivi: Selami Altınok!

Hiç işleri bakanı

Hiç işleri bakanı

Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil

SÖZCÜ, 13 Ekim 2015

Hüseyin Çapkın, polisti. İstanbul’a gelmeden önce, Mersin, Antalya, Gaziantep, Adana,
Bursa, İzmir gibi büyükşehirlerde emniyet müdürlüğü yapmıştı, mesleki tecrübesi zirvedeydi.
*
Celalettin Cerrah, polisti, İstanbul’a gelmeden önce emniyet müdürlüğü yapmıştı ama, hiç büyükşehirde görev yapmamıştı. Sorumluluğunu üstlendiği şehirler en fazla 250 bin nüfusluydu. Maalesef, İstanbul Emniyet Müdürü’yken, sinagoglar, banka, konsolosluk havaya uçtu, Hrant vuruldu.
*
Geriye doğru gidersek… Hasan Özdemir, polisti, İstanbul’a gelmeden önce Ankara, Samsun, Mersin, İzmir gibi büyükşehirlerde emniyet müdürlüğü yapmıştı. Kazım Abanoz, polisti, İstanbul’a gelmeden önce Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı’ydı. Ramazan Er, polisti, Diyarbakır, Adana, Ankara gibi, kalabalık büyükşehirlerde emniyet müdürlüğü yapmıştı. Kemal Yazıcıoğlu, polisti, İzmir emniyet müdürlüğü yapmıştı. Orhan Taşanlar, polisti, İzmir ve Ankara’da emniyet müdürlüğü yapmıştı. Necdet Menzir, polisti, Diyarbakır ve Kocaeli gibi büyükşehirlerde emniyet müdürlüğü yapmıştı. Mehmet Ağar, polisti, Ankara’da emniyet müdürlüğü yapmıştı.
*
Hamdi Ardalı, polisti. İstanbul’a gelmeden önce emniyet müdürlüğü yapmıştı ama, hiç büyükşehirde görev yapmamıştı. Sorumluluğunu üstlendiği şehirler en fazla 400 bin nüfusluydu. İstanbul Emniyet Müdürü’yken, ne Çetin Emeç kaldı, ne Turan Dursun, ne Hiram Abas, hepsini vurdular İstanbul’da… Dolandırıcılık, uyuşturucu, suç patladı. Hamdi Ardalı hac’dayken, İstanbul Adliyesi bile tarandı.
*
Ve şimdi, Selami Altınok.
Polis değil. Vali bile sayılamaz.
Çünkü, alt tarafı bir senedir valilik yaptığı Aksaray’dan başka valiliği yok. İstanbul’un Aksaray semtinin nüfusu, valilik yaptığı Aksaray şehrinden daha kalabalık… İstanbul’da hiç görev yapmadı. Görev yaptığı Anadolu ilçelerinin en büyüğü, 60 bin kişi filan.
*
Yukardaki kariyerleri ve neticelerini tekrar incelemenizi rica ederim. İstanbul’u üniversite olarak kabul edersek… İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Bursa gibi büyükşehirler, lisedir. Liseyi bitirmeden, üniversiteye geçemezsin. Büyükşehir tecrübesi olmayan emniyet müdürleri, kontrol edemez, kaçınılmaz olarak, İstanbul’da faciaya yol açar. Polis olmayan emniyet müdürü ise, resmen intihardır.
*
Selami Altınok’u küçümsemek manasında söylemiyorum… Bizzat kendisi “tanımaya çalışıyorum, farklı bir teşkilat, fazla ilgilenmediğim bir teşkilat, öğrenmeye gayret ediyorum” diyor. Daha ne desin?
*
Yanılmak umuduyla… Ama maalesef, yanılmayacağımdan emin olarak yazıyorum. Malum şahısların koltuğunu ve çocuklarını korumak için, 17 milyon insanın emniyeti, güvenliği, hayatı riske atıldı.
* * *
Buraya kadar okuduğunuz yazıyı… Selami Altınok’u İstanbul emniyet müdürlüğü koltuğuna oturttukları gün yazmıştım.
*
İstanbul’daki sadece 19 aylık görev süresi içinde, maalesef… Burakcan Karamanoğlu karanlık şekilde öldürüldü. Dolmabahçe Sarayı’na iki defa silahlı saldırı yapıldı. Çeçenistanlı kadın canlı bomba Sultanahmet’te patladı. Özbek din adamı Buhari, suikastla öldürüldü. Tacikistanlı muhalif lider Kuvatov, suikastla öldürüldü. ABD Başkonsolosluğu silahlı saldırıya uğradı. Sultanbeyli’deki Fatih Karakolu bombalandı. İstanbul’un göbeğindeki İstanbul Adliyesi basıldı, savcı Selim Kiraz rehin alındı, şehit edildi.
*
Bu büyük başarılarından (!) ötürü, ödüllendirildi. İçişleri Bakanı yapıldı. Ankara’nın göbeğinde, Türkiye tarihinin en ağır terör saldırısı meydana geldi, 97 insanımız katledildi.
*
Çünkü… “Hiç” işleri bakanıdır.
O’nun gibi tecrübesiz-yetersiz birini, hotantu kabilesinde bile emniyet müdürü yapmazlar,
çadır devletlerinde bile içişleri bakanı yapmazlar. İnsanlık tarihi defalarca kanıtlamıştır ki, liyakat hayatidir. Dolayısıyla… Testi kırıldıktan sonra Selami Altınok’u istifaya çağırmak hikayedir. Selami Altınok gibilerini, özel uçağıyla getirip, makamlardan makamlara oturtanın, istifa etmesi gerekir!
*****

