Etiket arşivi: plastik mermi

Doktorlar örgütünden çok sert Gezi raporu

Dostlar,

Yorumsuz paylaşıyoruz..

Gazete haberlerinin kaynağı olan siteyi ve yazı başlığını da biz ekleyelim :

*******

FOR IMMEDIATE RELEASE

PHR Documents Unlawful Use of Force and Tear Gas and Attacks on
Medical Community in Turkey

Report Shows Government’s Excessive and Unnecessary Tactics
Constitute Ill Treatment

– See more at: http://physiciansforhumanrights.org/press/press-releases/phr-documents-unlawful-use-of-force-and-tear-gas-and-attacks-on-medical-community-in-turkey.html#sthash.ltY1mKEo.dpuf

Sevgi ve saygı ile.
26.9.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=====================================

Doktorlar örgütünden çok sert Gezi raporu

YURT, 25 Eylül 2013 Çarşamba 17:48

ABD merkezli İnsan Hakları Savunucusu Doktorlar (PHR) örgütü, yayınladığı 32 sayfalık bir raporla, Türkiye’de polisin Gezi Parkı protestolarında orantısız şiddet uygulayıp biber gazını halka karşı silah olarak kullandığını ve kasti olarak da sağlık kuruluşlarını, personelini hedef aldığını belirtti

Doktorlar örgütünden çok sert Gezi raporu

WASHINGTON- ABD’nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından, dünyada sağlık alanında yaşanan insan hakkı ihlallerini araştıran
İnsan Hakları Savunucusu Doktorlar (PHR) örgütü, Türkiye’deki Gezi Parkı protestoları sırasında polisin olaylara müdahale şeklini eleştiren sert bir rapor yayınladı. Raporda, polisin orantısız şiddet uyguladığı, biber gazını halka karşı silah olarak kullandığı ve kasti olarak da sağlık kuruluşlarını, personelini hedef aldığını belirtildi.

DeDe Dunevant, Eliza Young, Michele Heisler, Vincent Iacopino’dan oluşan dört kişilik bir doktor heyetinin haziran sonunda Türkiye’de yaptığı bir haftalık incelemelerden sonra hazırlanan ve dün yayınlanan 32 sayfalık raporda, PHR, İstanbul’daki Gezi Parkı’nın yıkımını protesto için başlayan barışçıl gösterilerin uluslararası hukuka aykırı şekilde bastırıldığını ifade ediyor. Polisin biber gazı, plastik mermi, tazyikli su, darp ve silah kullanarak uyguladığı şiddetin de, 8000’den çok kişinin yaralanmasıyla sonuçlandığını belirtiyor.

130 BİN KAPSÜL BİBER GAZI

Mağdur ve görgü tanıklarıyla yapılan görüşmeler sonucu yazılan raporda, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) gibi sivil toplum kuruluşlarının olaylarla ilgili açıkladığı verilerden de yararlanılıyor.
Buna göre gösterilerin başlangıcından itibaren güvenlik güçlerinin resmi verilere göre; 130 bin kapsül biber gazı kullanarak ülkenin yıllık biber gazı rezervini 20 günde bitirdiği hatırlatılıyor.

169 MAĞDUR VAKASI

PHR’ın incelediği 169 mağdurun fiziksel ve psikolojik verilerine göre bu mağdurların tümünün biber gazına maruz kaldığı ve çeşitli hastalık belirtileri gösterdikleri ifade ediliyor. Bu belirtiler arasında da solunum problemleri, alerji ve deri kaşıntıları, işitme kaybı, yüksek tansiyon yer alıyor.

Raporda, protestolara katılan sağlık görevlilerine ve göstericilerin bakımını üstlenen sağlık kuruluşlarına yapılan müdahaleler de detaylı olarak inceleniyor. Ve yaralanan göstericilere müdahale eden sağlık personelinin gözaltına alınması, revirlere yapılan saldırılar sıralanıyor. Ayrıca sağlık bakanlığı tarafından Temmuz ayında parlamentoya sunulan, acil sağlık hizmetlerinin bazı gereklerini suç kapsamına alan yasa taslağının mevcut yasama yılında kabul edilme ihtimali olduğu hatırlatılıyor.

KULLANIM YASAKLANMALI

Raporu hazırlayanlardan Dr. Iacopino, çalışmayla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Gezi Parkı gösterileri sırasında Türk yetkililer tarafından hem göstericilere hem de göstericileri tedavi eden sağlık personeline karşı kullanılan gücün biçimi ve şiddeti orantısızdır ve kabul edilemez. Türkiye’de biber gazının her türlü kullanımı yasaklanmalı ve hükümet yetkilileri bu tarz istismarların önlenmesinin garantisini vermelidir.”

TASARI REDDEDİLMELİ

PHR’ın yönetim kurulu üyesi Dr. Heisler ise raporla ilgili şöyle konuştu:

“Türk yetkililer yaralıları tedavi eden doktorları ve revirleri kasıtlı olarak hedef almakla kalmayıp şimdi de bu sağlık hizmetlerini suç unsuruna dönüştürmek için çaba sarf ediyorlar. Sağlık Bakanlığı’nın Türk Ceza Kanunu’nu ihlal edecek bu yasa tasarısı sağlık çalışanlarının yaralılara korkusuzca ve tarafsızca sağlık hizmeti sağlayabilmeleri adına reddedilmelidir.”

