Etiket arşivi: Nuri Demirağ

MENDERES KARA BİR HAİNDİ VE ONU NE YAZIK Kİ SADECE BİR KEZ ASABİLDİK!

BU KONUYU SON KEZ YAZIYORUM.. SAĞ PALAVRALARA İTİBAR ETMEYİN..

MENDERES KARA BİR HAİNDİ ve O’NU NE YAZIK Kİ SADECE BİR KEZ ASABİLDİK…!!!


Prof. Dr. Siber GOKSEL

03 Ocak 2020

(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

Menderes Neden Asılmıştı?
Erdoğan, Davutoğlu ve AKP ince saz heyeti, her sıkıştıklarında ağızlarından Adnan Menderes’i düşürmüyorlar. Peki Menderes neden asılmıştı? İşte bu sorunun yanıtı:
Adnan Menderes Yassıada’da 17 Eylül 1961’de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden sağlam raporu alındıktan sonra öğlen 13:21’de idam edildi.

Adnan Menderes neyle suçlanmıştı?
1- Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmek,
2- 6-7 Eylül Olayları’na önceden haberi olduğu halde müdahale etmemek, ((AS: Olaylar DP kurgusu – kışkırtması idi; İstanbul’da çok sayıda Rum kökenli yurttaşın ev ve işyerleri yağmalandı; 1955)
3- Yasaya aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak,
4- Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak,
5- Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak,
6- Halkı Demokrat İzmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek
7- Kırşehir’in haksız olarak ilçe yapılması, (AS: Seçimi CHP kazandığı için..)
8- Yargı bağımsızlığının ihlali,
9- Tahkikat Komisyonu kurulup olağanüstü yetkilerle donatılması,
10- CHP’nin mallarına “haksız” yere el konulduğu iddiaları, gibi nedenlerle.

Peki bunlar idam cezası için yeterli mi?

İçinizde kimileri İDAM cezasına karşı olabilir.
Fakat Menderes de idama karşı mıydı?
Elbette değildi.. 1951-1960 arasında Menderes 43 kişinin idam kararına imza attı ve hepsi idam edildi. İdamların en dramatik olanı ise, 14 Nisan 1955’te casusluk suçundan idam edilen Hayati Karaşahin idi. İnfazı, Ankara Samanpazarı’nda halka açık olarak yapıldı. Suçu neydi? Rusya için casusluk yapmak.

Menderes’in başka suçları yok muydu? Aslında Menderes’in suçları mahkemelerde gündeme gelmeyenlerdi. ABD’nin tepkisinden çekinen Cemal Gürsel hükümeti aşağıdakileri hiç gündeme getirmedi.

1- 1951’de Menderes’in DP hükümeti Kore Savaşı’nda Amerika için asker gönderdi. Amerikan çıkarları için bine yakın vatan evladı Kore’de yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı.
2- 1952’de NATO’nun isteği üzerine komünizme karşı gayri-nizamı harp yapacak Seferberlik Tetkik Kurulu, daha sonraki adıyla Özel Harp Dairesi kurdu.
3- 1954’te yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verildi. (AS: Max Bell yasası)
4- Tek parti döneminde kurulan bazı traktör ve basma fabrikaları Menderes döneminde özelleştirildi veya ekonomik olmadıkları (!) için kapatıldı.
Nuri Demirağ tarafından kurulduktan sonra İsmet İnönü tarafından devletleştirme kapsamına alınan uçak ve uçak motoru fabrikaları, Eskişehir tank fabrikası ve Kırıkkale silah fabrikası Menderes döneminde NATO standartlarına uymadıkları gerekçisiyle kapatıldılar
5- Cezayir kurtuluş savaşı sırasında Fransa’yı destekledi. (AS: BM’de oylamada çekimser kalındı)
6- 1954-1958 arasında 238 gazeteci iktidara karşı yazılar yazmak suçundan mahkûm oldu.
7- “Tahkikat Komisyonu”nu kurdu. 15 DP milletvekilinden oluşan Komisyon hem suçlama hem de yargılama hakkına sahipti. Komisyon, 5 kişiden çok yan yana yürümeyi bile yasakladı.
8- İsmet İnönü’ye 12 oturum Meclisten men cezası verildi
9- Turan Emeksiz hükümete karşı İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen bir protesto mitinginde polisin açtığı ateş sonucu öldü. Hüseyin Onur ise sol bacağı kesilerek kurtarıldı.
10- Hukuk’un üstünlüğünü savunan Yargıtay Başkanı Bedri Köker, Yargıtay Başsavcısı Rifat Alabay, Yargıtay 2. Başkanlarından Haydar Yücekök, Yargıtay Üyeleri Melahat Ruacan, Kamil Çoşkunoğlu, Faik Uras ve İlhan Dizdaroğlu ‘görülen lüzum üzerine’ re’sen bir günde emekliye sevkedildiler.

