Etiket arşivi: Özel Görevli İstatistikçiler ve GENAR’ın İstatistikleri

SEÇİME 3 AY KALA KAMUOYU YOKLAMALARINDA DURUM


SEÇİME 3 AY KALA
KAMUOYU YOKLAMALARINDA DURUM

Değerli arkadaşlar,   

6 Kamuoyu araştırma şirketi (Sonar, MAK, Gezici, Metropol, Pollmark ve Genar) tarafından
Şubat ayında (2015) Milletvekili seçimine (7 Haziran 2015) yönelik yapılan anket sonuçlarını
sizlerle paylaşmak istiyorum. 4 – 6 bin denekle yapılan bu anketlerde ilk 4 büyük siyasal Partinin ortalamaları şöyle görünüyor;

AKP    % 44,4
CHP    % 26,5
MHP    %15,5
HDP    %  8,3

Buna göre Meclis dışında kalacak küçük Partilerin toplamı da % 5,3 olacak demektir…
Tüm skandallara rağmen kemikleşmiş  (~20 milyon) AKP seçmeninin Partilerine bağlılıklarını
inatla sürdürdüğünü söyleyebiliriz.

AKP’yi şoka sokacak anket !

%10 barajı altında kalma riski ile karşı karşıya, en kritik durumda olan Parti HDP’dir.
Eğer HDP son aylardaki tırmanış hızını sürdürürse Haziran seçiminde %10 barajını kıl payı aşacak gibi görünüyor…

HDP barajı aşar ~55-60 Milletvekili ile Meclise girerse (MHP ~80 MV, CHP ~150 MV),
AKP’nin tek başına Hükümet kurması oldukça zorlaşır.

Eğer HDP baraja takılır ve Meclis dışında kalırsa, AKP 2002’de olduğu gibi
yine rahatlıkla tek başına Hükümet kuracak çoğunluğu sağlayabilir…

(Barajlı d’Hondt sisteminin 1. sıradaki Partiye %10-15 avantaj tanımasından kaynaklanıyor bu durum.)  

***
Seçime daha 3 ay zaman var ve bu rakamlarda çok şeyler değişebilir.

7 Haziran 2015’te oy kullanacak 55 milyon seçmen var. Katılım yaklaşık %80 olsa 44 milyon seçmen oy kullanacak demektir. CHP’nin bu seçimde %30 alması için 13,2 milyon seçmene gereksinimi var; yani 2011 seçimindeki 11,2 milyon seçmeni 2 milyon artırması gerekiyor.
Bir başka anlatımla CHP’nin seçmen sayısındaki artış oranı %18 olmalı. Ama unutmayalım,
2011’den bu yana nüfusumuz yalnızca % 5 büyüdü… Bu durumda CHP’nin seçmen sayısını
%18 büyütmesi için 2011’de öbür partilere oy veren seçmenlerden (ve sandığa gitmeyenlerden)  ~2 milyon Oy devşirmesi gerekiyor.

CHP’nin dört bir yandan didiklendiği bir ortamda oldukça zor bir iş.
Ne diyelim, kolay gelsin!

Sevgilerimle. æ
03.03.2015

======================

Dostlar,

Sayın Prof. Dr. D. Ali ERCAN’ın iletisi yukarıda…

Ne demeli??

VATAN Partisi vargücüyle çalışmakta…
Yurtsever – içtenlikli bir kadro deyim yerinde ise çırpınmakta..
Milliyetçi – sosyalist Vatan savunması için birlikte siperlerde..

Gerçekten kıymeti arbiyesi olmayan bir oranda mu bu Parti hala??

Fakat kuruluşu daha 2 hafta yeni oldu..
Bir de çoooooooooook başarılı bir Suriye ziyareti programı gerçekleştirdiler..
Yansıyacaktır oylara önümizdeki zaman diliminde..

Hele hele AKP – RTE’nin son zamanlardaki hataları da eklenince..
Dolarda yükselme, ekonomide durgunluk ve enflasyon, artan işsizlik,
HDP – PKK ile AKP’nin Dolmabahçe’de 10 maddelik Oslo uzlaşmasının açıklanması..
Son haftalarda süren şiddet ve kadın cinayetleri,
18 Mart Çanakkale törenlerinin halka yasaklanması.
Sözde İÇ GÜVENLİK YASASI dayatması ve Meclis’te yüz kızartan AKP vahşeti
….

