Etiket arşivi: “Kamu Hastane Birlikleri..”; “Sağlıkta Dönüşüm” ün Son Durağı

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMÜN DÖNÜŞÜMSÜZ ÇIKMAZI…


SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMÜN
DÖNÜŞÜMSÜZ ÇIKMAZI…

TTB SAĞLIK BAKANLIĞI ile GÖRÜŞTÜ

TTB_logosu

Sayın Dr. Ahmet SALTIK,
Türk Tabipleri Birliği heyeti 25 Eylül 2014 tarihinde Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nu ziyaret etmiş, o görüşmede TTB’nin Sağlıkta Dönüşüm programına ilişkin olumsuz görüşü tekrar vurgulanmıştır.Yine de; yürütülen yanlış politikaların içinde bile olsa sağlık alanında yaşanan kimi sorunların çözülebilmesinin veya hafifletilebilmesinin olanaklı olabileceği düşüncesi paylaşılmıştır. Her iki taraf bundan böyle TTB ve Bakanlık yetkililerinin düzenli olarak bir araya gelerek sağlık alanındaki sorunları değerlendirmeleri ve çözüm yollarını görüşmelerinde ortaklaşmışlardır.Bu doğrultuda; ilk görüşmeden sonra 4 görüşme daha gerçekleştirilmiştir. Görüşmelere TTB’yi temsilen Genel Sekreter Prof. Dr. Özden Şener ve hukuk bürosundan
Av. Mustafa Güler, Bakanlık’tan ise ilk görüşmeye Müsteşar Yardımcısı Dr. Ekrem Atbakan, sonraki üç görüşmeye Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik katılmışlardır.
Görüşmelerde;- kamuda ve özelde çalışan bütün hekimler için fiili hizmet zammı (yıpranma payı),
– emekli hekim aylıklarının insanca geçinilebilecek bir düzeye çıkarılması,
– hekim aylıkları arasındaki uçuruma varan dengesizliğin giderilmesi,
– sağlıksız çalışma koşulları,
– şiddet ve SABİM / BİMER mekanizmaları,
– sağlık hizmetinin niteliği,
Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kaynaklı sorunlar,
– kişisel veriler ve hasta mahremiyeti,
– işçi sağlığı,
– toplumsal olaylarda gaz kullanımı,
alternatif / geleneksel tıp denilen şeyler,
– reklamlar ve tanıtım ihlalleri,
– acil servislerdeki hasta yükü,
Birinci Basamakta sevk zinciri,
– aile hekimliği sözleşmeleri,
– tıp / uzmanlık  eğitimindeki sorunlar,
tıp fakültesi öğrenci kontenjanlarının yüksekliği,
– ÖSYM, TUS ve YDUS,
– TÜSEB ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi,
– asistan kadrosu dağılımındaki dengesizlik,
– asistan hekim aylıklarının eşit ve güvenceli hale getirilmesi,
– gebe ve yeni annelerin nöbetleri,
– yabancı uyruklu asistan hekimlerin sağlık güvencesi,
– Dalında tek olan uzman hekimlerin çalışma düzeni (7/24 icap nöbeti),
– uzman kadrosunda çalışan uzman hekimlerin kadro sorunu,
– amir / yönetici baskısı ve kötü muamele,
– işyeri hekimliğindeki sorunlar,
– kurum hekimlerinin sorunları,
– muayenehane hekimlerinin sorunlarıbaşlıklarında saptamalar ve sorunlara çözüm önerileri konuşulmuştur.Bugüne dek yapılan görüşmeler olumlu bir gidiş izlemiştir.
Kesin bir kanaat açıklanabilmesi olanaklı olmamakla birlikte gelinen noktada TTB sağlık alanında yaşanan kimi sorunların çözülebileceğine / hafifletilebileceğine
ilşkin umudunu korumaktadır.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi

=============================

Dostlar,

TTB yönetimindeki meslektaşlarımızın çabalarını saygı ve şükranla karşılıyoruz..
Ancak neden kayda değer bir ilerleme olmuyor / olamıyor??
TTB yöneticileri gerçekçi olmayan istemlerde mi bulunuyorlar?
TTB yöneticileri dertlerin nasıl söyleyeceklerini mi bilmiyorlar?

