Etiket arşivi: OHAL dönemi ve KHK’lar birer giyotine dönüştürülmüştür.

Eğitim Sen: Akademisyen Mehmet Fatih Traş İntihar Etti

Eğitim Sen: Akademisyen Mehmet Fatih Traş İntihar Etti!

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)
Eğitim Sen Adana Şubesi, geçen sene Çukurova Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü’nde işten çıkarılan akademisyen Mehmet Fatih Traş’ın intihar ettiğini duyurdu.

Açıklamada, “Çukurova Üniversitesinde Barış imzacısı üyemiz Arş. Gör. Mehmet Fatih Tıraş, barış imzacısı olduğu için görev süresi uzatılmadığı ve birçok üniversite tarafından kabul edilmediğiden geçirdiği psikolojik travma nedeniyle yaşamına son verdi” dendi.

“Dışardan ders vermesi bile engellendi”

Eğitim Sen Genel Merkezi de yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“23 Haziran 2016 tarihinde doktorasını başarıyla bitiren üyemiz, doktor unvanını alır almaz imzacı olması nedeniyle işten atılmıştır. Üstelik bölümde akademisyen ihtiyacı bulunmasına rağmen kendisine kadro verilmemiş ve işine son verilmiştir. Üyemiz Mehmet Fatih Traş’ın
işten atılmasının ardından, bölümdeki hocaları kendisine sahip çıkarak dijital ekonomi ve
tarım ekonomisi gibi dersleri vermesi sağlanmıştır.

“Ancak üyemizin ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza atmış olmasını, barış talep etmesini ‘suç’ olarak görenler, Fakülte Yönetim Kurulu’na ve Üniversite Senatosu’na baskı yaparak bu dersleri vermesini de engellemiş, üyemizin üniversiteyle tüm bağlarını kesmişlerdir. Öğretim üyesi olarak çalışabilmek için farklı üniversitelere başvurular yapan üyemiz,
imzacı olması nedeniyle makbul görülmeyerek iş başvuruları reddedilmiştir.

“İşsizliğe mahkum edildi”

“Özetle doktorasını başarıyla bitirmiş gencecik bir bilim insanı, 50/d ile istihdam edilmesi nedeniyle bu başarısının karşılığını işten atılmakla almış, barış talep ettiği için de
işsizliğe mahkum edilmiş ve içimizi yakan bu acı sona sürüklenmesi sağlanmıştır.

  • “Mehmet Fatih Traş’ın aramızdan ayrılmasının sorumluları, Cumhurbaşkanı’ndan hükümete, YÖK’ten üniversite yönetimlerine kadar her fırsatta barış imzacılarına karşı
    kin ve nefret söylemiyle yaklaşanlardır. Ayrıca, üyemizin dışarıdan ders görevlendirmesiyle bölümünde
    iki ders vermesini dahi kabul etmeyen, insanlıktan nasibini almamış kişiler de
    bu üzücü olayın diğer sorumlularıdır!”

Traş, 2010-2016  arasında Çukurova Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü’nde araştırma görevlisiydi. Traş’ın cenazesi bugün saat 16:00’da Adana Kabasakal mezarlığına defnedilecek.

312 imzacı ihraç edildi

Barış İçin Akademisyenler’in öncülüğünde Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan bildiriye Türkiye’den 89 üniversiteden 1128 akademisyen ve araştırmacının imzasıyla yayınlandı.

  • “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiri 11 Ocak 2016’da açıklandı. 

Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen Kanun Hükmünde Kararname’ler (KHK) ile Barış İçin Akademisyenler’in “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi imzacısı 312 kişi ihraç edildi.

7 Şubat 2017 tarihli 686 sayılı KHK ile imzacı 184 akademisyen kamu görevinden çıkarıldı.

Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen Kanun Hükmünde Kararname’lerin (KHK) beşi ile 112 üniversiteden toplam 4811 akademisyen ihraç edildi.
Bu akademisyenlerden 16’sı başka bir KHK ile göreve iade edildi. (26.2.17, http://bianet.org/bianet/toplum/183975-egitim-sen-akademisyen-mehmet-fatih-tras-intihar-etti)
===================================
Dostlar,

Daha önce de bu sitede yazmıştık (20.01.1016) :
Akademisyenlerden soruşturmalara tepki..

Barış İçin Akademisyenler’in öncülüğünde 11 Ocak 2016’da imzalanan Bildiriye içerik olarak katılmadığımızı ancak düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında görülmesinin uygun olacağını belirtmiştik. Bu gün de aynı görüşteyiz. Bildiri içeriğini “suç” olarak kabul etmenin zorlama ve hukuku eğip – bükme olduğunu düşünüyoruz. Açıklamayı cezalandırmanın iç barışımız açısında sakıncalı olduğunu artık görüyor ve yaşıyoruz. Olağan olan, karşı görüşlerle demokratik tartışmayı uygar hoşgörü içinde sürdürmektir. Birilerine “en aykırı” gelen görüş ve düşüncelerin bile demokratik ortamda ifade edilmesine tahammül etmek gerekir. Demokrasinin erdemi de buradadır.

12 Eylül döneminde de Barış Davası nedeniyle çok sayıda aydınımızın birkaç yıl hapiste tutulduğunu acı duyarak anımsıyoruz.

  • OHAL dönemi ve KHK’lar birer giyotine dönüştürülmüştür.
    Bu kabul edilemez uygulamaya derhal son verilmeli ve hukuk devletinin tüm gereklerine özenle uyulmalıdır. Bunda başta AKP- RTE olmak üzere herkes için “hayır” vardır.
  • Cezaların “giderimi (telafisi) olanaksız”, “dönüşümsüz”, “orantısız”, “insan onuruyla bağdaşmaz” ve insanları çaresizlikten tüketen niteliklerde olmaması gereklidir.
    Kişisel olası ve mutlaka, bağımsız yargının kesinleşmiş hükmüne dayanması gerekir cezalarım. Suçu hükmen kesin olarak kanıtlanıncaya dek herkesin masum olduğu da (masumiyet karinesi)!
  • Türkiye, bu “SİVİL ÖLÜM” e ya da “post-modern idam” cezasına
    derhal son vermelidir.

Sevgi ve saygı ile. 26 Şubat 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com