Etiket arşivi: Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak

HALK SAĞLIĞI UZMANLARI DERNEĞİ (HASUDER) YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞI (COVID-19) PANDEMİSİNE TÜRKİYE’DE HAZIRLIKLILIK VE YANIT: 28. GÜN DEĞERLENDİRMESİ

HALK SAĞLIĞI UZMANLARI DERNEĞİ (HASUDER)
YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞI (COVID-19) PANDEMİSİNE
TÜRKİYE’DE HAZIRLIKLILIK VE YANIT: 28. GÜN DEĞERLENDİRMESİ*

Pandeminin Ülkemizdeki 28 gününe ilişkin HALK SAĞLIĞI UZMANLARI DERNEĞİ (HASUDER) YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞI (COVID-19) GÖREV GRUBU iş planı çerçevesinde Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, Dr. Öğr. Üyesi Meltem Akın Dikleli, Prof. Dr. Gül Ergör, Arş. Gör. Nurcan Şentürk Durukan, Arş. Gör. Dr. Selin Girgin ve Prof. Dr. C. Tayyar Şaşmaz.’ın katkılarıyla hazırladığımız durum raporunu değerlendirmelerinize sunuyoruz.
 
Salgının  zararını en aza indirmeye katkı sağlamasını diliyoruz. 12 Nisan 2020
 
COVID-19 Durum İzleme Grubu adına

Prof.Dr. Muzaffer Eskiocak

I. Giriş

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 30 Ocak 2020 tarihinde Yeni Koronavirüs Hastalığı’nın (COVID-19) Uluslararası Önemi
Haiz Halk Sağlığı Acil Durumu olduğunu ilan etmiştir. DSÖ durum raporlarında Türkiye’deki virüs dolaşımı
tanımlaması; Avrupa kaynaklı olduğu açıklanan ilk importe olgu bildiriminden yaklaşık bir hafta sonra (19 Mart
2020) yerel dolaşıma (local transmission), üç hafta sonra da (09 Nisan 2020) toplumda yaygın dolaşıma (community transmission) evrilmiştir.

Sağlık Bakanlığı kurduğu Pandemi Bilim Kurulu ile süreci yönetmeye ve koordinasyonu sağlamaya çalışmaktadır.
Alınan önlemler, başlangıçta COVID-19 olgusu bulunan ülkeler ile olan uçuş yasağı sınırlamalarından; okulların
kapatılması, kamu kurumlarında esnek ve uzaktan çalışılması, yurtdışı ve yurtiçi seyahat ve hareketliliğin
sınırlandırılması, büyükşehirlere giriş ve çıkışların kapatılması, illerin kendi pandemi kurullarıyla il için alınacak
önlemlerin belirlenmesi ve büyükşehirlerde iki günlük sokağa çıkmanın yasaklanması noktasına ulaşmıştır. Geçen
bir ayda COVID-19 olgu sayıları hızla artarak ülkemizin olgu sayısı yüksek seyreden ülkeler grubunda yer aldığı
görülmektedir ve olgu artışı hızla devam etmektedir.
Bu süreçte sağlık örgütünün cansiperane çalışmalarına karşın, kamu yönetiminin aldığı önlemler ile süreç
yönetimi, -Uzmanlık Derneğimiz HASUDER’in anlamlı soyutlaması ile- UMUT ve ENDİŞE duygularını birlikte
yaşatmaktadır. Süreç, toplumda ve kamu yönetiminde gittikçe daha çok belirginleşen ve farklılaşan -aklın ve
bilimin sınırlarını zorlayan- etki ve tepkilere (geçinmek için evden çıkmak zorunda olma-evde kal çağrısına
uyamama, COVID-19 durumu belirsiz yurt dışından ve umreden dönenlere ilk başlarda uygulanan öz-denetimli
karantina, sosyal mesafeye aldırmama, dezenfeksiyon tüneli, sokağa çıkma yasağının kapsamında belirsizlik markete hücum vb gibi) yol açmaktadır.

Pandemi bütün ülkeler için birincil sağlık sorunu olma durumunu sürdürürken bu süreç, akıl ve bilimsel
yöntemlerden uzaklaşılmadan, tüm süreç saydam olarak paylaşılarak, toplumda güven duygusu korunup
geliştirilerek yürütülür ise en az toplumsal hasar ile atlatılabilecektir.

