Etiket arşivi: Reform ve Rönesans

RİFAT SERDAROĞLU : HESAPLAŞMA

RİFAT SERDAROĞLU

portresi3

HESAPLAŞMA

Dışişleri Bakanı Davut oğlu, AKP iktidarının beyni gibidir. O’nun bildiklerinin
kırkta birini Tayyip Bey bilmez. Davut oğlu, öylesine zekice planlar yapar ve uygulatır ki, Tayyip Bey “yeterli bilgi derinliği” olmadığı için bunlara inanır ve kendi planını uyguladığını zanneder.

Hâlbuki Dünya ve Türk tarihini inceleyenler ve devletlerarası ilişkileri bilenler
görüyorlar ki, Davut oğlu, gerçekleşmeyen senaryolar yazan bir “Hayal Taciridir.”

T.C. Dışişleri Bakanı, “Kurtlar Vadisi” dizisinin senaryosuna benzeyen konuşmasında üçayaklı bir restorasyona ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Diyarbakır’da söylediklerine tek-tek bakalım;

*İnsanoğlunun ve kendi insanlarımızın restorasyonu,
*Ekonomik restorasyon,
*Demokrasinin restorasyonu.

Davut oğlu, önce Türkiye Cumhuriyeti Tarihdaşlarını(Vatandaş yerine bunu kullanıyor!) restore edecek, sonra da tüm insanlığı restore edecek!
Bu balonu patlatacak kelime şudur; Nasıl?
Senin, Kadim Kültürün (Kadim Arapça bir kelimedir, başlangıcı olmayan, ezeli anlamındadır) nasıl olacak da, tüm insanlığı bir restorasyona razı edecek?
Herkes senin Kadim kültürün gibi düşünmek zorunda mı?
Restorasyon aracı olarak, dinlerarası diyalog safsatasında iddia edilen ve
Cemaatin de istediği “Tek Dünya Dini” ve “Tek Dünya Devleti” mi kullanılacak?

Davut oğlu, Ekonomik restorasyon olarak, Başbakan’ın kendilerine koyduğu hedefi söyledi.
Bugün, iktidar yalakası olmayan gerçek ekonomistler çok iyi biliyorlar ki,
Türkiye Ekonomisi, uluslararası tefecilerin elinde ve onların pompaladığı
“Sıcak Para” sayesinde ayakta duruyor görünmektedir. 11 yıl tek başına iktidarda olacaksın ve hala sıkılmadan Ekonomik restorasyondan bahsedeceksin!

Demokratik restorasyona gelince    ;

11 yılda demokrasimize restorasyon değil, operasyon yaptılar. Tıpkı organ nakli yapar gibi. Çağdaşlığı ve Özgür Düşünceyi söküp, Cemaatleri-Tarikatları demokrasiye eklemeye kalktılar. Her türlü Milliyetçiliği ayaklar altına aldılar.
Kuvvetler Ayrılığını-Yargıyı-TBMM’yi ayak bağı gördüler.

  • Kendilerinin ve ailelerinin çılgınca artan servetlerinin hesabını vermediler.

Hesap vermekten hep kaçtılar. Sadaka dolandırıcılarını adaletin elinden kaçırdılar.
Bunlar senin Kadim Kültüründe var mı idi?

Davut oğlu; “Edirne niye çıkmaz sokak olsun, ta Saraybosna’ya kadar niye açılmasın?” diyor!

Ne kadar dar bir görüş! Korkma yürü, al Mehteran’ı önüne, Viyana’dan gir Paris’ten çık. Paris ne ki, Londra’dan denize gir New York’tan çık.
Bin Kadim Kültürüne, New York’tan başla tüm dünyayı dolaş!…

Şimdi, Davut oğlu bunları niçin yapıyor, onu kısaca özetleyelim;

MS 70 yılında Roma Egemenliğine geçen Yahuda Devletinden arda kalan bir bölüm İsrail oğlu, İspanya’ya yerleşmişlerdi. Burada Yahudi Bilge Hahamlardan oluşan “Yetmişler Meclisi”nin yönetiminde 1492 yılına kadar bu ülkedeki her şeyi ile elde ettiler. Aynen bugünkü Amerika’da olduğu gibi, İspanya Sarayına ve Devlet Yönetimine
hâkim oldular.

