Etiket arşivi: Referandum: Bir ihtimal daha var; o da ekonomi mi dersin…

Referandum: Bir ihtimal daha var; o da ekonomi mi dersin…

Orhan Bursalı

Referandum: Bir ihtimal daha var;
o da ekonomi mi dersin…

(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır…)

“Tek adam olacak Türkiye uçacak” palavrası var ya… Türkiye yıllardır tek adam, tek parti, tek iktidarca yönetiliyor. “Başkanın adamları” ortalıkta, köşelerde, ekranlarda troller gibi bağırıp çağırıyor. Yalan yanlış, palavra ile yarattıkları sadece bir kirlilik. Gözlerini salt başkanlık bürümüş, uğruna her şey mubah.. En keskinlerinden biri, “Şimdi bürokrasi var, o zaman olmayacak” demez mi? Bir de palavra sıktı: “Bir şirket kuracaksınız 127 imza gerekiyor..”
En büyük yalanlardan biri, salla gitsin ekranda! Yani şirket kurmak için Başkan’a mı başvuracak insanlar? Emekli olmak için? Ekranda atmasyon şampiyonluğu yapmak kolay.
Bürokrasi demek devlet demektir. Devlet mi kalkacak Başkan gelince! RTE şimdiden sarayında binlerce kişilik bir bürokrasi, devlet aygıtı daha kurdu!
RTE bir emir veriyor, bakanlar (ve tüm kuruluşlar) hemen yerine getiriyor.
Tek adam olarak yönetiyor, hoşuna gitmeyen başbakanı bile istifa ettiriyor.
Ve bu tek adam tek iktidar döneminde Türkiye neredeyse batmış durumda!

İktidar ekonomik göstergelerde güzelleştirme, makyajlama dönemine girdi. Bu bile kötü gittiğinin siyasi göstergesi: Bugüne kadar buna ihtiyaç duymuyorlardı. Şimdi ise TÜİK örneğin enflasyon sepetinde yiyecek harcamalarının ağırlık oranını düşürerek enflasyonu da düşük gösterme yoluna gidiyor. Böylece hem kamuoyunda bir aldanma var hem de enflasyona göre yapılacak maaş vb. zamlarını da düşürüyor.
Şimdi işsizlik oranında da artışı saklama konusunda başarılı bir işlem beklentisi içindeyiz!
 
Dolar sayesinde iktidar!
Para suyunu çekti, yıllardır dışarıdan gelen para ile Türkiye’yi yönettiler: Tamı tamamına 530.7 milyar dolar dış kaynak girdi ve kullandılar (2003’ten beri yıl yıl akan milyar dolarlara bakın: 7.1; 14.2, 37.3; 38.2; 45.3; 36.5; 9.2; 57.9; 64.3; 69.7; 72.2; 41.6; 11.2; 26 milyar $ -2016-)
Para girerken hiç de dolar teröristliği söz konusu değildi, ama bu parayı har vurup harman savurunca, yollar-köprüler, tüketim tapınaklarına bol keseden harcanınca, ekonomi tıkandı,
para damlamaya – geri çekilmeye başlayınca, bu kez dolar teröristliği gündeme geldi!
Tabii bir de ülkenin mal varlıklarını satıp savurdular: 70 milyar $.. 

Bugün tepetaklak giden bir ekonomi var: Dolar 3.90 TL: Nerede görülmüş? Büyük bir yoksulluk.
Reel sektörün döviz açığı 215 milyar dolar (2009’da 67). Toplumun tüketici kredi banka borcu: 250 milyar TL.

  • Devlet + özel sektör dış borç toplamı: 416.7 milyar dolar.
     
