Etiket arşivi: Prof. Dr. Bingür Sönmez

Bingür SÖNMEZ : Sarıkamış, Kafkas Cephesinde Savaşan Hekimler, Tifüs Aşısı

Prof. Bingür SÖNMEZ : Sarıkamış, Kafkas Cephesinde Savaşan Hekimler, Tifüs Aşısı

TIPTAT-20160302_afiş

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı ile Tıp Tarihi Öğrenci Topluluğu’nun 14 Mart Tıp Bayramında birlikte düzenlediği Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ’in konuşmacı olarak katılacağı “Sarıkamış, Kafkas Cephesinde Savaşan Hekimler,  Tifüs Aşısı”  konferansı 14 Mart 2016 Pazartesi günü saat: 14.00’te Sıhhiye Yerleşkesi
Kültür Merkezi R Salonu’nda yapılacaktır.

Konferansa ilişkin afiş ekte sunulmuştur. Katılımınızla zenginleşecek konferansımızda birlikte olmayı diliyoruz.

Saygılarımızla,

Prof. Dr. Nüket Örnek Büken
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tıp Tarihi ve Etik AD

========================================

Dostlar,

Enver Paşa‘nın ölçüsüz, gerçekçi olmayan, serüvenci, akıl dışı hırsları yüzünden 90 bin vatan evladı Sarıkamış dağlarında açlıktan, soğuktan son derece trajik biçimde kırılarak telef edilmiştir…  Enver Paşa, anayurt Anadolu’nun bile elden gitmek üzere olduğunu görememiş,
çok sınırlı asker kaynaklarını Panturanizm – Pantürkizm – Panislamizm hayalleri peşinde yok etmiştir..  Bu çok ağır yitik, Kurtuluş Savaşı’nın yazgısını bile belirleyecek, Ulusun geleceğini tehlikeye düşürecek düzeyde olmuştur.. Tarihin önemli kırılma olaylarındandır bu felaket.

Öte yandan, 93 Harbinde (1878) Kafkas Cephesinde Rus orduları ile savaşan Türk askerleri arasında çıkan Tifüs salgını (bitlenme yüzünden) dünya insanlık tarihine geçecek ibretlerlr doludur. Aslında Türk ordusu Ruslara değil, bitlenme yüzünden çıkan Tifüs salgınına yenik düşmüştür. Askerimiz, siperde sırtını kaşımaya elini atığında avuç dolusu bitle yüzyüzedir. Dayanılmaz bir kaşıntı ve derin bir anemi (kansızlık; bitler kan emiyor!), üstüne eklenen epidemik tifüs (Ricketsia prowazeki etmeni ile).. ağır askeri yenilgiyi koşullamıştır.

Salgınla başetmeye çalışan Türk askeri hekimler bir aşı geliştirmiş ve inanılmaz bir özveri ile kendileri üzerinde deneyerek canlarını feda etmişlerdir..

Bu konuların uzmanı sayılabileek meslektaşımız Prof. Bingür Sönmez’i dinlemeyi öneririz..

14 Mart 2016 Pazartesi günü saat: 14.00
Hacetepe Tıp Fakültesi Sıhhiye Yerleşkesi Kültür Merkezi R Salonu

Toplantıya emek veren ve vereceklere, katılacaklara teşekkürlerimizle..

Sevgi ve saygı ile.
08 Mart 2016, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK
Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği Uzmanı
AÜTF Halk Sağlığı AbD
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Bilgi Üniversitesi mezuniyet töreninde bayrak ve Atatürk yok!


Bilgi Üniversitesi mezuniyet töreninde bayrak ve Atatürk yok!

“Efendiler, sırası gelmişken, aziz Milletime şunu tavsiye ederim ki; 
başının üzerine çıkaracağı adamların kanındaki öz cevheri
çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an bile geri kalmasın.”
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Dostlar,

Bize ulaşan bir iletiyi paylaşmak istiyoruz..
Merhum Prof. Toktamış  ATEŞ ölmeden önce yazılmış..
Bizim de dostumuz olan “Tokta hoca” yı 19 Ocak 2013’te yitirmiştik.

İlgi ve bilginize sunarız..

BİLGİ ÜNİVERSİTESİ’ni de kendine gelmeye davet ederiz..

Sevgi ve saygıyla
14.7.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net 

=====================================================

Değerli Dostlarım,

Bu rezilliği bildiğiniz tüm zincirlere duyurunuz lütfen.

Subject: Fw: BİLGİ ÜNİVERSİTESİ..

