Etiket arşivi: MİT müsteşarı için “kişiye özel yasa”

Doğu Perinçek AİHM’de Savunma Hakkını Kullanmalıdır!


Doğu Perinçek,
AİHM’de Savunma Hakkını Kullanmalıdır!


İP Genel Başkanı Doğu Perinçek
‘in AİHM’nde (Fransa, Strasburg) 28 Ocak 2015 günü Büyük Daire’de yapılacak temyiz duruşmasına katılmasının mutlaka sağlanması gerekir.

Bu dava, geldiği aşamada salt Doğu beyin değil Türk Devleti’nin,
Türkiye’nin davası olmuştur.
AKP hükümetinin yapmadığını / yapamadığını bir yurtsever T.C. yurttaşı başarmıştır.
Engin tarih, hukuk, siyaset bilimi, yabancı dil … bilgisi ile..
Harman yüreğiyle.. Hiçbir şey beklemeden ama çok şey vererek..
Bu aşamadan sonra Türkiye bir bütün olarak, kale gibi bu davaya sahip çıkmalıdır.
Başlangıçta Dışişleri’nin çekinceleri vardı.. Dava açılsın mı açılmasın mı??
Bu riski göze alamadı AKP hükümeti.. (?)

– “Ya AİHM de aleyhte karar verirse? Ne yaparız?” kaygısı ağır bastı sanırız (?).

Son 2 tümceye “?” koyduk çünkü 23 Nisan 2014 günü dönemin Başbakanı RTE, Ermenilerden neredeyse soykırım özürü anlamına gelecek saçma sapan tümceler kurmuştu.
Bu bakımdan AKP’nin niyetinin / çekincenin içtenliğini sorguluyoruz ister istemez..

AKP iktidarının bu endişeleri artık geride kalmıştır.

AİHM, en azından, bu kararı ile İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN arkasında net olarak durmuş ve

“ERMENİ SOYKIRIMI EMPERYALİST BİR YALANDIR!”

bağlamında tümcelerin kurulmasının yasaklanamayacağını, eylemin düşünce ve
onun ayrılmaz uzantısı olan düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereğini vurgulamıştı.

Her şeyden önce SAVUNMA HAKKI KUTSALDIR ve SON SÖZ SAVUNMANINDIR..

Savunma son sözünü söylemeden karar verilebilir mi?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gerçekten içtenlikli ise,
Adalet Bakanlığı’na başvurmalı ve

  • Doğu Perinçek için Yargıtay’dan özel izin istenmelidir.

Böylesi bir istemin ceza muhakemeleri hukukuna aykırı bir tarafı yoktur, olağandır.
İnsanlar tutuklu – hükümlü iken bile cezaevinden gerektiğinde izinle dışarı çıkabilmektedir..
Adalet Bakanı da kendiliğinden harekete geçebilir, geçmelidir.
Gerektiğinde kefaletle de bu izin verilebilir.
Bildiğimiz kadarıyla dosya Yargıtay’dadır ve ilgili 9. Daire’ye doğrudan ya da
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden yapılacak yazılı bir başvuru ile

– yurt dışına çıkış yasağının bir güvenlik tedbiri olarak sürdürülmesinin gereğinin olmadığı
– ya da bu özel, meşru, yerinde, hukuka uygun, gereği yapılmadığında doğacak olumsuz durumun gideriminin (telafisinin) olanaksız olması,
– bu önlemden beklenen yararın daha büyük bir sakıncaya yol açabileceği,
– ülkenin ulusal çıkarları karşısında sürdürülmesinin akla – hukuka uygun tarafının kalmadığı…
-… gereğinde kefalet koşuluna bağlanarak
– … gereğinde güvenlik görevlileri eşliğinde
– …..

gibi gerekçelerle yurt dışına çıkış yasağı (özü bakımından geçici bir güvenlik önlemidir)
– geçici
– sürekli
– ya da bu olaya özgü olarak kaldırılması İVEDİLİKLE istenmelidir.

Gereği de aynı duyarlık ve ivedilikle yerine getirilmelidir.

Bay RTE Başbakan iken MİT Müsteşarı savcılıkça ifadeye çağrıldığında,
hukukun ırzına geçilerek “kişiye özel yasa” çıkarılmıştı Yüce TBMM’den birkaç gün içinde..
Oysa hukukun genel ilkelerindendir; yasalar soyut ve genel olmak zorundadır.

Aynı başvuruyu Doğu Perinçek de Yargıtay’a ve ilgili 2 Bakanlığa yapmalıdır.

Eğer dosya Yargıtay’dan AYM’nin “hak ihlali yapılmıştır” kararı üzerine yeniden ve
tutuksuz yargılama amacıyla görevlendirilen Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi ise (bilindiği gibi Özel Yetkili Ceza Mahkemeleri kapatılınca dosyaları Ağır Ceza Mahkemelerine dağıtıldı), yazılı yasal başvuruların bu mahkemelere yapılması gerekecektir.
Kuşkusuz Sn. Perinçek kamu hukuku alanında Doktora yapmış bir hukukçu olarak ve
saygın avukatları bizden çook daha fazlasını ve doğrusunu bileceklerdir.. Türkiye Barolar Birliği’nin de (TBB) tüm hukuksal desteği vereceğini açıklamış olması ferahlık sağlamıştır. TBB başkanı Av. Sayın Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da, İstanbul Barosu Başkanı
Sn. Doç. Dr. Ümit Kocasakal da ülkemizin önde gelen Ceza Hukuku uzmanlarıdır.

