Etiket arşivi: İller İdaresi Kanunu

İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ KURULUŞ / GÖREVLERİ, BİRİM BAŞKANLIKLARI ve VALİ ATAMALARINA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER

İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ KURULUŞ / GÖREVLERİ, BİRİM BAŞKANLIKLARI ve VALİ ATAMALARINA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER

Mahmut ESEN
Mülkiye Başmüfettişi (Em.)

(21.02.2021’de güncellenmiştir.)

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

I-GİRİŞ

1- 6771 sayılı Anayasa’da Değişiklik Yapılması Hk. Yasa, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halkoylaması sonucunda   %51,41 oranı ile kabul edilmiştir. Bu suretle Türk seçmeni 140 yıllık parlamenter sistem uygulamasını/deneyimi bir yana bırakarak, tercihini “başkanlık/ cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi “olarak adlandırılan yeni sistemden yana kullanmıştır.

Bilindiği üzere yeni sistemde Cumhurbaşkanının yetkileri artırılmıştır. Yürütme yetkisi tümüyle Cumhurbaşkanına bırakılmıştır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı; Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları ve üst düzey kamu yöneticilerini atayabilmekte ve görevlerine son verebilmektedir. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda (açıkça yasayla düzenlenmesi gereken / düzenlenmiş konular dışında) Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilmektedir.

2-10.05.2018 gün ve 7142 sayılı Yasayla; Anayasa’da yapılan değişikliklere uyum sağlanması amacıyla çeşitli kanun / KHK değişiklik yapılması konusunda Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisi verilmiştir.

Yasanın verdiği yetkiye dayalı olarak Bakanlar Kurulunca; 14.06.2018 – 02.07.2018 tarihleri arasında 698, 699, 700, 702 ve 703 sayı ile (5) adet KHK kabul edilmiştir.

Kabul edilmiş olan 698 ve 700 sayılı KHK’lerde: Çok sayıda kanun / KHK yer alan “Başbakanlık”/ “……Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca”/ “Bakanlar Kurulu” vb. ibarelerde, “ Cumhurbaşkanlığı” şeklinde bazı rutin/teknik değişikliklere gidilmiştir.

703 sayılı KHK’de ise kamu idarelerinin teşkilat kanunları başta olmak üzere “203”  yasada ek / değişiklikler yapılmıştır.

698, 700 ve özellikle 703 sayılı KHK ile, “başkanlık/ cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin altyapısı hazırlanmış, bu bağlamda bir tür “ mıntıka temizliği” yapılmış,  yeni sistemin temelleri atılmıştır.

3- 703 sayılı KHK ile yapılmış köklü değişiklikler, Cumhurbaşkanın ant içerek göreve başlamış olması nedeniyle Anayasa’nın halkoylaması sonucu kabul edilmiş olan tüm hükümlerinin yürürlüğe girmiş olması, Cumhurbaşkanının Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlarını ataması, bakanlıkların sayısının 16’ya düşürülmesi, yürütme alanına ilişkin ek / değişiklik yapanlarla birlikte (70) adet Cumhurbaşkanı kararnamesi çıkarılmış olmasından; yürütme organının Anayasa’nın değişik 104. maddesi uyarınca yeniden düzenlendiği görülmektedir.

Bu amaçla kamu idarelerinin büyük bölümünün kuruluş; görev / yetkilerine, kadro ve atama usulleri vb. konularda (Anayasa’nın 123. maddesindeki kanunla düzenlenmesi gerektiğine ilişkin hüküm de göz ardı edilerek) köklü değişikler yapılmıştır. Bu yolla yeni sistemin oluşturulmaya / yerleştirilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Cumhuriyet yönetimi döneminde kamu yönetiminde bu kapsamda / çok yönlü/ayrıntılı bir değişim olayı ilk kez yaşanmaktadır. Bunun yanı sıra yeni yapılanma, çok hızlı bir şekilde ve bilinenlerin dışında (KHK / Cumhurbaşkanlığı kararnameleri gibi) farklı yöntem/yaklaşımlarla seri bir şekilde gerçekleştirilmiştir.

Bu yüzden yeni yapılanmanın / değişikliklerin niteliğini, yasal dayanaklarını, ortaya konulan modeli kavramak kolay değildir.