LEVENT AĞABEY

Hani derler ya… Sen bizi güldürdün.
Allah da seni güldürsün. Yarın.

============================

Dostlar,

Ne ekleyelim ki kalem ustası Yılmaz Özdil‘in bu yazısınıa..
Çiçeği burnunda İçişleri Bakanı Selami Altınok hakkında dün Cüneyt Ülsever‘in yazısına da sitemizde yer verdik.. Her zamanki gibi altında da bizim yorumlarımız – katkılarımız var…
Bakılmasını, okunmasını dileriz.. (http://ahmetsaltik.net/2015/10/13/suruc-katliami-ile-ankara-katliami-arasindaki-fark/)

Bay RTE bu gün buyurmuşlar ki,
“Her olayda istifa mekanizmasını çalıştırmak doğru değil.”

  • 15-20  Kasım 2003 : İstanbul’da dinci teröristler çifte bımbalı saldırı yaptı, 57 kişi öldü,
    İSTİFA EDEN OLMADI
  • 22 Temmuz 2004 : Hızlandırılmış tren Sakarya Pamukova’da raydan çıktı, 41 kişi öldü,
    İSTİFA EDEN OLMADI
  • 25 Ağustos 2009 : İstanbul’da yaz ortasında sel felaketi yaşandı, 31 kişi boğularak öldü,
    İSTİFA EDEN OLMADI
  • 17 Mayıs 2010 : Zongulda’da Devlete ait maden ocağında (Karadon) grizu patladı,
    30 işçi öldü, İSTİFA EDEN OLMADI
  • 11 Mayıs 2013 : Hatay Reyhanlı’da Dinci IŞİD Teröristleri 2 bombalı araç patlattı,
    52 kişi öldü, İSTİFA EDEN OLMADI
  • 13 Mayıs 2014 : Manisa Soma’daki maden faciasında 301 işçi yer altında yanarak öldü,
    İSTİFA EDEN OLMADI (AKP’nin iktidar olduğu Kasım 2002 – Eylül 2015 arasında 12 yıl 10 ayda, kayda girebilen toplam 16058 işçi iş cinayetlerinde kurban oldu…)
  • 6-7 Ekim 2014 : Diyarbakır’da Hizbullah PKK’ya ateş açtı, İSTİFA EDEN OLMADI
  • 20 Temmuz 2015 : Şanlıurfa Suruç’ta IŞİD bomba patlattı, 34 kişi öldü,
    İSTİFA EDEN OLMADI
  • 10 Ekim 2015 : Ankara’da 2 canlı bomba patlarıldı, 97 insanımız öldü,
    İSTİFA EDEN OLMADI
  • PKK ve türevleri ile çatışmalarda Asker – polis – korucu – sivil yurttaş yitiğimizin sayısını
    bilen var mı??