Sağlık Bakanlığı yetkilileri anlama özürlü mü?
Sağlık Bakanlığı yetkililerinin elini – kolunu tutan (lar) mı var?

Neden tıkanan Sağlık Sisteminde uzlaşma ile iyileştirmeler yapılmıyor?
Bu kadrolar kime, neye hizmet ediyorlar?
Halkta hoşnutsuzluk artınca doğacak siyasal faturanın ayrımında olmadıkları düşünülebilir mi?

………………….
Sorular uzatılabilir…

Bu görüşmeler Eylül 2014’te başlatılmıştı çok yerinde olarak.
Mart 2015’teyiz. 7. ayındayız sürecin..
Yabancı asıl delilerimiz ; IMF –  DB
Yerli işbirlikçi – taşeron delilerimiz : Asıl delilerin buyruğundan ve yerli dalkavukların, pişekârların güdümünden çıkamayan AKP iktidarı..

Görüşmelerde ne kazanımlar sağlanabildi?
TTB yöneticisi meslektaşlarımızın bunları da paylaşmasını diliyoruz.
Yeni yol ve yöntemler düşünelim geldiğimiz / tıkandığımız yerde..

13 Mart sağlık çalışanları GREVİ
somut bir yanıt / tepki galiba..

*****
Korkarız bir delinin kuyuya, -çoook derinlere korkarız- attığı taşı 40 akıllı çıkaramıyor.
Sanırız bizim olayımızda 1 değil birkaç deli var..

Öyle ki; yurttaş sağlık hizmetlerinin hak eden öznesi olmaktan çıkarılarak MÜŞTERİLEŞTİRİLDİ!

Öyle ki; Devlet sağlık hizmeti yükümlüsü özne olmaktan çıkarıldı, halkının sırtında
sopalı tahsildar olarak yerli  – yabancı sermayeye kaynak aktarımına memur kılındı..

Öyle ki; kamusal sağlık hizmetinin karşılığı vergi unutturularak / iç edilerek,
PRİM = EK VERGİ soygunu – talanı dayatıldı..

Öyle ki; SGK açıkları Bütçe açığının ana kalemi oldu, dış borç ve cari açık nedenine dönüştü.

Öyle ki; AKP iktidarı ile 2002’ye göre sağlık giderleri neredeyse 10’a katlanırken,
sağlık düzeyi göstergelerimiz dünya sıralamasında yerinde saydı.. Dünyada 90. sıralarda,
34 OECD ülkesi içinde 31. sırada.. Oysa GSMH bu dönemde en çok 3 kat büyüdü..
Olağanüstü bir VERİMSİZLİK ile sağlık sektörüne GSMH’nın yaklaşık %7’sini (2014 sonunda 56 milyar Dolar; savunma giderlerinin yaklaşık 3 katı!) harcıyor ve duvara dayanmış bulunuyoruz; bu politikanın sürdürülebilirliği kalmadı!

Öyle ki; en azından çe; yrek yüzyıldır “AİLE HEKİMLİĞİ ÇAĞDIŞIDIR!” diye haykırırken, yenilerde hak verilmeye başlandı..

Öyle ki;  “GSS (Genel Sağlık Sigortası) sizin sağlığınızın değil sermayenin karının sigortasıdır!” diye feryat ederken kulaklar tıkandı, ağızlar kapandı, gözler yumuldu..

*****
Haydi bakalım.. Temizleyin pirincin taşlarını da görelim..

Çare; kökü dışarıda IMF – DB dayatmalarından sıyrılıp sermayeden yana değil
ulusal – halktan yana sağlık politikaları gütmededir..

  • Kamu öncülüğünde,

  • Koruyucu hizmet ağırlıklı ve öncelikli,

  • Piyasa – kâr odaklı olmayan, 

  • Sosyal devlet sorumluluğu taşıyan
    sağlık hizmeti sistemindedir.

Yarın, 11 Mart 2015 Çarşamba sabahı, web sitemizin manşetinde de duyurduğumuz üzere, Ulusal Kanal’da bu sorunları konuşacağız.. Sn. İsmet ÖZÇELİK ile söyleşeceğiz..