Bu nedenle, emekli / deneyimli mülkiye başmüfettişi olarak; kamuoyunun aydınlatılmasına katkı sağlamak, değişikliklerin niteliği hakkında somut bilgi vermek için İçişleri Bakanlığındaki yapılanma temel alınmış, İçişleri Bakanlığı teşkilatının kuruluşu, görev ve yetkileri; Bakanlık personelinin kadro / atama / görevden alma durumlarındaki değişiklikler, araştırmacı / uygulayıcılara da kolaylık olması bakımından, dayanakları da gösterilerek incelenip bir rapora bağlanmıştır.

Ulaşılabilen saptamalar özet olarak aşağıya çıkarılmıştır.

II-İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ KURULUŞ, GÖREV ve YETKİLERİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER

4-1984 yılından bu yana yürürlükte olan Bakanlıkların Kuruluş, Görev ve Çalışma Esaslarına İlişkin 3046 sayılı Kanun’un adı “Bakan Yardımcılarının Mali Hakları ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir.

Kanunun; yeniden düzenlenmiş olan “bağlı / ilgili / ilişkili kamu kurum ve kuruluşlarının  Cumhurbaşkanlığı veya bakanlıklarla ilgilendirilmesi konusunda Cumhurbaşkanının yetkili olduğuna, bakan yardımcılığı konusuna ilişkin düzenlemeler dışında diğer (bakanlıkların kuruluş / görev ve çalışma esaslarına ilişkin) hükümleri tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır.

Bakanlıkların teşkilat görev ve çalışma usul ve esaslarını düzenleyen kuruluş kanunları da istisnasız yürürlükten kaldırılmış veya korunan / kaldırılmayan kimi hükümlere koşut olarak adı değiştirilmiştir.

Bu bağlamda 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat Kanunu’nun da adı değiştirilmiş; yüksek disiplin kurulu, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı aracılığıyla yürütülmekte olan il yatırım hizmetleri dışındaki hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.

İçişleri Bakanlığının merkez ve taşra yapılanmasında, görev ve çalışma esaslarında da (703 s. KHK) ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri (CBK) ile köklü değişikler yapılmıştır.

Cumhurbaşkanlığı (bu bağlamda merkezi yönetim) teşkilatının görev, yetki ve kuruluşu 10.07.2018 gün ve 1 sayılı CBK ile ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

 Anılan bu düzenleme içeriğinde İçişleri Bakanlığına 254- 276’ncı maddelerinde yer verilmiştir.

(Bu kurallarda, sonuncusu 6.02.2021 tarihinde olmak üzere, sıklıkla ek / değişikliklere gidilmiştir. Bu bağlamda İçişleri Bakanlığı ile ilgili kuralların toplam 12 maddesinde (mükerrer madde / mülga / ek / değişiklik) şeklinde köklü değişiklikler yapılmıştır. Kısa aralıklarla bu kurallarda köklü değişikliklere gidilmiş olmasından kuralların düzenlenmesi sırasında gerekli hazırlık, inceleme ve araştırmaların yapılmamış olduğu, deneme yanılma yöntemiyle hareket edildiği anlaşılmaktadır.)

Bu bağlamda eskisinden farklı olarak İçişleri Bakanlığına ilişkin düzenlemelerde:

4.01İçişleri Bakanının, kuruluşun en üst amiri olduğu, bakanlık hizmetlerinin yürütülmesinden sorumlu olduğu, görev ve yetkileri konusunda yasal düzenleme kaldırılmıştır. Bu konuya ilişkin CBK’de Bakanın görev / yetki ve sorumlulukları vb. düzenlemelere yer verilmemiştir.

 4.02- Yerel yönetimlerin düzenlenmesi / yönlendirilmesine ilişkin çalışmalar Bakanlığın görev alanından çıkarılmıştır. Mahalli İdareler Gn. Md. lüğü, (Yerel Yönetimler Gn. Md. adıyla)  Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredilmiştir. Görevde olan Mah. İd. Gn. Md. görevi yasa ile sona ermiştir. MİGM görev yapan memurlar (MİAHS personeli dışında) Çevre ve Şehircilik Bakanlığına halen bulundukları kadro derecesi üzerinden atanmış sayılmıştır.[1]

Yerel Yönetimler Gn. Md.lüğünde kontrolör istihdam edilebilecektir.

(İçişleri Bakanlığına mahalli idareler kontrolörü istihdamı sağlayan CBK-4 ile yapılmış değişiklikten sonra Mahalli İdareler Kontrolörlüğü Başkanlığının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devrinden vazgeçildiği ve Bakanlık bünyesinde bırakıldığı anlaşılmaktadır.)

