Etiket arşivi: Mustafa Sönmez : Şimdi neler olacak?

Mustafa Sönmez : Şimdi neler olacak?


Dostlar
,

Değerli arkadaşımız, SÖZCÜ Gazetesi yazarlarından Sn. Mustafa Sönmez‘in
(Van Atatürk Lisesi’nden arkadaşımız) güncel bir yazısını paylaşalım..

Herkes güncel gelişmeleri çok merak edierken Sn. Sönmez’in kimi yanıtları var
bu yaygın soruya..

Ancak.

“…. CHP’­yi ger­çek bir sos­yal de­mok­rat par­ti kim­li­ği­ne ka­vuş­tur­ma, ör­ne­ğin
Kürt so­ru­nun­da çö­züm üre­ten bir par­ti­ye dö­nüş­tür­me..”

bağlamında sonlarda yazdıklarına katılmak olanaklı değil. CHP apaçık
“AÇILIMI DESTEKLİYORUZ… ASIL BİZ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ…” demedi mi??
Daha fazlası neresidir ve niyedir? Bu bilinçli yükseltgenmiş beklentinin / politik manevranın anlamı nedir?

CHP üzerinde bu bağlamda bunca psikolojik baskı kurmak etik midir ??

Sevgi ve saygı ile.
13.8.2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

======================================================

Şimdi neler olacak?

Mustafa Sönmez

Mustafa Sönmez

SÖZCÜ, 12 Ağustos 2014
RTE’­nin Köşk se­çi­mi ka­zan­ma­sı sür­priz ol­ma­dı.
Şim­di me­rak edi­len, RTE son­ra­sı AKP yö­ne­ti­mi ve Baş­ba­kan­lık, eko­no­mi yö­ne­ti­mi… Bu­nu Tür­ki­ye­’ye pa­ra ya­tır­mış ve bel­ki da­ha da ya­tır­mak is­te­yen fi­nans ka­pi­tal ka­dar, on­la­rın içe­ri­de­ki uzan­tı­la­rı da me­rak­la so­ru­yor­lar. He­men be­lir­te­lim ki, bu se­çim so­nu­cu, AKP baş­ta ol­mak üze­re -bel­ki HDP dışında- tüm si­ya­sal par­ti­ler­de, yi­ne sür­priz ol­ma­yan bir iç mü­ca­de­le­yi de baş­lat­mış du­rum­da. Tek tek üs­tün­den gi­de­lim…


AK­P’­de iç çe­kiş­me…

RTE’­nin gön­lün­de uzun sü­re­dir ya­ta­nı bi­li­yo­ruz; Köş­k’­e çık­mak, o hız­la ge­nel se­çim­ler­de Ana­ya­sa­’yı de­ğiş­ti­re­cek bir se­çim za­fe­ri ka­zan­mak ve Ana­ya­sa­’ya Baş­kan­lık sis­te­mi­ni ge­ti­ren de­ği­şik­lik yap­tı­ra­rak “Baş­ka­n” ol­mak…

Bu ol­ma­dı, ga­li­ba ol­ma­ya­cak da. Çün­kü, 2013 Ge­zi is­ya­nı ya da 2013 Ha­zi­ran
ayak­lan­ma­sı
 or­ta­ya çı­kar­dı ki; RTE AK­P’­si, ne ka­dar yol al­mış, san­dık des­te­ği bul­muş olur­sa ol­sun, bu ül­ke­ye tek ba­şı­na baş­kan­lık sis­te­mi­ni ge­ti­re­cek bir ço­ğun­lu­ğa ula­şa­mı­yor. Yük­se­li­şi, ye­ri­ni ini­şe bı­rak­tı Ge­zi ile. Ar­dın­dan ce­ma­at ile da­laş­ma­sı baş­la­dı.
30 Mart 2014 se­çim­le­ri­ne bir di­zi rüş­vet-yol­suz­luk suçlama­la­rıy­la gir­di. Baş­la­tıl­mış
ope­ras­yon­la­rı bas­tır­mış bir hü­kü­met­ti so­nuç­ta ve oy ora­nı %43’ü ge­çe­me­di.
10 Ağus­to­s’­ta (2014) san­dık­tan RTE­’ye çı­kan oy mik­ta­rı ile 30 Mar­t’­ta çı­kan fark­lı de­ğil; 20 mil­yon kü­sur. De­mek ki bir iler­le­me yok, ge­ri­le­me de var de­ne­mez. Bel­ki, 2015
ge­nel se­çim­le­rin­de AK­P’­nin ala­ca­ğı oy yi­ne bu dolay­da ola­cak­tır… Bu da Baş­kan­lık
sis­te­mi­ne olanak ta­nı­ya­cak bir oy des­te­ği­ne sa­hip ol­ma­yı olasılık dı­şı­na atı­yor.
O za­man ne ka­lı­yor RTE için? Fii­li baş­kan­lık… Na­sıl ola­cak bu? CB’­na eldeki
Ana­ya­sa­’da ta­nın­mış yet­ki­le­ri, di­bi­ni ka­zı­ya­rak, so­nu­na dek zor­la­ya­rak kul­lan­mak yoluyla hü­kü­me­ti yö­net­mek; araç ola­rak kul­la­na­ca­ğı bir baş­ba­kan ve ka­bi­ne kurmak…

