Etiket arşivi: Prof. Dr. Ahmet SALTIK

ARTI TV Programımız – 31 Aralık 2020

Dostlar,

31 Aralık 2020 Perşembe günü
saat 14:15’te ARTI TV’de olacağız /
OLDUK..

Aşıları, mutasyonu, salgını, 2021’i …. konuşacağız.. / KONUŞTUK

Bilgi ve ilginize sunarız. (21 dk.)

Sevgi ve saygı ile. 31 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

BİZİM TV Programımız – 31 Aralık 2020

Dostlar, 

30 Aralık 2020 Çarşamba günü
– saat 20:30’da BİZİM TV’de olacağız /
OLDUK…

Çin-i maçin’den gelen ve arkası geleceği rivayet edilen aşıları, mutasyonu, salgını, yeni yılı, bundan sonraki küresel yaşamı nasıl biçimlendirmemiz gerektiğini…. Sn. Lale Arslan ile
konuşacağız / KONUŞTUK.. (1 saat 6 dk.)

Bilgi ve ilginize ile sunarız. (Günelleme : 23:49)

Sevgi ve saygı ile. 30 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

TELE1 Programımız – 30 Aralık 2020

Dostlar, 

30 Aralık 2020 Çarşamba günü
– saat 14:00’da TELE1’de olacağız

Çin-i maçin’den gelen ve arkası geleceği rivayet edilen aşıları, mutasyonu, salgını, yeni yılı…. konuşacağız

Bilgi ve ilginize ile sunarız.

Not : TELE1’deki konuşmamız, beklenmeyen bir canlı yayı zorunluluğu ile dün yarım kalmıştı, Sunucu ve Kanal yöneticisi arayıp özür dilediler, ekranda da açıklama yaptılar. İlk fırsatta bu eksiklik giderilecek dendi. Bu konuşma ile telafi edeceğiz.. HOŞGÖRÜ İYİDİR..

Sevgi ve saygı ile. 30 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

En Az 300 Sağlık Emekçisini Salgına – Kötü Yönetime Kurban Verdik!

11 Mart – 28 Aralık 2020 Arasında 9,5 ayda En Az 300 Sağlık Emekçisini Salgına / Kötü Yönetime Kurban Verdik!

Image

KOVİT-19‘a yakalanan sağlık emekçilerinin sayısı en az 120 bini geçti..
120 000 / 2 162 775 = %5,5…
11 Mart 2020 – 28 Aralık 2020 arası 291 günde hastalık tanısı konanların 20’de 1’i sağlık emekçisi.. Oysa toplam nüfusun 1/80’i sağlık emekçileri; risk en az 4 kat daha büyük!
Aynı zaman aralığında 300 / 20 135 = %1,5.. Binde 15. Ölen her 1000 kişiden en az 15’i sağlık emekçisi..

Ulaşım, konaklama, moral – manevi destek, akçalı ek ödeme, istifa, emeklilik… yok yok yok!

  • Bu kırımdır, İNSANLIK SUÇUDUR, kabul edilemez ve sürdürülemez!

Temel neden SALGININ ÇOK KÖTÜ YÖNETİLMESİ, DAHASI POLİTİZE EDİLEREK YÖNETİLEMEYİŞİ, bu yakıcı tablodan bile politik başarı çıkarma, rant tutsaklığıdır!

Sağlık ordusu hastalanmakta, tükenmekte, ÖLMEKTEDİR!

Salgının başından beri 1. Basamağa 100 bin, 2.-3. Basamağa 100 bin ve 27 bin aile hekimine 1’er sağlık emekçisi olmak üzere 225 bin dolayında yeni alım yapılmasını ısrarla önermekteyiz. Atama bekleyen 400 bini aşkın sağlık emekçisi var. Hiç olmazsa salgın süresince sözleşmeli olarak..

