Etiket arşivi: Kolluğun görevi

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde AKP’nin Yüz Kızartıcı Şiddeti

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde AKP’nin Yüz Kızartıcı Şiddeti


Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF – Mülkiye)
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı, Anayasa Hukuku PhD Öğrencisi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Emekçi kadın arkadaşlarımızın sokaklarda toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenlemeleri, doğrudan Anayasanın koruması altında olan bir temel hak ve özgürlüktür.

Bu haklı eylemleri ve hukuka uygun istemleri biz de bütünüyle destekliyoruz, katılıyoruz, paylaşıyoruz. Anayasanın ilgili maddesi aşağıdadır :
*****
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı

Madde 34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)

Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak,  millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
*****

Kolluğun görevi bu temel hak ve özgürlüğün kullanılmasını engellemek için elinden geleni açık ve örtük cansiperane sergilemek (!) ve kadınlara orantısız, yersiz, hukuk dışı ŞİDDET uygulamak değil; tam da tersine insanların bu temel hak ve özgürlüğünü yasal sınırlar içinde kullanabilmesi için elinden ne geliyorsa yapmak ve gerekli güvenliği sağlamak, engelleri kaldırmaktır.

  • Gözaltına alınan tüm eylemci kadınlar – erkekler, gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır.

Türkiye, AKP iktidarında her geçen gün daha çok faşizme kaymaktadır!

İktidar, yarattığı sorunlar sarmalında boğulmakta ve demokratik çıkış bulamamaktadır.

  • Yerlerde, saçlarından sürüklenen kadınların görüntüleri AKP iktidarının yüz karasıdır!

Toplumda en küçük bir kıvılcımın hızla yayılarak önü alınamaz protestolara, iktidara dönük eylemlere dönüşeceğinden olağanüstü korkmaktadır. Bu nedenle de her geçen gün daha çok şiddete ve hukuksuzluğa batmaktadır.

Bir toplumsal kalkışma paranoyası AKP = Erdoğan’ı içten içe, derinlemesine tutsak almıştır

Ne var ki, bu gidiş çare değildir; aksine kısır döngüdür ve AKP iktidarının kaçınılmaz sonunu hızlandırmaktadır.

Öte yandan, TEK ADAM = Bay RTE yönetimi sağduyudan kopmuş, karmaşaya (kaosa) boğulmuştur.

  • 21. yy’ın şafağında, Türkiye’de kadınlara polis şiddeti yüz kızartıcı olmanın da ötesinde utanç vericidir!
  • Rejim, diktatoryal sınırları zorlamaktadır.

Ne var ki, bu yöndeki eleştiriler yandaş yargı sopasıyla bastırılmaktadır. TELE1 genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ‘a verilen Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması (!) gerekçeli 15 ayı aşkın hapis cezası da bir gösterge ve karşıt medyaya – muhalefete gözdağıdır.

AKP = Erdoğan, “Ben diktatör olsam bana diktatör diyemezdiniz..” buyurmuştu. Oysa son günlerde, bu yöndeki imalar bile DER – HAL savcılarca sabaha karşı ev baskınları ve gözaltılarla, ardından sulh ceza yargıçlarınca tutuklamaya dönüştürülmektedir.
Baskıcı demir yumruk uygulaması “tipik” leşmiş, klişeleşmiştir, öngörülebilir olmuştur!

  • AKP, karşıt olan her – ke – si kodese mi tıkacaktır?

Gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel‘in alelacele ve palas pandıras tutuklanmalarının hukuk devleti – demokrasi – bağımsız / tarafsız yargı ile açıklanıp anlaltılması asla ve asla olanaklı değildir.

Mahzenlere atılan gazeteciler, aydınlar, siyasetçiler… yazıp – çizmeye, halkı aydınlatmaya daha da etkili olarak devam edeceklerdir.

Baskı ile, zulüm ile insanların hak- özgürlük savaşımının engellenemeyeceğini AKP = Erdoğan başta, tüm iktidar ve yandaşları çok iyi kavramalıdır.

Bir zamanların mağdur rolü oynayan AKP’si, apaçık zulme ve zalime evrilmiştir, hazin ve ibretliktir!

AKP = Erdoğan rejimi, kapalı – örtük / kesimsel (kısmi) baskıcı yönetimden, açık faşizme savrulmaktadır; hem de hızla ve dünya kamuoyunun gözleri önünde..

Oysa çare tam tersidir, hem de tez elden.

Sevgi, saygı ve KAYGI ile.
08 Mart 2020, Ankara