Bununla birlikte Anayasa’nın 127. md. uyarınca İçişleri Bakanlığının mahalli idareler üzerindeki vesayet yetkisinden kaynaklanan görev ve yetkileri devam edecektir. Bu bağlamda mahalli idarelerin seçilmiş / atanmış organ ve üyeleriyle diğer kamu görevlileri hakkında inceleme / araştırma ve soruşturma işleri mülkiye müfettişleri tarafından yapılacaktır. Ayrıca yerel yönetimlerin hesap ve işlemlerinin teftiş / denetim / soruşturmaları konularında da mülkiye müfettişlerine görev verilmiştir.

4.03– Dernekler Dairesi Başkanlığı, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Md. olarak yeniden yapılandırılmıştır. Genel Müdürlüğün görev alanı derneklerin yanı sıra (Vakıfların üst kuruluşları, yabancı vakıfların Türkiye’deki şube / temsilcilikleri, Türk vatandaşları tarafından yurt dışında kurulan dernekler; sendikalar ve siyasi partilerin bazı iş ve işlemlerini yürütülmesini de kapsayacak şekilde) belirlenmiştir.

Ayrıca I. Hukuk Müşavirliği, Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne dönüştürülmüştür.

4.04-I sayılı CBK yapılmış değişikliklerle, daha önce öngörülmemiş iki adet yeni hizmet birimi ihdas edilmiştir. Bu bağlamda;

Güvenlik ve güvenlik kaynaklı acil durumlarda kamu kurum kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliği sağlamak amacıyla Güvenlik ve Acil Durumlar Merkezi;

İç güvenlikle ilgili stratejilerin belirlenmesi ve bu stratejilerin izlenmesini yapmak üzere İç Güvenlik Stratejileri Daire Başkanlığı;

kurulmuştur.

Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinin görevlerini yerine getirebilmesi amacıyla illerde İl Sosyal Etüt ve Proje Md. oluşturulmuştur. İhtiyaç duyulması halinde bu amaçla ilçelerde de büro kurulabilecektir.

4.05-Öbür bakanlıklar gibi İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hk. Kanundaki Bakanlığa bağlı (EGM / J. Gn.K / Sahil Güv. K./ Kamu Düzeni ve Güv. Müs. / Göç İdaresi Bşk.) kuruluşları gösteren madde yürürlükten kaldırılmıştır.

Bağlı kuruluşlardan:

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hk. Kanun yürürlükten kaldırılmış; kapatılmış Müsteşarlık İçişleri Bakanlığına devir edilmiştir.

6458 sayılı Kanunun Göç İdaresi Gn. Md. kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını içeren hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.

5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hk. Kanunun adı değiştirilmiş; kuruluş/görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Bu arada Afet Bölge Koordinatörlüğü ile il koordinatörlüklerince yürütülen görevlerin ilgili mevzuat hükümlerine göre, il valilerince sürdürüleceklerine ilişkin 3152 Kanuna ek madde de yürürlükten kaldırılmıştır.

EGM / J. Gn. K / Sahil Güv. K. kuruluş, görev ve çalışma esaslarına ilişkin hükümlere dokunulmamıştır.

Bağlı / ilgili / ilişkili / diğerleri olmak üzere toplam (54) kurum ve kuruluşun, kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin düzenlemeleri içeren CBK-4 çıkarılmıştır.

Bu kararname kapsamında İçişleri Bakanlığına bağlanan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ile  Göç İdaresi Gn. Md. kuruluş, görev ve yetkileri de düzenlenmiştir.

4.06-Bakanlık bünyesinde kurulu sürekli kurullar (Bakanlık Encümeni, Kaçakçılık İstihbarat ve Koordinasyon Kurulu) kapatılmıştır.

Bu tür kurullardan görevlerine sürdürecek olanlar CBK ile gösterilecektir. CBK gösterilmeyen kurul / komisyon vb. ilişkin görev ve yetkiler Cumhurbaşkanlığı politika kurullarına veya CB’nca yetkilendirilecek kurum veya makama devredilmiş sayılacaktır.

4.07- 3046 sayılı Kanunun bakanlıkların taşra teşkilatlarının kurulmasını düzenleyen temel hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. (Merkezi yönetimin taşra yapılanması, Anayasa’nın 126/2 maddesinde yer alan “İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır.” kuralı yönünden de önemlidir.)