Türkiye’de 1 065 000 dolayında sağlık çalışanı olup, OECD standartlarına göre 36 ülke içinde sonlardayız. Ancak adına Küreselleşme denilen gerçekte KüreselleşTİRme = Yeni emperyalizm olan yabanıl (vahşi) kapitalist- sözde neo-liberal insanlık düşmanı ideolojinin Türkiye’deki taşeronu olan AKP iktidarı bunları yapmadı, yapamadı! Devletin küçültülmesi, bir gece bekçisine indirgenmesi.. kutsal bir hedef çünkü bunlar için..

27 bin dolayında aile hekimi ve bir o denli aile sağlığı elemanına salgından korunmada kişisel koruyucu donanımı Sağlık Bakanlığı sağlamadı. İstemleri ise yazılı olarak reddetti. Ama AKP – MHP iktidar bloku 156 ülkeye salgında donanım yardımı, akçalı (mali) destek verdi!!??
***

Sağlık emekçileri çok yorgun, bitkin, depresyonda, tükenmiş..
2-3 hafta tam kapatma istemleri sürekli görmezden gelindi.
Servis ve yoğun bakım yataklarının sayıca artırılması çözüm sanıldı, oysa yeterli sağlık çalışanı yoktu; son günlerde olgu/hasta/vaka sayıları azalıyor görünüyor ama günlük ölüm sayıları artışı sürerek rekorlar kırıyor! Neden acaba?? Günlük ölüm sayısı 250 ve üstünde; duyarsızlaştırıldık!
***

Dahası, görev şehidi olan en az 300 sağlık emekçisi için geride kalanlarına, MESLEK HASTALIĞI hakkı yasalarda açıkça tanımlanmış olmasına karşın(5510 s. yasa md. 14/a ve 657 s. yasa md. 105 ve 188 vd.), AKP-MHP ittifakınca fiilen verilmeyerek açıkça gasp edildi! Hiç gerek yokken yasal düzenleme gereği varmışçasına algı yönetimi yapıldı ve verilen yasa önerileri, adeta sadistçe – zalimce – gaddarca – düşmanca, anılan ittifak tarafından reddedildi! Ama şehir hastanelerinin yandaş yerli – yabancı ortaklıklarına milyarlarca TL aktarılmakta..
***

Nereye dek heyyyy Lordum, nereye dek!?
Quo vadis eyyy Mr. Erdogan, quo vadis??

Sevgi, saygı ve DERİN ACI ile. 29 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

Uzat Kolunu Türkiye: Aşı Hakkı ve Yükümü

Logo

Uzat Kolunu Türkiye: Aşı Hakkı ve Yükümü

26 Aralık 2020 Cumartesi  Saat: 17:00 (gerçekleştirildi, erişim aşağıda)

Toplantımızda ele alınacak kimi başlıklar:

  • Pandemide son durum, kurtarıcımız aşılar,
  • Neden “Uzat Kolunu Türkiye”?
  • Aşı, hak mı yükümlülük mü?
  • Aşıyı reddetme ki hayatı reddetme…
  • Aşı olmayanların olanlara karşı yükümleri…
  • Türkiye neden aşıda TAM BAĞIMLI?
  • Refik Saydam Hıfzıssıhha Kurumu neden açılmıyor?
  • Türkiye’de neden Bağımsız – Özerk Bilimsel Kurumlar yok; bu sorun salgınla savaşı,
    aşı süreçlerini ve politikalarını nasıl etkiliyor?
  • Yanıtlarını aradığınız sorularınız…
  • Son söz

Ayrıca aşağıdaki sosyal medya hesaplarımız üzerinden de yayınlarımız izleyebilirsiniz:
https://www.facebook.com/medikal.akademi
https://twitter.com/MedikalAkademi


Bu çok kapsamlı program gerçekleştirildi, 84 dakika sürdü soru – yanıt ve katkılarla..

