Etiket arşivi: Önceki Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ

Herkes Gezi’ye bakarken Ergenekon’da baskın karar çıkabilir!

Dostlar,


Taksim Gezi direnişinin başladığı 27 Mayıs 2013
‘ten bu güne dek sitemize koyduğumuz yazılarda hep bu konuya dikkat çektik..

  • Aman, Silivri vd. zindanlarda tutsak alınan
    asker – sivil yurtseverlerimizi unutmayalım.. 

diye anımsatmalarda bulunduk.

Bu arada son savunma metinlerini sitemizden yayımladık.

M. Balbay’ın, M. Haberal’ın, T. Özkan’ın, 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un
çok değerli, tarihsel nitelikli, hukuksal bakımdan ders verici son savunmalarını
sitemize koyduk.

Doğrusu iktidar, gündem oyunlarının ardından ülkeyi sürüklemeyi çok iyi beceriyor.

Ama nereye dek?

Yapılabilecek en son gündem oyunu ülkede iç kargaşa – savaş çıkarmak ve sıkıyönetime giderek seçimleri bir süre ertelemek.. olabilir..

Ya da başka ülkelerle sıcak savaşa varan gerilim, çatışma yaratmaktır.

AKP – Erdoğan bunu da yapabilir mi?

Dileriz sağduyu egemen olsun..

Bu arada değerli ve genç avukat arkadaşımız Sn. Hüseyin Ersöz -ki Ergenekon vd. davalarda özverili ve başarılı görevler üstlendi – haklı ve yerinde bir uyarıda bulunuyor.

Dikkate almalıyız..

Sevgi ve saygı ile.
13.6.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
 www.ahmetsaltik.net

=============================================

Herkes Gezi’ye bakarken Ergenekon’da baskın karar çıkabilir!

Ergenekon Davası’nda tutuklu sanıkların savunmalarının bitmesi ile
son dönemeç de dönülmüş oldu.Açıklama:<br />
http://www.odatv.com/images/2013_06/2013_06_11/herkes-geziye-bakarken-ergenekonda-baskin-karar-cikabilir-1106131200_m.jpg

 

 

Şimdi Mahkemenin önünde iki olasılık bulunuyor.

Birincisi tüm tutuksuz sanıklar için bir gün belirleyecek ve savunmalarını yapmak üzere hepsinin hazır olmasını isteyecek.

İkinci olasılık ise çok daha marjinal.

Son Savunmaların alınmaya başlandığını bildiği halde gelmeyenler,
savunma yapmaktan feragat etmiş kabul edilecek.

Mahkeme buna “susma hakkını kullanmış sayma” diyor.

Hangi olasılığı göz önüne alırsanız alın, yargılama sürecinde yaşanan
hukuka aykırılıklar, hukukçular tarafından açık bir bozma nedeni olarak kabul ediliyor.
Mahkeme Kurulu da bunun farkında.

Bir başka anlatımla yargıçlar ne yönde karar verirlerse versinler,
sonuçta bu kararın temel usul hataları nedeniyle Yargıtay’dan döneceğini biliyorlar.
Bu nedenle de sürecin uzamasını istemiyorlar.

DAVANIN MEŞRULUĞU TARTIŞILIYOR

Süreç uzadıkça, “asrın davası” olarak nitelendirilen bu davanın meşruluğunun da
her geçen gün daha çok sorgulanmaya başlandığının bilincindeler.

ManÜpülatif delİller, yargılananların kİmlİklerİ,
gİzlİ tanık beyanları, hukuka aykırı karar ve uygulamalar davanın sıklıkla tartışılmasına neden oldu.

Davanın eleştirel yönüyle bu denli çok kamuoyunun gündemine gelmesi,
yargıçların yargılamayı biran önce bitirme çabasını da birlikte getirdi.

Tanıklara soru sorma olanağının enaza indirilmesi, avukatların konuşma sürelerinin
15 dakika ile sınırlandırılması ve son olarak haklarında ömür boyu hapis cezası istenen sanıklara 2 saat savunma süresi tanınması, davanın biran önce sonuçlandırılması için belirlenen yöntemlerden birkaç tanesiydi.

Taksim Direnişi haklı olarak ülke gündemini öylesine meşgul eder bir hale geldi ki, İstanbul’un 80 km dışında süren yargı sürecinde yaşananlar basının gözünden kaçtı.

Önceki Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ‘un savunması bile gazetelerde
birkaç dize yer bulabildi.

İşte bu yitmişlik atmosferinde davanın çok yakın bir zamanda sona ereceğini söylemek yanlış olmaz.

MAHKEME “BURADA OLUN” DEDİ

Başlangıçta tutuksuz sanıkların savunmalarının alınması ile ilgili belirttiğim her iki
olasılık da davanın kısa bir zaman içinde sonuçlanacağını bizlere gösteriyor.

Bu kanıya sahip olmamdaki tek etken bu değil tabii.

Mahkeme Heyetinin tüm tutuklu sanıkların bundan sonraki celselerde “eksiksiz” bir biçimde duruşma salonunda bulunmasını istemesi de bu konudaki kestirimimi destekliyor.

Avukatlara duruşma salonunda hazır olmaları için çağrı yapılması,
önümüzdeki günlerde hükmün açıklanması olasılığını gündeme getiriyor.

Hükümle birlikte neler olabileceğini kestirmek de güç değil.

Bir bölüm tutuksuz sanıklar hakkında yakalama kararı çıkartılacağı,
mütalaa açıklandığından beri beklenen bir gelişme.

Birçok sanık hakkında müebbet hapis cezası verileceğini söylemek de
kestirimden öte gerçekçi bir değerlendirme olacaktır.

Sizlere tavsiyem, ülke gündeminin Taksim Gezi Parkı’na ve Başbakanın açıklamalarına yoğunlaştığı şu günlerde bir kulağınızın da Silivri’de olması.

Çok yakın bir tarihte Ergenekon Davası’nda “baskın” bir kararla karşılaşabilirsiniz.

Ayrıca kim bilebilir ki bu, ülke gündemini sıkıştığı dar alandan çıkartmak için benimsenmiş bir yöntem de olabilir.

Yaşadığımız deneyimleri ve davanın siyasal niteliğini göz önüne aldığınızda
bu olasılığın da aklınızın bir köşesinde olmasında yarar var.

Av. Hüseyin Ersöz
twitter.com/ersozhuseyin