Bakanlıklar / bağlı kuruluşların merkez ve taşra teşkilatlarının (bölge / il / ilçe) kuruluşu ve hiyerarşik sıralaması CBK ile düzenlenmiştir.

Bu arada büyükşehir belediyelerin olduğu illerde taşra teşkilatı olarak kurulu Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezleri (YİKOP) 703 sayılı KHK ile yeniden (tüm illerde kurulabilecek şekilde ve kamu tüzel kişiliği olmaksızın) yapılandırılmıştır.

Ancak (I ) Sayılı CBK ile YİKOP’lar tekrar eski statülerine döndürülmüştür.

Kamu idarelerince her türlü yatırım / onarım / yardım işleri de YİKB aracılığıyla yapılabilecektir. İlde kamu idarelerince yürütülmesi gereken yatırım ve hizmetlerin aksadığının kamu düzeni ve güvenliğinin olumsuz etkilendiğinin tespiti halinde söz konusu yatırım ve hizmetler YİKB aracılığıyla yapılabilecektir.

Hudut mülki idare amirliği kurulmuş, bu bağlamda 11 adet kadro ihdas edilmiştir.

İçişleri Bakanlığı taşra teşkilatındaki İl Mahalli İdareler Md. kadrosu, İdare ve Denetim Md. olarak değiştirilmiştir.

III- KADRO KURULMASI / İPTALİ İŞLEMLERİ

5-1983 yılından beri yürürlükte olan (yerel yönetimler dışında) 426 bini İçişleri Bakanlığı personeli olmak üzere toplam 2,6 milyon kadrolu çalışan kamu personelini yakından ilgilendiren; tüm çalışanların kadro unvanı / sınıfı / kadro derecesi / kadro adedini gösteren; kurulmasının (ihdasının) ancak kanunla olabileceğini ve değişikliklerin bakanlar kurulu kararıyla yapılacağını düzenleyen 190 sayılı KHK yürürlükten kaldırılmıştır.

657 sayılı DMK/34 md. yer alan kadro ihdasına ilişkin hükümde yürürlükten kaldırılmıştır.

190 sayılı KHK eki cetvellerde yer alan kadrolar yeniden düzenlenerek altı ay içinde CBK ile eklenecektir.

Bu arada müsteşar / müsteşar yrd. ve merkez valiliği kadroları iptal edilmiş; iptal edilmiş bu kadrolar bakanlıkların kadro cetvelinden çıkarılmıştır.

CBK-2’de yapılmış düzenleme ile bundan böyle kamu kurum ve kuruluşlarında kadro / pozisyon ihdası, iptali / değiştirilmesi ve kullanılması (doldurulması) işlemleri CB tarafından yapılacaktır.

IV-ATAMA /TERFİ / GÖREVDEN ALMA İŞLEMLERİ

Yürürlükten Kaldırılan veya Ek / Değişiklik Yapılmış Yasal Düzenlemeler

6-703 sayılı KHK ile yürürlükten kaldırılan, ek / değişiklik yapılmış yasal düzenlemeler aşağıya çıkarılmıştır.

6.01-1981 yılından beri yürürlükte olan bakanlıklar ve bağlı kuruluşlarda atama esaslarını düzenleyen 2451 ve 2477 sayılı yasalar yürürlükten kaldırılmıştır.

6.02-1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunundaki (Kaymakamlık adayı sınavına giriş için bitirilmesi gereken fakülteler; mensupların sınav / atama usullerine yönelik) özel hükümler içeren düzenlemeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

6.03-1949 yılından bu yana yürürlükte olan 5442 sayılı İller İdaresi Kanununda bulunan valiliğe / vali yrd. /il idare şb. başkanlıklarına / kaymakam atamalarına ilişkin (mülki idare amirlerinden valiliğe atanacakları 1. sınıf mülki idare amiri olması, merkez valiliğe atanma vb.) hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.

Bunun yanı sıra valilerin hukuksal durumları, görev ve yetkilerine ilişkin yasanın 9. maddesinde kimi ek / değişiklikler yapılmıştır.

Bu bağlamda,  (“Vali; ilde Devletin ve hükümetin temsilcisidir” ibaresi yerine) Valilerin; ilde Cumhurbaşkanının temsilcisi ve yürütme vasıtası olduğu; ilin genel idaresinden Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olduğu,” ilçede kaymakamın (“hükümet temsilcisi” ibaresi yerine) “Cumhurbaşkanının idari yürütme vasıtası” olduğu şeklinde düzenlemeye gidilmiştir.

