Etiket arşivi: Mahmut ESEN E. Mülkiye Başmüfettişi

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNDE KEYFİ UYGULAMALAR

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNDE
KEYFİ UYGULAMALAR
EMEKLİ MÜLKİYE BAŞMÜFETTİŞİNDEN
BELEDİYE RAPORU

Mahmut ESEN
E. Mülkiye Başmüfettişi

Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su satış tarifeleri başta olmak üzere, bazı iş ve işlemleri; Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresinin (BASKİ) işlemleri temel alınarak, emekli/deneyimli mülkiye başmüfettişi olarak tarafımdan incelenmiştir.

İncelemede su satış faturaları, halka açık kaynaklar ile erişilebilen bilgi ve belgeler kullanılmıştır.

Yapılan inceleme sırasında ilk bakışta, mülkiye müfettişleri aracılığıyla yürütülen genel teftişlere 2013 yılından başlayarak ara verilmiş olmasının merkezi idarenin büyükşehir belediyeleri üzerindeki vesayet denetimini olumsuz etkilediği, belediyelerde denetim noksanlığı /zaafiyetine yol açtığı, yurttaşların belediye yönetimleri karşısında kaderleriyle başbaşa bırakıldığı, denetim işlevinin güçlü yönetimlerin ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğinin gözardı edilmiş olduğu görülmüştür.

Bu nedenle belediyelerin mali işlemleri dışında kalan öbür yönetsel işlemlerinin hukuka uygunluk ve idarenin bütünlüğü yönünden mülkiye müfettişlerince üç yılda bir yapılması gereken halen ara verilmiş olan  olağan/genel teftişlere şiddetle gerek olduğu anlaşıldığından; anılan denetimler bir an önce başlatılmasında yarar vardır.

İnceleme sonucunda saptanabilen, halkımızın büyük bir bölümünü ilgilendiren ve yalnızca BASKİ’ye özgü olmadığı değerlendirilen hata / noksanlık ve usulsüzlükler bir rapora bağlanmıştır.

Sosyal sorumluluğumuzun gereği olarak; kamuoyunun aydınlatılması ve yetkililerin uyarılması için incelememiz sırasında tespit edilebilen, kayda değer bulunan hata/noksanlık ve usulsüzlükler özet olarak maddeler halinde aşağıya çıkarılmıştır.

Su tarifeleri düzenlenmesinde keyfilik bulunmaktadır.

1-1984 yılında büyük şehirlerdeki belediye hizmetlerinin plânlı, programlı, etkin, verimli ve uyum içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla büyükşehir belediyeleri kurulmuştur.

2012 yılında yapılan yasal değişliklerlerden sonra büyükşehir belediyelerinin sayısı otuza yükseltilmiş, sınırları da il mülki sınırı olacak şekilde genişletilmiştir.

Kuruluş yasasında büyükşehir belediyelerinin en temel görevi/kuruluş amacı olarak sınırları içindeki ilçe belediyeleri arasında eşgüdümü sağlamak olarak belirlenmiştir.

Bu arada büyükşehir belediyelerinde  tüm su ve kanalizasyon hizmetlerini, tek elden akılcı  yürütmek üzere, belediyelere bağlı ve  tüzel kişiliğe sahip idareler kurulmuştur.

Bu bağlamda Balıkesir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde BASKİ oluşturulmuştur.

Ancak Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin; içme/kullanma suyu tarifesinin belirlenmesi sırasında, ilçe belediyeleri arasında eşgüdümü sağlayamadığı, öbür büyükşehir belediyelerindeki gibi büyükşehir sınırlarında geçerli tek tarife düzenleyemediği, il/ilçe/belde belediyelerinin belirlediği eski su satış tarifelerinin güncellenerek uygulandığı, dolaysıyla Balıkesir ilinde 20’nin üzerinde su tarifesi olduğu görülmüştür.

Çoklu tarife uygulanması, 5216 ve 6360 sayılı Yasalar uyarınca büyükşehire bağlanan ilçelerin, merkez mahalleleri ve mahalle statüsü kazanmış köylerinde uygulanması gereken indirimlerde de karışıklara yol açmaktadır. Yasa hükümlerine karşın sözü edilen indirimlerin yer yer sözde kaldığı anlaşılmıştır.

Oysa büyükşehir sınırlarındaki tüm su satışları BASKİ aracılığıyla tek elden yapılmaktadır. Su satış tarifesinin belirlenmesinde kullanılan (yönetim/işletme giderleri, amortisman hesapları, yatırım, kâr vb.)  hesaplar tek işletme temel alınarak çıkarılmaktadır. İlçeler/kapatılmış beldeler üzerinden ayrı ayrı maliyet hesapları yapma olanağı yoktur. Yukarıda aktarılan nedenlerle  ilçelerdeki su satış fiyatları arasında büyük farklar/uçurumlar vardır.

