Etiket arşivi: kamu elektronik ödeme sistemi (KEÖS)

Mahfi EĞİLMEZ : Tek Hazine Hesabı Değişiyor

Mahfi EĞİLMEZ : KENDİME YAZILAR

Tek Hazine Hesabı Değişiyor

Mahfi EĞİLMEZ 12 Feb 2018

(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır.)

Hazine Nakit Yönetiminin Temeli

Kamu gelir ve giderleri arasında iki tür uyumsuzluk ortaya çıkar. İlki zaman uyumsuzluğudur. Kamu giderleri sürekli ve neredeyse tekdüze bir seyir izler. Buna karşılık kamu gelirlerinin bazıları düzenli bazıları düzensiz bir seyir izler. Örneğin KDV gibi vergi gelirleri her ay tahsil edilmesine karşılık, bazı vergiler belirli aylarda taksitler halinde tahsil edilir. Bu durumda kamu kesimi açısından bazı aylarda gelir açığı bazı aylarda ise gelir fazlası oluşur. Bu uyumsuzluğu gidermek için gelir fazlası olan aylarda tasarruf yapıp gider fazlası olan ayların ödemelerini karşılamak ya da gider fazlası olan aylarda bu giderleri karşılamak için borçlanıp gelir fazlası olan aylarda bu borçları ödemek gerekir.

İkinci uyumsuzluk yer uyumsuzluğudur. Bazı illerin gelir fazlalarına karşılık bazı illerin gider fazlaları vardır. Örneğin birçok büyük vergi mükellefi İstanbul merkezli olduğu için İstanbul’da tahsil edilen kamu gelirleri, İstanbul için yapılan kamu giderlerinden fazladır. Buna karşılık örneğin Hakkâri’nin gelirleri düşüktür ve giderlerini karşılamaya yetmez. Bu durumda ülke çapında gelir ve giderlerin birbiriyle uyumlandırılması için geliri fazla olan yerlerden geliri düşük olanlara gelir aktarımı yapmak gerekir.

Bu şekilde kamu gelir ve giderleri arasında zaman ve yer itibariyle ortaya çıkan uyumsuzlukları denkleştirme uygulamasına zaman ve yer itibariyle uyumlandırma denir.  Türkiye’de, kamu gelir ve giderlerinin zaman ve yer itibariyle uyumlandırılması, hazine nakit yönetimi çerçevesinde kamu elektronik ödeme sistemi (KEÖS) aracılığıyla yürütülmektedir. Bu uygulama genel bütçeli idarelerin (TBMM, Cumhurbaşkanlığı, yüksek yargı kurumları, Başbakanlık, bakanlıklar, TÜİK vb.) gelir ve giderleriyle sınırlıdır.

Türkiye’de Uygulanan Uyumlandırma Yöntemi

Hazine nakit yönetimi 1972 yılından 2007 yılına kadar Merkez Bankası ve Ziraat Bankası’nda açılan Tek Hazine Hesabı aracılığıyla yapılıyordu. Bu yöntemin özünde gelirler ile giderlerin karşılıklı olarak denkleştirilmesi esası yer alıyordu. Gün sonunda kamu kurumlarının hesaplarındaki fazlalar Tek Hazine Hesabına aktarılıyor, açıklar ise yine bu hesaptan karşılanıyordu. Eğer Tek Hazine Hesabı açık veriyorsa bu açığı kapatmak üzere bono ihraç edilerek ya da repo işlemi yapılarak açık finanse ediliyor, hesap fazla vermişse ters repo ya da mevduat ihalesi yapılmak suretiyle fazlalık nemalandırılıyordu.

2007 yılında Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası arasında bir protokol yapılarak Tek Hazine Hesabı yöntemi yerine Tek Hazine Cari Hesabı yöntemine geçildi. 2010 yılı sonunda Kamu Elektronik Ödeme Sistemine (KEÖS) geçilmek suretiyle taşrada ve merkezde genel bütçeye dahil dairelerin bütün muhasebe birimlerinin bütün ödeme ve tahsilât işlemleri tek bir yerde toplanarak elektronik ortamda gerçekleştirilmeye başlandı. Bu yöntem, eski yöntemdeki gelir olsun ya da olmasın yürüyen otomatik ödeme yönteminden farklı olarak Hazinece yapılan günlük ödeme planlaması uygulamasını temel aldı. Bu yeni yöntemin öncekine en önemli üstünlüklerinden birisi borç ve nakit yönetimini koordineli olarak kullanma imkânı yaratmış olmasıydı.

Yeni Düzenleme ve Beklenen Yarar  

Hükümetçe basına yapılan açıklamalardan Hazine nakit yönetiminin kapsamının genişleteceği yeni bir düzenlemeye geçilmesinin hedeflendiği anlaşılıyor. Buna göre uygulanan nakit yönetimi sisteminin kapsamına yukarıda değindiğimiz genel bütçeye dahil idarelerin yanı sıra özel bütçeli idareler (YÖK, üniversiteler, ÖSYM, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, TÜBİTAK, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları, Devlet Operası, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Özelleştirme İdaresi, Karayolları, DSİ, MTA vb.), Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar (RTÜK, SPK, BDDK, Rekabet Kurumu vb.), SGK, İŞKUR, bütçe dışı fonlar (Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu, Özelleştirme Fonu, Savunma Sanayii Destekleme Fonu, Tanıtma, Türkiye Varlık Fonu vb), döner sermayeli kuruluşlar alınacak. Kapsamın genişletilmesine özel bütçeli idarelerle başlanacak ve ileriki (AS: ileri!) aşamalarda diğer kuruluşlar da kapsama gerecek. Kapsama girmeyecek olan kamu kurum ve kuruluşları ise şöyle belirleniyor: Mahalli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT’ler), İşsizlik Sigortası Fonu, TMSF.