Gerçekte Menderes hükümeti, ordu darbe yapacak gerekçesiyle daha 6 Haziran 1950’de (AS: Seçim 14 Mayıs 1950’de, 3 hafta önce yapılmıştı), Genelkurmay Başkanı Nafiz Gürman başta olmak üzere bütün üst komuta kademesi dahil olmak üzere 15 general ve 150 albayı re’sen emekliye sevk etti. 1950-1960 DP hükümetinin kısa bir değerlendirmesini yapmaya çalıştım.

  • TANRI TÜRK MİLLETİNE BİR DAHA MENDERES VER BENZERLERİNİ
    HİÇBİR ŞEKİLDE YÖNETİCİ YAPMASIN..

Hiç laga – luga yapmasınlar. BİZ O GÜNLERİ BİZZAT YAŞADIK.
YAZILANLARIN HEPSİ DE DOĞRU..
==============================
Dostlar,

DEMOKRAT PARTİ ve BAŞBAKAN MENDERES’in BAĞIŞLANMAZ SABIKALARI

Liste rahatlıkla uzatılabilir…..

– İktidar karşıtı 147 üniversite hocasının işten atılması
– İstanbul Üniversitesi Rektörü, saygın hukuk bilimcisi Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar’ın, izinsiz / hukuk dışı girilen İstanbul Üniversitesi bahçesinde polis tarafından darp edilmesi ve yerlerde sürüklenmesi..
–  Karşıt (Muhalif) TAN Gazetesi baskını ve yağmalanması, matbasının tahrip edilmesi
– “Vatan Cephesi” adıyla halkı bölmek için radyodan her gün bu Cephe’ye katılanların ilan edilmesi..
– İktidara geleli (14 Mayıs 1950) 1,5 ay olmadan, Haziran 1950’de, Büyük ATATÜRK‘ün Türkçe okunmasını sağladığı Ezan’ın yeniden arapça okutulmaya başlanması..
– İnönü’nün yurt gezilerinde engellenmesi, başından taşla yaralanması ve İstanbul Topkapı’da linçten kurtarılması (bir generalin havaya ateş açması ile..)
– “Odunu aday göstersem seçtiririm” diyerek böbürlenmesi ve ulusa ağır saygısızlığı..
– “Siz isterseniz şeriatı bile geri getirebilirsiniz” diyerek Laik Cumhuriyet düşmanlarına açık çağrı yapması..
– Veeeeeeeeeeeeee, 1954’te, dünyaya örnek ve Cumhuriyetin sigortalarından, gözbebeği kurumlarımız, Atatürk‘ün düşünsel öncülüğünü yaptığı, Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç‘un evlatları gibi kolladığı KÖY ENSTİTÜLERİNİ, DP Başbakanı Adnan Menderes kapattı.. DP Van Milletvekili aşiret ağası Kinyas Kartal TBMM’de,

O ağa, bu ağa, benim ineği kim sağa; hani benim marabam??” diyerek feodaliteyi savundu!

– Son olarak; aşırı borçlanma ve israf ile ülkemizi resmen ekonomik – mali bakımdan iflas ettirerek Moratoryum ilan etti çok yüksek enflasyon sonucunda Temmuz 1958’de muazzam bir devalüasyon ile TL %320 oranında değersizleştirilerek (devalüe edilerek), 1 $ = 2.80 TL iken 1 $ = 9.20 TL yapıldı!