İzlenmesini, paylaşılmasını ve gereğinin yapılmasını dileriz. MEDİKAL AKADEMİ‘den Sağlık Hukuku Yazarı Av. Arb. Ümit Erdem ve Sağlık Yönetimi Bilim Uzmanı Dr. Feza Şen’e teşekkür ederiz. (Güncelleme: 27.12.20, 16:04)

İzlemek için lütfen tıklayınız..

https://youtu.be/gzTi-6J6eZk?t=5043

Sevgi ve saygı ile. 26 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

HALK TV Programımız – 26 Aralık 2020

Dostlar,

26 Aralık 2020 Cumartesi günü saat 19:10’da HALK TV’de olacağız / OLDUK..

Salgını, aşıları, mutasyonu, 2020’yi.. konuşacağız Sn. Fatma Nur AK ile; / KONUŞTUK

https://youtu.be/WPLrHTCAhuw

Bilgi ve ilginize ile sunarız. (Güncelleme : 27.12.20; 13:59)

Sevgi ve saygı ile. 26 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

TELE1 TV PROGRAMIMIZ : 24 Aralık 2020

24 Aralık 2020 Perşembe günü saat 22:00’da TELE1 TV’de olacağız / OLDUK

Mutasyonu, salgını, aşıları, 2020’yi konuşacağız Sn. Gökhan Kazbek ile.
Türkiye’nin Gündemi..

Kökü dışarıda, asla “yerli ve milli olmayan” “Sağlıkta Dönüşüm” dayatmasını,
– “Şehir hastaneleri talanını” ve adli kapitülasyonu, Lozan’ın delinmesini
– GSS’nın (Genel Sağlık Sigortası) halkın sağlığının değil ama sermayenim kârının sigortası olduğunu,
– Sağlık hizmetlerini doğuştan hak eden saygın özneler yerine Müşterileştirilmemizi

Prim = EK VERGİ ile sözde sağlık sigortasının Devleti halkın sırtında sopalı tahsildar kıldığını,
– Yerli – yabancı sermayeye rant aktarımına sağlıkta da AKP iktidarının mahkum olduğunu

– AKP ile Sağlık hizmetini HASTANECİLİK SANMA yanılgısına düşürüldüğümüzü
– Korona salgını savaşında neden bunca kurban verdiğimizi

– Salgın denetiminde sıkıştığımız şeytan üçgenini, 1. Basamağın çökertildiğini
– Aşı kıtlığı / yokluğu ve acil kulanım onayı sorununu
– Bundan böyle neler yapılması gerektiğini…

tüm çıplaklığıyla açıkladık.. (bizim katkımız 56. dakika sonrasında..)

(18) İşte AKP’nin bir bir ‘sağlıkta devrim’ yalanları – TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ – YouTube

Bilgi ve ilginize ile sunarız. (Güncelleme : 26.12.20, 01:17)

Sevgi ve saygı ile. 24 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

Sürdürülebilir Yaşam ve Toplum Sağlığı

Dostlar,

ULUSLARARASI ATILIMLI
SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM KONFERANSI 

kapsamında (24-26 Aralık 2020),

24 Aralık 2020 günü
saat 11:30 – 12:00 arasında 


“Sürdürülebilir Yaşam ve Toplum Sağlığı” 

başlıklı sunumumuzu aşağıdaki erişkeden eşzamanlı (canlı) olarak izleyebilirsiniz.

YOUTUBE: https://bit.ly/3jZiBcG   

Uluslararası katılımlı bu bilimsel toplantıda yaptığımız sunum aşağıda.
Tıklanıp izlenmesini, paylaşılmasını dileriz.

“Homo sapiens” in = İNSANOĞLU/KIZI‘nın, akıl dışı kapitalist / yağmacı hırsı ile   Gezegenimizden yok olması riski ile yüz yüzeyiz!

Sürdürülebilir kalkınma” (Sustainable development) artık eski bir masaldır..
“Sürdürülebilirliği” kalmamıştır; Gezegenimiz “imdat” çığlıkları içindedir.

