Etiket arşivi: hepsi namazında-niyazında çocuklar” diye görmezden geliyor. -Yargımız

Rifat Serdroğlu : Yargı Ne İş Yapar??


Rifat Serdroğlu
portresi
Yargı Ne İş Yapar??
Eşbaşkan-Başbakan-Milliyetsiz Delikanlı-Tayyip Recep Erdoğan’a yaranmak
mümkün değil!

Üç seçim tek başına iktidar yap, Başbakan yap yine yaranamazsın.
Doymaz, “Başkanlık” ister. Bürokratik Oligarşiyi kıracakmış!
Hadi ya, sen milleti salak mı sanıyorsun?
İstediğin kişiyi, istediğin yere tayin ediyorsun. Yasama senin emrin olmadan iş yapamaz halde. Yürütme zaten senin askerin. Basın desen, öksürsen
“Sayın Başbakanımızın mübarek öksürükleri teşrif ettiler” diye, tarafsız (!) haber yapıyor.

Ordu desen ağzı var dilleri yok, karşında eğilmekten Tombalak Paşam dik duramaz hale geldi.

Nerede bu “Bürokratik Oligarşi?” Hangi yetkin eksik ki bunlarla  baş edemiyorsun?
Ama sen, “Ben hem Sultan, hem Başkan, hem Halife” olacağım diyorsan,
bak işte o olmaz be Sayın İstanbul İmamı.

Onu yapmaya ne senin, ne Eşbaşkan Obama’nın, ne Barzani’nin ne de yeni ortağın Öcalan’ın gücü yetmez. Hiç boşuna uğraşma, sonra çok üzülürsün.


Recep Erdoğan Tayyip, “Yargı ne iş yapar” diye sordu?
-Yargı, öncelikle Adalet Bakanı’nın Başkanı olduğu ve ekseriyetinin Bakanlık memurlarından oluşan HSYK’nın gözlerinin içine bakıyor.
-Önemli davalarda, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, o şehre gelince, Yargı koşarak
O’nun emirlerini almaya gidiyor.

  • Alman Yargısının “Asrın Yardım Yolsuzluğu” dediği dolandırıcılık davasında, bizim Yargımız sanıkları tahliye ediyor, davanın Savcılarını yargılıyor.

-Yargımız, “tutuksuz yargılama” ilkesini unutup, önüne geleni içeri atıyor.
Hele Türk Ordusu mensubu iseniz, mahkeme-cezaevi yolu 1 dakika bile sürmüyor.

-Yargımız, “Parasız Eğitim isteriz” diyen öğrencileri, kendilerini geliştirsinler diye cezaevi iş ocaklarına gönderiyor.

-Yargımız, Avukatları tutuklamakta hatta Baro yöneticilerini toptan tutuklamakta kararlı.

-Yargımız, gösteri hakkını kullanan sanatçılarımızın Polis tarafından biber gazı banyosuna tutulmasını zevkle seyrediyor.

-Yargımız, cemaatçi polislerin düzenlediği sahte dijital delilere
hemencecik inanıyor.

Bunlar sahte, böyle delil olur mu, diyenleri, “Yapmaz bunlar, hepsi namazında-niyazında çocuklar..” diye görmezden geliyor.

-Yargımız, anında “Seyyar ve Mobilize” olup, teröristlerin ayaklarına kadar gidiyor. Terörist, “Ne pişman olması” deyince, doğruyu anlayıp yaz kızım;
“Gerillalara pişmaniye alınmasına ve serbest bırakılmasına..” diyerek karar veriyor.

-Yargımız, hasta-yaşlı- kaçma olasılığı bulunmayan suçsuz insanları 4-5 yıldır
tutuklu yargılayarak, ne kadar sağlamcı olduğunu, tüm dünyaya gösteriyor.

-Anayasa göz göre-göre çiğneniyor, Yargımız görmezden geliyor.

Lâiklik İlkesi paspas yapılıyor, Yargımız görmüyor, duymuyor.

-Türk Ceza Kanunu herkesin önünde AKP Hükümeti tarafından iğfal ediliyor,
Yargımız bu suça engel olmak yerine, ortak olmayı seçiyor.

-“Rabbim verdikçe veriyor” diyen ağlayan kaşar’ın arkadaşları Yargının tepe noktalarında, uyuşturucu kaçakçılarıyla görüşüyorlar, Yargımız, “Yok öyle şey,
sadece arkadaş muhabbeti” diyor.


İşte Eşbaşkan, Yargı tamamen sana çalışıyor. Ama sana yaranmak mümkün değil ki! Sen Yargı görmemişsin. Gelişmiş demokrasilerin birinde, seni bir bağımsız Yargıç yakalasa inan, sana “Ömür Boyu Hapis” verdiği gibi, kabrini de Hapishane içine
yaptırır ki, dünya durdukça yattığın yerde cezanı tamamlayasın diye.

“Benim suçum ne?” mi diyorsun?

Yalnızca birini söyleyeyim;

Irak’ta on binlerce Müslüman kızına tecavüz eden Amerikan Askerleri için

“İnşallah hepiniz sağ-salim evlerinize dönersiniz. Sizler için dua ediyorum” 

dedin ya, bu kızların ve onların ailelerinin ahları karşısında titremeyecek yürek
henüz yaratılmadı daha.

Allah, kul hakkı yiyenleri affetmez. Yargı ne iş yapar ha, yakında beraberce göreceğiz!..