Etiket arşivi: Koray Karasu

Profesyonelleşme olgusu ve kamu yönetimi

Prof. Dr. İ. Melih Baş

Son günlerde kamu yönetiminde çalışan siyasal bürokratlar ile ilgili ekonomik skandalların ardı arkası kesilmiyor. Örneğin bir Bakanın eşinin yönetim kurulu başkanı olduğu şirketin ürettiği malları Bakanın başdanışmanı olan kişinin sahibi olduğu şirket, Bakanlığa satıyor! Bu durumdaki ilişkilerde muhasebe dilinde bir deyim vardır: İlişkili taraf! Malî hukuk açısından hassas (AS: duyarlı) bir konu olan bu husus, maliyecilerin transfer fiyatlaması, örtülü kazanç gibi yasal konular açısından radarındaki en önemli konuların ilk sıralarında yer alır.

BÜROKRASİDE İŞLETMECİ USSALLIK

Bu konunun bir de profesyonelleşme ve kamu yönetimi ilişkisi bağlamında ele alınması gerekiyor. Gerek profesyonelleşme gerekse bürokratikleşme süreçleri açısından önemli bir kuramsal yaklaşım vardır: İşletmecilik (managerialism). Profesyonelliğin daha önce tartışma konusu bile yapılmayan ilke ve değerleri yeni sağ dalgasıyla 1980’lerde esen güçlü bir lodos rüzgârıyla yerle bir olmuştur. Balık sevdalıları lodos estiği zaman balıkların bile şapşallaştığına, etlerinin yenmeyeceğine inanırlar, hatta lezzetsiz balıklara lodos balığı dendiği de olur.

Bu rüzgârla kamu yönetimi, özel sektörleşmiş bürokrasiye dönüşmüş ve işletmeciliğin devlete ve kamu yönetimine egemen olmasına yol açmıştır. Bu sırada kavak yelleri eserek, yasal düzenlemeleri uçurup götürmüştür, bu yel üfürmesine de “düzenleme dışı bırakma (deregulation)” (AS: kuralsızlaştırma) denilmiştir. Hukuksal ussallık yerini işletmeci ussallığına bırakmış, bu amaca yönelik olarak da inisiyatifi olan bir bürokrasi oluşmuştur.

PROFESYONELLEŞME NEYDİ SAHİ?

Siyasetle uğraşmak ve/veya bürokratlık profesyonel bir şey midir acaba? Batı dillerindeki “profession”, “vocation” ve “occupation” kavramları dilimizde meslek (öztürkçesiyle uğraş)  sözcüğü ile karşılanmaktadır. Yine “job” kavramı da “iş” kavramı ile karşılanmaktadır. “Occupation” genel bir kavram iken, “profession” daha çok özel bir bilgi ve beceri gerektiren işler (örneğin avukatlık ve hekimlik vb.) için kullanılıyor. Farklı mesleği olan bir kişinin başka bir işte çalışıp, mesleğini yapmaması da yaygındır. Yine baştaki soruya dönelim :

  • Siyasetçi ve / veya bürokrat profesyonel midir?
  • Ya da siyasetçilik ve bürokratlık profesyonelleşmiş bir meslek midir?

Yukarıda sözü edilen ekonomik skandallara bakınca öyle gözüküyor, ama işletmeci ussallığıyla. Çiğdem Toker, “Olağan İşler” adlı kitabında bu tür olayları incelemiş. Bu ekonomik skandalların yanına bir de hukuksal skandalları (örneğin gri pasaport ile insan kaçakçılığı vd.) koyduğumuzda kantarın topuzu iyice kaçıyor; bu da işletmeci ussallığıyla “normal”! İktidar partisinin belediyelerinde bu konudaki olaylar patlak verince savunmalardan biri, “muhalefet partilerinin belediyelerinde de var” biçimindeydi! Demek ki neymiş? Normal! Hani bir şarkısı var Bülent Ortaçgil’in “Normal” adlı. Ne diyor şarkıda Ortaçgil ? … Peki, dedim ya Türkiye? …Dedi çok normal … Hepsi normal … biri anlatsın hemen nedir bu normal … canım sıkıldı artık … yoksa ben miyim anormal…

PROFESYONELLEŞME KURAMLARI

Profesyonelleşme konusunda oldukça ciddi kuramsal çalışmalar vardır. Ülkemizde bu konuda çalışan toplumbilimci ve ekonomistler çok değildir ne yazık ki!  Millerson, Wilensky gibi adların sayılabileceği “yapısalcılık (structuralism)” ve Carl-Saunders, Wilson, Durkheim ve Parsons’u sayabileceğimiz “işlevselcilik (functionalism)” kuramları açısından profesyonelleşme olgusu, toplumsal düzenin sağlanmasında en önemli öğelerden olup, toplumsal kurumlaşmalardan biridir. (AS: Max Weber, “Ussal – Rasyonel Bürokrasi!)

Marksist yaklaşıma göre ise, profesyonellerin sınıfsal yapısı göz ardı edilmemelidir. Profesyonel yönetici sınıfın, “pazar yönelimli çalışanlar topluluğu” olageldiği belirtilmektedir.

SONSÖZ

Kamu yönetiminde niteliğin yolu; kamu yöneticilerinin “kamu yararı”, “kamusal kaynaklar”, “kamusal idealler” kavramlarını yaşam felsefelerinin odak noktası olarak kabul edip,  kaçınılmaz olarak uygulamalarından geçmektedir. Yeni sağ akımla 1980’lerde gelen ekonomi bürokrasi seçkinlerinin çalışma tarzı (AS: biçimi) alaturka liberal olageldi (T. Özal’ın “benim memurum işini bilir” sözünü anımsayınız). Haydi Fikret Kızılok’un “Alaturka Liberal” şarkısını dinlemeye!

Not: Bu konuda meraklısı için bir kitap da salık verelim. Koray Karasu’nun “Profesyonelleşme Olgusu ve Kamu Yönetimi”, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları, 2001.