UNUTMAYALIM                     :

  • 1952’de Türkiye’yi NATO‘ya yalvar – yakar sokarak (Güney Kore’de 700’ü aşkın şehit ve 2 bini aşkın gazi vererek) kontr-gerillayı içimize sokan, yurtsever aydın cinayetleri ile, Çorum – Maraş – Sivas / Madımak… gibi iç isyan amaçlı kırımların ardındaki yasa dışı (illegal) yapıları meşrulaştıran. NATO’ya / ABD’ye ülke topraklarında çok sayıda askeri üs kurma ve nükleer silah depolama olanağı veren de Demokrat Parti hükümeti ve başbakanı Adnan Menderes idi..

    Celal Bayar Cumhurbaşkanı idi. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan da, Menderes ile birlikte idam edilen, hükümetin meşruluğunu yitirmesinde başlıca sorumlu Dışişleri ve Maliye Bakanları idi..

    ATATÜRK diyor ki                               :

  • “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.”

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

EROĞAN’IN UÇAKLARI

EROĞAN’IN UÇAKLARI

Soner YALÇIN

Tarih: 22 Eylül 2017.
Yer: New York.
ABD Başkanı D. Trump, Erdoğan ile baş başa görüştü.
11 milyar dolarlık uçak alımı anlaşması yapıldı. Türkiye,
Amerikan Boeing firmasından 40 adet uçak aldı.
Keza…
Tarih: 5 Ocak 2018. Yer: Paris.
Fransa Cumhurbaşkanı E. Macron, Erdoğan ile baş başa görüştü.
7.5 milyar dolarlık uçak alımı anlaşması yapıldı. Türkiye, Fransa merkezli Airbus firmasından 25 adet uçak aldı.
Peki… Biz niye kendi uçağımızı üretemiyoruz? Yazayım:
Amerikalı Wright Kardeşler 17 Aralık 1903‘te motorlu uçakla havada 12 saniye ka­lıp
37 metre gitmeyi başardı.
Temmuz 1908 Devrimi‘n­den sonra İttihatçılar, uçuş öğrenmeleri için Yüzbaşı Fesa ve
Teğmen Kenan‘ı (ve hemen ardından yedi subayı daha) Fransa’ya gönderdi.
Tarihte ilk kez savaş uçağı İtalyanlar tarafından Osmanlı’ya karşı Trablusgarp Savaşı’nda kullanıldı. Tarih: 15 Mart 1912.
Osmanlı, Fransa’dan iki adet uçak aldı. I. Dünya Savaşı’na girdiğinde envan­terinde ithal ürünü 100 uçağı vardı. Savaşta çoğu kullanılamaz hale geldi. “İş­galciler el koymasın” diye 17 tanesi Anadolu’ya kaçırıldı. Keza. Kurtuluş Savaşı’nda Erzurumlu Nafiz (Kotan) Bey’in İtalyanlardan gizlice aldığı dört ve Yunan Or­dusu’nda ele geçirilen iki uçağımız vardı!
Gelelim Cumhuriyet döne­mine…

ATATÜRK’ÜN İRAN’A HEDİYESİ

Tarih: 15 Mayıs 1925.
Mustafa Kemal, Türk Tayyare Cemiyeti‘nin açılış töreninde şöyle dedi:

  • “İstikbal göklerdedir. Gök­lerini koruyamayan milletler yarınlarından asla emin ola­mazlar.
    Ey Türk Genci! Kısa zamanda gökte seni bekleyen yerini alacaksın…”