Toparlayabildiğimiz bunlar.. (SÖZCÜ, 13.10.12 günlü haberinden de yararlanarak..)
Peki, hangi durumda bir devlet yöneticisi, bir politkacı istifa eder??
Bay RTE buyurmuşlar ki; “Her olayda istifa mekanizmasını çalıştırmak doğru değil.”
Bunca kanlı olayda AKP iktidarında hiçbir bürokrat ya da politik sorumlu istifa etmedi.

İSTFA MEKANİZMASI ne zaman çalıştırılabilir Bay RTE?
Kafanızdaki rakam, ölü sayısı kaçtır bir Bakanın istifası için?
Hükümetin istifası için?
Sizin istifanız için??
Binler, onbinler mi telef olmalıdır istifa denen onurlu davranışı akıl edip gerekeni yapasınız??
Toplamda bakarsanız o da olmuştur..
Salt 16058 işçi ölümü var 13 yıllık tek başına iktidarınızda.
Ve AKP iktidarı olarak bu işçi cinayetlerine “fıtratında var”, “güzel öldüler..” türünden açıklamalar getiren bir tiynettesiniz Başbakan ve Çalışma Bakanı düzeyinde!?..
Soma felaketinde Bakanlık müfetişlerinin Savcıyta ifade vermesine izin vermeyenn
Çalışma Bakanı da sizin takımınızdan..

İnsanlık tarihi sizi KAP KARA yazacak, kıp kırmızı yazacak..
Bunca zulüm Türkiye tarihinde görülmedi..
İntikamsa, Cumhuriyet’ten fazlasıyla alındı!

Prof. Yaşar Nuri Öztürk
‘ün vurguladığı gibi, 1071’den bu yana 1000 yılın zulmüdür bu.

Ve yine Prof. Yaşar Nuri Öztürk’ün isyanı ile,

  • Ben Tanrı olsam, ilk işim bu milletin belasını vermek olurdu…

    Bunu yaşıyoruz.. Sonu nereye varacak dersiniz eyyy AKP’liler ve Bay RTE???
    Bundan size hayırlı bir sonuç, selamaetli bir menzil çıkar mı??
    Bir kez daha düşünün, vicdanınızın –kaldıysa kırıntılarının– isyanını duyabiliyor musunuz??

    Sevgi ve saygı ile.
    14 Ekim 2015, Ankara

    Dr. Ahmet SALTIK
    www.ahmetsaltik.net
    profsaltik@gmail.com

Suruç katliamı ile Ankara katliamı arasındaki fark

Suruç katliamı ile Ankara katliamı arasındaki fark

Cüneyt Ülsever

 11.10.2015, ODATV

Bir zamanlar ekranlarda Yasemin Yalçın’ın“İnce İnce Yasemince” adlı çok komik bir televizyon dizisi oynardı. Adeta tiryakisi olmuştum. Dizideki skeçlerden birisinde İlyas İlbey “İtilmiş”i, Yasemin Yalçın da onun karısı “Kakılmış”ı canlandırırdı. İşsiz “İtilmiş”,
devamlı çalıştırdığı karısını her fırsatta döverdi ama o da en az “Kakılmış” kadar
gariban bir tipti.


Türkiye Cumhuriyeti de her fırsatta vatandaşlarına kıyasıya dayak atıyor ama
o da en az vatandaşı kadar gariban!

Cumartesi günü Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti kendi vatandaşına tarihin en büyük dayaklarından birisini attı!