Örneğin 2018/Ağustos’ta konut abonelerine çıplak su satış bedeli (KDV’li): Balıkesir merkez ilçelerinde 2,23 TL, Burhaniye’de (Ören Mah. 1,95 TL, Pelitköy Mah. 1,31 TL), Ayvalık ilçe merkezinde ise 3, 24 TL’dir.

Pelitköy Mahallesinde statüsü bakımından %25 indirim uygulanmaktadır. Bununla birlikte yer yer % 100 oranında atık su bedeli ve su tüketimi olmayan aylarda da katı atık bedeli alınması nedeniyle Pelitköy Mahallesindeki m3 başına tahsil edilen giydirilmiş su bedeli, Balıkesir veya Burhaniye merkezdeki su tutarını geçebilmektedir.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin hızla, kendi hazırladığı BASKİ Tarifeler Yönetmeliğine uyması sağlanılmalıdır.

Kartlı su satışlarında usulsüzlükler bulunmaktadır.

2BASKİ tarafından ön ödemeli (kartlı) su satışları karşılığında, abonelere fatura/fatura yerine geçen belge verilmemektedir. Abonelere fatura yerine, Vergi Usul Kanununa da uygun olmayan (fatura yerine geçmeyen) alındılar verilmektedir.

Alındılarda yalnızca satışı yapılmış su miktarı ve bedeli belirtilmiştir. Alındılarda su bedeli ile birlikte tahsili gereken  atık su/katı atık bedelleri, ÇTV hatta KDV oran ve tutarları bile bulunmamaktadır. Bu yüzden kartlı su satışlarında su bedelinin yanı sıra, atık su/katı atık bedeli, ÇTV veya  KDV tahsil edilip edilmediği, bu tür bir kesintiler yapılıyor ise miktarları abonelerce bilinmemektedir.

Konuya ilişkin mevzuat uyarınca, fatura veya fatura yerine geçen belgelerde fiyatı oluşturan ögelerin ve özellikle  KDV’nin  gösterilmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere basit bir yazar kasa fişinde bile  bu tür bilgiler yer almakta, bu bilgilerin bulunmaması durumunda mükelleflere özel usulsüzlükten başlayan, gerçeğe aykırı belge düzenlemeye dek uzayan, bir dizi yaptırımlar uygulanmakta, gözünün yaşına bakılmamaktadır. BASKİ’nin küçük esnafın bile titizlikle uyduğu bu kurala aykırı davrandığı görülmektedir.

Üstelik su satışlarında kamu idarelerince su/atık su bedelinden % 8, katı atık bedelinden ise %18 olmak üzere iki farklı oranında KDV tahsil edilmektedir. Bu yüzden fiyatlara KDV’nin dahil olduğu düşünülse bile KDV tutarlarının vergi dairesi yetkililerince bile (tek yanlı) belirlenmesi olanaklı değildir.

BASKİ’nin sözü edilen ve  yerleşik/yaygın bir olduğu görülen yanlış uygulamasının Balıkesir ilinde kurulu Vergi Dairesi Başkanlığı ve bağlısı olan 20 vergi dairesi müdürlüğü yetkililerince farkedilmemiş olması veya farkedidiği halde yasal gereğinin yapılmamış/ yapılamamış olması anlamlı bir durumdur.

Bu yüzden BASKİ’nin kartı su satışları sırasında tahsil etmesi gereken KDV’ye ilişkin hesaplarının vergi denetim elemanlarınca titizlikle incelenmesinde, BASKİ’nin Vergi Usul Kanunu’na uymasının sağlanmasında kamusal yarar bulunmaktadır.

Mevzuta aykırı olarak katlamalı atık su bedeli tahsil edilmektedir.

3– Öbür su ve kanalizasyon idarelerinde olduğu gibi, BASKİ tarafından da su bedelinin yanı sıra atık su bedeli tahsil edilmektedir.

Konuya ilişkin mevzuat uyarınca m3 temelinde belirlenmesi gereken atık su bedelinin, kullanılan suyun m3 ücretinin %50’sini aşmaması gerekmektedir. BASKİ’nin su tarifesi de bu kurala göre düzenlenmiştir. Ancak Büyükşehir Belediyesinin kendisinin  belirlediği atıksu tarifesine dahi uyulmadığı belirlenmiştir.

Örneğin Burhaniye ilçesinde yazlıkların bulunduğu kimi mahallelerde mevzuata aykırı olarak, atıksu bedeli %50 yerine %100 oranında zamlı tahsil edilmektedir. Uygulanan atıksu bedelinde yazlıklar açısından da yeknesaklık bulunmamaktadır. Pelitköy mahallesinde yazlıkların bulunduğu kesimlerde %100 oranında, Ören mahallesinde ise %50 oranında atıksu bedeli kesilmektedir. Yasalara aykırı uygulamanın önlenmesi sağlanılmalıdır. 