Gül Pla­nı…

Bu­na AK­P’­nin üst kad­ro­la­rın­dan bir bölümünün rı­za gös­ter­me­ye­ce­ği­ne ilişkin çok
işa­ret­ler çık­tı or­ta­ya. Hat­ta, “R­TE­’yi Çan­ka­ya­’ya tek­me­le­yip AK­P’­yi res­to­re et­me pla­nı­” da de­nil­di bu­na. Bu pla­na gö­re he­def, AK­P’­nin ba­şı­na Da­vu­toğ­lu ya da RTE’­nin çok emin ol­du­ğu bi­ri­nin ge­ti­ril­me­si­ne kar­şı, AK­P’­yi Gül ile res­to­re et­mek, 3 yı­lı
do­lan­lar için­den Ba­ba­ca­n’­a eko­no­mi­nin ba­şın­da kal­ma­sı­na olanak sağ­la­ya­cak bir
dü­zen­le­me­ye git­mek… Amaç­la­nan, RTE’­nin iyi­ce ger­di­ği ku­tup­laş­tır­dı­ğı Tür­ki­ye­’yi
ye­ni­den AKP eliy­le yö­ne­te­bi­lir ha­le ge­tir­mek. Bu de­ği­şim­le bir­lik­te dış al­gı­yı
de­ğiş­tir­mek, dış ser­ma­ye­ye gü­ven ver­mek, hu­kuk­suz­luk savla­rı­nı dik­kate alıp bi­raz
hu­kuk mak­ya­jı yap­mak, en önem­li­si RTE’­nin te­le­fon­la­rı­na çık­ma­yan Oba­ma­’ya,
so­ğuk dav­ra­nan Mer­ke­l’­e ye­ni­len­miş bir AKP ve RTE’­siz Tür­ki­ye ima­jı sat­mak…

Gül pla­nı, ge­le­nek­sel bü­yük ser­ma­ye­nin TÜ­Sİ­AD’­ı ve onun med­ya­da­ki uzan­tı­sı kesimlerce de onay gör­mek­te; bu Pla­nın iler­le­me­si ha­lin­de AK­P’­nin Gü­len
Ce­ma­ati ile sulh ol­ma­sı­nın yo­lu­nun bu­lu­na­ca­ğı­na da ina­nıl­mak­ta.

Ça­tış­ma?

Kuş­ku­suz bu plan, RTE­’yi mut­lu ede­cek bir plan de­ğil. O’nu ade­ta Çan­ka­ya­’da blo­ke
et­me pla­nı­dır, ama iki yan da ken­di oyun pla­nı­nı uy­gu­la­mak is­te­ye­cek­tir; bu açık.
Bu­ra­dan kim ga­lip çı­kar, ne tür kı­rı­lıp dö­kül­me­ler olur, bi­li­ne­mez. Dos­tum Ne­ca­ti
Doğ­ru­’nun dün­kü ya­zı­sın­da­ki gü­zel anlatımıyla “Halk ba­ba­sı­nı bul­du­” bul­ma­sı­na ama, bi­li­nen, yö­ne­til­mek is­te­nen Tür­ki­ye­’nin ko­lay yö­ne­ti­lir bir ül­ke ol­mak­tan çık­tı­ğı­dır.
Dış ya­tı­rım­cı­lar açı­sın­dan “en risk­li ül­ke­” ola­rak not­lan­dı­ğı ve önün­de çok zor
so­run­lar ol­du­ğu­dur.