20. yy’ın başında yaşadığımız 6. salgındır KOVİT-19 ve henüz başedemedik!
Aklımızı başımıza almaz isek başedeceğimiz de yoktur.

  • Kurtuluş reçetesi SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM‘dır (sustainable life).Homo sapiens (mankind), yeryüzünde sağkalım (sırvival) / BEKA eşiğindedir.Yansıları izleyin; görecek, anlayacak ve ezberlerinizi değiştireceksiniz..
    Dünyada tüm türler sayıca azalır / yok olurken; salt insanlar tavşanlar gibi üremeyi daha ne denli sürdürebilir?
  • Dünya “sonlu” değil mi, hangi sonsuzluğa dayanması beklenebilir??“HER AİLEYE 1 ÇOCUK” en temel yeni yaşam yasalarından..Doğaya, bilimsel yollarla keşfedilen yasaları üzerinden bir “fahişe” gibi davranmaya da kesinkes son.. Biz O’na mahkumz, dahası, “zorunlu parazit” konumundayız.

    Öyleyse temel yasa : BARIŞ İÇİNDE BİRLİKTE / “peaceful  co-existence” !

    SÜRDÜRÜLEBİLİR_KALKINMA_VE_TOPLUM_SAĞLIĞI__AHMET_SALTIK_24.12.2020

    Bilgi ve ilginize sunarız. (Güncelleme: 18:31)

Sevgi ve saygı ile. 24 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik 

KRT TV Konuşmamız – 24 Aralık 2020

Dostlar,

24 Aralık 2020 Perşembe günü saat 09:30’da KRT TV’de olacağız.

Mutasyon ve salgını konuşacağız Sn. Ülkü Çoban ile.

Bilgi ve ilginize ile sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 22 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

ANAYURT GAZETESİ ile SÖYLEŞİMİZ : Aşı karşıtlığına karşı yasal çözüm var

ANAYURT GAZETESİ ile SÖYLEŞİMİZ..

Aşı karşıtlığına karşı yasal çözüm var

Halk Sağlığı ve Sağlık Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık,
katı aşı karşıtlığının salgını ortadan kaldırmada toplumsal bir soruna dönüşebileceğini belirterek, iktidarın bu noktada yasal yollara başvurarak aşıyı zorunlu kılabileceğini söyledi.

Uğur DUYAN -ANKARA (Anayurt Gazetesi ile söyleşi) (23.12.2020)
Saltık: Aşı karşıtlığına karşı yasal çözüm var (anayurtgazetesi.com) 

Küresel salgının 1. yılı dolmadan yeni tip koronavirüs hastalığına (Kovit-19) karşı insanlığın en büyük umudu olan aşılar az sayıda gelişmiş ülkede kullanıma sunulurken, kimi ülkelerde de Acil Kullanım Onayı (AKO) aldı. Önümüzdeki günlerde Türkiye’ye de getirilmesi beklenen Çinli üretici Sinovac‘ın aşısı ise kamuoyunda aşı karşıtı görüşlerin yeniden alevlenmesine neden oldu. Üstelik aşı karşıtlığı yalnızca Türkiye’de değil bütün dünyada salgının söndürülmesinde başlıca umudumuz olan yaygın aşılama süreçlerini de tehdit edecek boyutlara ulaştı.

ANAYURT_ASI_KARSITLIGINA_COZUM1

Halk Sağlığı ve Sağlık Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, aşı karşıtların 2 ana kümeye ayrıldığını, ilk kümenin aşıya katı (kategorik olarak) karşıt (vaccine rejectors) kesimleri içerdiğini, 2. kümenin ise aşıya karşı çekimserlik (vaccine hesitancy) taşıyanlardan oluştuğunu söyledi. Dr. Saltık, ilk kümeyi oluşturan ve aşıya katı biçimde karşı duran çevrelerin ikna edilmesinin zor olduğunu, aşı çekincesi olan çevrelerin bilimsel dayanaklar ve saydam yönetim anlayışı ile ikna edilebileceğini ifade etti.