Köy idarelerindeki “salma salınmasına” benzer yöntemlerle katı katık bedelleri (KAB) tahsil edilmektedir.

4-Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca çöp toplama ve taşıma hizmetleri karşılığında mükelleflerden (istisnasız tüm belediyelerimizde) yıllardır çevre temizlik vergisi  (ÇTV) tahsil edilmektedir. Çevre Kanununda büyükşehir belediyelerine evsel katı atıkların bertaraf edilmesi hizmetleri karşılığında ayrıca katı atık bedeli tahsili olanağı getirilmiştir.

Ancak ÇTV dışında ayrıca katı atık bedeli tahsilatı yapılması tartışmalı bir durumdur. Çünkü katı atıkların çöpten başka bir şey olmadığı gerekçesiyle ÇTV dışında ayrıca katı atık bedeli alınmaması gerektiğine ilişkin kimi yargı kararları da bulunmaktadır.

Nitekim katı atık bedeli konusunda büyükşehir belediyelerinde de farklı uygulamalar bulunmaktadır.

Örneğin Ankara Büyükşehir Belediyesinde halen katı atık bedeli kesintisi yapılmıyor. Buna karşılık Balıkesir, İzmir ve Tekirdağ büyükşehir belediyelerinde ÇTV’nin yanı sıra, ayrıca tüketilen su miktarı üzerinden katı atık bedeli alınıyor. Tahsil edilen katı atık bertaraf bedeli büyükşehir belediyelerine, katı atık toplama bedeli ise ilçe belediyelerine verilmektedir.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesinde, İzmir veya Tekirdağ’da (kimi istisnalar dışında) olduğu gibi katı atık bedeli konusunda tüm ilçeleri kapsayan tek tip tarife düzenlenmemiş, bu konularda inisiyatif tümüyle ilçe belediyelerine bırakılmıştır. İlçe belediyelerince katı atık bedelinin maliyetinin hangi ilkelere göre belirlendiği belli değildir. Katı atık bedelinin tahsil ilke ve yöntemleri bile ilçelere göre değişmektedir. Büyükşehir belediyesinin, katı atık toplama hizmetinin planlı/programlı verimli gördürülmesi konularında ilçe belediyeleri arasında eşgüdümü sağlamadığı görülmektedir. Bu konularda bilgi edinme bağlamında BASKİ ve kimi ilçe belediyelerinden sağlıklı bilgiler alınamamıştır. İdarelerin sorumlulukları birbirlerinin üzerine attıkları görülmüştür.

Bunun doğal sonucu olarak kimi ilçelerde, köy idarelerindeki belli giderler için gelir sağlamak amacıyla başvurulan “salma salınması”  uygulamasına benzer şekilde  katı atık bedeli tahsil edildiği görülmektedir.

Örneğin Balıkesir merkez ilçelerinde su tüketim miktarına bağlı kalmaksızın konut abonelerinden aylık sabit 6,56 TL (KDV dahil) katı atık bedeli kesilmektedir. Ayvalık ve Burhaniye belediyelerinde ise su tarifelerindeki kademelere göre KAB tahsil edilmektedir.  Ayvalık Belediyesinde ayda 10 tonun altında su tüketenlerden KAB alınmamakta, bu miktarın üzerindeki tüketimlerde ise basamaklandırmaya göre aylık 12  veya 28,72 TL KAB tahsil edilmektedir. Burhaniye belediyesinde ise su tüketim basamaklarına göre 4,61-9,32 TL KAB tahsil edilmektedir.

KAB bedellerindeki önemli fiyat farklılıklardan ilçe belediyelerinin bedel belirlemelerini  maliyet temelli yapılmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü maliyet bedelleri arasında bu denli büyük farklılıklar olmaması gerektiği açıktır.

Öte yandan mevzuata göre, kullanılan su miktarı temel alınarak belirlenmesi gereken katı atık bedelinin BASKİ tarafından sabit olarak kesilmesinin nedeni de anlaşılamamıştır. Türkiye genelindeki uygulamaya da aykırı bir durumdur. Bu biçim fiyatlandırmanın aboneler için daha adaletli/hakkaniyete uygun olduğunu savunmak olanaklı da değildir.

Ayrıca Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclis kararına ve mevzuata karşın BASKİ aracılığıyla kimi ilçelerde (örneğin Burhaniye ilçesinin kimi mahallerinde) su tüketimi olmayan (dolaysıyla çöp üretimi bulunmayan) aylar için de KAB tahsil edilebilmektedir.