Amaç

HASUDER tarafından hazırlanan “Türkiye’de Pandeminin İlk 14 Gün Değerlendirmesi” raporunun devamı niteliğinde ve kapsamı bir öncekine göre genişletilmiş olan bu çalışma ile; ülkemizde ilk COVID-19 olgusunun görülmesinden (10 Mart 2020) sonra geçen 28 gün içindeki pandemi sürecini değerlendirmek, sürecin yöneticileri için eleştirel okuma ve tartışma zemini oluşturmak, bilim ve toplumsal bellek için kayıt üretmek amaçlanmıştır.

Yöntem

Bu çalışmada, kabul gören 14 günlük kuluçka süresi temel alınarak ülkemizdeki hazırlıklılık ve yanıt en uzun iki kuluçka
süresince (28 gün) değerlendirilmiştir. Sağlık Bakanlığı kamuoyu paylaşımları [1, 2, 3], DSÖ durum raporları [4],
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) [5] ile diğer açık kaynaklı veriler ve medya haberleri gözönüne
alınarak ülkemizdeki salgın yönetim süreci DSÖ Hazırlıklılık ve Yanıt Kılavuzu’na [6] göre değerlendirilmiştir.

…………………..
……………………………
…………………………………….
…………………………………….

Öneriler

1. Halk Sağlığı Uzmanları İl Pandemi Koordinasyon kurullarının tamamında görevlendirilmelidir.
2. Salgın epidemiyolojik veriler ve toplumbilimleri doğrultusunda hastalanma ve ölümleri önlemek amaçlı
bir yaklaşımla yönetilmelidir. Kontrollü salgın yönetimi yerine baskılama stratejisine geçilmelidir.
3. Tüm illerde test yapılmalıdır. Test yapılan merkez sayısı illerin ihtiyacını zamanında karşılayacak düzeye
çıkarılmalıdır
4. Sağlık çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği sağlanmalıdır.
5. Toplumun algı ve davranışlarına ilişkin toplumbilim araştırmalarından üretilen kanıtlara dayalı uyum ve
işbirliğini geliştirici politikalar belirlenip uygulanmalıdır. Salgın yönetimine güven geliştirilmelidir.
6. Türkiye’de COVID-19 salgınına ilişkin araştırma olanakları hızlıca yaratılmalıdır.
7. Yurttaşlara, “Yaşamınızın sürdürülmesi devletin güvencesi altındadır“ mesajı net olarak verilmeli,
gereği yapılmalıdır.
8. Sürveyans verileri epidemiyolojik analizlerin ve değerlendirmelerin yapılabilmesi için ilgili bilim
alanlarındaki uzmanların analizine açılmalıdır.
9. Salgının denetiminde olguların izolasyonu ve temaslı izlemleri yaşamsal öneme sahip olup, ev izolasyon
koşulları uygun olmayan COVID-19 olguları için yurt vb. ev dışında izolasyon yerlerinin hazırlanması gerekmektedir.
10. COVID-19 PCR(+) olgular dışında PCR(-) radyoloji ya da klinik pozitif olguların da izolasyon temaslı
izlemlerinin yapılması ve kayıtlarının ayrıca tutulması önerilir. COVID-19 virüs tanımlanmış (test sonucu
pozitif olan) hastalar COVID-19 doğrulanmamış (test sonucu negatif) COVID şüpheli hastalar da U07.3
hastalık kodu ile kayıtlara geçirilmelidir. Ölüm bildirim sisteminde ve Hastane Bilgi Yönetim Sistemi’nde
(HBYS) aynı kodlar kullanılmalıdır
11. Pandemi bilim kurulu kararları toplumla paylaşılmalıdır.
12. Sağlık çalışanlarının örgütlerinin de katıldığı, toplum önderlerini de sürece katan saydam bir yönetim
sergilenmeli, salgın yönetimine güven güçlendirilmelidir.
*****
Dostlar,

26 sayfalık bu çok değerli raporu hazırlayan, başta uzun yıllar Trakya Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalında birlikte çalıştığımız sevgili meslektaşımız Prof. Dr. Muzaffer ESKİOCAK olmak üzere çalışma kümesindeki meslektaşlarımıza şükran doluyuz..

Yukarıda rapordan bölümler sunduk..