He­le ki je­opo­li­tik risk­le­rin hız­la yük­sel­di­ği bir kon­jonk­tür­de

10 Ağus­tos se­çim­le­ri ile bir kez da­ha “R­TE ve AK­P” di­yen seç­me­nin iş-aş bek­len­ti­le­ri sür­mek­te­dir. Yük­sel­mek­te olan enf­las­yon, iş­siz­lik so­run­la­rı­na çö­züm bek­le­ni­yor; dur­gun­la­şan pi­ya­sa­la­rın açıl­ma­sı ve dış rüz­gar­la dö­nen es­ki AK­P’­nin yük­sek bü­yü­me yıl­la­rı öz­le­ni­yor. Bun­la­rın ge­cik­me­si, ho­mur­tu­la­rı ve be­ra­be­rin­de seçenek ara­yış­la­rı­nı da ar­tı­ra­cak­tır…

Mu­ha­le­fet…

10 Ağus­tos se­çim so­nuç­la­rı CHP ve MHP yö­ne­tim­le­rin­de de bir sor­gu­la­ma­yı ge­ti­re­cek, ba­şa­rı­sız­lı­ğın so­rum­lu­la­rı­nın he­sap ver­me­le­ri is­te­ne­cek­tir. Ka­pı­da ge­nel se­çim­ler ol­du­ğu için bu mu­ha­se­be­nin bir an ön­ce ya­pıl­ma­sı is­te­ne­cek­tir. AKP kar­şı­sın­da 2015 ge­nel se­çim­le­rin­de de yitir­mek de­mek, hem CHP hem de MHP için önem­li ge­ri­le­me­le­ri ge­ti­re­cek­tir.

CHP’­nin varolan çiz­gi­sin­den da­ha so­la kaymak ye­ri­ne, hem si­ya­sal hem eko­no­mik
ola­rak sa­ğa çekil­me­si, Par­ti­’ye sü­rek­li kan kay­bet­tir­mek­te­dir. Oy­sa, son Ge­zi Ra­po­ru­’nu ya­zan bir CHP de var­dır CHP için­de. An­cak bu da­mar, CHP’­yi ger­çek bir sos­yal de­mok­rat par­ti kim­li­ği­ne ka­vuş­tur­ma, ör­ne­ğin Kürt so­ru­nun­da çö­züm üre­ten bir par­ti­ye dö­nüş­tür­me, ne­oli­be­ral po­li­ti­ka­la­ra kar­şı üre­ti­ci-sos­yal po­li­ti­ka­lar üret­me ko­nu­la­rın­da des­tek ve alan bu­la­ma­mak­ta­dır. Bun­lar ya­pı­la­ma­dı­ğı öl­çü­de de CHP ku­ru­mak­ta, kit­le­ler­den kop­mak­ta­dır.

Ve HDP…

HDP üs­tü­ne ay­rı­ca yaz­mak ge­rek­li, ama yi­ne de bir­kaç cüm­le ku­ra­lım. 10 Ağus­tos se­çim­le­rin­den he­de­fi­ne ne­re­dey­se ulaş­mış si­ya­set HDP’­dir. Bu­nu da par­ti­ye egemen olan Kürt un­sur­lar, “ay­rı­lık­çı-bö­lü­cü­” id­di­ala­rı­nı ters­yüz eden, ez­ber bo­zan “Tür­ki­ye­li bir par­ti­” gü­ve­ni kurarak ba­şar­dı­lar. De­mok­ra­tik hak ve öz­gür­lük­ler, fark­lı kim­lik­le­re ve
renk­le­re say­gı, in­san hak­la­rı, eşit­lik­ler ko­nu­sun­da ba­şa­rı­lı bir söy­lem geliştiren
S. De­mir­taş, par­ti­si­ne ve Tür­ki­ye so­lu­na azım­san­ma­ya­cak bir ze­min aç­mış ol­du.
Bu ze­mi­nin üs­tü­ne da­ha güç­lü bir bi­na in­şa et­me­nin, en azın­dan po­tan­si­ye­li el­de­dir.
Uma­lım ya­zık edil­me­sin…

(http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/mustafa-sonmez/simdi-neler-olacak-575605/, 12.8.14)