Büyükşehir belediyelerinde ÇTV’nin yanı sıra KAB tahsil edilip/edilmeyeceğinin, KAB tahsil edilecek ise maliyet bedelleri ile tahsil usul ve esaslarının merkezi yönetim tarafından açıklığa kavuşturulması, BASKİ’nin kendi koyduğu kurallara bile uymayan keyfi uygulamalarına son verilmesi sağlanmalıdır. 

Belediyelerde BEHK konusunda keyfi uygulamalar vardır.

5-Demokratik ve saydam yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin ilke ve yöntemleri düzenleyen, 2003 yılından beri yürürlükte olan ve uygulama konusunda toplum olarak  oldukça yol aldığımız 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkında Kanun’nun; belediyelerimiz ve bağlısı kuruluşlarda yasa hükümlerine ve amacına aykırı uygulanmakta olduğu saptanmıştır.

Belediyelerin  bilgi edinme konularında kendilerine özgü özel bir sistem geliştirdikleri, bu yolla BEHK kamu yönetimlerine getirilmiş olan başvurunun kayda alınması, izlenmesi, belli sürede yanıt verme vb. yükümlülüklerin dışına çıktıkları; belediyelerin halka bilgi vermek yerine halktan bilgi topladıkları, istek/yakınmaların kurulu sistem üzerinden izleminin kolay olmadığı ve T.C. vatandaşlık numarası ve şifre ile giriş yapıldığı halde ayrıca başvuru numarasının istendiği, başvuruların genellikle yanıtsız bırakıldığı veya gereksiz/ uygun buldukları yanıtların verildiği, sonuç olarak BEHK’nun etkisiz duruma getirildiği görülmüştür.

Örneğin; Katılımcı/demokratik belediyeciliğin bayraktarlığı savındaki İzmir Büyükşehir Belediyesinin, bağlısı olan İZSU’ya, BEHK göre başvuruda bulunmak için İzmir’de ikamet yeri ile yakınma /olay yerlerinin sisteme girilmesi koşulu getirilmiş, İzmir’de oturmayanlara başvuru olanağı tanınmamıştır.

Burhaniye, Ayvalık, Edremit belediyeleri ile TESKİ, İZSU, ASKİ ve BASKİ’ye bu raporun hazırlanması aşamasında yönelttiğimiz sorular, (24 saatten az sürede tüm sorularımızı eksiksiz yanıtlanmış Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine bağlı TESKİ dışında) yanıtsız bırakılmış veya ilgisiz yanıtlar verilmiştir. Daha önceki değişik konulara ilişkin başvurularımızın sonucundan; belediyelerimizde BEHK’nun etkisiz duruma getirilmesi konusunun yalnızca araştırma konumuza özgü olmadığı, (maalesef) yerleşik olduğu anlaşılmıştır

Öbür konular

6-Tüketicilerin sıklıkla karşılaştığı su faturası vb. itirazları için BASKİ’nin ilgili birimlerine yazılı başvuru yapılması koşulu getirilmiştir. İçinde bulunduğumuz iletişim çağına ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine karşın abonelere elektronik ortamda başvuru olanağı sağlanmamış olması büyük eksikliktir.

Abonelerin itirazlarına bu yolla güçlük çıkarılmış olması amaçlı bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Belirtilen nedenlerle fatura itirazlarına ilişkin başvuruların da elektronik ortamda da yapılması sağlanmalıdır.

7-İçme suyuna uygulanacak zam konusunda hangi fiyat endeksinin alınacağı konusunda belediyeler arasında birlik sağlanamamıştır. Balıkesir’de su fiyatlarının güncellenmesinde TÜFE, Ankara Belediyesinde ise (daha çok artış olduğu görülen) ÜFE fiyat endekslerinin dikkate alındığı görülmektedir.

Su fiyatlarının güncellenmesinde hangi endeksin temel alınacağının merkezi yönetimce açıklığa kavuşturulmasında bu yolla belediyelerdeki farklı uygulamaların önüne geçilmesinde yarar vardır.

8-BASKİ web sayfası üzerinden abonelerin su faturası ödeyebilmeleri için T.C./abone sicil no/şifre vb. bilgilerlerle sisteme girilmesi gerekmektedir. Ancak özel bir firmaya ait  https//www.faturaodemelisin.net/balikesir-su-faturasi-odeme-sorgulama? adresi üzerinden, hizmet bedeli karşılığında, yalnızca T.C. numarsı girilerek tek tıkla fatura ödeme işlemi çözümlenebilmektedir.

Hizmet hızı/nitelik farkı yönünden BASKİ’nin geride kalması anlamlı bulunmuş; BASKİ tarafından anılan firmalara yönlendirme yapıldığına ilişkin duraksamalar oluşmuştur. BASKİ web sayfasında anılan güçlüklerin giderilmesi için gereken önlemler alınmalıdır.

