Etiket arşivi: Kürtler

DİYARBAKIRLI BİR TÜRKMEN’İN İSYANI


DİYARBAKIRLI BİR TÜRKMEN’İN İSYANI

Fahrettin Aslan dostumuz göndermiş…æ

Prof. Dr. D. Ali ERCAN

***

DİYARBAKIRLI BİR TÜRKMEN’İN İSYANI 

Son yıllarda yaşananlar insanlarımızda ne akıl bıraktı ne mantık.
Beyinlerimiz sürekli kirli bilgi bombardımanı ile tahrip edilmekte.

Düşünüp, okuyup araştırmak sorgulamak yerine bize sunulanları “Allah’ın takdiri” diyerek büyük bir tevekkülle kabul etmekteyiz. Tembelliğimizi, aymazlığımızı, cehaletimizi, tevekkül halısının altına süpürmekteyiz…

Birileri bizim adımıza konuşmakta, kaç çocuk yapacağımıza bile karar vermekteler… Ve dudaklarından dökülen her şey otomatik olarak beyinlerimize yerleşmekte, var olan doğru bilgileri bile ezip geçmekte, değer yargılarımız değişmekte…

Ama tüm bu şartlara rağmen hala eğilmez başlar var çok şükür…
Öz benliğine sahip çıkanlar, dağdan gelip bağdakini kovmak isteyenlere
“Höst” diyebilen yürekli kalemler var…

İşte onlardan biri, Diyarbakırlı Türkmen Koray Elbeyli
Aşağıdaki satırlar O’na ait. Biraz uzunca olması sizi tedirgin etmesin.
Bir solukta okuyacağınıza eminim.

Fahrettin Aslan

***

BİN YILLIK TARİHİMİZİ KÜLTÜRÜMÜZÜ YOK SAYDINIZ

Koray Elbeyli

Yıkın On Gözlü Körpüyü, Diyarbakır’da, nefret ettiğiniz Türk(men)ler’e ait bir şey kalmasın. Ak Koyunlu Hükümdarı öz be öz Diyarbakırlı Uzun Hasan’ı,
yine Diyarbakırlı Kara Yülük Osman’ı, zaten bilmiyorsunuz ama bilseniz de kahramanlıklarını sakın anlatmayın.

300 yıl Orta Doğu’ya hükmettiklerini resmi tarih bize anlatmadı.
Aksine, Diyarbakır merkezli öz be öz Türkmen devleti olan Ak Koyunlular
resmi tarihe göre, Osmanlı’yı arkadan vuran hain barbarlardı.

YA ARTUKLULAR? (ALTUĞLULAR)

Her gün kadim şehirde onlarcasını gördüğümüz eserleri bırakan ve Diyarbakır’ı başkent yapan Artuklular’ı hiç yaşamamış sayın. Diyarbakır ile ilgili en kapsamlı tarihi araştırma olan, 15. Yüzyılda yaşamış İranlı tarihçi Ebubekir Tıhrani’ye ait “Kitab’ı Diyarbekiriye” yi bulduğunuz yerde yakın, çünkü o kitapta, Diyarbakır’ın dağını taşını yurt edinen Bayındır Türkmenlerinden dolayı yüzyıllarca Bayındıriye diye bilindiğini anlatır.

BU BİLGİ SİZİN İÇİN SAKINCALIDIR

Yakın! Osmanlı kayıt defterlerini de yakın; çünkü aşiret aşiret, ad ad kayıtları vardır Diyarbakır’lıların. Sizi şaşırtacaktır oradaki bilgiler, belki de kızdıracaktır.
Ulu Cami’nin, Anadolu coğrafyasının Orta Asya Türk mimarisine göre Kilise’den Cami’ye çevrilen ilk eseri olduğunu ancak sanat tarihçileri bilir, o nedenle pek tehlikeli bir bilgi değildir; Ama yine de sizin için tehlikeli ise orayı da yıkın. Yedi Kardeş burcunu
mutlaka yıkın. Çünkü orada öz Türkçe adları ile esere konu olan Diyarbakırlı
7 kardeşin adı var, hem de taşa kazılı.

AYDIN GEÇİNEN CAHİLLER

Kendini Türk zanneden bazı Batılı cahillerin dalga geçtiği, karaladığı Diyarbakır ağzını yasaklayın kimse konuşmasın.

