Etiket arşivi: Mustafa Balbay’dan Başbakan’a Mektup-11

Mustafa Balbay’dan Başbakan’a Mektup-11

Dostlar,

Mustafa Balbay 1261 gündür tutuklu.
• Hücrede 537. gün.
• Milli irade 433 gündür tutuklu.

Ama Başbakan RT Erdoğan;”ÜSTÜNLERİN HUKUKUNDAN HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE geçtik..” diyor ??
Balbay ve tüm öbür tutsak yurtseverleri özlemle kucaklıyorum.

Dr. Ahmet Saltık www.ahmetsaltik.net, 17.8.12,

===================================================================

GÜNDEM

Mustafa Balbay
ankcum@cumhuriyet.com.tr
Cumhuriyet 14.08.2012

Başbakan’a Mektup-11

Sayın Başbakan,

Silivri’de yürümekte olan davalarla ilgili 5 Ağustos Pazar günü yaptığınız değerlendirmelerle pek çok konuyu yeniden gündeme taşıdınız.
Yargı bağımsızlığına, hukuka, adalete değinirken sık sık yaşadığınız deneyimden de örnek veriyorsunuz.

5 Ağustos’ta da öyle yaptınız; şöyle dediniz:

“Ben Milli Eğitim Bakanlığı müfredatında yer alan, ders kitaplarına girmiş
bir şiiri okuduğum için hapis yattım.”

Ardından eklediniz:
“Suçum neydi bilmiyorum.”

O an kendimden şüphe ettim. Acaba bir Silivri sanığı mı dinliyordum?

Siz, 12 Aralık 1997’de Siirt’teki açık hava toplantısında Ziya Gökalp’in şiirini okudunuz.
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), yani bugünün özel yetkili mahkemesi (ÖYM) size
“halkı din ve ırk farklılığı gözeterek açıkça kin ve düşmanlığa tahrik etmek”suçundan 10 ay hapis cezası verdi. 24 Eylül 1998’de karar Yargıtayca onaylandı. Bütün yargılama bir yıldan az sürdü.

10 ay hapsin karşılığı da 4 aydı. Yatış koşullarınızı önceki mektuplarda yazmıştım.
***

Sayın Başbakan,
Yıllardır o 4 ayın acısını her fırsatta dile getirmektesiniz.
Ya bugün, sizin başbakanlığınız döneminde 4 yıldır tutuklu olarak yargılanmakta olanlar?
Onlar başka Tanrı’nın çocukları mı?
Konuşmanızda eski Genelkurmay başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklu yargılanmasından duyduğunuz rahatsızlığı açıkça dile getirmekle kalmadınız,
Başbuğ’la ilgili iddiaları da yorumladınız.

Aynen şöyle dediniz: “Suçlamalar insafsız, çirkin!”

Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer bile iddianameyi eleştirirken bu kadar ileri gitmedi.
Yani Başbuğ’un avukatını da geçtiniz!

Aklıma ilk gelen saptama olarak, siz bu davanın savcısıydınız,
avukatı mı oldunuz, demeyeceğim. Sadece şunu anımsatmakla yetineceğim:

Başbuğ, varlığı iddia edilen “Ergenekon terör örgütünün” yöneticisi olmakla suçlanıyor. Ben ve pek çok kişi de üyesi olmakla suçlanıyoruz.

Böyle bir terör örgütünün varlığı konusunda görüşüne başvurulabilecek kişilerden biri olarak Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür dinlendi. Sizin televizyon konuşmanızdan bir gün sonra ifade veren Eymür’ün sözleri gazetelere şu başlıklarla yansıdı:

“Pek çok şey bilirim ama, Ergenekon’u bilmem…
Ergenekon’la ilgili bilgilerim kulaktan dolma…”
***

Sayın Başbakan,
Konuşmanızda TSK mensuplarının tutuksuz yargılanmasından yana olduğunuzu söylediniz. NATO’da görevliyken çağrıldığı için Türkiye’ye dönme inceliği gösteren,
mahkeme karşısına çıkarılınca da “yurtdışına kaçma şüphesiyle” tutuklanan subay örneğini verdiniz.

Bu duruşunuz, özel yetkili mahkemeleri hedef aldığınızı, hatta tanımadığınızı gösteriyor. Zaten 3. yargı paketiyle onları fiilen tasfiye ettiniz. Ancak onlar da
sizi tanımıyor Sayın Başbakan! Meclis’ten çıkan 3. yargı paketinin tutukluluğa ilişkin bölümlerini uygulamama kararı aldılar.

Siz bu mahkemeler için, “Devlet içinde devlet oldular” dediniz.
MİT müsteşarınızı onlara teslim etmediniz.
Eski Genelkurmay başkanınızı verdiniz, alamıyorsunuz!
Bu mahkemeler, ellerindeki davaları bitirecekler ve tasfiye olacaklar.
Böyle bir tabloda, o davaların tutuklu sanıkları “Hukuka güveniyoruz” diyebilir mi?
Başbakan olarak sizin güvenmediğiniz mahkemelere biz nasıl güvenelim?

Özel yetkili mahkemeleri, ellerine geçirdikleri sanıklarla baş başa bırakıp
kenara çekildiniz.

“Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçtik” dediğiniz durum buysa…

Ben de yeni anayasayım.

Kaygılarımla.

Hoşgelişler olacak sevgili Balbay,
Hoşgelişler..
Biraz daha sabır..
Az kaldı hem de çok az..
Tüm tutsak yurtseverlere sevgi-saygı ve özlemle..
Dr. Ahmet Saltık, www.ahmetsaltik.net