Etiket arşivi: KIBRIS AB’nin TUZAKLARI ve TÜRKİYE’nin GE-LE-CE-Ğİ

KKTC 31 yaşında: KIBRIS; AB TUZAKLARI ve TÜRKİYE’nin GELECEĞİ


KKTC 31 yaşında: KIBRIS; AB TUZAKLARI ve TÜRKİYE’nin GELECEĞİ


Dostlar
,

KKTC, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı‘ndan 9 yıl sonra
ilan edilmek zorunda kalındı.

Uluslararası “uygar” toplum (!), kendisini ardışık ve süregelen soykırım girişimlerinden ancak anavatan Türkiye’nin çok başarılı denizaşırı askeri müdahalesiyle kurtarılabilen bir toplumun yerden göğe dek meşru yaşama ve
varlığını bağımsız bir devlet olarak sürdürme hakkını tanımadı 1983 sonlarına dek!?..

BM ve uluslararası toplum, bir milletin kendi yazgısını kendisinin belirlemesi hakkına uzun yıllar boyunca ve tüm çabalara karşın sağır kalabildiler.

Salt KKTC’yi tanımama ve ambargo uygulama ile de kalmadı..

1974 Barış Harekatı sonrası ABD, Türkiye’ye, stratejik müttefikine (!?) 3 yıla varan süre ağır bir askeri ambargo uyguladı.

Sonunda 15 Kasım 1983 günü KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) ilan edildi.

Bu gün, bu küçük devlet 31 yaşını bitirdi.
Özlenen sosyal – ekonomik kalkınmayı, bu ağır ve insafsız, 31 yıldır sürdürülen
katı ambargo ve diplomatik olarak TANIMAMA yüzünden belki sağlayamadı ama
çok temel 2 olguyu yurttaşlarına, Kıbrıs Türkü soydaşlarımıza sağladı :

  • Barış ve güvenlik (can ve mal..) !

11 Ocak 2005 günü Bursa’da bir Kıbrıs paneli düzenlenmişti.
KKTC kurucu Cumhurbaşkanı kahraman insan merhum Rauf DENKTAŞ,
o tarihte Bursa Milletvekili ve CHP Genel Başkan Yardımcısı (eski Dışişleri Kıbrıs Masası uzmanı ve Lefkoşe Türkiye Büyükelçiliği Müsteşarı) Sn. Dr. Onur Öymen ve KKTC Ankara Büyükelçisi Sayın Dr. Ahmet Zeki Bulunç ile birlikte panel konuşmacıları idik. Bizim konumuz aşağıdaki gibiydi..

  • KIBRIS; AB’nin TUZAKLARI ve TÜRKİYE’nin GE-LE-CE-Ğİ...

2003 sonlarında ANNAN Planı oylaması öncesinde KKTC’de merhum Cumhurbaşkanı Denktaş’ın çağrısı ile çok sayıda konuşma yapmıştık bu ülkede (ADD Genel Başkan Vekili sıfatıyla..).. Sonrasında Türkiye’de de..

KIBRIS_konusmalarimiz

Yukarıdaki listenin en sonunda 17. sırada yer alan konuşmamızın power point yansılarını yaklaşık 10 yıl sonra, KKTC’nin kuruluşunun 31. yılı biterken paylaşmak ve bir kez daha tarihe not düşmek istiyoruz..

İzlemek için lütfen tıklar mısınız aşağıdaki erişkeyi (linki) ??

KIBRIS_icin_Bursa_konusmamiz_Kıbrıs_ve-TR’nin_Gelecegi_11.01.2005

Kıbrıslı soydaşlarımızın onurlu bir barış içinde gönençle yaşamalarını dilerim.

Genç kuşaklara gerçek tarihi aktarmalarını ve
tarih bilinci kazandırmalarını dileriz.

Egemen eşitlikten ödün vermeden;

– 2 kesimli – 2 devletli bir yapıdan başka çözüm yok!

Aman politik oyunlara gelmeyelim.
Utanmaz emperyalizm, özellikle bunaltmak ve dilediği çözüme Kırbrıslı Türk soydaşlarımızı zorlamak için zamana oynuyor. Bir halkın meşru devletini tanımıyor.