Arınç ve Bay RTE’nin hınçla Vatan Partisine yüklenmesi..
RTE’nin Esad’a 350 bin insanı öldürme suçlaması???
KOmşu devlet başkanına “katil, zalim” sözlerini kullanarak suçlama..
Oysa Suriye’de yaşanan kırımın baş sorumlularından biri  AKP iktidarı değil mi?
Bunlar suçluların – suçlıuluğun telaşı değil mi??

Tüm bunların kamuoyunda bir karşılığı yok mu??
Yoksa bunlar hep rüya mıydı??
Bu halk bu denli künt mü??
VATAN Partisi de açıklasın lütfen yaptırdığı kamuoyu yoklamalarını…

Sevgi ve saygı ile, 03.03.2015 

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Özel Görevli İstatistikçiler ve GENAR’ın İstatistikleri

ali ercan

GENAR’ın İstatistikleri

İstatistik rakamları yalan söylemez; yalan söyleyen rakamların arasına sokuşturulmuş sözcüklerdir, yönlendirilmiş sorulardır.

Aşağıda bunun tipik bir örneğini görüyorsunuz. Anket soruları öylesine yönlendirmeli sorulmuş ki, sonuçta Hükümet politikalarını destekleyici yorumlara dayanak olabilecek rakamlar elde edilmiş.

“Terörün bitmesini istiyor musunuz?” sorusuna tabii ki herkes evet diyecek;
“Hayır” diyebilecek kim olabilir ki?

Ancak “Huzur ve barışın sağlanması için yapılan çalışmaları destekliyor musunuz?” sorusu yerine “Hükümetin çalışmaları ülkede gerçek bir huzur ve barışın tesisine
yol açabilir mi? şeklinde sorulsaydı, elbette yanıtlar çok farklı olurdu.

*******************************
(Ahmet Saltık’ın notu : Bu soru da yönlendirici olurdu. Doğrusu şudur :
“Hükümetin çalışmalarının ülkede gerçek bir huzur ve barışın tesisine
yol açıp açmayacağı hakkında ne düşünüyorsunuz?”
Yanıt seçenekleri ise 3’lü ya da 5’li Likert Ölçeği‘ne göre dereceli olmalı..
Örn. 3’lü : Olumlu – fikrim yok – olumsuz
5’li : Şiddetle katılıyorum – katılıyorum- fikrim yok – katılmıyorum – hiç katılmıyorum..)

*******************************

Burada gösterilmek istenen tablo şudur:

“Atatürkçüler, Kemalistler, (neden Atatürkçü/Kemalist ayrımı yapılıyor, o da ayrı bir saçmalık) ve Laikler Ülkede huzur ve barışı istemiyorlar; demokrasi dışı, askeri vesayetten yanalar; yine masum görüntülü fakat çok tehlikeli bir bölgesel ve etnik ayrıştırımla “Kürtler(?) barıştan yana, öbürrleri değiller..” sonucuna varıyorlar
bu özel görevli istatistikçiler (?)..

Değerli arkadaşlar,

Her şeyden önce  “Barış” Savaşın karşıtı kavramdır. Barış iki devlet arasında olur.
Biz bir Devlete karşı Savaş mı yaptık ki, şimdi Barış yapalım? Ülkenin istediği huzur ve güvenliktir. Terörün, eşkiyalığın son bulmasıdır. Buna barış denmez, “Normal yaşama dönüş” denir. Normal yaşamda kan dökülmez, cinayet olmaz. ve elbette analar ağlamaz. Bu Taşeronların görevi, her fırsatta Türk-Kürt kavramlarını yan yana kullanarak bu iki kavramın eşdeğer olduğunu zihinlere yerleştirmektir. Demek isteniyor ki, bu Ülkede
iki gurup, Türkler ve Kürtler vardır.. Oysa, bu Ülkede yalnızca Kürtler değil,
(aslında bilimsel gerçeklere dayanmayan nostaljik etnik kökenleri sahiplenen) daha birçok halk kümeleri vardır; Araplar, Çerkezler, Türkmenler, Lazlar, Arnavutlar, Boşnaklar, Tatarlar, Romanlar, Yörükler, Süryaniler, Pomaklar.. vb. ve bunların tümü bugün 83 milyonluk Türk milletini meydana getiren ögelerdir.
  • “Türk” bütün bu (etnik?) kümelerin toplamına verilen ortak addır.

“Kürt-Türk” kavramlarını yan yana, bir solukta, aynı cümlede kullanmak bilgisizliğini
(ya da bölücü hain cephenin taşeronluğunu) sürdürenlere sesleniyorum :

Yeter artık!