Etiket arşivi: Kürt kökenli ve Alevi yurttaşlarımızı azınlık olarak tanımlaması

Dr. Ali Nejat ÖLÇEN : BAŞBAKAN OLURSAM


Dr. Müh. Ali Nejat ÖLÇEN

Portresi_Ali_Nejat_Olcen.jpg

BAŞBAKAN OLURSAM

TBMM’nden yetki alarak, ABD başkanı o tarihte kimi ise O’na aşağıdaki yazıyı iletmesi için ABD’nin Büyükelçisini çağırıp teslim edeceğim.

Sayın ABD Başkanı,

1950’lerde başlayan ülkelerimiz arasındaki ilişkilerinin hiçbir zaman bugünkü kadar ciddi sorunlarla karşılaşmamış ve güven duygusunun iki ülke arasındaki ilişkiler bağlamında yeniden gözden geçirilmesine gereksinim duyulmamıştı.

Her devlet, sahip olduğu coğrafyasını korumak ve savunmakla görevlidir ve bu görevi yerine getirecek nesnel araçlara da sahiptir ya da sahip olmak zorundadır. Ve bunun yanı sıra her devlet, ülke dışından hiçbir gücün içişlerine karışmasına izin vermeyecek önlemleri alma hakkına da sahiptir.

Bilginize ilettiğim bu ilkelerin uluslararası hukuk üzenine kavuşmasını sağlayan,
ABD’nin değerli Başkanlarından sayın Thomas Woodrow Wilson’dur ve O’nun adıyla da anılmaktadır. O’nun özlem duyduğu “autonomy”, her bir ülkedeki farklı inanç ve kökendeki yurttaşlara bağımsız ulus ve de devlet kurma hakkını tanımak anlamına gelmemektedir. Buna karşın Avrupa Birliği‘nin Türkiye Cumhuriyeti Devletine ilişkin raporlarında Kürt kökenli ve Alevi yurttaşlarımızı azınlık olarak tanımlaması
çok yanlış bir davranıştır ve bununla da yetinmeyerek Fırat ve Dicle nehirlerimiz havzasının uluslararası bir kurul tarafından yönetilmesini ileri sürmüştür (2004).
Bunlar ülkemizin dostluk ve iyi ilişkiler içinde ittifakına ters düşen davranışlardır ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine saygı göstermemenin ürünüdür. Fransa toraklarından çıkarak Almanya arazisinden geçen Meuse nehrinin uluslararası bir kurul tarafından yönetilmesi
ileri sürülse bu ülkelerden nasıl bir tepki gelir?

O nedenle ilişkide bulunduğumuz devletlerle durumu gözden geçirmek ve yeniden değerlendirmek görevini üstlenmiş bulunuyorum.

Ülkemizle devletiniz arasındaki iyi ilişkilerin devamına özen göstereceğinize inancımız Ortadoğudaki barış ve istikrar için de önemlidir. Bu önemin gereği olarak ülkemiz içinde barışın, devletimize güven ve bağlılığının her türlü dış etkilerden bağımsız sağlanması sorumluluğunu taşımakta olduğumu takdir edersiniz.

Ülkemde ilk yıllarda terör gibi görünen ufak çapta kan dökücü eylemleri gidermekte
herhangi bir sıkıntımız söz konusu değildi. Fakat o eylemler terör aşamasının ötesine geçmiş Kürt kökenli yurttaşlarımızı kullanan kısa tanımı PKK olan bu örgüt dışardan da himaye ve destek görerek ve yasa dışı gelir kaynakları yaratarak, bağımsız bir Kürt devletini milli sınırlarımız içinde kurmanın hayaline kapılmışlardır. Gerçekleşmesine
ne bahasına olursa olsun izin vermeyeceğimiz bu hayalin söndürülmesi hakkını kullanırken; Başkanı olduğunuz Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkimizin zedelenmemesine sizin de özen göstereceğinize inanmak istiyoruz. Bu inancımızın sürdürülmesi için, PKK olarak tanınan sivil silahlı güçlere yönelik lojistik desteğin hangi devletten gelirse gelsin sonlanması ricamız eğer kabul görmezse o devletle siyasal ve ekonomik ilişkilerimizin tümüyle kesilmesine karar vermiş bulunmaktayım.