Hukuk düzeni çaresizlik rejimi değildir.
Son çözümlemede hukuk adaletin aracıdır;
temel işlevi budur,
dolayısıyla bu bağlamda üretmek zorunda olduğu çözümler meşrudur. 

Sivas katliam hükümlülerinin cezaevinde iken çocukları oldu!
İmralı’daki katilin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası İnfaz Yasası kurallarına uygun mu ?

Bizim önermelerimiz yanlışı örnek göstererek değildir.
Eski deyimle “sui misal misal değildir.(kötü örnek örnek değildir..)

Tümüyle meşru, hukuka uygun ve yasaldır. Kişiye değil olaya / olguya özgüdür ve
ortada ülkemizin yaşamsal çıkarları söz konusudur. AİHM’de tezini en ustalıkla savunacak kişi, favayı açan ve bu aşamaya dek taşıyan Hukuk Doktoru / Avukat Dr. Doğu Perinçek’tir.
Sn. Perinçek, yaşamsal önemdeki AİHM temyiz duruşmasında kendisini değil,
80 milyonluk Türkiye’nin onurunu savunacaktır.

Ulusumuza atılan hayasız soykırım iftirasının engellenmesi için boğuşmaktadır.
Bu kesitte üzerine düşen yapmaktan kaçınanlar, olası ağır olumsuz sonucun da
1. dereceden sorumlusu olacaklardır.

Yarın 12 Ocak’tır.. 28 Ocak’a (2015) dek daha 2 hafta vardır.
İstenirse 1 gün içinde bile olumlu sonuç alınabilir, yurt dışına çıkış izni sağlanabilir.

Böylesi olumlu bir adım, ülkemizin çok gerildiği bir ortamda sosyal psikoloji bakımından da çok yerinde ve yararlı bir adım olacaktır.

Ayrıca unutulmasın; Perinçek hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı, bir hüküm yoktur. Anayasa, AİHS ve evrensel hukuk kuralları gereği yalnızca “sanık” tır ve masumiyet karinesi” gereği henüz suçlu değildir!

Dilerseniz tersini düşünelim bir an için :

* AİHM Büyük Daire’de temyiz kararında Ermeni diyasporasının / İsviçre hükümetinin tezini kabul ederse,

“ERMENİ SOYKIRIMI EMPERYALİST BİR YALANDIR!”

tümcesi artık kurulamayacaktır. Sanırız 45 dolayında ülke bu tümcenin kurulmasını yasaklamış ve ceza yaptırımına bağlamıştır. Bu ülkeler daha da artabilecek,
Tarih uzmanları bile bilimsel veriler doğrultusunda bu yönde bir yargı ileri süremeyecek, makale – kitap vb.  yazamayacaklardır.

Fransız tarihçi Jean Michel Thibaux’nın aşağıdaki davranışı örnek alınmalıdır.

Fransız_tarihci_Jean_Michel_Thibaux_Turk_vatandasi_olmak_istiyor

Dolaylı olarak, reddedilemeyen, reddedilmesi yasaklanan bir olgu “doğruymuş “gibi
kabul görecektir. Bu dolaylı ama yanlış çıkarım, de facto olarak bizim soykırım yaptığımız yönünde dayatılarak bu kez AİHM, Uluslararası Ceza Mahkemesi, BM Genel Kurulu gibi uluslararası zeminlerde tazminat ve giderek toprak isteme boyutlarına taşınabilecektir!

AKP’nin bir “proje” partisi olduğunu, ülkemizi BOP kapsamında parçalamak için,
95 yıl sonra SEVR’i yeniden dayatmak için Başbakan iken RTE’nin 30+ kez
“BOP EŞBAŞKANI” olduğunu itiraf ettiğini hiç unutmamakla birlikte;
AKP’li vicdan sahibi ve yurtsever vekil, yönetici ve özellikle AKP üyesi ve oy vereni yurttaşlarımızdan umudumuzu kesmiş değiliz..
Onlardan yüzü aşkın milletin vekili, 1 Mart 2003 tezkeresine red oyu vererek
ülkemizin ABD tarafından sıcak işgalini engellemişlerdi..

AKP iktidarına bir kez daha sağduyu ve yurtseverlik çağrımızı yineliyoruz.

Her – ke – si üzerine düşen yurt görevini İVEDİLİKLE yapmaya çağırıyoruz.

Hiç kimse zerrece endişe etmesin, Doğu Perinçek kovsanız da, ülkesini 70’i aşan yaşından sonra terk edecek değildir. O, vatanına aşık, yaşamını devrimci savaşıma adamış bir insandır. Yaşamının en az 1/7’si, 11+ yıl hapislerde geçmiştir. AİHM’de tarihsel savunmasını
hukuk ustalığıyla ve gibi aslanlar gibi savunacak, davayı kazanacak ve onurla yurduna dönecektir.

Herhalde bu çok prestijli tablodan salt Doğu Perinçek’i yoksun bırakmak için
ülke çıkarları riske sokulmaz!?

Haydi Türkiye, ilkel kimi dürtüleri bir yana atarak sağduyunun gereğini, sana yakışanı yap..

Not : Makalenin pdf örneği (formatı) için lütfen tıklayınız :

Dogu_Perincek_AIHM’de_Savunma_Hakkini_Kullanmalidir

Sevgi ve saygı ile.
11.01.2015, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net