Tüm raporu okumak ve indirmek için lütfen tıklayınız..
(2,15 MB)

Yeni_Koronavirus_Pandemisinde_Hazirliklilik_ve_Yanit_Turkiye_28._Gun_Degerlendirmesi

Özenle okunmalı ve gereği yapılmalıdır..

Sevgi ve saygı ile. 13 Nisan 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

PANDEMİNİN İLK 14 GÜN DEĞERLENDİRMESİ

PANDEMİNİN İLK 14 GÜN DEĞERLENDİRMESİ

Değerli site okurlarımız,

Bizim de üyesi olduğumuz HALK SAĞLIĞI UZMANLARI DERNEĞİ (HASUDER), korona salgını sürecinde etkmin biçimde çalışmakta. Uzmanlık Derneğimiz,

YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞI (COVID-19) GÖREV GRUBU

adı ile bir birim kurarak süreci izlemeye koyuldu. Bu bağlamda ilk rapor, başlıkta görüldüğü üzere,

 

  • PANDEMİNİN İLK 14 GÜN DEĞERLENDİRMESİ

başlığını taşımakta. Emek veren meslektaşlarımıza ve özellilkle, Edirne’de Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalında uzun yıllar birlikte çalıştığımız, bu Raporun takım önderi (ekip lideri) Sn. Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak’a eşekkür ederiz. Rapor pdf biçiminde. Aşağıdaki gibi başlıyor :
****

Bu Durum Raporu,
Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak,
Dr. Öğr. Üyesi Meltem Akın Dikleli,
Prof. Dr. Gül Ergör
ve Arş. Gör. Dr. Eray Öntaş’ın

katkılarıyla HALK SAĞLIĞI UZMANLARI DERNEĞİ (HASUDER)

YENİ KORONAVİRÜS HASTALIĞI (COVID-19) GÖREV GRUBU İş Planı
çerçevesinde hazırlanmıştır.

Değerlendirmenin amacı, yöntemi ve kısıtlılıkları

Bu çalışmada, COVID-19 pandemisinin ülkemizde ilk olgunun duyurulmasından sonraki 15 gün içinde geçen süreci değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu değerlendirme; salgın yönetim sürecinde olanların, ellerindeki veriler gözeterek mevcut durumu değerlendirmelerine ve karar süreçlerine katkıda bulunabileceği umuduyla yapılmış ve paylaşılmıştır.

Yöntem:

Sağlık Bakanı her gün basın açıklaması ve/veya tweet iletisi ile kamuoyuna bilgi vermiştir. Sağlık Bakanının basın açıklamaları ve tweet mesajları, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) durum raporlarındaki Türkiye verileri ve ECDC verileri değerlendirilerek; gazete haberleri, salgın yönetimi ve DSÖ’nün COVID Pandemisi sürveyansı için önerileri doğrultusunda işlenmiştir.
****
Rapor davamla;

Test Yapılan Merkezler
 Test yapılmaya Ankara’da referans laboratuvarda başlanmış,
 Ardından İstanbul, Erzurum ve İzmir, Adana, Samsun eklenmiş
https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiye-koronavir%C3%BCse-ne-kadar-haz%C4%B1r/a-52714162
https://www.saglik.gov.tr/TR,64493/saglik-bakani-koca-koronaviruse-iliskin-son-durumudegerlendirdi.html
 Sağlık Bakanı, Meclis konuşmasında laboratuvar sayısının 12’ye çıktığını, tüm illerde test
yapılacağı ve ücretsiz olacağını duyurmuş (19.03.2020),
https://www.saglik.gov.tr/TR,64544/bakan-koca-tbmmde-koronavirus-ile-mucadeleye-iliskin-sunumyapti.html
 25.03.2020’de laboratuvar sayısının 23 ilde 37 merkeze ulaştığı bildirilmiştir.
https://www.milliyet.com.tr/gundem/corona-testlerinde-laboratuvar-atagi-6173269

Vaka Sayısı

Vaka sayısının 98’den 191’e ulaştığı ilk hafta sonunda virüs dolaşımı importe olmaktan çıkıp yerel dolaşım olarak nitelendirilmiştir. Sağlık Bakanı ülkede virüsün yaygın dolaşımda olduğunu duyurduğunda, DSÖ raporunda da Türkiye durumu “Yerel dolaşım” olarak görülmektedir.
(Kaynak: WHO, Situation Reports https://www.who.int/docs/default-source/coronaviruse/ situationreports/20200319-sitrep-59-covid-19.pdf?sfvrsn=c3dcdef9_2)