6.04- 657 sayılı DMK’da yapılmış “ucu açık” bazı ek/değişiklikler ile CBK ile yapılacak düzenlemelerin önü açılmıştır.

(Cumhurbaşkanı onayı ile yapılacak atamalarda Cumhurbaşkanı kararnamesinde öngörülen hizmet süresinin  geçerli olacağı, taşra teşkilatında uzman çalıştırılabileceği, iş mevzuatına tabi veya sözleşmeli istihdamı, denetim elemanı istihdamı, kurumlar arası geçici görevlendirmeler, yerli / yabancı sözleşmeli personel istihdamı, iş mevzuatına tabi personel istihdamı, huzur hakkı ödemeleri; kadro / pozisyonları kaldırılan üst düzey yöneticileri atamaları hakkında CBK hükümlerinin uygulanacağı;

Üst düzey kamu yöneticiliğine atanabilmek için CBK ile öngörülmüş koşulların taşınması gerektiği,

Kadroların CBK ile gösterildiği şekilde düzenleneceği vb. düzenlemeler yapılmıştır.)

6.05– 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunundaki (genel md. yrd. sayısı ve bu kadrolardan birine mülki idare amiri atabileceğine, EGM personelin seçim ve atanmalarına ilişkin özgün) bazı hükümler yürürlükten kaldırılmıştır.

6.06- KHK yayımlandığı tarihte Bakanlıkta, bakanlık müşaviri / danışmanlık kadrolarında bulunanların görevleri sona ermiştir. (Bakan müşavirini bakanın görev süresi ile sınırlı olarak görev yapacaklarına ilişkin yasal düzenleme yapılmıştır.)

7.07- Belediyelerin kuruluşu / tüzel kişiliklerini yitirmeleri konusunda Danıştay görüşü alınması kaldırılmıştır.

Atama ve Görevden Alma

7- 703 sayılı KHK ile yapılmış yasal düzenlemelerden sonra yürütme alanında atama usul ve esaslarına ilişkin konuları içeren CBK-3 çıkarılmıştır.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile getirilmiş düzenlemeler uyarınca:

7.01- İçişleri Bakanlığında bakan yardımcısı; merkez teşkilatındaki birim başkanları (genel müdürler, teftiş kurulu başkanı, kurul başkanları vb.) ve valiler; Cumhurbaşkanı kararıyla atanacak ve görevden alınacaktır.

(Dolaysıyla bakanların bakanlığın en üst amiri olma, bakanlık hizmetlerinin yürütülmesi konularında yetkili ve sorumlusu olmaktan uzaklaştıkları; üst düzey yöneticilerden yalnızca müşavirlerini atama konusunda tam yetkili oldukları, dolaysıyla bakanlıkların “genel sekreteri” konumuna getirildikleri görülmektedir.)

Üst düzey yöneticilerin görev süresi Cumhurbaşkanının görev süresi ile sınırlandırılmıştır. Görev süresi bitenler yeniden atanabilecektir. Bu görevlilerin sözleşmeli çalıştırılması olanağı da bulunmaktadır.

Daire başkanı, 1. hukuk müşaviri, mülkiye müfettişleri, genel md. yrd., yali yrd., kaymakam, bakanlık il md. ve il emniyet md. atamaları ise Cumhurbaşkanı onayı ile yapılacaktır.

Öbür görevlilerin atamaları ise Cumhurbaşkanı yrd., bakan veya diğer atamaya yetkili amirler tarafından yapılacaktır.

Öte yandan üst düzey yöneticilik ile il / bölge md. kadrolarına, kamu personeli dışında beş yıllık özel sektör deneyimi olanlar da atanabilecektir.

7.02- 10.07.2018 günlü 3 sayılı CBK ile yapılmış olan:

“Görevleri sona eren ve görevden alınan üst düzey kamu görevlileri ile daire başkanları / genel md. yrd., il / bölge md.lerinin daha önceki kadrolarına, müfettişlik / uzmanlık veya araştırmacı vb. kadrolarına (uygun boş kadro olmasa bile) atanacaklarını” belirten düzenleme yaklaşık iki yıllık süreden sonra kaldırılmış ve konu bu kez yasa ile düzenlenmiştir. 18.06 2020 gün ve 7247 sayılı yasayla yapılmış yeni düzenleme ile il valiliği görevinden alınanların yeni kurulmuş vali – mülkiye başmüfettişi kadrolarına atanacakları esası getirilmiştir.

