Etiket arşivi: İstanbul Boğazı

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 08 Ocak 2020

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 08 Ocak 2020

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

KÖŞE
Eser Karakaş, Artı Gerçek’teki “Star, Güneş gazetelerinin kapanması” başlıklı köşesinde, “Herkes biliyor ki, zaten bu gazetelerin senelerdir ayakta duruşu devletten / hükümetten ihale alan, parsel bazlı imar değişiklikleri üzerinden rant kollayan şirketlerin, inşaatçıların büyük kârlarının bir bölümünün sınırsız-sorumsuz bir biçimde Erdoğan’ı, AKP’yi destekleyen basına aktarılmasından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

Kamudan al köşeye ver, dört köşe olsunlar…

AKIL
Atatürk’e hakaretleriyle bilinen kendisine tarihçi diyen Mustafa Armağan,
2020’yi ‘Kemalizmle mücadele senesi’ ilan edelim mi?yazdı.

Böyle düşkünler doğar, ölür, biter; Mustafa Kemaller bir doğar, milyon olur…

DAYAK
İstanbul Üniversitesi öğrencileri yemeklerin aşırı pahalanmasına tepki gösterince polis müdahale etti.
Dayak bedava…

MAMUT
İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak, öğrenciler polisten protesto sopası yedikten ve
bir liraya muhtaç öğrencisi Sibel Ünli intihar ettikten sonra zamları geri aldı.

İnsanlık, yöneticilik herkese özgü değil. Vermeyince mabut, neylesin Mahmut…

KARARLI
Kanal İstanbul bölgesindeki rant oyunları açığa çıkmasın diye tapu değişikliklerinin açıklanması yasaklandı.

Kim ne derse desin bu satışları yapacağız!...”

ENNNNN!
“Dünyanın en büyük havaalanını yaptık” diye gerim gerim gerindiler.
Rüzgardan uçaklar inemeyince “en dakik” listesi yerine gecikme sıralamasında ön aldılar.

Kuru sıkı atmakla olmuyooooor!…

SAYGIN
Mansur Yavaş’ı karalama kampanyasında başı çeken ve AKP’ce “saygın iş adamı” olarak kamuya tanıtılan Necmettin Kesgin; sahtecilik, şantaj, çocuk pornosu gibi suçlardan mahkum edildi.

AKP’nin saygınlığı paçalardan akıyor…

ATATÜRKÇÜ
Haber Türk yayınında FETÖCÜ yandaş Selman Öğüt Atatürk’e hakaret etti. Yandaş Hürriyet yazarı İsmail Saymaz müdahale ederken Vatan Partisi üyesi ve eski TGB Başkanı İlker Yücel sessiz kaldı.

Kime acımalı?…

YEĞEN
Ulaştırma Bakanı Turhan, İstanbul Boğazı’nda karşıdan karşıya geçiş süresini yeğeninden öğrenmiş. Bu bilgiyi “Kanal İstanbul” un yapılmasına gerekçe olarak kullandı.

Enişteden darbe, yeğenden geçiş süresi. Bilimsel verileri ittirin geri…

HABERCİ
Anadolu Ajansı, İngilizce haberinde SÖZCÜ davası kararını yanlı ve yanlış duyurdu.
SÖZCÜ’nün yazıları üzerine yaptığı karalama içerikli açıklamada;

“AA’nın, SÖZCÜ gazetesi gibi işi sadece yalan haber ve iftira üretmek olan sözde gazetelerden habercilik adına öğreneceği hiçbir şey bulunmamaktadır.” ifadesine de yer verdi.

İşine gelmeyince yayın kesmeyi SÖZCÜ’den öğrenmediğini biliyoruz…

FETÖ
Kilis’te AKP’li avukatların savunduğu 31 FETÖ sanığı beraat etti.

  1. Hukukun başarısı
  2. AKP’nin başarısı
  3. Borsanın başarısı…

SEÇMECE
Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde Milli Eğitim Şube Müdürü’nün okul yöneticilerine
Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler derslerini seçtirin
diye talimat gönderdiği belirtildi.

Seçmece;
Dersler değil müdürler…

UYARLAMA
İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu tarafından kurumlara gönderilen yazıda, sağlık personelinin giyeceği kıyafetler için,
kurumumuzun saygınlığı açısından standartlara uyulması, gerektiğinde ana model, desen ve renkler korunarak edep, adap ve inanca göre uygun şekillerde uyarlanması
uyarısında bulunuldu.

Memiş hocanın kafası ne zaman çağa uyarlanacak?…

 

 

 

 

 

Türker ERTÜRK : AŞAĞILIK KOMPLEKSİ

AŞAĞILIK KOMPLEKSİ

portresi_sade

Türker ERTÜRK
Geçen ay bir seri konferansa katılmak için gittiğimiz Almanya’dan milli hava yolu şirketimiz olan
Türk Hava Yolları (THY) ile dönüyordum. Uçak henüz havalanmıştı ki, önümdeki koltuğun arkasındaki
cepte bulunan THY’nin Skylife dergisine elim gitti.