Ölüm Bildirimi
İlk ölüm 7. günde duyurulmuştur. Ölen 44 olgunun yalnızca 2’sinin 60 yaşın atında olduğu bildirilmiştir. (https://www.saglik.gov.tr/TR,64648/bakan-koca-koronaviruse-iliskin-tedbirleri-ve-son-durumudegerlendirdi.html)
****
Prof. Eskiocak ve çalışma arkadaşlarının bu önemli raporu devamla, Salgınn Epidemiyolojik olarak bilimsel eksende yönetilebilmesi için bilinmesi gerekenlerin BOŞ TABLOLARI ile sürüyor.

Sağlık Bakanlığınca dikkate alınması dileğimizdir.

Raporun bütünü 12 sayfa ve aşağıdaki erişkeden indirilerek incelenebilir, paylaşılabilir.

PANDEMİNİN İLK 14 GÜN DEĞERLENDİRMESİ 26.03.2020. Eskiocak ve ark.

Bir kez daha HASUDER’e ve çalışma kuruluna teşekkür ederiz..
****

Bir kez daha vurgulayalım ki; bu salgının yönetimini AKP iktidarı gereğince yapamamaktadır.
Bir kez çooook gecikilmiş, ilk olgunun Ç,n’den bildiriliği 31 Aralı 2019’dan sonra gerekli hazırlıklar yapılmamıştır.

Bunların başında sağlık sektörünün çok yönlü güçlendirilmesi geliyordu. Maske, özel giysiler, ilaçlar, hastane yatakları ve yoğun bakım birimleri, halkın ve sağlık çalışanlarının eğitimi, karantina yerleri ve sahra hastaneleri ya da uygun binaların hastaneye dönüştürülmesi..

Özellikle TEST YAPILMAMASI ciddi hata kaynağı oldu. Dünya Sağlık Örgütü sürekli olarak 3 adımlı reçeteyi vurguladı :

1. Test yap
2. Testle yakalanan Taşıyıcı / kuşkulu olguyu karantinaya al, toplumdan ayır..
3. Testle yakalanan hastaları izole et ve erkenden sağaltıma başla..

Bunları yapmadık, hala yeterli yapmıyoruz.. Bu hafta içinde bile hangi tarama / tabı testini kullanacağımızı belirleyemedik.. Çooook ciddi zaman yitimi oldu ve olgular patladı sonunda.

2. büyük hata Umre’ye izin verilmesi oldu. 21500 kişi, çoğu yaşlı olmak üzere gittiler ve döndüklerinde yarısından bile azı karantinaya alındı. Çoğu topluma (İstanbul, Kocaeli ağırlıklı) dağıldı, çooook sayıda ziyaretçi kabul ettiler ve yangına adeta benzinle gidildi..

Öğrenci yurtları boşaltıldı ve binlerce öğrenci etik ve hukuk dışı biçimde evlerine yollanarak toplum içi hareketlilik çok artırıldı, oysa son zamanlarda herkese AMAN EVDE KAL… demekteyiz. Bu

  • Uumrecilere, Türkiye’ye dönerken uçakta parasetamol içerikli ateş düşürücü dağıtıldığını ve termal kameralardan ateşi olanların kaçırıldığını  dehşetle öğreniyoruz..
  • Bu davranış Müslümanlığa asla yakışmadığı gibi, insan haklarının da açık ihlalidir.

Ve son olarak, sınır kapılarından girişler denetlenmedi, bu kapılar çoooook geç kapatıldı.

Öte yandan Türkiye’de 5 milyon dolayında Suriye ve Irak vatandaşı var, kaçak 1 milyon dolayında nüfustan söz ediliyor; işsizlik ve yoksulluk çok yakıcı, yaşam standartları geri..

Böyle bir tabloda Türkiye yakalandı..

Şimdilerde, AKP = TEK ADAM ERDOĞAN, yangının hızla büyümemesi için duacı. Salgın hızla tepe yaparsa, hasta ve ölüm sayılarının çok artması siyasal faturası kaçınılmaz bir durum. Öte yandan tam bir sokağa çıkma yasağı ilanı ise ekonomik bakımdan kaldırılabilir değil. 1,1 trilyon TL olarak bağlanan 2020 bütçesi zaten 139 milyar TL açık öngörmekte. TCMB yedek akçeleri ve yıllık kârına geçen yıl el kondu. Borç gırtlağı aşıyor ve yeni kredi = dış borç almak, Devlet tahvilleri ile tefeci faizi verilmesine karşın olanaklı olamıyor..