Tarihimizin en büyük terör olayını kim tertiplemiş olursa olsun, sorumlusu Hükümettir
ve zaafı tespit edilmesi beklenmeden İçişleri Bakanı’nın istifa etmesi gerekir.
Her ülkede gurur ve haysiyet sahibi Bakan böyle yapar!
***
Dünyanın her yerinde vatandaşların güvenliği önce Hükümet’e, sonra İç İşleri Bakanı’na
emanet edilir. Bakan vatandaşın güvenliğini temin etmek sorumluluğunu yüklendiği için
o makama oturmuştur. Bu sorumluluğu yerine getiremeyen Bakan“zaaf araştırması” yapılmadan sadece ve sadece kendisine verilen emaneti taşıyamadığı için istifa eder.
***
Selami Altınok! Seni o makama getirenler; eğer istifa edersen kendi zaaflarını kabul etmiş duruma düşecekleri için istifa etmemeni isterler. İstifa etmezsen sen tarihte “Kara Cumartesi”nin Bakanı olarak yerini alacak ve “Kara Bakan” olarak anılacaksın.
Hâlbuki “emaneti taşıyamadığı için istifa eden Bakan” olabilsen, seni gururlu ve haysiyetli adam olarak anacaklar. Tercih senin!
***
Türkiye Cumhuriyeti hızla kendi kazdığı kuyuya düşüyor. İçine düştüğümüz acınası durum Ortadoğu’da “İtilmiş ve Kakılmış Ülke” olarak yerimizi almış olmamız yüzündendir!
“İtilmiş ve Kakılmış Ülke” olmamızın ise başlıca nedeni:

RTE’nin kişisel hırsları ve dünyayı okumaktaki aczidir!

Artık Ortadoğu’da hiçbir ülke Türkiye ile ne istihbarat ne de güvenlik tedbiri paylaşıyor!
Bakmayın NATO’nun oymalarına! Onlar:
i)Rusya’nın Ortadoğu satrancına aktif katılımı ve
ii) mülteci akımı karşısında sırtımızı sıvazlıyorlar ve bizimle “Alavere Dalavere Türk Mehmet Nöbete!” oyununu oynuyorlar.
***
Cumartesi günkü saldırıyı kimin yaptığını bilemem ama şu olgulardan eminim:

1) Bu çapta bir saldırı çok büyük çaplı ve çok insanlı bir plan ve uygulama devreye sokulmadan gerçekleştirilemez.
2) Ardında hangi taşeron terör örgütü olursa olsun, arka planda muhakkak
bir veya birkaç devlet aygıtı var.
3) Bu devlet aygıtı Ortadoğu’da açık çıkarları olan bir devlet veya devletler.
Kim/kimler olduğunu bulmaya çalışırken komşulardan başlamakta yarar var.
4) Ortadoğu’da taraflar yeniden paylaşım için sınırlarla oynayarak
yeniden yeni düzen kuruyorlar.
5) Ancak yeniden paylaşımda Türkiye’ye yer yok!
6) “Yeni düzen” aktörleri arasında RTE de yok. Belki Esad’a bile RTE’den daha çok
gereksinim duyuluyor. (RTE bunu çok iyi biliyor ve belki de önlemlerini şimdiden alıyor.)
7) Yeni düzende yeri olmayan Türkiye ile kimse istihbarat paylaşmıyor.
(Bkz: Tolga Tanış’ın Hürriyet’teki son yazısı.)
8) Türkiye bir zamanlar Şam’da namaz kılma üzerine gündüz düşleri kurarken,
şimdi Suriye’ye havadan bile karışamıyor.
9) Türkiye’nin istediği gibi sınırında “uçuşa kapalı bölge” kuruldu ama bu bölge yalnızca Türkiye’ye kapalı!
11) Türkiye’yi Ortadoğu’da yalnızca ABD, Rusya, İran, S. Arabistan terk etmedi;
IŞİD ve Nusra türü örgütler de terk etti.
11) Ortadoğu’da Kürdistan kurma hayali kuranlarBatı ülkelerinde Türkiye’den
daha çok güvenilir statüde.
12) Türkiye’nin Ortadoğu’da tek rolü Suriyeli mültecilerin olanak olduğunca Avrupa’ya gitmesini önlemek, başka bir deyişle Suriye’den kaçan mültecileri Türkiye’de tutmaktır.
***
Uzmanlar “Suruç Katliamı” ile “Ankara Katliamı” arasında büyük benzerlik buluyorlar.
Ancak bana göre arada önemli bir fark da var :