Sevgili Dostlarım,

Bu yıl Bilgi Üniversitesinde yapılan mezuniyet töreninde bayrak ve Atatürk olmadığını görüyorsunuz.

DTP mitinglerinde bile bayrak ve Atatürk var. Bunlar PKK’dan daha tehlikeli.

Yüce tanrı  bu ülkeyi satılmış bilim adamlarından korusun.

Biliyorsunuz “Mustafa” filminin arkasında da bunlar vardı.

68 kuşağında marş söylerdik “Morison’un uşakları ………..”.
Bunlar da “Soros’un uşakları………….”

Lütfen bir velinin feryadına kulak verin ve irtibatta olduğunuz her zincire gönderin.

Dostlarım,

Yoksa Bilgi Üniversitesi de kurtarılmış bölge mi olmuştur?

Bu ülkenin aydınları; gelin  3 şeyin tartışılmasına izin vermeyelim:

1- Bayrak,
2- Misak-ı Milli,
3- Mustafa Kemal

Prof. Dr. Bingür Sönmez

————————————————————————-

Değerli Dostlarım,

Dün, hayatımın en mutlu günlerinden birini yaşıyordum…

Vatanıma hayırlı bir evlat yetiştirmenin gururu yanında, bilinçli Atatürk, Bayrak ve Misak-ı Milli şuurunu hazmetmiş evladımın yine Türkiye’nin en güzide eğitim kurumlarından biri olan İstanbul Bilgi Üniversitesinden mezun oluşunu kutlamaya gitmiştik ailece…

İşte bu mutlu günümü zindana çeviren, benzeri yalnızca böyle özel okullarda yaşanan adına ”kep atma töreni”dedikleri Amerikan özentisi show da yaşadıklarımdı.

Üniversitenin Santral İstanbul’daki görkemli kampüsüne konuklar için özel olarak yaptırılmış tribünler ve saha ortasına Mezunlar için ve Türkye’mizin yetiştirdığı
Değerli Öğretim Görevlilerimiz için hazırlanmış bir bölüm ve bunların tam karşısına da Diplomalarını alacak yeni mezunları için hazırlanmış güzel bir sahne vardı.

Tören, Üniversite Rektörünün öğrenci ve velilere yaptığı konuşma ile başladı.
Tabii olması gerektiği gibi öncesinde İstiklal Marşımız okunmuştu.

İşte o andan başlayarak dikkatimi çeken olay, daha sonra içime sığmaz bir şekilde büyüdü.

Kendimi tutamaz olmuştum. En yakınımda Tribünlerde Sayın Av. Kezban Hatemi Hocamızı gördüm ve yanına giderek bu kurulu koskoca mekanda bir Türk Bayrağı
ve Atatürk fotoğrafının olmadığını işaret ettim.

Kendisi de şaşkınlığını gizleyememişti, bana Dekan Beye iletmemi önerdi.
Onu ben de biliyordum ama, güvenlik bariyerini aşmam gerekiyordu öncelikle.

Kafama koymuştum…yapacaktım, bu buyuk eksiği hatırlatacaktım Üniversitenin
öğretim kadrosuna.

Nitekim bir fırsatını yakalayıp ekte fotoğraflarını gördüğünüz S. Betül Mardin,
Tunca Toskay,Toktamış Ateş ve diğer Hocalarımızın bulunduğu yere giderek, Türkiye’nin bu konudaki en değerli bilim adamlarından Sn. Prof. Toktamış Ateş’e kendimce çok büyük eksiği !!! bir veli olarak gördüğümü ve canımın acıdığını ifade ettim.

Mesajımın alındığını ifade ettiler….

Konuyu daha fazla uzatmak, yarayı daha fazla kaşımak istemiyorum.

Bugün Bilgi Üniversitesi’nin internet sitesinde en azından bu gençlerden bir özür dilemelerini beklerdim. Fakat bu şu demektir bence: ‘

‘Kerameti kendinden mekul” değerli bilim adamlarımız artık TV’lere çıkp takiyye yapmasınlar… Bu ülkenin gençleri de, yaşlıları da, bu Vatan için şehit düşmüş,
ampute olmuş (AS: kol-bacakları kesilmiş)  insanları da kendilerini affetmeyeceklerdir.

Bugün değerli İlkokul öğretmenimin mezarını ziyaret ettim. Bir demet çiçekle kendisine  Atatürk ve bayrak sevgisinden uzak hocalarımı şikayet ettim. Nur içinde yatsın.!!!

Ben hala bugün tartışmaya açılan ilkokullarda okunan ”Andımız”ı okumaya devam edeceğim.

Sinasi Bingeli
sinasibingeli@yahoo.com