İşte bu dönemde Yahova’nın krallığında Kudüs merkezli, Süleyman Tapınağının inşası ile Tevrat eksenli Nil’den Fırat’a kadar olan bölgede Yahudi Dünya Egemenliğini gerçekleştirme projesini hazırladılar ve adına Mesih Planı dediler.
Bu plan 3 bölümden oluşuyordu;

1)1492-1897 Avrupa Baharı Dönemi;

Yaklaşık 400 yıl süren bu dönemde Avrupa’da din asıl, medeniyet türev iken
durum tümüyle tersine çevrilmiş; medeniyet asıl, din türev haline getirilmiştir.

Katolik hâkimiyetini yıkmak üzere başlatılan Protestanlık ve Calvinizm hareketi,
Avrupa ve İngiltere’yi Püritenleştirdi.

İngiltere’den Amerika’ya kuruluşundan başlayarak geçen Püritenlik,
günümüzde Evanjelizm olarak Beyaz Saray’ın egemen dini oldu.

Reform ve Rönesans hareketleri olarak yürütülen dönüşüm nedeniyle başlayan
din savaşları sonunda “Avrupa Baharı”nda yalnızca Fransa’da 18 milyon insan öldü. 400 yıl süren bu sürecin sonunda, başta planlandığı gibi Yahudilik ve Hıristiyanlık, Müslümanlığa karşı tek yumruk halinde birleştirildi.

2) 1897-1948 İsrail Devletinin Kurulması;

Bu dönem, 1897 yılında İsviçre’nin Basel Kentinde, 1. Siyasal Siyonizm Kongresi‘nde “50 Yıl sonra İsrail Devletinin” kurulması kararının alındığı toplantıyla başlar ve 14 Mayıs 1948 tarihinde İsrail Devletinin kurulmasıyla sonuçlanır. (Planlanandan birkaç aylık bir sapma ile kuruldu)

Bu dönemde Türklük ve Müslümanlık bitirilmek üzere hedefe oturtuldu.
İlk olarak Osmanlı İmparatorluğu sona erdirildi.

3) Yalta Konferansıyla Başlayan ve Arap Baharı ile Devam Eden, Büyük İsrail Projesi;

Yalta’da Roosevelt-Churchill-Stalin’i bir masa etrafında toplayanlar,
İngiltere’nin sömürgelerinden çekilirken yerine ABD’nin geçmesini kararlaştırdılar.
1990’a kadar sürecek “Soğuk Savaş” dönemi başlatıldı. Daha sonra süreç
Yeni Dünya Düzeni , Büyük Ortadoğu Projesi” ve “Arap Baharı adlarıyla sürdürülmektedir.

  • Varılmak istenen nokta, “Mesih Planında” kararlaştırılan
    Nil’den-Fırat’a yerleşecek olan “Büyük İsrail” devletidir.

Hedefe adım-adım gidilmektedir. Irak’ın Kuzeyi ile Suriye’nin Kuzeyi temizlenmiş,
sıra Türkiye’nin yıllar içinde “Özerklik-Federasyon” yoluyla bölünmesine ve
diğerlerine eklemlenmesine gelmiştir. Önce “Büyük Kürdistan Devleti” kurdurulacak
ve bölgede 2. İsrail olarak görev yapacaktır. “Eşbaşkanlık” görevi budur.

Davut oğlu, Eşbaşkan’ının emri ve Hazar Yahudileri ile yakınlığından dolayı
bu şekilde konuşmaktadır.

Dünya yeni bir uygarlık ve barış ihtiyacında iken, Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun
neden bu uygulamalara maruz bırakıldığı Mesih Planı ile çok net anlaşılmaktadır.

Şalom Davut oğlu!

Not; Katkıları için Sayın Sedat Şenermen’e çok teşekkür ederim.

Sağlık ve başarı dileklerimle.
20 Mart 2013

RİFAT SERDAROĞLU
rifatserdaroglu@gmail.com
twitter.com/rifatserdaroglu
0 532 211 00 11