Etiket arşivi: “IŞİD’e kara operasyonu geliyor”

TÜRKİYE BÖLÜNÜR MÜ??


TÜRKİYE BÖLÜNÜR MÜ??

Orhan Bursalı


Ama Kürt meselesi salt bir iç sorun değil, dahası giderek tümüyle “dış dinamikler”denen
illetin rüzgârında gelişmektedir. Son durumu belirteyim:

Türkiye’nin Kürt meselesini birlik yönünde çözmek giderek olanaksızlaşıyor.
Çünkü, İmralı-Kandil ve BDP’nin önünde “özerk yapı” oluşuyor: Suriye!

Irak demiyorum. Irak’ta zaten ABD’nin himayesine giren Barzani’nin özerk devlet yapısı var. ABD üstelik Erbil’de askeri lojistik üs açıyor.
Suriye’de ikinci Kürt özerk yapısı biçimleniyor.
Burası PKK/PYD’nin. Kürtçe adıyla Kobani ve çevresi.

Esad yönetiminde yeni Suriye yapılanması

Batı, IŞİD’i Suriye’den kesip atmaya kararlı. ABD, müdahale birliklerini oluşturuyor;
bu kez daha hızlı davranacak. Obama’nın atadığı John Allen“IŞİD’e kara operasyonu geliyor” dedi. Ayrıca Irak Ordusu bu amaçla hazırlanıyor. Esad ile ABD arasında IŞİD’e karşı açıklanmamış bir işbirliği var. Güvenlik Konseyi’ne özel rapor hazırlayan Birleşmiş Milletler’in Suriye’de çözüm çalışmalarının Özel Temsilcisi Staffan de Misture,
Esad çözümün parçasıdır” diyor.


Bütün bunların sonucu, Suriye’de Esad yönetimi ülkeye egemen kılınacak,
PKK/PYD Kürt Özerk Bölgesi ile birlikte. Herhalde, Esad yönetimine ılımlı Şii muhalifler de entegre olacak. Yazmıştım: ABD Suriye, Irak, Libya’dan ders çıkardı: Müdahale ettiği ülke yönetimleri parçalanıp yok olursa, yerlerini terör örgütleri, üstelik onlarcası alıyor.
Şimdi devlet kurumlarını yıkma değil güçlendirme politikasına geçildi.


Yakın gelecek: Suriye’de Esad yönetimi ülkeye egemen kılınacak, tabii PKK/PDY Kürt Özerk Bölgesi ile birlikte. Herhalde, Esad yönetimine ılımlı Şii muhalifler de entegre olacak.

Kandil ve İmralı ile Suriye’de komşuyuz

Bu ne demek? Bizim iktidarın el altı-yeraltı müttefiki IŞİD kesilip atılacak,
Türkiye, Kandil İmralı-HDP ile bütünleşik bir Suriye Kürt Özerk Yönetimi ile
komşu olacak.

Kürt Silahlı ve Siyasi Hareketi ve “çözüm süreci görüşmeleri” esas olarak bu gelişmenin dinamiğine girdi. Belirttiğim gibi, PKK/PYD Batı’nın desteğini almış durumda. Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı iken alçakça Silivri’ye tıkılan İsmail Hakkı Pekin, Aydınlık’ta yayımlanan ve pazar gecesi de Habertürk’te Enine Boyuna’da paylaştığı bilgiye göre, PKK 235 uçaksavar silah aldı, TSK saldırı yaparsa kullanmak amacıyla!
“PKK ateşkes süreçlerini hep yeni silah yığınakları için kullandı” diyor.


PKK’li komutan Bersus, geçen cumartesi günü yayımlanan haftalık Der Spiegel’e konuşuyor:

IŞİD’e karşı Kobani’deki savaşlarda Alman silahları çok işe yaradı,
bunları bize peşmergeler verdi.

Almanların Barzani’nin peşmergelerini silahlandırdığı ve eğittiği haberlerini birkaç aydır okuyorduk. Almanlar el altından, beklendiği gibi, PKK/PYD güçlerini de silahlandırıyor.

Kılıf hazır: Biz vermedik, ellerine geçmiş! Silahlar yollarını şaşırmışlar!”
PKK’liler ellerindeki Alman malı bazukalarla IŞİD tanklarını çok iyi vurduklarını söylüyor.

IŞİD’e karşı tabii ki iyi silah gerek.
Ama Batı artık PKK’yi kucaklıyor ve onu terör örgütü olmaktan fiili olarak çıkartıyor

Ankara ve PKK ‘Barış için’ mi silahlanıyor?

Bu arada hükümet kanadından “barış oldu olacak” haberleri pompalanıyor.
Ortak açıklama yaparlar mı, yaparlar. Suya sabuna dokunmayan, barış-kardeşlik falanı içeren
bir açıklama beklenebilir. Kürt Silahlı ve Siyasi Hareketi’nin yapılanmasını sürdürmesi için daha zamana ihtiyacı var. Ankara’daki Meclis’e ihtiyacımız yok diyorlar. HDP’nin seçime katılıp baraja takılması pek umurlarında değil. Ordu da Güneydoğu’ya komandolar gönderiyormuş.

Görünen şu: Her iki taraf da silahlanıyor. Ankara’nın iç güvenlik paketinin bir hedefi de bu. Muhtemel çatışma hazırlıkları.. savaş, olasılıklar arasında ağırlıklı sanki.

Yeniden soralım: Türkiye bölünür mü?

Dış dinamizmin Kürt sürecini iyice kucaklamasıyla birlikte, içeride süreci kuşkusuz  hızlandıracak etki yapacak. Bazı akademisyenler de AKP’den hâlâ“sorunları kardeşçe çözmekten uzaklaşan bir Türkiye var. RTE’nin tek adam politikası yönetim bölgesel güç” olarak bahsediyor ve tecrit edilen RTE politikasını destekliyor!

Demokrasi ve hukuk yoksa, salt tek adam ve diktatörlük heveskârlığı varsa, ülkenin bölünmesi kolaylaşır. RTE çözüm sürecine “sandıkta oy devşirme mekanizması olarak” baktı.
Milletin temsilcilerinden gizli sürdürülen görüşmelerin vardığı nokta, Kürt tarafının
kazanç hanesine sürekli artılar eklemesi ile sonuçlandı.


2005’te RTE Diyarbakır konuşmasıyla aslında resmen başlattığı çözüm sürecini, 10 yılda
bu noktaya vardırdı. Ve tabii sürece gözü kapalı destek veren “liberal/sol”paydaşlarının katkılarıyla… Oysa daha başında ciddi bir süreci başlatılabilseydi, Meclis seferber edilebilseydi başka bir yere varabilirdik.

Ülkenin en büyük Ulusal Sorunu’nu “sandık ve güç alanı” gördü.
Çözümü bu noktaya getiren bir antidemokratik iktidar yapısı…
Şimdilik görünen o ki, seçimden sonra esas kaosu yaşama olasılığı artacak.

Yoksa ben rüyamda karabasanların tutsağı mı oldum?
Umarım öyledir… Yok yok, tabii ki öyledir… İnşallah…

====================================

Dostlar,

Bunca hengame içinde gözden kaçmaması gereken temel soru ve sorun budur.
Sayın Orhan Bursalı‘nın somut gelişmeler üzetinden akıl yürüterek vardığı aşama,
gerçekten bir karabasandır..

7 Haziran 2015 seçimlerinde AKP’den kurtulmak,
Türkiye’nin geleceği bakımından elzem olmuştur.

Sevgi ve saygı ile,
18.02.2015 

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net