  • Tüm umut, salgınun hızlı bir tepe yapmadan 2-3 hafta içinde yavaşlamaya geçmesi, salgın eğrisinin düzleşmesi.. Ya da zamana yayılması Ne var ki, salgının uzaması ekonomik yıkımı büyütecek..
  • Türkiye, çoook gecikmiş olsa bile, çok sayıda test yapmalı ve DSÖ stratejisi ile salgını yönetmeye bakmalıdır; bir kez daha UYARMIŞ OLALIM..

Bu gün akşam, Sağlık Bakanlığı resmi verileri aşağıda (https://covid19.saglik.gov.tr/) :

Responsive image

Dünyadaki durum ise şöyle (https://www.worldometers.info/coronavirus/ 28 Mart 2020, 18:39)

Koronavirus olguları: 650,913
Ölümler : 30,299
İyileşenler : 139,555

Kaba bir ölçütle, Türkiye Dünya nüfusunun %1,1’i olup, yukarıdaki ilk 2 rakamın %1,1’ni alırsak;

650,913 x % 1,1 = 7160 olgu beklenir; 7,402 olgumuz var.. Hızla tırmanıyoruz!
30,299 ölüm x %1,1 = 333 ölüm beklenebilir ama 108 ölüm var.. Keşke doğru olabilse!?

– Buzdağının ucunu yeni yeni yakalıyoruz.
Çünkü mızrak çuvala sığmıyor..
Ama AKP iktidarı gerçek durumu hala perdeliyor..
Günü gelince,

  • AKP = Erdoğan, “DÜNYA ALEM BİZE HAYRAN – KISKANIYORLAR BİZİ, hamdolsun, bütün dünyadan daha başarılı kapattık bu salgını da….” diyecek..

Hazırlık buna mı?? Yazık.. çok yazık!

Sevgi ve saygı ile. 28 Mart 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Türkiye’de Bağışıklama Hizmetlerinin Durumu: Sorunlar Öneriler Konferansı

Türkiye’de Bağışıklama Hizmetlerinin Durumu: Sorunlar Öneriler Konferansı

Aşı ve aşılama ile tartışmaların yoğunlaştığı son dönemde Türk Tabipleri Birliği konuyu sağlık hizmetleri boyutuyla ele almak için bir konferans düzenledi. Trakya Üniversitei Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak tarafından verilen “Türkiye’de Bağışıklama Hizmetlerinin Durumu: Sorunlar Öneriler” başlıklı konferans 26 Nisan 2019 günü Ankara’da gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Eskiocak, dünden bugüne Türkiye’de bağışıklama alanında yaşanan gelişmeleri özetleyerek sağlık hizmetleri sunumunda bağışıklama hizmetlerinin planlama ve yönetiminin önemine değindi. Başta kızamık olmak üzere aşı ile önlenebilir hastalıklara ilişkin Sağlık Bakanlığı ve DSÖ verilerini paylaşan Eskiocak, bu verilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konferansta ayrıca sağlık hizmetleri sunumunda ve Birinci Basamak sağlık hizmetleri aşamasında yaşanan sorunlar da paylaşıldı. (http://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=c159512e-6a56-11e9-be62-c74a1db01f86)
*****
Dostlar,

Trakya Üniv.  Tıp Fakültesinde uzun yılar birlikte çalıştığımız değerli meslektaşımız Prof. Eskiocak’ın çok yararlı, düşündürücü, öğretici ve yol gösterici kapsamlı sunumunu paylaşmak istiyoruz. (139 yansı.. 2,7 MB)

Lütfen tıklayınız : Muzaffer_Eskiocak_Bagisiklama_sunumu_26_Nisan_2019_TTB

Kendisine saygın emeği için teşekkür borçluyuz.

Sağlık Bakanlığını “ar-tık” daha çok oyalanmadan çocukluk çağı aşılarını zorunlu kılan yasal düzenleme bekliyoruz..

Salgınlar çıkmadan, çocuklar – bebekler ölüp engelli kalmadan, analar ağlamadan.. Lütfen!

Sevgi ve saygı ile. 10 Mayıs 2019, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Halk Sağlığı Uzmanı
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Sivas Katliamı 21. Yılını Doldurdu..


