Etiket arşivi: İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu

“TÜRKİYE İTTİFAKI” KOCATEPE BİLDİRGESİ

KOCATEPE'de_ATA

Dostlar,

26 Ağustos 2005 günü Büyük Taarruz’un 83. yılını Afyon Kocatepe’de kutlayalım önerisini ADD yönetimine Genel Başkan Yardımcısı olarak sunmuştuk. Kabul gördü..

Pek çok kişi ve kuruma çağrı yapıldı..

“TÜRKİYE İTTİFAKI” KOCATEPE BİLDİRGESİ hazırlandı (metin için bize görev verilmişti).

Bu metin, Büyük Taarruz‘un başlatıldığı yerde, 1974 rakımlı Afyon Kocatepe’de, sabah şafak sökerken başlatılan topçu ateşine gönderme ile, çakmakların ışıltısında okundu.

[ Malatya’dan özel aracı ile gelen dönemin İnönü Üniversitesi rektörü, değerli arkadaşımız Sayın Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun aracının içinde uykudan kapanan gözleri beleğimizde iz bırakmış.. ]

Bildirgeyi 2004-6 dönemi ADD Genel Başkanı Sayın Ertuğrul L. Kazancı çakmakların loş ışığında güçlükle ama heyecandan sesi titreyerek okudu. Biz de Ağostos diye güvenerek Ankara’dan kısa kollu gömlek ile gelmiştik.. Soğuktan dişlerimiz birbirine vuruyordu. Birden Mustafa Kemal Paşa’nın Kocatepe’deki ünlü fotoğrafı gözümüzün önüne geldi.. Kalın kumaştan Mareşal üniforması vardı üzerinde.. Nedenini anlamıştık.

Metin basına dağıtıldı, yayımlandı.. (Cumhuriyet’in haberi aşağıdaki erişkede – linkte..)

Kocatepe_bulusmasi_Cumhuriyet_28.08.2005

“TÜRKİYE İTTİFAKI” KOCATEPE BİLDİRGESİ..

Ülkemiz, Kocatepe’den bit ULUSAL İTTİFAKA çağrılıyordu söz konusu bildirge ile.

Bu tarihsel bildirge metnini, power point yansıları olarak pdf formatında (41 yansı) aşağıda sunuyoruz. Lütfen tıklayınız..

ADD_KOCATEPE_BILDIRGESI-2005

*****

Günümüzde de “ulusal birlik çağrıları” sürüyor. Uluaslcı direnişin doruğa ulaştığı bir kesitte de, yaklaşık 2 yıl sonra “Ergenekon tertibi” ile karşılaştık..

Gündüz Afyon’da, Kocatepe Üniversitesi’nde etkinlikler düzenlemiştik..

KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı şimdi rahmetli Sayın Rauf Denktaş da onur verdiler..

Afyon Kocatepe Üniversitesinde, birini bizim yönettiğimiz (Büyük Zafer’in 83. Yılında Türkiye’de Siyasi Konular) 2 panel yapıldı.

“TÜRKİYE İTTİFAKI” KOCATEPE BİLDİRGESİ üzerinde ayrıntılı duruldu, çağrı pekiştirildi.

* 2006 Haziran’ında ADD Genel Başkanlığı’na aday olduk..

Sayın Kazancı da yine adaydı (bize centilmenlik sözü olmasına karşın..)

Yeni emekli ve 15 günlük üye Şener Eruygur Paşa ekibi salt olmayan çoğunluğu aldı. Biz de destek verdik ve yönetime geldiler (Sn. Kazancı ekibi destek vermediler). Ertesi yıl da malum planlar devreye kondu.. Başbakan RTE‘nin 5 Kasım 2007’de ABD Başkanı GW Bush ile görüşmesinin ardından.. Fehmi Koru apaçık yazdı Yeni Şafak’taki köşesinde.

“TÜRKİYE İTTİFAKI” KOCATEPE BİLDİRGESİ, günümüz MİLLİ MERKEZ oluşumuna da büyük ölçüde temel oluşturdu..

Şimdi tema : ATATÜRK’te BİRLEŞTİK..

* Bir kez daha başaracağız..

* Emperyalizme teslim olmayacağız!

