Etiket arşivi: ‘normatif enkaz’

Geri sayımda hasar riski…

GÜNCEL23.06.2022, BİRGÜN

24 Haziran 2018-24 Haziran 2022: 27. Yasama döneminin 4 yılı.

Dört yıl, yalnızca bir yasama organı olarak TBMM değil, Parti Başkanlığı Yoluyla Devlet Başkanlığı ve Yürütme (PBYDBY) dönemini de (9 Temmuz 2018) kapsıyor.

Normatif açıdan asıl değerlendirilebilir?

“TORBA YASA”

TBMM, toplam 3 bin 147 maddeden oluşan 267 yasa kabul etti. Bunlardan, 486 maddeden oluşan toplam 160 uluslararası antlaşma, 1 içtüzük ve 8 bütçe kanunu çıkarılırsa, kalan 98 yasanın 66’sı ‘torba teklif’ti. Maddelere göre, 3 bin 147 maddenin 2 bin 29’u ‘torba yasa’.

Toplam 66 ‘torba’ yasa’, yaklaşık 531 yasada bir kez, 158 yasada ise birden çok kez olmak üzere 689 yasada değişiklik yaptı.

“TORBA CBK”

PBYDBY ise, toplam 2 bin 692 maddeden oluşan 105 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) çıkardı. Bunlardan 54’ü ‘torba kararname’ olup, madde sayısı 804’tür.

CBK’ler tümüyle gerekçesiz

Torba yasa ve CBK’ler, yürürlükteki kuralları, adeta bir ‘enkaz yığını’ haline getirdi.

ÜST YASAMA GİBİ

Yasa, yasama organı olarak TBMM’nin asli ve genel yetkisi.

CBK ise, yürütme olarak CB’nin Anayasa ile çerçevesi çizilmiş yetkisi.

TBMM’nin varlık nedeni kural koymak; Yürütme’nin varlık nedeni ise, adı üstünde yasayıcının koyduğu kuralları uygulamak.

Her ikisi, hukuk devleti (md.2), egemenlik (md.6), yasama yetkisi (md.7), yürütme yetkisi ve görevi (md.8) ve Anayasa’nın üstünlüğü (md.11) ile bağlı.

Ne var ki TBMM, anayasal yetkisini; eksik veya Anayasa’ya aykırı kullanıyor ya da CBK’ye uygulama alanı açmak için kullanmaktan kaçınıyor.

PBYDBY ise, tam tersine, anayasal yetki sınırları dışına çıkıyor; doğasına aykırı olduğu halde torba ve gerekçesiz olarak yaptığı CBK’ler, şekil, yetki ve içerik yönlerinden Anayasa aykırılıklar zinciri ile bezeli.

TBMM ve CB arasında yetki kullanımı yönünden ayrışma, yasa-CBK ilişkisini düzenleyen Anayasa kuralını askıya almış durumda: CBK ile “kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır”; TBMM’nin “aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz kalır” (md.104/17 son).

Meclis’e vurulan ters kelepçe işlevi gören AKP-MHP ittifakı, kendilerinin koyduğu bu anayasal yükümlülükten de sürekli kaçınıyor.

Yasama yetkisinden kaçınarak CBK’ye alan açmakla yetinmeyen AKP-MHP, yasaları da daha çok yürütme ve idarenin siparişleri üzerine çıkarmayı sürdürüyor.

  • Haliyle PBYDBY, bir üst yasama görüntüsü veriyor.

HASAR AĞIR

TBMM, Anayasa md.7’nin kendisine tanıdığı yetkiyi kullanmaktan kaçındığı, CB ise md.104/17’nin tanıdığı yetki sınırlarını tanımadığı için, Anayasasızlaştırma ivme kazanıyor. Böylece, yurttaş hakları ve kamu yararı sürekli zedelendiği gibi gelecek kuşakların hakları da yok ediliyor.

  • Mevzuat ise, düzeltilmesi kolay olmayacak şekilde karmaşık ve darmadağın maddeler yığını haline gelmiş bulunuyor.

FELÇ EDİLEN AYM

Bu dönemde, CHP, 107 yasadan 78’inin, 105 CBK’den 75’inin iptalini istedi. Anayasa Mahkemesi (AYM) toplam 158 başvuruda 45 karar verdi: Yasalar üzerinde 15 iptal 14 ret, CBK’ler üzerinde 8 iptal, 8 ret kararı.

Bireysel başvuru yolu 10 yıl önce açıldığı halde, adil yargılanma hakkı reformu yapılmadığı için, giderek siyasallaşan üye profili dışında ağır iş yükü nedeniyle AYM denetimi etkisizleşti. TBMM, PBYDBY ve mahkemeler, AYM’yi adeta felç etti. AYM, iptal ve ilke kararlarını vermede yetersiz ve etkisiz kaldı.

DEMOKRATİK MUHALEFET

Dört yıllık ‘normatif enkaz’ karşısında, çoğunluk yolunda CHP/HDP/İYİ Parti’de ne ölçüde ‘azınlık bilinci’ oluştu? Tartışılmaya değer bir soru.

Ama şu açık: Artık 5. yıl yok; çünkü seçim tarihi, en geç 18 Haziran 2022. Bu hızlı geri sayım döneminde, AKP-MHP ittifakı için seçimleri kaybetmeme telaşı nedeniyle, Saray güdümünde “ülke hasarı teferruat” olacak. Bu nedenle, geri sayım döneminde “yıkıcı mevzuat” dayatması, demokratik muhalefetin daha uyanık olmasını gerekli kılıyor. Türkiye Cumhuriyeti, en tehlikeli son viraja doğru hızla ilerliyor. Aman dikkat!