Sivas Katliamı 21. Yılını Doldurdu..

Unutmadım, Unutmayacağım!

Dostlar,

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde uzun yıllar birlikte çalışmaktan büyük keyif aldığımız meslektaşımız Sn. Prof. Dr. Muzaffer ESKİOCAK,
aşağıdaki kısa iletisini paylaşıyor..

Biz de çağrışımlarımızı koyalım:

********

Muzaffer kardeşim

Bu gün, Sivas – Madımak’ın yangınıyla içim kavruluyor..
HASUDER ortamındaki iletin için sağolasın..

Benzerlerinin “asla ve kat’a” olmayacağı bir kurumsal yapılaşmayı çok büyük bir hızla inşa etmek zorundayız. Tek 1 “Can” ı bile kurban vermeye zerre dayancımız kalmadı!

Ne ki, değişik ölçekte Madımak “provaları” bile yapılmakta ülkemizin değişik yerlerinde..

Çorum ve Maraş’ta kurbanlar Sivas – Madımak’ın belki 3-15 katına varıyordu sayıca..

Onların hemen ardından “caydırıcı yapılanma” sağlansaydı,
Sivas ve biraz daha küçük ardılları yaşanır mıydı?


Hıristiyan Avrupa’sının Engizisyon Ortaçağı‘nı Türkiye’de
(ve tüm Müslüman coğrafyada!) ha-la yaşamak ne acı!

Demek oluyor ki, AYDINLAR olarak daha yapacak çoooook işlerimiz var çok..İnsanı insanlaştırmak : AYDINLANMA Devrimi..

  • Egemenliğin kaynağını sözde gökten “Yer” e indirip
    asıl sahibi “İnsan” a vermek..

AYDINLANMA‘nın ruh-u revanı ve devrimlerin en büyüğü, en şanlısı, en görkemlisi
ve en özlenesi..

DEVRİMLERİN DEVRİMİ, Devrimlerin Şahı!

  • Aklı kör inançtan, bilimi de bağnaz dinden özgürleştirmek..
Özlemimizdir, her nefes alıp verişimizin gerçek amacıdır.
Yüreğimizin dinmeyen yangınıyla..

Sevgi ve saygı ile.
02 Temmuz 2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

==================================================

Sivas Katliamı 21. Yılını Doldurdu..
Unutmadım, Unutmayacağım!

portresi

 

Dr. Muzaffer Eskiocak

 

 

Sivas Davası düştü!

Sivas’ta, 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin yakılması ve 37 kişinin ölümüne ilişkin ana davadan dosyaları ayrılan 7 sanık hakkındaki davanın, 2 sanık yönünden ölmeleri, 5 sanık yönünden ise zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, avukatların
son söylemlerinin dinlenmesinin ardından karar açıklandı.

Mahkeme, sanıklar Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ‘ın ölmeleri; Şevket Erdoğan,
Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu yönünden ise zaman aşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verdi.

Başbakan Erdoğan                       :

Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun. Zaten onlar da söylüyorlar…
Yıllar yılı içerde olan vatandaş, içlerinde kaçak olanlar vardı.

Bilemiyorum tabii onlar da var…”

17. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi 20-24 Ekim 2014’te Edirne’de


17. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi 20-24 Ekim 2014’te Edirne’de!

Dostlar,

Yıllık Uzmanlık Alanı Kongremizi 2014’te Edirne’de yapıyoruz..

20 – 24 Ekim 2014 günlerinde..

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı ve
Uzmanlık Derneğimiz HASUDER (Halk Sağlığı Uzmanları Derneği)
geleneksel olarak birlikte sorumlu.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı,
8 Nisan 1988’de bizim ilk öğretim üyesi (Yrd. Doç.) olarak atanmamızla kuruldu.

Şimdiki AnabilimDalı Başkanı Sevgili Prof. Dr. Faruk Yorulmaz 1988 sonlarında Bölümümüzün ilk asistanı oldu..

16 yılı aşkın bir süre bizim çoooook zor koşullarda hizmet vermemizin ardından
20 Mayıs 2004’te bu görevden ayrılarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Halk Sağlığı Anabilim
Dalı‘na geçmemizden sonra Sevgili Prof. Yorulmaz
AbD (Anabilim Dalı) başkanı oldu.

Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak Bölümümüze Uzman Dr. olarak Samsun’dan gelmişti..