Kamu kesiminin bütün gelirlerinin Hazine’de toplanıp bütün giderlerinin yapılmasını sağlayacak olan yeni düzenlemenin kamu kesimi nakit akımı ve yönetimi konusunda etkinlik artışı sağlayacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Geçmişte söz konusu olduğu gibi bir kamu kurumunda nakit fazlası varken diğer bir kamu kurumunun Hazine’den nakit talep etmesi ve Hazine’nin bu kurumun ihtiyacı için gereksiz borçlanması böylece önlenmiş olacak.

Hazine Nakit Yönetiminin Ayrıntıları için Kaynaklar:

Mahfi Eğilmez, Hazine, Remzi Kitabevi
Mahfi Eğilmez, Kamu Maliyesi, Remzi Kitabevi.
Coşkun Cangöz, Emre Balıbek, Hazine İşlemleri ve Çağdaş Hazine Yönetimi, Seçkin Yay.
======================================
Dostlar,

Sayın Mahfi Eğilmez, Hazine Müsteşarlığı yapmış, Doktora sahibi bir kamu maliyesi uzmanıdır. Alanındaki birikimi saygıdeğerdir. O’nun yazıları Kamu Maliyesi bilgilerimizi büyütüyor. Kamusal kaynakların kılı kırk yararak kullanılması vazgeçilmezdir. Teknik terimle söylemek gerekirse “maksimum verimlilik” kaçınılmaz bir zorunluktur. Bizim de mezun olduğumuz Mülkiye‘nin 6 Bölümünden biri Maliye’dir ve bu Bölümden mezun olanlar ülkemiz kamu maliyesinde üst düzey görev üstlenmektedirler.

Ne var ki, 2018 yılı merkezi yönetim bütçesi (eski adıyla genel bütçe) büyük handikaplar ve eşitsizliklerle dolu. Ana kalemlere bakmak çok fikir verici..

2018 bütçe gideri 763 milyar TL (599’u vergi!),
gelir 697, açık 66 milyar TL,
Kamu borç faizi -2018 : 71,6 milyar TL
Sağlık Bak. 37,6 (%17 artırılarak) milyar TL
Diyanet İşleri Başkanlığı 7,8 milyar TL
Emniyet + jandarma 40,1 milyar TL

Birkaç türev veri     :

– Bütçenin ezici bölümü vergiler.. üstelik çoooooooookl adaletsiz.. KİT’ler vb. kamu iktisadi girişimleri hemen hemen tümüyle özelleştirilerek talan edildiğinden – yandaşlara peş keş çekildiğinden, devlet vergiye mahkum ve yetmeyince de yoksuldan vergi – zenginden borç (enflasyonun üstünde reel faizle elbette!) alarak ağır hastalıklı biçimde ayakta kalmaya çabalıyor.. Kamu hizmetlerini, kamu çalışanlarının ücretlerini.. sürekli kısıyor.
– Kamu hazine borcu olmasa, bütçe açık vermeyip 5,6 milyar TL fazlalık bile verebilecek.
Borç faizi, yeniden borçlanılarak ödenebiliyor..
Borçlanma gereksinimi devleti yüksek faizle borçlanmaya itiyor.. Geçen yıl ortalama %12 ile borçlanabildi devlet.. Erdoğan’ın bankalara “faizleri indirin” sözleri boş bir şov..
– 81 milyonluk ülkenin Sağlık Bakanlığı bütçesi, kamu borç faizinin yarısı kadar!
– Diyanet İşleri Başkanlığı muazzam bütçe kaynağı + vakıf gelirleri sahibi ama ala hurafe üretmekte ve İslam dini Hanefi sünni mezhebini, AHİM kararlarını çiğneyerek tüm topluma ısrar ve inatla dayatmakta..
– 2018 sonunda en az 800 milyar $ ulusal gelir sağlansa ve ortalama kur 4,5 TL alınsa, 3,6 Trilyon TL ulusal gelir içinde merkezi yönetim bütçesinin payı, açıkları da dahil, 1/4 oranına bile erişemiyor! Faiz gideri ve borç ana para ödemeleri çıkılırsa, ulusal gelirin 1/5’i dolayında bir devlet bütçesi büyüklüğü karşımızda.. Bu denli küçültülmüş devlet.. (AB’de devlet bütçesi ulusal gelirin ortalama %40’ı dolayında).. Üstelik son deerece adaletsiz dolaylı vergi yükü olağanüstü bozuk – adaletsiz gelir dağılımı ile..

  • Küresel emperyalizm devletimizi ele geçirmiş ve yerel + küresel srizmet eden sopalı bir tahsildara indirgemiş – dönüştürmüş durumda..mayeye h

    Kral çıplak!

Sayın Eğilmez bu ekonomo – politik boyutlara girmiyor.. Teknik analizlerle yetiniyor..

Ama yineleyelim; ne yazık ki kral çırılçıplak!

Sevgi ve saygı ile. 16 Şubat 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com