    Siyasal kriz hükümeti
    Reis ve hükümeti, baş aşağı yönelen ekonomiyi, yarattıkları siyasi krizlerle de dibe doğru itiyorlar. Kriz göstergelerimizde dünyada da ya başta ya ilk üç içindeyiz.
    İki ay sonra referandumu hızla millete dayatarak, ülke tarihinin en önemli anayasal rejim değişikliğini ekonominin çöküşünden kaçırma telaşındalar.
    Ne kadar çabuk o kadar iyi kendileri için. Düşünüyorlar ki, “şimdi alıp kaçtık. 6, 9 veya 12 ay sonra iyice batmış bir ekonomi tablosuyla karşı karşıyayız, hepten imkânsızlaşır…”
    Doğru düşünceye ne denir?
    Not: Rakamlar büyük ölçüde Mustafa Sönmez’in “Kriz, AKP’de Tıkanma ve İhtimaller” başlıklı araştırmasından alındı.
    ==================================
    Evet dostlar,

    Çelişkilerin hangi birini saymalı??
    AKP – RTE iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimimden küresel 2008 ekonomik bunalımına dek “düşük kur – yüksek faiz” politikası gütmedi mi? Bu sayede ülkeye Dolar çekerek aldatıcı bir balayı dönemi (Lale Devri gibi) yaşatmadı mı Türkiye’ye? Ülkenin alın teri bu politikayla dışarı akıtılırken Döviz cinsinden iç ve dış borçlar toplamda 221 milyar Dolardan 3 katına (600+ milyar Dolar) tırmandırılmadı mı??

  • On milyonlarca yurttaş, şirketler sorumsuzca ve acımadan kredi=borç batağına itilmedi mi?!

    Dahası : AKP – RTE’nin 15 yıllık tek adam döneminde kişi başına borç artışı kişi başına gelir artışından daha çok olmadı mı??? TÜİK ha bire GSMH ve enflasyon hesap yöntemini değiştirmeye zorlanmıyor mu AKP – RTE tarafından ?? Bu tam devekuşu tutumu değil mi??

Balayı – Lale Devri yıllarında / yılları ile Dolar hovardalığı üzerinden AKP – RTE ülkemize akıl dışı ve sorumsuzca “popülist operasyon” yapar, gelecekten çalarken, arka arkaya seçimler kazanılırken “hoş” tu da; şimdi deniz bitti ve hastalıklı – cılız – çoooooooooook borçlandırılmış – saman bile ithal eden – enerji faturası muazzam ve dışa bağlı – üret(e)meyen ve ithalata bağımlı, aptalca teşvik edilen yüksek nüfus artış hızı ve anormal işsizlik verileri… içinde “Dolar rekora doymuyor” tuzak tümcesi mi doğru (algı yönetimi – retorik tuzak!) çökerttiğiniz ekonominin TL’sinin Dolar – € vd. karşısında direnemeyip kar gibi erimesi mi?? Hangisi, hangisi??
Asgari ücretin 1404 TL olduğu ülkede domates, salatalık, biber 8-9 TL.. Bağırıp çağırarak
fiyatı düşüyor mu?? 15 yıldır kabzımal çetesini halledebildiniz mi, mafyaya ortak mı oldunuz? Başka nasıl açıklanabilir? 15 yıldır tek başına iktidar kabzımal – hal mafyasını çözemez mi??

  • Cari açık – dış ticaret açığı – bütçe açığı şeytan üçgeni Bermuda şeytan üçgeni gibidir;
    BA-TI-RIR! 

Siz de gideceksiniz ama Türkiyemiz çooook ağır bedeller ödüyor, ödeyecek..

  • İstanbul’da sokaklarda insanlar donarak ölüyor!
  • Van’da 38 günlük bebeğe cinsel istismar yapabilen insansılar türedi memlekette!.
  • Yemyeşil dincilikle toplum nereye dek açlığını bastıracak?
    Marks yanlış mı söylemişti “Kapitalizm dini afyon gibi kullanır!” derken..
    …………………..

Şu halkoylaması belasını çekin gündemden, vargücünüzle ekonomiyi toparlayın, iç – dış güvenliği sağlamaya bakın efendiler.. Çooook geç kalmak üzeresiniz, belki de kaldınız..

Sevgi ve saygı ile.
30 Ocak 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com