Çünkü; tekmeye tepik, beze çapıt, merdivene gezemek, amcaya emmi, yiğit’e igit, düğüne toy, tencereye kuşkana gibi Diyarbakır’a özgü en az bin yıllık yüzlerce bozulmamış söcük, aslında Türkçe’nin bozulmuş hali olan İstanbul ağzına göre
çok daha öz Türkçedir. Diyarbakır ağzının en güzel örneklerini veren Diyarbakırlı büyüklerimizi taşlayın gördüğünüz yerde.

Mektup yazdım yaz idi,
Kalemim kir- yaz idi,
Da çok yazacaktım,
Mürekkebim az idi…

benzeri binlerce Diyarbakır manisini yasaklayın, unutturun öğretmeyin çocuklarınıza çünkü Dede Korkut’un Türk(men) dili ile söylenir.

ÖZ TÜRKÇE ADLAR YASAK

Hep yakındığınız sistem, Kürtçe adları yasaklattı siz de en az bin yıllık Türkçe adları yasaklayın Diyarbakır’da. Örneğin değiştirin Karacadağ adını, Türkçedir, tehlikelidir. Değiştirin Bismil’in adını, çünkü akrabaları hala Orta Asya Harzem’de yaşayan Basmıl Türkmenleri‘nden alır adını. Her gün küfredin Çermikli Ziya Gökalp‘e, Süleyman Nazif‘e çünkü onlar sürgün pahasına emperyalizme karşı Diyarbakır duruşu sergilemişlerdi. Yok sayın Seyyid Nuh‘u. Klasik Türk musikisine yüzlerce yapıt vermiş Diyarbakırlıdır. Yok olmaya yüz tutmuş Türkçe’nin asli kaynaklarını tekrar kazandıran Diyarbakırlı Ali Emiri’yi de küfürle hatırlayın. İhanet ile suçlayın Celal Güzelses’i,
Cahit Sıtkı‘yı, Orhan Asena’yı, Adnan Binyazar‘ı, Özer Ozankaya‘yı sizden farklı düşündükleri için.

TÜRKMEN YOK SAYILIYOR

KÜLLİYEN reddedin Diyarbakır’ın en azından bin yıllık tarihini, dost edinin elinden
kan damlayan İngiliz’in, Fransız’ın sözüm ona size dost görünenlerini.
Sisteme olan haklı öfkenizi, tarihinize ihanet ile gösterin. Unutturun Diyarbakır’ı, Diyarbakır yapan renklerinden dikkat buyurun Türk değil TÜRKMEN’e ait ne varsa külliyen yok sayın. Size göre Diyarbakır’da Kürtler, Zazalar, Suryaniler, Keldaniler, Ermeniler herkes yaşadı da, yalnızca bir Türk(men)ler uğramadı bu kadim şehre, burayı Başkent yaparak dört devlet kurmalarına karşın.

Bu devletleri kuran (Artuklular, İnallar, Akkoyunlular…) on binlerce çadırlık
Türkmen aşiretleri buhar oldu uçtu.

O zaman soralım; 18. – 19. yüzyılda yaşayan Ermeni ozanlar neden Diyarbakır ağzı ile Türkçe yazdı, Türkçe söyledi. Diyarbakır ağzı dediğimiz o görkemli dilde örneğin İstanbul Türkçesinde olmayan ama Oğuz diline ait yüzlerce kelime ve deyim var.

Çocuğu olmayan ailelere neden bir Diyarbakırlı ‘kör ocak’ der tıpkı Divan-ı Lugat’i-Türk‘de olduğu gibi. Neden bir Diyarbakırlı, kelime başına gelen -Y- sesini okumaz. Mesela yılan değil “ılan”, yüksek değil “üskek”, yıldız değil “ulduz” der tıpkı
Kaşgarlı Mahmut gibi?

Hatta bu satırların yazarı hemşerinize küfredin, önemli değil,
O sizi Tarihe havale edecektir…

Bayramlık haberler : 6. Kattan Atlayan Keçi Heval’i Öldürdü..


Bayramlık haberler : 6. Kattan Atlayan Keçi Heval’i Öldürdü..

