Etiket arşivi: İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak

30 Ağustos Zaferi 91. Yaşında


30 Ağustos Zaferi 91. Yaşında

PERİHAN ERGUN

Bu zafer öyle sıradan bir galibiyetin sonucu değildir.
Çünkü, I. Dünya Savaşı’nda Türk askeri yenilgiye uğramadığı halde Osmanlı’nın müttefiklerinden Almanya’yla beraberindekilerin yenilgiye uğraması sonucu o günkü devletin boynuna idam fermanı niteliğindeki Sevr Antlaşması geçirilmişti.
Bu fermanın getirisi olarak İngilizlerin planlaması doğrultusunda İstanbul -onlara göre Kostantinopolis- Trakya dahil yakın çevresi, Ege kıyılarının önemli yöreleri Yunanlara, Güney ve Güneydoğu Fransızlarla İtalyanlara, Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu Ermenilerle kısmen Kürtlere bırakılmış, kuzeyde tarihi Pontus devletinin merkez Trabzon olarak yeniden canlandırması istemiyle yurdumuz yamalı bohça örneği parçalanmıştı. Bize kalan yalnızca Ankara -Engürü- ve yöresiydi.

*** 
Vatanın tümüyle elden gidişi, Osmanlı saltanatını işgalcilerle birlikte sürdürmek
isteyenlerin başta VI. Mehmet Vahdettin olmak üzere umurlarında değildi.
Buna karşın yurtseverler Kurtuluş’un çarelerinin ara planlarını oluştururlarken, Anadolu halkı da işgale karşı isyandaydı. Anadolu İsyanı’nın başını
Mustafa Kemal, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak çekiyorduAnkara’da padişahın Meclis ve hükümetine karşı, Kurtuluş ve İstiklal Meclisi oluşturuldu. Sakarya ile I.
ve II. İnönü savaşlarındaki başarıdan sonra 26 Ağustos 1922’de M. Kemal’in başkomutanlığında Kocatepe’de başlayacak olan meydan savaşına Ankara’daki Milli Meclis’te karar verildi. 4 gün süren meydan savaşı 30 Ağustos’ta zaferle sonlandırıldı. Kurtuluş mücadelesi Yunan askerlerinin 9 Eylül’de İzmir’den denize dökülmeleriyle sonlandı.

***

30 Ağustos zaferi öyle sıradan bir başarı değildir. O işgal koşulları ortamında dünyada görülecek tek örnektir. Rahmetli büyükanneciğim iki oğlunun büyüğünü cephede, küçüğünü Kuvayi Milliye’ye yemek taşırken Yunan efsonunun (askeri) serseri kurşunuyla vurulan dizinin kangrene dönüşmesiyle şehit olmalarıyla,
büyük kızını da o günlerin koşullarında veremin getirdiği ölümle kaybetmiş.
Bu acılarının eşliğinde aralıksız Mustafa Kemal’le arkadaşlarına Yasinler okuyarak dualar gönderirdi. Mal ve mülklerini yağmalayan işgalcilerin denize dökülüşünü görmesi en büyük kıvançlı tesellisiydi.

Atatürk’le arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı’na kahramanca soyunmaları birçok şair
ve yazarımızın da destansı satır ve dizelerine konu olmuştur. Örneğin, evrensel şairimiz Nâzım Hikmet, “Büyük Taarruz” başlığı altındaki dizelerinde -aklımda kaldığınca-;

“Mavi gözlü Başkumandan,
Baktı saatine – 5.30 –
Top atışıyla zaferini başlattı…”
diye duygularını kaleminden akıtmış.

*** 
Bunca ocaklara ateş düşüren acılarla elde edilmiş olan bağımsızlık ve özgürlük savaşı sonucu kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş değerleri, kimi iktidar tutkunlarının sapkınlıklarına feda edilemez. Sonsuza kadar da edilmeyecektir. Ata’mızın emanet ettiği Cumhuriyetimizi Türk gençliği direnişleriyle aralıksız savunmaktadır. 26 Ağustos 2013 günü oluşturulan Kocatepe’ye yürüyüş,
bu inancın canlı yansımasıdır
.

Zindanlarda haksız, hukuksuz yere tutuklanıp bir de mahkûm edilen seçkin yurtseverlerimizin özgürlüklerine tez elden kavuşturulmaları dileğiyle tüm yurttaşlarımın Zafer Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum. (Cumhuriyet, 29.8.13)