(Bu suretle Mülkiye Teftiş Kurulunda mülkiye müfettişleri ile birlikte çalışan, aynı işi yapan vali – mülkiye başmüfettişleri ile mülkiye başmüfettişleri arasında ciddi aylık farkı oluşmuş, eşit işe eşit ücret ilkesi zedelenmiş, çalışma barışının olumsuz etkilenmesinin önü açılmıştır.)

Öte yandan getirilmiş yeni düzenleme uyarınca, görevden alınan ve emeklilik hakkını kazanmış üst düzey kamu görevlileri, yaş haddinden önce emekliliklerini talep etmeleri halinde, emeklilik ikramiyeleri %30- 50 fazlasıyla ödenecektir. Bu oran Cumhurbaşkanınca artırılabilecektir. 

7.3-Kaymakam adaylığına giriş koşulları CBK ile ile yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemede bitirilmesi gereken fakülteler (hukuk dışında) yerine, fakültelerin belli bölümleri sayılmıştır. Bu arada kaymakam adayı alımı yapılacak alan genişletilmiştir.

Bu bağlamda fakültelerin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, işletme, iktisat bölümlerinin yanı sıra; maliye ve finans, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümü mezunlarına veya üniversitelerin sosyal bilimler, mühendislik fakülteleri ile tarih bölümlerinden lisans eğitimi aldıktan sonra kamu yönetimi vb. alanlarda lisansüstü eğitimi yapmış olanlara da kaymakamlık yolu açılmıştır.

Konuya ilişkin usul ve esaslar yönetmelik ile düzenlenmiştir.

Jandarma Gn.K. / Sahil Güv. K. ve EGM Personeli

8- Jandarma Gn. K. / Sahil Güv. K. atamaları Cumhurbaşkanınca yapılacaktır.

Jandarma Gn. K / Sahil Güv. K. atanabilmek için general veya tuğamiral olma koşulu kaldırılmıştır.

Albaylıktan tuğgeneral / tuğamiraliğe terfiler,  general ve amirallerin bir üst rütbeye terfileri, Jandarma / SGK yardımcıları, bölge komutanları, il jandarma k. atamaları Cumhurbaşkanın onayı ile yapılacaktır.

Astsb. / subay terfileri Bakan tarafından yapılacaktır.

Jandarma ve Sahil Güvenlik personelinden teğmen – albay rütbesinde olanlar yetersizlikleri halinde TSK mensupları gibi hizmet süresine bakılmaksızın T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

Jandarma ve Sahil Güvenlik K. personelinin askeri görevleri sırasında işledikleri suçlar hakkında emrinde görev yaptığı askeri birlikteki personeli muhakeme etmekle görevli / yetkili mahkemede yargılanacaktır.

[1] MİGM daha önce de 1978/1979 yıllarında, yeni oluşturulmuş olan Yerel Yönetimler Bakanlığına bağlanmıştı.
===================================
Dostlar,

Böylesine kapsamlı ve hızlı, köktenci bir kamu yönetimi yapılanması değişimi, daha doğrusu alt – üst edilişi siyasal tarihte görülmemiş bir uygulamadır.

Yüzeysel bir irdeleme bile ciddi emek ve birikim istemektedir.
Sn. Mahmut Esen dostumuz, bu ağır işin üstesinden gelebilecek az sayıda birikimli insanlarımızdan biridir. Emekli, halen etkin (aktif) olarak kamu görevi yürüten, çok kıdemli – deneyimli bir Mülkiye Başmüfettişi olarak bu önemli yükü omuzlamıştır. Sağolsunlar, web sitemizde paylaşma olanağı da sunmuşlardır.
***
Tıp eğitimimize ek olarak Mülkiye eğitimi de almış olmamız nedeniyle gelişmeler bizi de yakından ve profesyonel düzeyde ilgilendirmektedir. Belirtmeliyiz ki, DEVLET ÖRGÜTLENMESİ (Teşkilatı) alt üst edilmiş, genlerine dek oynanarak değiştirilmiştir.

Karşımızda, bir Genetiği Değiştirilmiş Devlet – GDD olgusu vardır.

  • Kanımızca, bunca kapsamlı, bağlantılı ve hızlı köktenci değişimlerin gerçekleştirilebilmesi için hazırlıklara çok önceleri başlanmış ve KESİN OLARAK YABANCI KURUM- UZMAN DESTEĞİ sağlanmış – alınmış – verilmiştir..