Saglik_Giderleri_ve_Ekonomik_Bunalim_Ulusal_Kanal_11.3.15

 

Sevgi ve saygıyla.
10.3.2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

 

Yukarıdaki program gerçekleştirildi. Video kaydını
http://youtu.be/lNGeWe0HFy8 adresini tıklayarak izleyebilirsiniz..

Not : Bu yazının tümünü pdf olarak okumak için lütfen tıklayınız..
SAGLIKTA_DONUSUMUN_DONUSUMSUZ_CIKMAZI

“Kamu Hastane Birlikleri..”; “Sağlıkta Dönüşüm” ün Son Durağı

Dostlar,

663 sayılı Yasa Gücünde Kararname‘nin (YGK) Kamu Hastane Birlikleri kurulmasına ilişkin maddeleri, bu YGK’nin yürürlük almasının 1. yılı bitiminde işlerlik kazandı. Bu kritik konya ilişkin olarak sitemizde birkaç dosya daha önce yayımlandı.

Şimdi ise, konuya ilişkin olarak birçok yerde sunduğumuz bir görsel konferansın yansılarını paylaşmak istiyoruz. CHP Çankaya (31.3.2010) ve Altındağ İlçe Başkanlıklarında (17.4.2010), Adana ve Gaziantep Tabip Odalarında…
(5 ve 6 Nisan 2010) bu sunuyu paylaştık.

“KAMU HASTANE BİRLİKLERİ YASA TASARISI ve SAĞLIĞA SON DARBE!”

başlıklı bu kapsamlı görsel sunu, 31 Mart 2010’da CHP Çankaya İlçe Başkanlığında halkla paylaşıldı..

2 yıl 8 ay sonra sitemize koyuyoruz.. Neler söylemişiz, bu gün neredeyız??

Takdirinize sunuyoruz. 

Açıkça Anayasanın pek çok maddesine aykırı bu düzenleme, açık Anayasanın buyruğuna karşın (md. 91) aradan geçen 1 yılda TBMM’de ivedilikle görüşülmediği gibi,
Anayasa Mahkemesince de kendisine yapılan başvuruda hala yürütmeyi durdurma istemini ele almadı. YGK uygulamaya kondu.. Bilindiği gibi Yüksek Mahkemenin kararları geriye yürümüyor (Anayasa md. 153). Dolayısıyla olası bir iptal kararında kararın uygulanabilirliği kalmayacak. Hukuk düzeni ayaklar altında.. Güçler ayrılığı rejimi yürümüyor; Yürütme, Yasamaya da Yargıya da fiilen egemen tek erk..

SAĞLIK hakkı en temel insalık hakkı olmasına ve Anayasa md. 91 kapsamında
YGK ile düzenlenemeyeceğinin emredilmesine karşın, YGK ile düznlenerek tümüyle piyasalaştırılıyor, devlet  sağlık hizmetlerinden de çekiliyor. Ciddi bir kadrolaşma da cabası.. 10300 yönetsel kadroya AKP dilediği gibi atama yapabilecek, yaptı, yapıyor..

Kasım 2007’de TBMM’ye sunulan metin, “Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkında Kanun Tasarısı” adını taşıyordu. Madde 3/d ve  6/ç
açıkça hastanelerin satışını öngörüyordu :

Birlik Yönetim Kurulu’nun görev, yetki ve sorumlulukları (md. 3) :

  • Md. 3/d : Birliğin her türlü araç, gereç, malzeme, taşınırları ile tapuda birlik adına kayıtlı taşınmazları üzerindeki yapı ve tesisler ile birlikte sat-mak, kiralamak, kiraya vermek, devir ve takas işlemlerini yürütmek;
  • Md. 6/ç de Birliğin gelir kaynakları içinde açıkça taşınmaz satışını öngörüyordu.

663 sayılı YGK’de ise açıkça Kamu Hastane Birlikleri Yönetim Kurulu‘na tanınan
bir taşınmaz satış yetkisi yok. 29. maddede “Kurum hizmetlerinin gerektirdiği her türlü satın alma, kiralama, bakım ve onarım, arşiv, idarî ve malî hizmetleri yürütmek.”
görev tanımı var.