Prof. Dr.  Galip Ekuklu Fakülteden de öğrencimizdi ve AbD’mızda tamamladı
tüm kariyerini..

Doç. Dr. Ufuk Berberoğlu da Bölümümüzün emektarlarından..

Doç. Dr. Burcu Tokuç da öyle.. AbD’mızda PhD (Doktora) yaptı..

Bizim için çooook heyecan verici bir tablo..

Bizim öğrencilerimiz, asistanlarımız bir Ulusal Kongre düzenliyorlar..

Tek 1 oda ile başlayan Edirne Halk Sağlığı Anabilim Dalımız,
günümüzde yetkin bir kadroye sahip..

Bizim Bölümümüzden yetişen daha pek çok öğretim üyesi var ki, saymaya yer yok..

Yalnızca 3 tanesi :

Prof. Dr. M. Sarper Erdoğan.. Bölümümüzde Uzmanlık eğitimi aldı ve
Almanya’da İş Sağlığı PhD (Doktora) eğitimi sağlandı..
Halen Cerrahpaşa Tıp Fak. Halk Sağlığı AbD Başkanı..

Doç. Dr. H. Çetin Ekerbiçer.. Maraş’tan sonra Sakarya Üniv. Tıp Fak.
Halk Sağlığı AbD Başkanı..

Doç. Dr. Gamze Varol Saraçoğlu, öğrencimiz de, Tekirdağ Namık Kemal Üniv.
Tıp Fak. Halk Sağlığı AbD Başkanı..

Sevgili Doç. Dr. Tacettin İnandı da pırıl pırıl bir kıdemli Halk Sağlığı Doçentimiz..
Uzmanlık Derneğimiz HASUDER’i (Halk Sağlığı Uzmanları Derneği)
son birkaç yıldır yetkinlikle, başarı ile, özveri ile yürütüyor..

Her 2 Kongre ortağına partnere) engin başarılar diliyoruz.

Edirne’den ayrılışımızın 11. yılında Edirne’de önceki Anabilim Dalımızda
17. Ulusal Halk Sağlıpı Kongresi’ne katılmak bizim için çoook farklı ve keyif verici olacak.

Kongre düzenleyicilerine elimizden gelen tüm desteği vermek ise boynumuzun borcu..

İlk çağrı mektubu aşağıda..

Cagri_yazisi_29.12.13

Sevgi ve saygı ile.
30 Aralık 2013, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net 

Prof.Dr. Nusret H.Fişek’i Anma

Dostlar,

Üstad Fişek‘e ve bu toplantıya emek verenlere şükranla..

Prof. Fişek’in de Cumhuriyet Devrimi’nin bir ürünü olduğunu asla unutmadan!

Sevgi ve saygı ile.
23.10.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
Nusret Fişek’in 1971’den bu yana öğrencisi

www.ahmetsaltik.net

=========================================

Prof.Dr. Nusret H.Fişek’i Anma

portresi
Halk Sağlığı Önderi

Prof. Dr. Nusret H. Fişek’i
Ölümünün 23. ve
Doğumunun 99. Yıldönümünde
Saygıyla Anıyoruz.
Türk Tabipleri Birliği
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı
Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre için Sağlıkçılar Derneği (NÜSED)
Sevda Cenap And Müzik Vakfı
Çankaya Belediyesi

Prof.Dr. Nusret Fişek Etkinlikleri

3 Kasım 20133 KASIM 2013

15:00 Panel: Sağlık Sorunlarında Günceller
Kolaylaştırıcı: Prof. Dr. Levent Akın
(Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı)
Ulusal Düzeyde Bulaşıcı Hastalık Sorunlarından Örnekler
Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak
(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı)

Türkiye’de Kanser Gerçeği
Prof. Dr. Tezer Kutluk
(Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Onkoloji Bilim Dalı)

16:00 Düşünce Ortamı: Yüksek Sesle Söyle
Kolaylaştırıcı: Prof. Dr. A. Gürhan Fişek
Konuşmacılar: Prof. Dr. Erendiz Atasü
Doç. Dr. Tuğrul Katoğlu
Bülent Tanık
Ercan Bölükbaşı

17:15 Ödül Töreni
Prof. Dr. Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü
Çocuğun İnsan Hakları Ödülü
13 Ressama “Çocuk Dostu Belgesi” Verilmesi

17:30 Kokteyl ve “Her Şey Çocuklar İçin” Karma Resim
Sergisi’nin Gezilmesi

18: 00 Barış Dinletisi
Günay Tuskaya (Piyano Resitali)

3 Kasım 2013 Pazar
Yer: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi
Kennedy Cad. No: 4 Kavaklıdere / Ankara

================================

Üstad Fişek‘e ve bu toplantıya emek verenlere şükranla..