Türk Kamu Yönetimini tek elde toplayarak dış yönlendirmelere açık / yatkın kılmak öteden beri Küresel emperyalizmin amacı idi. Özellikle 1 Mart 2003 Irak Tezkeresi’nin TBMM’de reddinin ardından, ABD’nin Türkiye istasyon şefleri açık açık bu yöndeki tasarımlarını / beklentilerini dillendirmiş, yazmış hatta raporlamışlardır (Paul Henze vd.)

Türkiye’de rejim, dünyada örneği olmayan ucube bir TEK ADAM DEVLETİ / ŞAHSIM DEVLETİ ucubesine dönüştürülebilmiştir.

Bu tablo, ülkemizin bekası bakımından son derece ciddi bir tehdit olup, mutlaka GÜÇLER AYRILIĞINA dayalı demokratik parlamenter sisteme dönülmenin yolu – yolları bulunmalı ve hızla yaşama geçirilmelidir.

Sevgi ve saygı ile. 27 Şubat 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter  @profsaltik

BULAŞICI VE SALGIN HASTALIKLAR DURUMUNDA UYGULANACAK MEVZUAT HÜKÜMLERİ

BULAŞICI VE SALGIN HASTALIKLAR DURUMUNDA UYGULANACAK
MEVZUAT HÜKÜMLERİ

Mahmut ESEN
E. Mülkiye Başmüfettişi

1-Anayasa 119. maddesinde yurdumuzun tümünde veya belli bölgesinde olağanüstü hal ilan edilmesini gerektiren nedenler arasında “tehlikeli salgın hastalıkların” ortaya çıkması durumu da sayılmıştır.
Bulaşıcı ve salgın hastalık tanımları, Bulaşıcı Hastalıklar Sürveyans ve Kontrol Esasları Yönetmeliği’nde açıklanmıştır.

2-Bulaşıcı ve salgın hastalıklar konusunda yapılacak işler, kamunun vermesi gereken sağlık hizmetleri konusunda temel mevzuat olan 24.04.1930 gün ve 1593 sayılı “UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU” ile düzenlenmiştir.
Bu yasanın 3. maddesi uyarınca bulaşıcı ve salgın hastalıkların önlenmesi/giderilmesi hizmetlerinin (bütçe olanakları ölçüsünde) Sağlık Bakanlığınca doğrudan yerine getirileceği belirtilmiştir.

3-Tehlikeli/ salgın hastalık çıktığında il / ilçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulu‘nun toplanması, halkın bilgilendirmesi ve hastalığın giderilmesi için gerekli önlemleri alması gerekmektedir. (1593/23-28. md.)
Tehlikeli salgın hastalıklarla mücadele işleri Yasada, hudut / sahillerde ve yurt içinde olmak üzere iki bölümde düzenlenmiştir.

4-Tehlikeli salgın hastalık çıktığında / kuşkulanıldığında merkezi yönetim tarafından aşağıdaki önlemler alınacaktır:
4.01-
– Hasta olanların sağlık kurumlarında / konutlarında karantina altına alınması,
– Hastalara serum / aşı verilmesi,
– Hastalık yayan haşarat ve hayvanatın itlafı,
– Hastaların binalarının / eşyalarının dezenfekte edilmesi,
– Yurt içinde seyahat edenlerin muayenesi ve eşyalarının temizlenmesi,
– Hastalığa / yayılmasına neden olan gıda maddelerinin tüketiminin önlenmesi,
– Hastalık oluşmuş yerlerin gerektiğinde geçici olarak boşaltılması, (1593/72 md.)
4.02-Zorunlu olarak kurum / konutlarda karantina altına alınmış kişilerden muhtaç olanların kendilerine ve ailelerine yiyecek giderleri Hükümetçe karşılanacaktır. (1593/83 md.)
4.03-Tehlikeli salgın hastalık çıkan binalarda ve bitişik binalarda sağlık yönünden belirlenmiş sakıncalı durumlar giderilecektir.
Ayrıntılar konuya ilişkin yönetmelikte düzenlenmiştir. (1593/ 84, 86 md.)
4.04- Tren / otobüs vb. toplu taşıma araçlarında salgın hastalıkların yayılmaması için işletme yönetimlerince gerekli önlemler alınacaktır.
Kişilere ait genel hizmetlerde kullanılan taşıtların (taksi / dolmuş) sahipleri de aynı önlemleri alacaktır. (1593/146 md.)