Başkanı olduğunuz Amerika Birleşik Devletleri’nin hiçbir resmi ve özel kuruluşundan PKK’ya desteğin sağlanmasına son verilmesini iki devletin arasındaki ilişkilerinin devamı için gerekli olduğunu sizin de kabul etmenizi rica etmekteyim.

Kürt kökenli yurttaşlarımızın PKK silahlı örgüt tarafından devletimize karşı harekete yöneltilmesini önleme kararımızı uygularken, yurdumuz dışındaki hiçbir devletten yardım ve destek görmemesini sağlamayı da görev bilmek aşamasına gelmiş bulunmaktayız.. Devletinizle aramızdaki ilişkilerin zedelenmemesinin bu konuda vereceğiniz karara bağlı olduğunu belirtir saygılarımı sunarım.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti
Başbakanı
Ben

***

Bu yazı ile yetineceğim sanılmamalı. Batı dünyasının tüm Büyükelçilerini toplantıya davet ederek ABD Büyükelçisine ABD Başkanına ivediyle iletmesi için verdiğim mektubu açıklayacak ve Türkiye ile iyi ilişkileri sürdürmek arzusunda olan devletlerin Büyükelçilerine PKK ve ona benzer örgütlere destek hangi devletten gelirse gelsin
o devletle ekonomik ve siyasal ilişkilerin kesilmesinde kesin kararlı olduğumuzu bildireceğim. Hiçbir devletin bir başka devlerin iç işlerine karışmaya hakkı olmadığını kesin bir dille bildirecek ve o toplantıda yanıma bulunmasını sağladığım Genelkurmay Başkanı’nı da dönerek bu ricalarım kabul görmez ise, tüm askeri ilişkilerin belirttiğim koşula riayet etmeyen devletle kesilmesini ve gerekiyorsa NATO üyeliğinden ve Gümrük Birliği’nden çekilmemizin hazırlıklarına başlanmasını bildireceğim.

Büyükelçilere dostluğumuzun değerini biliniz diyeceğim. Ve ben olursam böyle bir başbakan olacağım.

Eğer PKK silah bırakmaz ise Abdullah Öcalan’ı sınır dışı edeceğim, belki Barzani
O’nu çok iyi karşılayacaktır. Mustafa Kemal Atatürk’ün teslim ettiği Misak-ı Milli sınırlarını korumak temel görevimiz olacaktır. Milli sınırlarımız içinde dışarıya
ya da dışardan içeriye kuşlar bile izin almadan geçemeyecekler.. Bunu sağlayacağım. Anayasa Mahkemesi BDP’nin milletvekili üyelerini yargılamaya başlayacaktır.

Her devlet ulusunu ve ulusunun yaşamakta olduğu vatanını korumak hakkına sahiptir
bu hakkı kullanmak onun görevidir.

Bununla da yetinmeyeceğim ve ulusuma sesleneceğim: Onurunuz ve bağımsızlığınız sizler için ve benim için kutsaldır. Geri ödenmesi olanaksızlaşan dış borçları donduracak ve geri ödeme planına bağlayacağım. Benim gibi üç ay peynir ekmekle yetinmeye hazır mısınız? Hiç kimse bu ulusun bu devletin bir kuruşunu bile zimmetine geçirme türündeki hırsızlığa girişecek cesareti gösteremeyecektir.

Size güveniyorum benim temiz yürekli yurttaşlarım.

İnanıyorum ki beni anlayacak, beni destekleyecek ve benim yürüdüğüm yolda benimle birlikte yürüyeceksiniz. Yeryüzünde benim halkım kadar onurlu, çalışkan sabırlı yiğit ve dürüst bir başka halk yoktur. Benim halkımın peynire ekmeğe gereksinimi da yoktur; dürüst, çalışkan devlet ve siyaset adamlarına gereksinimi vardır ve biliyorum ki bu özlemle yaşıyor ve bu özlemle ayakta geleceğe umutla bakıyorsunuz. İşte sizlerin bu umudunu gerçekleştirecek adam sizler için yaşamaktadır ve kendisini sizlere adamıştır. Ben olmasam bile sizler böyle birini yaratacaksınız, Mustafa Kemal’i yarattığınız gibi.

  • Sonsuza dek; Türk Ulusu olarak sonsuza dek var olacaksınız!

Evladınız Ali Nejat Ölçen
10 Nisan 2013, Ankara