Sevgi ve saygı ile.
Tekirdağ, 27.8.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Hilmioğlu’nun umudu kalmadı : Cezaevinde öleceğini düşünüyor..

Hilmioğlu’nun umudu kalmadı :
• Cezaevinde öleceğini düşünüyor

Ergenekon davasında tutuklu yargılanan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu’nun kardeşi ve avukatı Hayati Hilmioğlu, tutuklu yargılama ısrarını eleştirerek “23 yıllık avukatım. Bu yargılama sınavı, Türkiye tarihindeki kötü bir sınav. Mahkemede üst düzey hâkimler görevli, uygulama ise sıradan bir yargılamanın çok altında.
Bu görüntü Türk hukuku açısından da aşağılayıcı bir noktada. Fatih de artık
umudunu kaybetti, cezaevinde öleceğini düşünüyor.” dedi.

14 Nisan 2009’da gözaltına alınan Hilmioğlu, Silivri’de böbrek, siroz, şeker hastalığı ve ağır bir depresyonla mücadele ediyor. Oğlunu trafik kazasında kaybeden Hilmioğlu’na, karaciğer kanseri başlangıcı tanısı da kondu ancak 2 yıl önceki Adli Tıp’ın verdiği rapora dayanarak tahliye istemleri sürekli reddedildi. Avukat Hayati Hilmioğlu, kardeşinin “Geç de olsa suçsuzluğunun ortaya çıkacağına olan inancını yitirdiğini” belirtti.

Fatih Hilmioğlu’nun oğlu Emir’i trafik kazasında yitirmesinin ardından hızla umutsuzluğa sürüklendiğini kaydeden Hilmioğlu, “Bu kazadan sonra yaptığımız iki tahliye istemimiz reddedildi. En son görüşmemizde, ‘Boşuna talep etme. Beni sağ çıkarmazlar. Mahkeme üyeleri birtakım güçlerin etkisi altında. İnsiyatif kullanacak durumda değil. Bunlarla sen de uğraşamazsın’ dedi. Psikolojisi bu halde artık. Yargıcına, devletine güveni kalmamış” dedi. Fatih Hilmioğlu’nun 16 yıl aralıksız devlete hizmet ettiğini, karşılığında bu yapılanlara isyan etmemenin olanaksız olduğunu dile getiren Hilmioğlu, “Bu hizmetin karşılığı, 4 yıldır cezaevinde kalmak mı? Ölüm mü? İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne göre en kutsal hak yaşam hakkıdır. Bu yargılama sanıkları öldürüyor. Özel yetkili yargıçlar, savcılar bu ölümlerden biz sorumlu değiliz mi diyecekler? Bu yargılamayı bütün dünya gözlemliyor” dedi.

‘Yargıçlar kontrol altında’

Mahkemenin tutukluluğa gerekçe gösterdiği Adli Tıp raporuna karşı, cezaevinde yaşamının tehlikeye gireceğine ilişkin üniversite raporlarının olduğuna dikkat çeken Hilmioğlu, “Yargıçlar üniversite hastanelerine itibar etmiyor. Oysa ki Adli Tıp’la bağlı değiller, isterlerse inisiyatif kullanabilirler. Adli Tıp doğrudan Adalet Bakanlığı’na bağlı. Kimse tarafsız diyemez” dedi. Mahkemenin, dosya kapsamı, delil durumu diyerek tahliye istemlerini reddettiğini belirten Hilmioğlu, “Peki, kime anlatacaksınız derdinizi. Yargıçtan başka yer var mı? Yargıçlar da birtakım güçlerin denetimi altında yargıçlık yapıyorsa vay bu vatandaşın haline. Bu insanların suçsuzluğu kanıtlandığında bu tutukluluğun hesabını kim verecek?” diye sordu. Savcılığın çok zayıf delillerle dosyayı mahkeme önüne getirdiğini, mahkemenin de iddianameyi kabul ettiğini belirterek
şöyle konuştu:

“Bu iki usul hatası yüzünden insanlar tutuklu yargılanıyor. Yaşam hakkının kutsal olduğunu herkesin kabul etmesi gerek. Yargıçlar da doktorlar da bu yönde tavır koymalı. Öldükten sonra sorumlusunu mu arayacağım. Arasam ne olur ki…”