Dolayısıyla, tepki çekmemek üzere “satış” yetkisi açıktan yok ama “kiralama” yetkisi var. Süre de yok bunun için. 49 ya da 99 yıllığına kamu hastanelerini özel sektöre kiralamak için 663 sayılı YGK elverişli. Belki böylesi daha da uygun (!).
Sermaye, toplu bir ödeme yapmadan, çok uzun erimli olarak kamu hastanelerini
çok elverişli koşullarda kiralayabilecek. 49 ya da 99 yıl sonra da kim öle kim kala!

Öte yandan, aynı YGK, “Tıbbi Cihaz Kurumu” nun gelirlerini belirleyen 27. maddenin 3/ç fıkrasında, bu Kuruma taşınmazlarını satma yetkisi tanınmaktadır :

* Kuruma ait taşınır ve taşınmazların satış ve kiralanmasından veya işletilmesinden elde edilen gelirler..

Benzer biçimde, 663 sayılı YGK ile düzenlenen Hudut ve Sahiller Sağlık
Genel Müdürlüğü’
nün gelir kaynaklarını tanımlayan 28. madde 5/d fıkrasında;

* Genel Müdürlüğe ait taşınır ve taşınmazların satış ve kiralanmasından veya işletilmesinden elde edilen gelirler.. denilmektedir.

Kamu Hastane Birlikleri Yönetim Kurullarının (KHB-YK) yetkileri içinde ise, md. 29’un 2/g fıkrasında; “her türlü idari ve mali hizmetleri yürütme..” kapsamında taşınmazlarını, taşınmaz satış yetkisi de olan Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü‘ne veya Tıbbi Cihaz Kurumu‘na kiralama veya “devir” yolu kapalı değildir. Böylelikle, tepki çekmeden, istendiğinde sermayeye satış yolu da açık tutulmuştur. Sayılan 2 kuruma “taşınmaz satışı” yetkisinin tanınmasında politik kaygı duyulmamıştır (!?);
çünkü asıl taşınmaz varlığı Kamu Hastane Birlikleri envanterinde olacaktır..

* Kurum hizmetlerinin gerektirdiği her türlü satın alma, kiralama, bakım ve onarım, arşiv, idarî ve malî hizmetleri yürütmek.. yetkisi verilmektedir. Buna göre, KHB-YK gerek gördüğü taşınmazlarını adı geçen bu 2 kuruma -bedelsiz veya- belli bir bedelle devredebilecektir. Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü ve Tıbbi Cihaz Kurumu ise taşınmaz satışı yetkisine sahip olduğundan, sorun kısa bir dolaylama ile çözülmüş olacaktır.. Hedef budur.

DPT 9. Kalkınma Planı 2010 Yılı Programı       :
 
Tedbir 189 : “Kamu hastane birlikleri’nin oluşturulmasına ilişkin pilot uygulama başlatılacaktır. Hastane yönetimlerinin idari ve mali açıdan özerk bir yapıya kavuşturulması için kamu hastane birliklerinin oluşturulmasını öngören tasarının yasalaşmasını takiben 3 ilde pilot uygulama başlatılacaktır.” denilmesine karşın, pilot uygulama öngörülmeden 663 sayılı YGK ile tüm ülke eşzamanlı olarak kapsanmıştır.

  • Daha az sağlık ama daha çok cepten ödeme..

Amaç; yerli-yabancı sermayenin en çok kar elde etmesi.. Üstelik %70 doluluk güvencesi ile!

Halkın, artık maskenin düştüğünü görmesi ve örgütlü olarak sağlık haklarını savunması gerek.

146 yansıdan oluşan kapsamlı çalışmamızı takdirinize sunuyoruz.
Bir de, ATO (Ankara Tabip Odası) Hekim Postası’nda (Temmuz 2010) yayımlanan
3 sayfalık makalemizi..

O zamanki taslakta kimi değişiklikler var elbette..

Okumak için tıklar mısınız lütfen ??

Kamu_Hastane_Birlikleri_Yasa_Tasarisi_Irdelemesi_Ahmet_Saltik

KHB_ATO_Hekim_Postasi_Temmuz_2010

Sevgi ve saygı ile.
21.11.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net