Not: Raporda belirtilen usülsüzlükler/keyfi uygulamaların anlaşılmasına katkı sağlanması bağlamında örnek olarak 2018 yılı Temmuz ve Ağustos aylarına adıma düzenlenmiş 2 su faturası yazımıza eklenmiştir.

Her iki dönemde de kullanılan su miktarları (14 m3 ) değişmemiştir. Su ücretine ek olarak alınan atık su bedeli oranı ilk faturada %100, ikinci faturada ise %50’dir. İlk faturada 34,65 TL, ikinci faturada ise 3,95 TL katı atık bedeli tahakkuk ettirilmiştir. Sonuç olarak, 4 ton su için Temmuz ayında 83 TL, Ağustos ayında ise 39 TL toplam su bedeli ödenmiştir. Oysa dönem içinde farklı fiyat uygulanmasını gerektiren yasal/idari bir düzenleme olmamıştır. Yapılanlar tümüyle keyfi bir uygulamadır.

 

693-694 Sayılı OHAL KHK’lerine Toplu Bakış

 YENİ KHK’LERE TOPLU BAKIŞ             

Anayasanın 121 inci maddesi ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 4 üncü maddesine göre,  Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nca 15.8.2017 tarihinde kararlaştırılmış, 25.8.2017 günlü R.G. yayınlanmış olan 693-694 sayılı (toplam 2 adet) KHK getirilmiş düzenlemeler bölümler halinde özetlenmiş olarak aşağıya çıkarılmıştır.

Saygılarımla. 26.8.17

Mahmut ESEN
E. Mülkiye Başmüfettişi                                                    

A-OLAĞANÜSTÜ HAL KAPSAMINDA BAZI TEDBİRLER ALINMASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME (Karar Sayısı: KHK/693)

693 sayılı KHK ile, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan:

(928) kamu personelinin görevine son verilmiş, daha önce görevine son verilmiş (57) kamu personeli ile (3) TSK mensubu   görevine iade edilmiştir.

Ayrıca (2) gazete; (1) haber ajansı, (3) dernek kapatılmıştır. Daha önce kapatılmış olan (1) sağlık kuruluşu, (1) özel radyo ve (1) vakıf kuruluşunun faaliyetine izin verilmiştir.

(Bu suretle milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen ve R.G. yayımlanmış listelerde gösterilen kurum ve kuruluşların  türleri itibarıyla sayıları:

(yeniden açılan/faaliyetine izin verilmiş toplam (283) kurum/kuruluş hariç olmak üzere;) 

 (46) özel sağlık kurum/kuruluşu, (881) özel öğretim kurum ve kuruluşları, (108) öğrenci yurdu,  (103) vakıf ve (1.420) dernek, (15) vakıf yükseköğretim kuruluşları, (19) sendika; (44) özel radyo ve televizyon, (107) gazete/ dergiler/ yayınevi/dağıtım kanalına ulaşmıştır. 

KHK ile ayrıca, terör örgütleriyle üyeliği,  irtibatı/iltisakı değerlendirilen   (10) emekli generalin rütbeleri geri alınmış, emeklilikleri iptal edilmiştir.

İhraç edilmiş kamu personelinin toplamına ilişkin güncel (birleştirilmiş) veriler aşağıya çıkarılmıştır.

(4.302) yargı,  (6.470) TSK, (3.106) Jandarma, (155) Sahil G.K, (22.984) EGM mensubu ve (75.102) kamu görevlisi olmak üzere toplam  (112.119) kişinin görevlerine son verilmiştir. (Görevine son verilenlerden 1.722 personel (oranı %,1,5) daha sonra görevlerine iade edilmiştir.)[i]

 KHK uyarınca  görevlerine son verilmiş kamu personelinin sayısı;  bazılarının hizmet sınıfı/ kurumlara göre dağılımı, (2016 Mayıs ayı itibarıyla[ii]) sektördeki çalışanlara oranları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Sıra No Kamu Personelinin

Hizmet Sınıfı/Kurumu

Sektörde

İstihdam Edilenlerin

Sayısı

Görevine Son Verilenlerin Sayısı Görevine Son

Verilenlerin

İstihdam Ed. Oranı  (%)

1- Yargı Mensupları (As. Hakimler Hariç) 15.899 4.302 27
2- Mülki İdare Amirleri 2.181 416 19
3- EGM 259.751 22.984 8,84
4- Öğretim Elemanları 129.225 5.602 4,4
5- Eğitim Öğretim Hizmetleri 925.825 33.509 3,6
6- TSK (Jandarma/ Sahil G.K. dahil ) 241.561 9.740                     4
7- Din Hizmetleri 110.447             2.741 2,5
8- Sağlık ve Yardımcı Sağlık Hizm. 398.608 7.573 1,9
9- Mahalli İdareler 228.447             4.001                       1,8
     KAMU PERSONELİ GENELİ    3.390.738         112.119 3,3

Görevine son verilen personelin bazı sınıf/kurumlar itibariyle, toplam çalışanlara oranında; ilk sırayı yargı mensuplarının aldığı, yargı mensuplarını mülki idare amirlerinin izlediği görülmektedir. Kamuoyuna yansıyan bilgilerden Dışişleri Bakanlığı meslek memurlarında ise bu oranın % 30 ‘a (  686-689 s. KHK sonra  %32) ulaşmış olduğu anlaşılmaktadır.]