 

Sonra kendimi tuttum! Çünkü bu dergiyi ne zaman elime alsam içinde bilgisizliğin, kısmen cehaletin ve çoğunlukla da tarihimizin onur duyulacak bölümlerine,
Cumhuriyetimize ve Atatürk’e düşmanlığın tezahürü (AS: yansıması) sayılabilecek bombalarla karşılaşıyordum. Bu düşmanlıklar kimi zaman ustaca yapılıyor, kimi kez de kör gözün parmağına biçiminde oluyordu.

Yolculuk uzundu, okumak için yanımda getirdiklerimi bitirmiştim. Esasında İstanbul’a inişe de çok kalmamıştı. Ama şeytan beni dürttü, Skylife dergisini elime aldım ve
bir göz attım.

Poppy Day

Sayfa 30’da “Zaferin 99. Yılı” başlığı altında derginin Mart 2014 sayısı olması nedeniyle Çanakkale Zaferi’nden söz edilmeye çalışılmış. Daha doğrusu şöyle bir değinilmiş. Dünya tarihine geçmiş Çanakkale Deniz Zaferi’ne, başlık ve bağlaçlar dahil 100 kelimeden meydana gelen bir yazı layık görülmüş. Ama derginin öbür sayfalarında eften püften, ceviz kabuğunu doldurmayacak konular için daha çok
yer ayrılmış. 18 Mart aynı zamanda Şehitlerimizi Anma Günü.
Böyle olmasına karşın bu konudan söz edilmemiş bile!

Türk Hava Yolları yılda bir kere andığımız şehitlerimizi anımsamıyor ve
bu konuya değinmiyor. Bundan daha büyük duyarsızlık ve düşmanlık olabilir mi? Örneğin İngiltere’de her yıl tekrarlanan ve I. Dünya Savaşı’nın bitişini markalayan Remembrance Day veya Poppy Day dedikleri anma törenleri yapılır, her yerde bir hafta süresince hatta bıktırırcasına bundan söz ederler. Bakanlar, bürokratlar ve
TV ekranların çıkan spikerler bile yakalarına poppy (gelincik) takarlar,
verdikleri önemi gösterebilmek için.

Kanbera’da ve Londra’da bile var!

Yazıda Atatürk ustaca sıradanlaştırılmaya çalışılmış. Bu dergiyi THY ile seyahat eden yabancılar da okuyor. Bu fırsat kaçar mı? İnsan Atatürk’ün, Çanakkale’de yaşamını yitiren yabancı askerler için söylediği Kanbera Avustralya’da Anzak Bulvarı’nda bulunan anıtın üzerinde de yazılı olan ve her yıl Londra’da yapılan Çanakkale  törenlerinde de okunan

  • “Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar!
    Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.  Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
    Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindeler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

sözlerini dergiye koymaz mı? Kim bu sözleri okuduktan sonra duygulanmaz ki?

Bu yazının yanında yer alan İngilizce tercümesine de baktım tam bir garabet ve aşağılık kompleksi içeren emareler veriyor. Yabancıların nasıl adlandırdığının önemi yoktur. İstanbul Boğazı İngilizceye İstanbul StraitÇanakkale Boğazı ise  Çanakkale Strait olarak çevrilir. Eğer her iki Boğazdan söz etmek gerekirse
bunun adı Turkish Straits’dir. Bosphorus ve Dardanelles gibi çeviriler yanlıştır. Aynen İstanbul’a Konstantinopolis demek gibidir.

Özgüven eksikliği, kültürel yozlaşma! 

Aynı aşağılık kompleksi belirtilerine İstanbul Belediyesi’nin uygulamalarında da rastlıyorum. İstanbul’da çoktandır vapurlarda, deniz otobüslerinde, metrolarda, otobüslerde ve belediyenin denetiminde bulunan tüm toplu taşıtlarda Türkçe’den
sonra İngilizce ikinci bir anons yapılıyor. İngilizce resmi bir dil oldu da bizim mi haberimiz yok!

Görebildiğim kadarı ile sömürge geçmişi olan ülkeler dışında böyle kişiliksiz uygulamaya dünyanın hiçbir yerinde rastlamadım. Tokyo’da, Seul’de, Tahran’da, Moskova’da, Kiev’de, Atina’da, Berlin’de, Roma’da, Paris’te, Madrid’de ve Viyana’da ülkelerinin resmi dili dışında başka bir dilde toplu taşıtlarda
duyuru yapıldığını duymadım.

Sanırım özgüven eksikliği, cehalet, aklın geri plana itilmesi, saplantı bozuklukları, kültürel yozlaşma, ulusal değerlerin aşındırılması.. yaşanan bu aşağılık duygusunun nedenleri olsa gerek.

Saygılar sunarım.