5- 21.03.2020 tarihinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından “65 Yaş ve Üstü ile Kronik Rahatsızlığı Olanlara Sokağa Çıkma Yasağı Genelgesi” yayımlanmıştır. Genelgede 65 yaş ve üzeri olanlar ile bağışıklık sistemi zayıf / kronik hastalıkları olan vatandaşlarımızın ikametlerinden dışarı çıkmaları yasaklanmıştır.

Yasaklama kararının “tehlikeli salgın hastalıkların” ortaya çıkması nedeniyle ivedi olarak alınmak zorunda kalındığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca kararın yasal bir zemine oturtulabilmesi için il valilerinden; il umumi hıfzıssıhha kurulunu toplantıya çağırmaları, 5442 sayılı İller İdaresi Kanunu’nun 11/C ve 1593 sayılı UHK 27 ve 72. maddelerine göre gerekli kararların alınması istenmiştir.

6- İllerdeki il Umumi Hıfzıssıhha Kurullarının olağanüstü toplantılar yaptıkları, “65 yaş ve üstü ile kronik rahatsızlığı olanların” sokağa çıkmalarını yasaklayan ve konuya ilişkin öbür düzenlemeleri içeren kararlar almaya başladıkları görülmektedir.

Alınan kimi Kurul kararlarının incelenmesinden ve basına yansıyan kimi haberlerden sokağa çıkma yasağını ihlal eden vatandaşlara uygulanması gereken yaptırımların yasal dayanağı (5442 sayılı İller İdaresi Kanunu / 5237 sayılı TCK / ve 1593 sayılı UHK) ve dolaysıyla idari para cezalarının miktarlarında (392-3.150 TL) arasında değişen farklılıklar olduğu saptanmıştır.

7- İçişleri Bakanlığı genelgesinde de belirtildiği üzere sokağa çıkma yasağına ilişkin kararın, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunca, 1593 sayılı UHK’nun 27 ve 72’nci maddeleri uyarınca, “hasta olduğundan kuşku duyulanların konutlarında gözlem altında bulundurulması” gerekçesiyle alınmış olması gerekmektedir.

Çünkü olay “ tehlikeli salgın hastalıkların” ortaya çıkması nedeniyle genel sağlığı / toplum sağlığını ilgilendirmektedir.

Dolaysıyla kamu düzeni / güvenliği veya bulaşıcı hastalık çıkan konutların karantinaya alınması ile (TCK m. 195) doğrudan bir ilgisinin olmadığı düşünülmektedir.
Bu yüzden 1593 sayılı yasanın 72. maddesi uyarınca konmuş sokağa çıkma yasağının ihlali halinde, aynı Kanun’un 282. maddesi uyarınca mülki idare amirlerince 250-1000 TL arasında idari para cezası verilmesi gerekmektedir. (AS: rakamlar ın güncellenmesi gerekiyor.. 2 kişiye 3150’şer TL idari parea cezası verildi..)
İdari para cezası uygulamasında iller arasında belirmeye başlanmış olan önemli farklılıkların hızla giderilmesi ve gerekli eşgüdümün sağlanmasında yarar vardır.
==================================

Dostlar,

Bulaşıcı hastalıklarla savaş mevzuatı, Sn. Esen’in yukarıda özetlediğinden ibaret değil. Başlıca birkaç kaynağı özetlemişler Sn. Esen.. Kendilerine teşekkür ederiz çok kıdemli bir kamu yöneticisi, eski belediye başkanı, kaymakam, vali yardımcısı ve Mülkiye Başmüfettişi olarak.

Örn. bir de ULUSLARARASI SAĞLIK TÜZÜĞÜ (International Health Regulation) var Veba, Kolera, Sarı Humma gibi bulaşıcı hastalıkların uluslararası bildirimini (DSÖ’ne..) zorunlu kılan metin gibi.. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Anayasası, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, ILO Sözleşmeleri gibi…

Şimdilik, Anayasa md. 119’da sözü edilen durum söz konusu değildir. Yürürlükteki mevzuatla korona salgını ile başedilmesi olanaklıdır.

Sevgi ve saygı ile. 24 Mart 2020, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc

Hekim, Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (SBF-Mülkiye)
Sağlık Hukuku Bilim Uzmanı

www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com