Diyarbakır’da dün akşam saatlerinde dünyada eşine az rastlanır bir olay gerçekleşti. Kurbanda kesilmek için alınan bir keçi, 6 katlı binanın çatısından atlayarak evlerinin önünde arkadaşları ile oyun oynayan 13 yaşındaki Heval Yıldırım’ın üzerine düştü.
Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Yıldırım yapılan tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatan savcı, ”Dünyada buna benzer bir olay yaşandığına inanmıyorum.” dediği belirtildi.

Diyarbakır'da dün akşam saatlerinde dünyada eşine az rastlanır bir olay gerçekleşti.

© DHA Diyarbakır’da dün akşam saatlerinde dünyada eşine az rastlanır bir olay gerçekleşti.

Olay, Diyarbakır’ın merkez Yenişehir İlçesi Ferit Köşk Mahallesi 387. Sokak üzerinde dün akşam saatlerinde meydana geldi. Sokak üzerindeki Arzum Yapı Kooperatifi
B Blok’taki 6 katlı binada meydana geldi. Binada oturan bir kişi, Kurban Bayramında kesmek için aldığı bir keçiyi bırakacak yer bulamayınca binanın çatı katına bıraktı. Yaklaşık 1 metre yüksekliğinde korkuluklarında bulunduğu çatıdaki keçi,
henüz belirlenemeyen nedenle korkulukları aşarak 6. kattan aşağıya atladı.

HEVAL’İN ÜZERİNE DÜŞTÜ

Çatıdan atlayan keçi, o sırada binanın önünde arkadaşlarıyla oyun oynayan Hasanpaşa Ortaokul 7’inci sınıf öğrencisi Heval Yıldırım’ın üzerine düştü. Ağır yaralanan Yıldırım, çevrede bulunalar tarafından hemen Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü. Yıldırım, burada yapılan tüm müdahaleye karşın yaşamını yitirdi. Oğlunun eşine ender rastlanır bir şekilde yaşamını yitirmesinin üzüntüsünü yaşayan 7 çocuk babası Mehmet Yıldırım, oğlunun büyük heyecan ile bugünü yani bayramı beklediğini, dün akşam saatlerinde binaya girerken kendisinin de eve gelmesini söylediğini belirterek, ”Benimle 2. kata dek çıktı, sonra aşağı inip arkadaşları ile oynayacağını söyledi. Ben de evde çocuklar olmayınca binadan çıkıp camiye doğru gittim. Bu arada bir yakınım beni arayarak bizim binamızdan bir şey düştüğünü söyledi. İnsanlar o tarafa koşunca ben de geldim ve olayı öğrendim. Binanın çatısından düşen keçi oğlumun üzerine düşmüş ve oğlum ağır yaralanmıştı. Hastanede yapılan tüm çabalara karşın kurtarılamadı. Bu olay karşısında söyleyebileceğim bir şey yok. Savcı bile bu tür bir olayın dünyada ilk kez olduğunu söyledi.” diye konuştu.

BAYRAMLAŞMA YERİNE TAZİYELERİ KABUL ETTİ

Baba Mehmet Yıldırım, oğlunun bayrama hazırlık yaptığını ve bayram için elbiseler alıp çok heyecanlandığını ifade ederek, ”Ama bugünü görmek nasip olmadı” dedi. Dün akşam saatlerinde 7 kişilik ailesi ile bugünün yani bayramın birinci gününün hazırlığını yapan Yıldırım ailesi, bugün bayramlaşmak yerine taziyeleri kabul etti. (Kaynak: DHA)

=======================================

Evet dostlar,

Tanrı da bayram tatilinde galiba..

Türkler ve Müslümanlarla hiç hatta özellikle ilgilenmiyor korkarız.

MHP’li kardeşlerimizin duaları kabul edilmemiş görünüyor.

Tanrı Türk’ü korumuyor!

Irak Tükleri (Türkmenler deniyor saçma sapan bir anlatımla) perişan ve Müslüman Türkiye Türkmenler (=Dış Türkler) dışında kim varsa, başta Kürtler, Ezidiler, Sünniler.. sahip çıkıyor. Müslüman Türkiye’nin Müslüman iktidarından Tanrı da bezmiş – yılmış gözüküyor. Müslüman dünyası, “Hıristiyan kefereler”(!) eliyle kan – revan içinde.

“İşimiz Allah’a kalmış..” umudu da yok artık..

İyi bir bayram haberi olmadı ama görünen böyle..

Sevgi ve saygıyla.
05.10.2014, Manavgat

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net