O tarihlerde…
Atatürk’ün baş konuların­dan biri uçak üretimiydi:
– “Dünya savaşı biter bitmez, bu kara günlerde kul­lanılan tüm silahlar birdenbire demode oluverdi. Almanlar, Fransızlar, İngilizler, Amerika­lılar ellerindeki
bu silahları 
uzun vadeler tanıyarak geri kalmış ülkelere satmaya çalışıyor. Neden?
Çünkü onlar daha modernlerini daha etkili olanlarını yapacak fabri­kalar kurmakla meşguller…”
– “Eski teknolojileri bize kolaylıklar tanıyarak getiren yabancı devletlerin kurnazlıklarını anlamamak için insanın ya kör ya da aptal olması gerekir…”
– “Biz yeni genç bir Türkiye kuruyoruz. Yabancı ülke­lere bağımlı olmaktan kurtulmalıyız…”
Bu amaçla…

1925 yılında… Alman­ya’ya on sekiz teknisyen ve Fransa’ya uçak mühendisliği öğrenimi için beş öğrenci gönderildi.
15 Ağustos 1925… Türkiye’de ilk uçak fabri­kasının kurucusu Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) faaliyete geçti. Kayseri’de kurulan fabrika dünyanın en büyüğüy­dü! 120’si Alman 170 işçi çalışıyordu.
1932’de adı “Kayseri Tayyare Fabrikası” oldu. O yıl, 41 uçak imal edildi.
Bunlardan birini Atatürk İran‘a hediye etti…
46 adet Gotha, 24 adet PZL-24A ve 24C, 24 adet Miles-Magister olmak üzere 1926-1941 yılları arasında yedi ayrı tipte 212 uçak üretildi.
Uçakların onarımı için 6 Ekim 1926’da Eskişehir’e de Tayyare Fabrikası kuruldu.
Atatürk aramızdan ayrılır­ken Etimesgut Uçak Fabri­kası faaliyete başladı.
Atatürk huzurluydu; artık yerli uçağı ve yerli motoru yapıyorduk.
Sadece devlet değil…

BAĞIMSIZLIKTAN ÖDÜN

24 Haziran 1923… Vecihi Hürkuş (1896-1969) ve arkadaşları Halkapınar Tayyare Atölyesi’nde “Veci­hi K-VI” adlı uçağın imalatı­na başladı.
28 Ocak 1925… Vecihi Hürkuş kendi yaptığı ilk Türk tipi uçağıylat est uçuşunu gerçekleştirdi. Beş yıl sonra ilk uçak fabrikasını kurdu. Bundan iki yıl sonra Türkiye’nin ilk sivil tayyare mektebini açtı.
10 Şubat 1937… Fran­sa’da eğitim görmüş uçak mühendisi Selahattin Alan, işadamı
Nuri Demirağ 
ile anlaşarak Beşiktaş’ta uçak fabrikası kurdu. Ardından Gök Okulu açtılar.
Nu.D 36 eğitim ve Nu.D 38 yolcu uçağı tasarladılar, yaptılar. Ankara, İstanbul, Atina arasında yolcu taşıma­ya başladılar. Fakat… Dünya Savaşı’ndan sonra olanlar oldu:
ABD Dışişleri Bakanlığı petrol danışmanı M.W. Thornburg “Türkiye Nasıl Yükselir” raporunda şöyle dedi:
– “Türkiye’nin ağır sanayi kurmasına gerek yoktur…”
– “Türkiye’de uçak, maki­ne, motor projeleri -imalatla­rı iptal olunmalıdır…”
Böylece… Devlet fab­rikalarının kimi 1952’de MKE’ye devredildi; kimi 1954’te traktör montaj fabrikasına dönüştürüldü.
Özel sektör de yok edildi. Yurt dışına uçak sat­ması bile yasaklandı!
Türk Hava Kurumu siparişlerine son verdi. Arazileri istimlak edildi!
1947-1955 yılları arasında ABD’den 1905 uçak satın alındı! Bunun 850 adedi
ABD’nin II. Dünya Savaşı’n­da kullandığı F-84 idi!
Diğer yanda…
Uçak motorlarının ham­maddesi krom üretimimiz 1949’da 50 bin tondu.
ABD’nin ihtiyacı için üretim 1952’de 180 bin tona çıktı!
Son söze gerek yok!
Atatürk’ün yukarıda söylediklerini bir kez daha okuyunuz.

Sevgi ve saygı ile. 09 Ocak 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com