  • PKK saldırıları Suruç Katliamı’nın hemen ardından başladı. 
  • Ankara Katliamı ise PKK’nın ateşkes ilanının hemen ardından geldi!

==================================

Dostlar,

Sayın Cüneyt Ülsever‘in ne denli öngörülü bir yazar  – araştırmacı olduğunu iyi biliyoruz.
Ülkemizin yüzakı sanal medya ortamlarından ODATV‘de yazılarını sürdürüyor.

Dr. Ülsever çok donanımlı bir yazar.. Lise eğitimini Robert Kolej’de tamamladıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi‘nde iktisat okumaya başladı. Ardından Johns Hopkins ve Columbia Üniversitesi‘nde eğitimini sürdürdü. Harvard‘da insan kaynakları doktorası yaptı.

Çok sayıda yapıt (eser) verdi..

  • Kara Dul / Teneke Evin Torunu  / Kendini Arayan Türkiye
  • 21. Yüzyılda Küreselleşme ve Türkiye Perspektifi / Neden Liberalim?
  • Kendini Arayan Dünya / 21.Yüzyılda İnsan Yönetimi
  • Hacı / Bütün İnsan / Topal Devrimci Cinayeti / Hisarüstü Cinayetleri
  • İtirafçı / Ayna Paramparça / Azrailin Aynası / Efendi ve Köle

gibi 15 kitap..

Suruç katliamı ile Ankara katliamı arasındaki fark..

Başlıklı bu yazısını önemsiyoruz..
Soru sorabilmek zor zenaattir.. Akılcı ve yerinde, sorunu çözebilecek anahtar nitelikli soru..
Her soru aynı zamanda bir sayıltıdır (hipotez), sınaması gerekir.
Doğrulanırsa sorunu çözmeye katkı sağlar.. İlginç olarak doğrulanmazsa da..

Sayın Ülever, son 3 ayda, AKP – RTE’nin belirleyici sorumluluğu ile Türkiye’ye giydirilmeye çalışılan kanlı deli gömleğinin ardalanı (background) irdelemesi içinde 12 ciddi soru getirmiştir. Her soru, karanlığı aydınlatmaya dönük potansiyel anahtardır; özenle yabıtklanmalıdır..

*****
Günün birinde A. Einstein‘e sorarlar :

Önünüze bir sorun (problem) konsa ve 60 dakika içinde çöz(e)mezseniz kelleniz vurulacak olsa nasıl bir yol izlerdiniz??

Yanıt çook öğreticidir :

– Önce o sorunu doğuran güçlüğü açıklayabilecek bir soru / sayıltı (hipotez) sormaya / kurmaya / bulmaya.. çabalardım. 60 dakikanın 55’ini buna ayırırdım. Kalan 5 dakikada da, o hipotezi sınar ve sorunu çok büyük olasılıkla çözerdim…

İşte böyle “Kara Bakan” Selami Altınok..
Ankara katliamının ilk 5 dakikası içinde isitifa edecektin..
Hadi 5 saat de kabulümüz..
Hatırın için 5 gün de.. Bu gün 4. gün.. Yarın son gün olsun..
Türkiye’yi düşünmüyorsanız kendinize bir hayrınız olsun..
İstifa etmemeniz için üzerinizde baskı varsa, onu da açıklayarak bunu yaparsanız, gecikmeyi de unutabiliriz..

Sevgi ve saygı ile.
13.10.2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com