Etiket arşivi: PRO-NATALİST

PISA Yarışmaları ve Türkiye

Dostlar,

Dün, 21 Kasım 2015 Cumartesi günü, bizim de üyesi olduğumız Ulusal Eğitim Derneği’nin geleneksel Cumartesi konferansını izledik. Konuşmacı, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden genç bir öğretim üyesi, Sn. Yrd. Doç. Dr. Ergül Demir idi.

Konusu ise PISA yarışmalarının irdelenmesiydi. Sayın Demir, bir Ölçme – Değerlendirme uzmanı olarak OECD tarafından 2003’ten beri düzenlenegelen PISA yarışmalarının
Türkiye verilerini derinlemesine çözümlemiş ve bilimsel makale olarak yayımlamış,
ABD’de de ilgili toplantıda bildiri sunmuştu.

Yansılar eşliğinde, istatistiksel olarak derinlikli çözümlemesini izleyicilerle paylaştı.
75 dakikayı aşan sunum, 1 saati aşkın tartışma ve katkılarla sürdü.

Bu yansıları izlemek için aşağıdaki erişkeyi (linki) tıklayabilirsiniz :

PISA_Yarismalari_ve_Turkiye_Ergul_Demir

35 yansıdan oluşan bir özet sunum söz konusu.

Sayın Demir, ayrıca PISA ULUSLARARASI ÖGRENCİ DEGERLENDİRME
PROGRAMI 2012
sınavının Ulusal verilerini ayrıntılı irdeleyen 3 uzmandan biri.
Bu bağlamda hazırlanan bilimsel rapor oldukça kapsamlı (198 sayfa). Bu raporun da tümünü bizimle paylaşan Sn. Demir’e teşekkür borçluyuz. 49+ MB oylumlu (hacımlı) söz konusu rapor, Türkiye Resmi PISA Sitesi’nden (http://pisa.meb.gov.tr/?page_id=22) indirilebilir :

https://drive.google.com/file/d/0B2wxMX5xMcnhaGtnV2x6YWsyY2c/view

Türkiye’miz bu yarışmalarda 34 ülke arasında en diplerde sürünüyor ne yazık ki..

AKP’nin tek başına iktidar olduğu son 13 yılda Türk Milli Eğitim sistemi ne acı ki,
artık “Milli” olmaktan çıkarıldı. Bu sözcüğün yerine rahatlıkla “Dinci” nitemini (sıfatını) koyabiliriz..

Evet.. Türkiye Dinci Eğitim Bakanlığı

Türkiye, 34 OECD ülkesinden biri olduğundan, bu yarışmalardan kopmak da istemiyor.
2015 çalışması için yaklaşık 60 milyon € katkı verecek. Ancak sonuçları ile AKP iktidarının
çok ilgilendiğini görmüyoruz.. Varsa yoksa yaşamı – eğitimi dincileştirmek ve
Tayyip beyin ağzından “DİNİNİ – KİNİNİ eksik etmeyen” nesli cedit yetiştirmek..

Cumhuriyeti böylelikle köklerinden fethetmek, çökertmek..

Nitekim 2003’ten bu yana Türkiye 2006, 2009 ve 2012 yarışmalarına katılmış olmasına karşılık yüz kızartıcı sonuçları iyileştirmek adına anlamlı ne yapmıştır??

Tersine 4+4+4 ucube sistemiyle 4+4’ten sonra (parçalı zorunlu ilköğretim)
“Haydi kızlar okula” kampanyasını tersine döndürülerek “HAYDİ KIZLAR EVE!”
sistemine dönüştürülmüştür.

Ülkenin Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müzeezinoğlu, “.. kadının kariyeri doğurduğu
çocuk sayısıdır..” diyebilmektedir! Bay RTE, en az 3 çocuk dayatmasını 5’e çıkarmıştır!
AKP iktidarının yasal düzenlemeleriyle gebelik ve doğumlar parasal destek, izinler vb. ile
açıkça ve cömertce teşvik edilmektedir (Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik 
Yapılmasına Dair Kanun, Kanun No. 6637, RG : 29319, 07 Nisan 2015).

Böylelikle Türkiye’de, Cumhuriyetin başlangıç yıllarına dönülerek yeniden
PRO-NATALİST (doğumu artırıcı) bir demografi (nüfus) politikasına geçilmiştir!
Bu çok ciddi bir politika değişikliğidir ve kamuoyunda hemen hemen hiç tartışılmamamıştır.
2827 sayılı Nüfus Planlaması Yasasında değişiklik yapılarak 10 hafataya dek istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması çok zorlaştırılmıştır. Sağlık Bakanlığı ve SGK bu hizmeti verMEmek için elinden geleni yapmakta; Anayasa’nın 41. maddesi açıkça çiğnenmektedir!

AİHM’nin Zorunlu Din Derslerinin kaldırılmasına ilişkin “kesin hükmü“ne karşılık (AKP’nin temyiz başvurusunu Büyük Daire reddederek) bu dersler artırılarak ve 5 yaşındaki bebeler camilere namaza götürülererek çılgın biçimde topluma dayatılmaktadır.
…..
…..
Ve PISA yarışmalarında Türkiye dibe vurmaktadır.
Sağlık düzeyi bakımından da 34 ülke arasında 31. sıradadır (dipten 4.!).
Tablo hazindir ve tehlikelidir.. En temel 2 kamu hizmeti ve sektör çökmüştür
AKP bu yıkıcı politikalarını topluma dayatmayı durdurmalıdır.
“Laikliğe karşı eylemlerin odağı olmuş siyasal parti” damgası Anayasa Mahkemesince basılmış bir siyasal kadro ve “toplum” neden ders almaz bu sarsıcı uyarılardan??

Ya AKP ya Türkiye!..
Uğursuz denklem ve lanetli ikilem ne yazık ki aynen böyle..
Türkiye hızla AKP’den kurtulmak zorunda..
Yoksa 2023’e varmadan Türkiye Cumhuriyeti kalmayacak!
Zaten zaman 1 Kasım 2015 zoraki seçimlerinden sonra hızlandırılarak akıyor, akıtılıyor.
AKP’nin acelesi var, ne olur ne olmaz, “bir aksilik olmasın”.. 2019’a dek hemen tüm dönüşümleri tamamlayalım, son 4 yılda da 2023’e kaygısız, mehter marşı ile emin girelim..

Sevgi ve saygı ile.
22 Kasım 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Sayın Prof. Dr. D. Ali ERCAN’dan yorum (22.11.15) :

Ergül Demir’in 13. yansıdaki grafiklerine bakınca, 2003-2012 arası 9 yılda görülen o ki,
her üç alanda ortalamanın hayli altında olan Türkiye Puanlarını sürekli artırıyor…
Bu hızla giderse, 6 yıl sonra Okumada 9 yıl sonra Fende ve 17 yıl sonra Matematikte
ancak ‘ortalamayı’ tutturacağız demektir… æ