Kovid-19’un küresel bir salgına dönüşmekle kalmadığını, yaşamın her noktasını etkilediğini anımsatan Dr. Saltık, aşı karşıtı çevrelerin ısrarcılığı karşısında Anayasa ve yasalara göndermede bulunarak, iktidarın aşılamayı zorunlu kılabilecek hukuksal süreçleri başlatmasının, temel hak ve özgürlükleri korumak açısından kaçınılmaz olabileceğini söyledi.

Aşıya katı biçimde (kategorik olarak) karşı çıkan çevrelerin sözde bilimsel dayanaklarla halka yanlış ve çarpıtılmış bilgiler verdiğini ve bu duruma karşı bir önlem alınmasının gerektiğini de ekleyen Dr. Saltık, şunları kaydetti:

Küresel salgın başladığında sesi soluğu çıkmayan aşı karşıtları, ufukta net bir biçimde aşılar gözükünce birdenbire ortaya döküldüler, kampanyalarını başlattılar. Görüşlerinin dayandığı bilimsel olgular – kanıtlar yok. Kimi hekim, kimi uzman görünümlü hatta hekimlik unvanı sahibi kimi insanları konuşturuyorlar, video kayıtları alıyorlar. Sosyal medya olanağı ile bütün dünyaya görüşlerini dağıtıyorlar ama inanılmaz falsolarla dolu bunlar. Örneğin İngilizce bir videoda, burundan örnek almak için kullanılan sürüntü çubuklarının (nasal swab) kan-beyin bariyerini zedeleyeceğini dolayısıyla yaşamsal tehlike doğurabileceğini (!) duydum. Hekim olarak takdim edilen bir konuşmacıdan işittim bu sözleri! 44 yıllık hekim ve 40 yıllık Halk Sağlığı Uzmanı olarak burundan sokulan sürüntü çubuklarının böylesi bir zarar verebileceğini duymadım, böyle bir anatomik ve tıbbi gerçeklik yok, böyle bir şey yok. Ortalama halk buna inanma eğiliminde oluyor. Uzmanlarımızın sürekli olarak aşıyla ilgili bilimsel gerçekleri halka açıklaması, aşılar hakkında sürekli eğitim vermesi gerekiyor.”

ANAYURT_ASI_KARSITLIGINA_COZUM2

Kovit-19’a karşı geliştirilen ve kullanıma giren / girecek olan aşıların yeterince etkili olduğunu dolayısıyla halkın aşı yaptırmaktan kaçınmamasını öneren Dr. Saltık, insanlığın bu hastalığı sağaltacak (tedavi edecek) özgül ilaçlardan yoksun olduğunu anımsattı ve aşının, azgın salgının ortasında elimizdeki en etkili çözümlerden olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

“Halkımızın ve aşı karşıtlarının unutmaması gereken; biz hekimlerin hastalığı sağaltırken (tedavi ederken), verdiğimiz sağaltımın destek amaçlı olduğudur. Hastalığı sağaltırken gelişen komplikasyonları, örneğin böbrek yetmezliğini tedavi ediyoruz. Vücut virüse yenene dek destek tedavisi veriyoruz, virüsü yenebilirse tabii.”

Hastalığa karşı kullanılan ilaçlara virüsün yer yer direnç geliştirdiğinin gözlendiğini de kaydeden Dr. Saltık, virüsün mutasyon geçirme olasılığın yüksek olduğunu, mutasyonun virüsü zayıflatmaktan çok güçlendirebileceğine değinerek, “İngiltere’de Kovit-19 virüsünün mutasyon geçiren (varyant) bir türüne rastlandı. Yani bu olasılık – risk hep var. Bu da en çok ilaç ve aşı geliştirme çalışmalarını ve hastalığın yayılımını olumsuz etkileyecektir” dedi.