Sevgi ve saygıyla.
15.11.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Onur ÖYMEN : Kıbrıs Barış harekatının 40. Yıldönümünde düşünceler


Dostlar
,

Sayın Onur Öymen, bu Harekat sırasında Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Masası’nda görevli idi. Daha sonra da Türkiye’nin Lefkoşe Büyükelçiliği müsteşarlığı görevini yürüttü. Konuyu en yakından bilen ve izleyen uzmanlardan biri olarak yazdıkları önemli.
9 yıl önce Bursa’da Sn. Öymen, merhum KKTC Cumhurbaşkanı Sayın
Rauf Denktaş
… ile biz (ADD Genel Başkan Yardımcısı olarak) bir Kıbrıs Panelinde konuşmacılardık. (“KIBRIS AB’nin TUZAKLARI ve TÜRKİYE’nin GE-LE-CE-Ğİ
bizim konumuzdu.. 11.01.05, Bursa)

Nice yıllara sevgili KKTC ve Kıbrıslı soydaşlar!

Sevgi ve saygıyla
20.7.2014, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

================================================

Kıbrıs Barış harekatının 40. Yıldönümünde düşünceler

Portresi_ATA_ile


Onur ÖYMEN

 

 

Kıbrıs Türklerini özgürlüğe, bağımsızlığa ve demokrasiye kavuşturan Kıbrıs Barış Harekatının 40. yıldönümünde bu şanlı harekatın öncüleri Bülent Ecevit ve Rauf Denktaş‘ı minnetle anıyor, aziz şehitlerimizin anılarının önünde saygıyla eğiliyoruz. 

Kıbrıs Barış Harekatı, başından beri Rumların ve Yunanistan’ın yanında yer alan ve Türkiye’yi tek yanlı ödünler vererek Rum ve Yunan tarafının istediği doğrultuda bir çözüme zorlamak isteyen ülkelerin karşısında Türkiye’nin güçlü bir direnç göstererek kazandığı büyük bir zaferdir. 

O zaferden sonra da baskılar sürmüş, Türkiye Amerikan Kongresi’nin 3 yıldan uzun süren askeri ambargo kararını da hiçbir ödün vermeden geri aldırılmasını sağlayarak büyük bir diplomatik başarı kazanmıştır.

Ne yazık ki, son 10 yılda, Kofi Annan Planını kabul ederek Kıbrıs’taki kazanımlarımızdan tek yanlı ödün verebileceğinin işaretini veren AKP Hükümeti,
şimdi de o Plandan bizim için daha da kötü sonuçlar vereceği anlaşılan yeni bir çözüm süreci için, hiçbir ön koşul ileri sürmeden masaya oturulmasına razı olmuştur.

Kıbrıs Yönetiminin Türkiye’nin AB müzakere sürecinin 6 başlığına tek başına koyduğu vetoların kaldırılmasını, Kıbrıs’lı Türklere yönelik ambargoların
sona erdirilmesini bile talep etmeden yeni bir müzakere sürecinin başlatılmasına
razı olunması kaygı vericidir.

Kıbrıs devletini kuran antlaşmalara aykırı olarak Kıbrıs’ın dolayındaki deniz tabanında bulunan doğal gaz rezervlerinin işletilmesini, bitişik bölgedeki İsrail’le birlikte bir Amerikan şirketine veren Rumlar, bu olanaktan yararlanması beklenen devletlerden aldıkları güçle Türk tarafını daha da büyük ödünler vermeye zorlama çabası içindedir. 

Yıllarca Türkiye’nin ulusal davası olarak partilerüstü bir anlayışla yürütülen ve TBMM’nin oybirliğiyle aldığı kararlarla bu niteliği güvence altına alınan Kıbrıs konusunda
son yıllarda benimsenen ödüncü yaklaşım yalnız Türkiye’nin stratejik çıkarlarına zarar vermekle kalmamış, Kıbrıs’lı soydaşlarımızın egemen eşitlik hakkından vazgeçilmesi noktasına da gelmiştir.


Umudumuz ulusal davalarda kenetlenmesini bilen Türk halkının ve Kıbrıs’lı soydaşlarımızın dış baskılara direnerek tek yanlı ödünlere razı olan siyasetçilerin ve onların destekleyicisi olan bir bölüm basının teslimiyetçi çabalarına engel olmalarıdır. Kıbrıs sorununun ancak her iki yanın dış baskılardan uzak biçimde, karşılıklı ve dengeli ödünlerde adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulabileceği
akıldan çıkartılmamalıdır.


Saygılar, sevgiler. 20.7.2014