 B-OLAĞANÜSTÜ HAL KAPSAMINDA BAZI DÜZENLEMELER YAPILMASI HAKKINDA KHK (Karar Sayısı: KHK/694)

Torba yasa niteliğindeki 694 sayılı KHK’de  toplam 57 adet kanun/KHK ek ve değişiklikler yapılmıştır.

I-KAMU PERSONELİNE / KURUM VE KURULUŞLARA YÖNELİK DÜZENLEMELER 

1-663 sayılı Sağlık Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hk. KHK’de,  köklü/ halkımızı yakından ilgilendiren önemli değişiklikler yapılmıştır.

(2011 yılının sonlarında  önleyici ve tedavi edici sağlık hizmeti vermek üzere  (EGM/DSİ/TCK vb.) bağlı kuruluş olarak kurulmuş olan Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve  Kamu Hastaneleri Kurumu kaldırılmış;  bu kurumlar (eskiden olduğu gibi ) yeniden genel müdürlükler şekline dönüştürülmüştür.

Kurumlarda görevli olup kadroları iptal edilmiş üst düzey yöneticilerin ( il/ilçe sağlık müdürleri dahil) görevleri sona ermiştir. Diğer personel kadro unvanlarına uygun kadrolara atanmış sayılmaktadır.

Taşrada sağlık hizmetleri il/ ilçe sağlık müdürleri tarafından verilecektir. İldeki sağlık hizmetlerinden il sağlık müdürleri sorumlu olacaktır. İl/ilçe sağlık müdürlükleri bu amaçla (başkanlık/başkan yardımcılığı şeklinde) yeniden yapılandırılmıştır. Taşradaki (İl/ilçe müdürlüğü, başkan/başkan yardımcılığı, başhekim vb.) görevler sözleşmeli personel tarafından  yürütülecektir. Bu amaçla 9.831 adet kadro ihdas edilmiştir. İstisnalar dışındaki sözleşmeli personelin sözleşmeleri Sağlık Bakanı tarafından imzalanacaktır. İl içindeki personelin ataması sağlık müdürü tarafından yapılacaktır.

Hastaneler, baştabipler tarafından yönetilecektir. İl düzeyindeki hastanelerin niteliklerini belirleyen grup seviyelerinin yükseltilememesi/düşürülmesi hallerinde il sağlık müdürü veya ilgili başkanın, bu durumlar hastane ölçeğinde gerçekleşir ise başhekimin görevine son verilecektir.

Sağlık Bakanlığı yurt dışı sağlık hizmeti sunmak amacıyla sağlık birimleri kurabilecek ve işletilebilecektir.)

Diğer yandan Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda yapılmış bir değişiklikle aile hekimlerine 72 yaşına kadar çalışabilme olanağı getirilmiştir.

2-Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hk. Kanuna yapılan Hk düzenleme ile yurt ve benzeri kurumların kuruluş, işletilmeleri ve  kurucularında aranılacak koşullar vb. konular  yeniden düzenlenmiştir.

3-Bazı kanunlarda Başbakanın görev ve yetkilerine ilişkin ibareler, Cumhurbaşkanı olarak değiştirilmiştir. (657 sayılı DMK, 6136 sayılı Ateşli Silahlar, 375 sayılı KHK)

4-TSO/Ticaret Odalarınca tutulmakta olan ticaret sicil işlemleri, bundan böyle  Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı olarak kurulacak ticaret sicili müdürlüklerince yürütülecektir.

5-TMSF’nin kayyım olduğu şirketlerde genel kurul yetkisi (TTK hükümlerine bağlı olmadan) ilgili Bakan tarafından kullanılabilecektir.

Kayyım atanmış şirketlerin borçları ödenmesi için öncelikle şirkete kefil olanların, mal varlığına el konulmamış  ortak/yönetici vb. varlıkları satılabilecektir.

6-Kamu görevinden çıkarılmış öğretim elemanlarının, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunca görevine iadesine karar verilmesi halinde Ankara, İstanbul ve İzmir dışında yeni kurulmuş yüksek öğretim kurumlarına atamaları yapılacaktır.

7-Artvin ilinde Kemalpaşa, Aksaray ilinde Sultanhanı adıyla ilçeler kurulmuştur.