BASKI REJİMLERİNİ ARAŞTIRIYOR

1986’da kurulan PHR, Şili’deki Pinochet diktatörlüğünün sağlık görevlilerine uyguladığı baskıları araştırmış, ardından 1988’de Irak’ta Saddam rejiminin kimyasal silah kullanımını belgelemişti. Örgüt, Bahreyn’de doktorlara yapılan sistematik saldırılar, İran’daki doktor tutuklamaları, Suriye ve eski Yugoslavya’daki sağlık kuruluşlarının hedef gösterilmesi gibi konuları da araştırdı.
 (Hürriyet/Tolga Tanış)

Gözünü yitiren Volkan Kesanbilici : İnsanlara yapılan canımızı yaktı


Dostlar
,

Gözünü yitiren Volkan Kesanbilici : İnsanlara yapılan canımızı yaktı

Bir Taksim direnişi dramı daha..

Volkan Kesanbilici de bir gözünü yitirdi.

Polisin hedef gözeterek / gözetmeyerek kullandığı plastik mermiler..

Hani şu “öldürmüyor” dedikleri mermiler..

Ama yaşamı karartmaya fazlasıyla yetiyor..

Gencecik insanlar yaşamlarının baharında en yaşlamsal organlarını ve işlevlerini yitiriyorlar.

Yaşam boyu sürekli faturası olan “çehrede kalıcı eser” ve “organ yitimi”
adli tıp deyimleri ile..

  • Plastik mermi kullanma koşullarının oluşmadığına inanıyoruz.

Kolluk (en genel anlamda Polis – Jandarma), idare hukuku ilkelerine ve mevzuatına göre “zor araçlarını” bir kez zorunlu durumda kullanacak.

İkinci olarak da en hafifinden en ağırına kademeli kullanacak..

Ne olmuştur da bu kitlelere plastik mermi kullanılmıştır?

Neden yere ya da havaya, son olarak da belden aşağısına atılmamıştır?

Öncesinde kitlelere plastik mermi kulllanımına geçileceği uyarısı yapılmış mıdır?

Bu olaylarda idarenin (kolluğun, amirleinin, üst amirlerinin ve siayasal otoritenin) birlikte zincirleme sorumluluğu vardır.

  • Suç sabittir ve basit, adi suç olmayıp İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR!

Buı davalar mutlaka iç hukukta görülecek ve bir bölümü de AİHS uyarınca AİHM’ne taşınacaktır.

Türkiye’nin çok sayıda davayı yitireceğini ve yüklü maddi – manevi ödenceye (tazminata) mahkum edileceğini çok net olarak öngörebiliriz.

Yine yasal zorunluluk olarak idare, ödediği tazminatları kusurlu kamu görevlilerine
“rücu” etmek zorundadır.

Çok sayıda / bir bölüm polis ve şeflerinin tazminat / fatura ödemesi hiç de uzak bir olasılık değildir; anımsatalım.. Davalar yıllar süre ve kimileri emekli olsa da gelip yakalarına yapışacaktır.

  • Herkes hukuka uygun davranmak zorundadır.

Ne yazık ki hiçbir maddi – manevi ödence, yitirilen bir gözün eksikliğini gideremeyecektir.

Hele ruhsal travmaların yaşam boyu, hatta kuşaklar boyu kalıcı travmasının izlerini / acısını silmeye asla yetmeyecektir.

Özellikle siyaseti, her şey bir yana VİCDANİ – İNSANİ SORUMLULUĞUNU anımsamaya özellikle çağırıyoruz.

Volkan’ın Taksim’e gitme gerekçesini bir kez daha anımsayalım :

  • İnsanlara yapılan canımızı yaktı..

Sevgi, saygı ve acı ile.
19.6.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===============================

İnsanlara yapılan canımızı yaktı

Volkan Kesanbilici

Gozunu_yitiren_Volkan_Kesanbilici

 

 

 

 

– Cuma gecesi Tarlabaşı Bulvarı’nda bir grubun içindeydim. Gezi Parkı’nda kalan insanların durumunu merak ediyorduk. Bütün gün internetten takip etmiştik zaten.

Sokakta sürekli gaz bombası vardı.

Polis müdahalesi uzun süre devam etti. Saat 00.00’yi geçmişti sanırım.

  • Bir anda gözüme bir şey isabet etti.
    O anda anlamadık ama sonradan hastanede anlaşıldı ki plastik mermiymiş.

– Önce gönüllü doktorların bulunduğu bölgeye gittik. Taksim İlk Yardım’a yönlendirdiler, oraya ulaşmak da zor oldu. İlk müdahale orada yapıldı.
İçeride mermi olduğu anlaşıldı. Çapa’ya gittik, ama orada sabaha kadar göz ameliyatı yapılamıyormuş. Okmeydanı Hastanesi’ne gittik, orada da müdahale edilemedi.
Tekrar Çapa’ya döndük, henüz ameliyat olamadım. Kanama devam ettiği için
hâlâ müdahale edilemiyor. Artık riskli olmasına karşın müdahale etmeleri gerektiğini söylediler, ameliyat olacağım.

Gözümde görme yetisini kaybetti.

Gözün iyileşme sürecinden sonra her şey belli olacak, açıkçası doktorlar pek birşey söyleyemiyor.

– Gezi Parkı’ndaki insanlara yapılan müdahale canımızı yaktığı için Taksim’deydim.

Çapulcu denilen insanların düzenle ilgili bir sıkıntıları vardı.

Şimdi toplumun iki kesimi tepkisini birbirine yönlendirecek bir duruma geldi.
Gerçi çapulcular kimseyi rahatsız etmedi.

– Adli mercilerde hakkımı mutlaka arayacağım. Adli raporum var.
Hastanede o da sıkıntı yarattı. Raporum bir bekçi tarafından alındı.
Son anda fark ettik. Sivil bir komiserdi galiba. Okmeydanı Hastanesi Acil Şefi’ni
sorgular bir hali vardı. Sümen altı edilmekten son anda kurtardık raporu.