Prof. Fişek’in de Cumhuriyet Devrimi’nin bir ürünü olduğunu asla unutmadan!

Sevgi ve saygı ile.
23.10.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
Nusret Fişek’in 1971’den bu yana öğrencisi
www.ahmetsaltik.net

Dr.Behçet Aysan ve yakılarak öldürülenleri unutmadım..

Dostlar,

2 Temmuz 1993 ve 2 Temmuz 2013..

20 koca yıl..

İnsanlığa karşı suç olmasına karşın zaman aşımı ile örtülen bir yüz kızartıcı dava..

Yüreklerin kuytu mahzenlerinde çığlık çığlığa çoğu zaman da bastırılmış sesssizliği ile yakılan ağıtlar..

Bunlardan biri de “Tuğrul Asi Balkar” takma adıyla (mahlas) yazan bir meslektaşımız..

O’nun şiirini bir sınıf arkadaşı Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak taa Edirne’lerden yollamış..

Biz Halk Sağlığı Uzmanları’nın Ulusal Derneği’ne (HSUDER)..

Yuh yuh insana kıyanlara diyelim en azından, Aşık Mahzuni Şerif’in sözcükleriyle..

Kahpece yakılan 33 aydından biri de meslektaşımız Dr. Behçet Aysan idi..

O’nun aziiiiiz anısına adanmış bir şiir..

Yazana da yollayana da şükranla..

Sevgi ve saygı ile.
2.7.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

=================================

Dr.Behçet Aysan ve yakılarak öldürülenleri unutmadım.
Dr. Muzaffer Eskiocak
 KANIT

yalnız çığlığım var elimde yokoluşu kanıtlamak için

dengede tutmak için aşkın ve kurtuluşun cesaretini
unutulmaz ki senin şakaların terazisinde
hep acının kefesinde dara olduğun
aşkı tadışın rakıyı yudumlayışın
susmayı küsüşün sesi ünleyişin
anımsanır her eflatun düşüne
yalancı ama yeni bir aşkı yakıştırdığın

behçetim don değiştirmiş hezarfenim
çıkarmış yüreğinin kanatlarını
madımak'ta uçmaklığa kavuşur

söyledikçe sır tutmaz aynalar 
ele veriyor kimliğini
koşuyor kış tozuyor bahar
bitiyor güz kavuruyor yaz yakıyor
kırılıyor boynu kuğuların pervanelerin
hasretlerin metinlerin asafların
gösterdikçe gizi yitiyor görüntülerde
kirletilen insanlığın

behçetim don değiştirmiş hezarfenim
çıkarmış yüreğinin kanatlarını
madımak'ta uçmaklığa

biliyorum gülüşün deprem
biliyorum haykırışın boran
susturur. ama ya acıyı
biliyorum soluğu cana can verir, olsun!dur
nasıl da yakışıklıdır gözleri: giritli, göçmen
dudakları çarpışırken dilinin erdemine
dişleri şahmeran kalesinin temel taşları
düşleri, ne de olsa askeri bir tıbbiyeli, eyy!

behçetim don değiştirmiş hezarfenim
çıkarmış yüreğinin kanatlarını
madımak'ta

sen ki görkemli voltanı atarken
tutulur kapıları insanlığın ve umarsızlığın
belki bir unutkanlıktır kalır: kardeşlik
pasaportunun ritsos'la paylaşılması
biliyorsun yaşam yaşatmaktır
kanın dolaştığı her yerde ve insanlığı
kimin gücü yeter 'yangında ilk kurtarılacaktır' demeye

behçetim don değiştirmiş hezarfenim
çıkarmış yüreğinin kanatlarını

(çıkarınız yüreğinizi

bu ülkenin sahibi kim: bilmiyorum
ben acılarelininkini: biliyorum)

behçetim 
ağabeyim

kendi çığlığımdır ancak ses veren çığlığıma


Tuğrul Asi BALKAR

http://www.siir.gen.tr/ 02 Temmuz 2013