8-Belirli süre için Mülkiye, Adalet ve HSK  müfettişliklerine yapılacak atamalarda (yaş sınırını yükseltmek/hizmet yılını düşürmek şeklinde)  kolaylıklar getirilmiştir.

 II-YARGI İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

 9- 5271 sayılı CMK’da değişiklikler yapılmıştır.

(Tutukluluk süreleri uzatılmıştır. Gizli soruşturmacının teknik araçlarla izleme yapması ve kovuşturma evresinde tanık olarak dinlenmesi konularında özel düzenleme yapılmıştır. Tazminat davalarında avukatlara ödenecek nisbi vekalet ücretlerine sınırlama getirilmiş, tazminatlara ilişkin kararların icra takibine konulması bazı koşullara bağlanmıştır.

İhbar ve şikayetin suç oluşturmadığının, soyut ve genel nitelikte olduğunun anlaşılması halinde soruşturma yapılmasına gerek olmadığına karar verilebilecektir.

Milletvekillerinin seçimlerden önce veya sonra işledikleri ileri sürülen suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma yetkisi Ankara C. Başsavcılığına ve Ankara Ağır C. Mahkemelerine verilmiştir.)

Diğer yandan spor müsabakalarına dayalı şans oyunları oynatılması/oynanmasına yer sağlanması olguları CMK açısından kategorik (AS: Katalog olacak) suçlar arasına alınmıştır.

İlgili mevzuatta yapılmış  geçici nitelikli bir değişikle, hükümlülere 01.08.2017 tarihinden önce verilmiş ve infaz edilmiş disiplin cezası ve tedbirler üzerine,  süre ve karar koşuluna bağlı kalmaksızın (koşullu salıvermenin önünü açan) iyi hal kararı verilmesinin önü açılmıştır.

10-Adalet Bakanlığında İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı kurulmuştur. Ayrıca Bakanlıkta 4000 hakim/savcı ve 2.000 hakim/savcı adayı kadroları ihdas edilmiştir. (Bu düzenlemeden  öncede,  02.12.2014 gün ve 6572 sayılı Kanunla, mevcut kadroya ek olarak,  4.000 hakim/savcı adayı kadrosu ihdas edilmiştir.)

11-Hakim ve savcıların silah satın almalarına kolaylık getirilmiş, bu amaçla Adalet Bakanlığına doğrudan toplu yerli/ithal tabanca satın alma yetkisi verilmiş, vergi vb. yükümlükler yönünden  muafiyet tanınmıştır.

12-2004 sayılı İİK’na yapılmış bir ek madde ile yapılmış düzenlemeyle idari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yolu kaldırılmıştır.

13-Uyuşturucu madde elde etmek amacıyla izinsiz kenevir ekimine verilen cezalar artırılmış, uyuşturucu imal ve ticaretinde kullanılan araçlara el konulması esası getirilmiştir. TCK yer alan uyuşturucu madde imalatı ve ticareti, kullanılmasına yönelik suçların cezaları artırılmıştır.

III-TSK/MİLLİ SAVUNMA İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

14– 926 sayılı TSK çok yönlü ek/değişiklikler yapılmıştır.

(Genelkurmay ve MSB’da, hukuk müşavirlikleri dışında, ayrıca hukuk sınıfı subayların görev yapacağı, hukuk hizmetleri başkanlık veya birimleri kurulmaktadır.

Albay ve generaller  rütbe bekleme sürelerine bakılmaksızın terfi/emekli edilebilecektir. ( KHK diğer maddelerinde de emekliye sevk açısından Jandarma ve Sahil G.K. personeli içinde kendi teşkilat kanunlarında benzer düzenlemelere yer verilmiştir.)

Askeri Hakimler/ Askeri Yargıtay/AYİM kanunları kaldırılmıştır. Askeri hakimlerin adli/idari mercilerine atanmalarına, kaldırılan askeri yargı mercilerindeki görülmekte olan dosyaların devrine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

15-1325 sayılı MSB Teşkilat Kanununda değişiklikler yapılmıştır.

Teftiş Kurulu Başkanlığı yeniden yapılandırılmıştır. MSB ve bağlı kuruluşlarda (TSK dahil) görev yapan personele ilişkin istihbarat hizmetleri  ( kıta içinde/dışında) MİT tarafından yapılacaktır.

16-İlgili mevzuatta değişiklik yapılarak Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksek Okulları yeniden yapılandırılmıştır.

17-TSK’da görevli tabip yedek subaylar, Sağlık Bakanlığına bağlı askerlere öncelikli hizmet verecek birimlerde  görevlendirilecektir.

IV-GÜVENLİK İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

18-2937 sayılı MİT  Kanununda ek/değişiklikler yapılmıştır.