Katı (Kategorik) aşı karşıtlığının salgını ortadan kaldırmada toplumsal bir soruna dönüşebileceğini kaydeden Dr. Saltık, iktidarın bu noktada yasal yollara başvurabileceğini ve aşıyı zorunlu kılabileceğini ifade etti. Sağlık Hukuku Uzmanı da olan Dr. Saltık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anayasa’nın 56’ncı maddesinde ‘Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir‘ yazıyor. Türkiye’de nüfusun çok büyük bir kesiminin aşılanması gerek, %10’luk bir kesim bile aşılanmayı reddederse salgın uzar. O nedenle de aşı yaptırmamak keyfe keder bir karar değildir. Anayasa’nın 12’nci maddesi de temel hak ve özgürlüklerin kullanımıyla ilgilidir. Kesin aşı karşıtları, ‘..bu beden benim..’ diyerek aşıya karşı çıkabiliyorlar. Anayasanın 12’nci maddenin 2. fırkası ‘Temel
hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da içerir
‘ diyor. Elbette kişinin anayasal ve hukuksal dokunulmazlıkları vardır, bunlara kimse müdahale edemez ancak toplum içinde birlikte yaşamanın da kimi kuralları vardır. Bilimsel bir gerekçe – kanıt olmadan aşıyı reddetmek, yaptırmamak bu bağlamada, temel hak ve özgürlüğünü kullanmak değil; başkalarının temel hak ve özgürlüklerini, SAĞLIKLI YAŞAM HAKKINI çiğnemektir.

Bu bağlamda, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Yasamızın 72’nci maddesinde, salgın hastalıklar durumunda aşının zorunlu kılınabileceği yazıyor. Apaçık bir salgın yaşıyoruz. 11 Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü KOVİT-19’u küresel salgın ilan etti. Türkiye de aynı gün ilk hastasını duyurdu. Dolayısıyla iktidar, yani AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan isterse anılan 72’nci maddeye dayanarak aşının zorunlu olduğunu ilan edebilir.”

Şu hesabı yapmalı herkes : Türkiye’de 90 milyon insan yaşıyor. Şimdilik 0-18 yaş arası 20 milyon çocuk aşılan(a)mayacak. Kalan 70 milyondan hastalığı geçiren yaklaşık 2+ milyon, gebe – emzikliler, tıbben aşı yapılamayacaklar.. 5 milyon dolayında düşülürse; 65 milyon insanımızın firesiz aşılanması gerekir. %90 koruyucu bir aşı kullanılsa, 65 milyon aşılananın 58.5 milyonu bağışık olur. 2 milyon da hastalığı geçirip bağışık olanlarla yaklaşık 60/90=% 66-67 demektir ki, Türkiye’deki 3 kişiden ancak 2’si bağışıklanmış olur. Bu düzeydeki bir toplum bağışıklığı ile çok azgın salgın ancak sınırlanabilir.

O yüzden, güvenlik – etkinlik bakımından kanıtlanmış herhangi bir aşıya, ayrımsız EVET denmelidir.

  • Uzayan salgın mutasyon riskini büyütür,
    mutasyon salgını sonlandırmayı zorlaştırır; kısır döngü doğar.

Masum insanlar hastalanır, ölür. Ekonomi büyük bedeller öder.

Aşıların kısırlık yaptığı günümüze dek görülmemiştir.

İçimize yonga (çip) yerleştirileceği tümüyle saçmalıktır. Cep telefonları, bilgisayar ve internet, kredi kartı vb. araçlar izlenmeye yeter de artar da.

Dolayısıyla,

  • AŞILARA KARŞIT olmanın hiçbir haklı – bilimsel gerekçesi yoktur.”

Sevgi ve saygı ile. 23 Aralık 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik