Etiket arşivi: Mustafa Kemal’in “Bilimin rehberliğindeki Ulus Devlet anlayışı”

TÜRKİYE’DE SİYASET SAHNESİ

TÜRKİYE’DE SİYASET SAHNESİ

Prof. Dr. D. Ali Ercan
18 Nisan 2018

Değerli arkadaşlar,

Yalnızca bizde değil, hemen tüm demokratik Ülkelerde Siyasal Partileri ideolojik bir çizgi üzerinde tesbih taneleri gibi yan yana dizmek alışkanlığı vardır… Aşırı Sağ, Sağ, Ortanın Sağı, Orta (neyse?) Ortanın Solu, Sol ve Aşırı sol diye…. sanki “Renk spektrumu” mübarek..

Bu tek boyutlu skalada (eşelde) her Parti göreceli olarak solundaki Parti tarafından “Sağcı” sağındaki Parti tarafından da “solcu” olarak algılanır… ki bu çok basit, ama bir o kadar da kafa karıştırıcıdır. Aynı cenahta birbirine çok yakın iki Parti başka bir konuda birbirinden fersah fersah farklıdır. Öyleyse Siyasal Partileri bir Çizgi üzerine dizmek hiç de mantıklı değildir.

Siyasal Partilerin varlık nedenleri ve misyonları her şeyden önce Devleti yönetmektir;
yani Devletten beklenen işlevleri yerine getirmek iddiasındadırlar. Devletin 3 temel görevi ise,
Yurt içinde Vatandaşların (Milletin)

1-Özgürlük, 2-Güvenlik ve 3-Gönencini sağlamaktır.

Dolayısıyla Devleti Yönetmek iddiasıyla ortaya çıkan Siyasal Partileri tek boyutlu değil,
3 boyutlu ideoloji uzayında konumlamak, kıyaslamak en doğrusudur.

Ben şimdilik Gönenç (ekonomi) boyutunu erteleyerek, salt 2 boyutlu siyasal düzlem üzerinde Partilerimizi kabaca konumlandırmak istiyorum.. Özgürlük Boyutunda “Laiklik“, Güvenlik Boyutunda da “Ulus Devlet” Aydınlık Çağda erişilen en uç noktalardır… Bu değerlerin sıfır olduğu noktada (eksenlerin kesim noktası) Orta Çağ toplumlarının yaşam modeli (Despotizm, Feodalizm, Şeriat) vardır..

Otomatik alternatif metin yok.
Mustafa Kemal‘in “Bilimin rehberliğindeki Ulus Devlet anlayışı” ile 1923 te kurduğu Türkiye Cumhuriyeti bu Çağdaş değerleri benimsemiş bir Devlettir ve ilk kurulan siyasal Parti CHP de bu değerlerin kesim noktası koordinatta yer almıştır… Oy alabilmek, Seçim kazanmak uğruna CHP bu değerlerden (Laiklik ve Ulus Devlet) zamanla ödün vermek durumunda kalmışsa da, yine bu köşeye en yakın Parti konumundadır… (Keşke çok Partili Siyasal Yaşama geçildiğinde, Altı Ok” amblemi TBMM Bayrağı olarak belirlense ve O milli Çatı altındaki tüm Partilerin tartışılmaz ortak değerleri haline gelebilseydi!)

***
Bugün için TBMM’de temsil edilen Partilerin bu 2 boyutlu siyasal alan üstündeki konumlanmalarına baktığımızda, “AKP+MHP+BBP grubu” nu sınırlayan çizginin öte yanında İYİP, CHP ve HDP’yi görüyoruz. Partilerin Oy potansiyelini gerçekçi bir değerlendirmeyle göz önüne aldığımızda, bu 2 blok arasındaki Oy farkının en çok %2 kadar olabileceğini söyleyebiliriz.

HDP her ne kadar Laiklik ortak Paydasında CHP ile bir araya gelebilse de “Ulus Devlet” anlayışında o denli bir örtüşümün olmadığı görülüyor. İYİP ve CHP arasında da elbette farklılıklar olabilecektir; İYİP ve HDP arasında da aşılması zor, ama olanaksız olmayan ideolojik farklılıklardan söz edebiliriz; Bakalım bu Üçlü Akıl; İzan, Feraset, Zeka, Mantık, Yurt Sevgisi, Tevazu, gösterebilecekler ve

“Amacımız iktidar olmaksa, farklılıklarımız teferruattır..” diyebilecekler mi?

Demem o ki,

  • Muhalefet için tartışmasız TEK ÇÖZÜM var;

  • İYİP+CHP+HDP ittifakı !

Eğer bu ittifak gerçekleşmezse, seçimi “AKP+MHP+BBP ittifak Grubu” nun alacağına kesin gözüyle bakabiliriz?

Bu böyle biline, çare buluna ! æ