MİT, Cumhurbaşkanına bağlanmış, bu bağlamda Kanunun yetkileri makamı  belirten bazı maddelerindeki “Başbakan” ibareleri  “Cumhurbaşkanı”olarak değiştirilmiştir. Diğer mevzuatta MİT ile ilgili Başbakana yapılmış atıflar da Cumhurbaşkanına yapılmış sayılacaktır. Cumhurbaşkanının başkanlığında Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu kurulmuştur.

T.C. vatandaşları hariç olmak üzere tutuklu vaya hükümlüler başka bir ülkeye iade edilebilecek veya başka ülkede bulunanlarla takas edilebilecektir

Devletin çıkarları veya görevin gizliliğinin zorunlu kıldığı hallerde  MİT Müsteşarı ve mensuplarının tanıklık yapma durumları izne bağlanmıştır.)

9MİT’in örtülü ödenek giderlerinin yeri; harcama usul ve esasları konularında Cumhurbaşkanı yetkilendirilmiştir.

20-EGM’de kurulu Özel Harekat Başkanlığının statüsü diğer başkanlıklara oranla yükseltilmiş,  ÖHB’nı  için ek mali olanak sağlanmıştır.

EGM’de; muhtelif unvan/ derecelerden (3004 +29.008= 32.004) kadro ihdas edilmiştir.
==========================================
Dostlar,

Sn. E. Mülkiye Başmüfettişi Mahmut ESEN’e değerli çabası için teşekkür borçluyuz..

2016 Temmuz’undan bu yana çıkarılan ve sayıları 30’a yaklaşan tüm OHAL KHK’lerini Mükiyeli titizliği ve yetkinliği ile irdeledi, özetledi..

Metindeki tablodan FETÖ yapılanmasının en çok YARGI’da olduğu gözleniyor. 2. sırada Mülkiye, 3. olarak da Polis örgütü.. Şeytan üçgeni iyi tanımlanmış (!) ..

Bu son 2 KHK (693 ve 694 sayılı), benzetmek uygunsa tam bir kırkambar!

Yok, ”yok” içlerinde.. Örneğin torba yasa niteliğindeki 694 sayılı KHK ile toplam 57 kanun/KHK ek ve değişiklikler yapılmıştır..

Sn. Av. Nazan Moroğlu’nun tviti çarpıcı :

  • İğneden ipliğe her şey düzenlenmiş.. TBMM’ye ne gerek var??

Sağlık hizmetleri sil baştan                                                 :

663 sayılı Sağlık Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hk. KHK’de,  köklü/ halkımızı yakından ilgilendiren önemli değişiklikler yapılmıştır.

(2011 yılının sonlarında  önleyici ve tedavi edici sağlık hizmeti vermek üzere  (EGM/DSİ/TCK vb.) bağlı kuruluş olarak kurulmuş olan Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve  Kamu Hastaneleri Kurumu kaldırılmış;  bu kurumlar (eskiden olduğu gibi ) yeniden genel müdürlükler şekline dönüştürülmüştür.

Kurumlarda görevli olup kadroları iptal edilmiş üst düzey yöneticilerin ( il/ilçe sağlık müdürleri dahil) görevleri sona ermiştir. Diğer personel kadro unvanlarına uygun kadrolara atanmış sayılmaktadır.

Taşrada sağlık hizmetleri il/ ilçe sağlık müdürleri tarafından verilecektir. İldeki sağlık hizmetlerinden il sağlık müdürleri sorumlu olacaktır. İl/ilçe sağlık müdürlükleri bu amaçla (başkanlık/başkan yardımcılığı şeklinde) yeniden yapılandırılmıştır. Taşradaki (İl/ilçe müdürlüğü, başkan/başkan yardımcılığı, başhekim vb.) görevler sözleşmeli personel tarafından  yürütülecektir. Bu amaçla 9.831 adet kadro ihdas edilmiştir. İstisnalar dışındaki sözleşmeli personelin sözleşmeleri Sağlık Bakanı tarafından imzalanacaktır. İl içindeki personelin ataması sağlık müdürü tarafından yapılacaktır.

Hastaneler, baştabipler tarafından yönetilecektir. İl düzeyindeki hastanelerin niteliklerini belirleyen grup seviyelerinin yükseltilememesi/düşürülmesi hallerinde il sağlık müdürü veya ilgili başkanın, bu durumlar hastane ölçeğinde gerçekleşir ise başhekimin görevine son verilecektir.

Sağlık Bakanlığı yurt dışı sağlık hizmeti sunmak amacıyla sağlık birimleri kurabilecek ve işletilebilecektir.)

Diğer yandan Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda yapılmış bir değişiklikle aile hekimlerine 72 yaşına kadar çalışabilme olanağı getirilmiştir.

Sevgi ve saygı ile. 27 Ağustos 2017, Tekirdağ

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com