Etiket arşivi: Habur rezaleti

Ufuk Söylemez’den Ege Cansen’e açık mektup..

Günün polemiği… Konu: Babacan’ın “Türk” çıkışı

Günün polemiği… Konu: Babacan’ın “Türk” çıkışı

08 Ocak 2023, ODA TV, https://www.odatv4.com/

Milli Merkez Ankara Temsilcisi Devlet eski Bakanı Ufuk Söylemez, SÖZCÜ gazetesi yazarı Ege Cansen’in bugünkü “Bölücülük gericilik” başlıklı köşe yazısını eleştirdi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın

  • “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına illâ “Türk” demekten vazgeçilmelidir.”
  • “Dini örgütlenme özgürlüğü tesis edilsin.
  • Yani tarikatlar, tekkeler ve zaviyeler yasal olarak faaliyet gösterebilmelidir”

açıklamasını bugünkü “Bölücülük gericilik” başlıklı köşe yazısıyla destekleyen Ege Cansen’e Milli Merkez Ankara Temsilcisi Devlet eski Bakanı Ufuk Söylemez’den itiraz geldi.

Ufuk Söylemez’in Ege Cansen’in yazısına verdiği yanıt şöyle:
***
Sayın Cansen,

Öncelikle iyi günler dilerim. SÖZCÜ gazetesindeki köşe yazılarınızı ilgiyle okuyorum. Bugünkü köşe yazınızı okuduğumda, doğrusu biraz şaşırdım ve üzüldüm. Ali Babacan’ın, AKP’nin tam teşebbüs etmesine rağmen yapamadığı daha doğrusu Milletçe yaptırmadığımız sözde çözüm, özde ise çözülme sürecini, yeniden açılım adı altında vizyona sokma niyetinin, sizin tarafınızdan da benimsendiğini görmekten dolayı hayal kırıklığına uğradım maalesef. Hoşgörünüze sığınarak birkaç hususu paylaşmak istiyorum sizinle:

1- Ali Babacan’ın, Türk kimliğine, tarikat ve cemaatlere yönelik laflarının müellifi ilk olarak Graham Fuller’dir. Hani şu CIA Eski Türkiye masası şefi ve RAND Cooperation yöneticisi olan şahıs. 17 yıl önce yayınlanan kitabında, özetle;

  • “Türkiye batıya değil Ortadoğu’ya aittir.
  • Siyasal islamcılıkla bölge aktörü olmalıdır.
  • Kemalizm’i terk ederek, ulus devlet-üniter yapıdan uzaklaşmalıdır.
  • Etnik köken, mezhep, tarikat ve cemaat bazında örgütlenmelerin önü açılmalıdır”

mealindeki zehirli görüşleri herkesin malumudur.

2- Bu görüşleri esas alan açılım ya da çözüm süreci adı verilen süreç, AKP+HDP ve FETÖ tarafından en azgın oldukları dönemde başlatılmıştır. Habur rezaletinden, Diyarbakır’daki Megri-megri höykürmelerine kadar organize bir şekilde Millete dayatılmak istenilmiştir.

  • Ama Türk Milleti, sağ-sol demeden “Atatürk’te Birleşerek”
  • bu kumpası ve sözde açılım masasını bu şer ittifakının başına geçirmiştir.

3- ABD hiçbir zaman vazgeçmediği bu niyetini, şimdi de Babacan gibi bu günlere gelmemizin asli faillerinden olan birtakım kullanışlı kifayetsizler eliyle tezgahlamaya çalışmaktadır.
6’lı Masa’da olan ve fakat anketlerde %1-2 oy dahi alması mümkün görülmeyen bu operasyon elemanlarının bölücü ve gericilerin değirmenine su taşıyan görüşlerini destekler mahiyetteki yazınızı o nedenle üzüntü ve hayretle karşıladığımı ifade etmek isterim.

4- SÖZCÜ Gazetesi, laik demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Atatürk Cumhuriyetinin kurucu değerlerine gönülden bağlı, bölücülüğe ve gericiliğe asla geçit vermeyen, bilinçli, yurtsever, demokrat ve Cumhuriyetçi büyük bir okur kitlesine sahiptir.

Onlardan birisi olarak, yazınıza karşı olan görüşlerimi size iletmeyi bir ödev bildim.

Kuşkusuz ki siz de bu görüşlerin savunucusu değilsiniz.

Ama bu görüşlerin seçim öncesi tartışılarak, millete anlatılmasını istemeniz doğrusu üzücüdür.

Kıymetli vakitlerinizi aldığım için kusura bakmayın lütfen.

Saygılarımla, 08.01.2022

Ufuk Söylemez
Devlet E. Bakanı / Ankara

https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarlar/ege-cansen/boluculuk-gericilik-7549119/

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 09 Ocak 2019

ÇARŞAMBA İĞNELERİ – 09 Ocak 2019

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

İSTİFA
Muharrem İnce de Binali Yıldırım’a TBMM Başkanlığı’ndan istifa çağrısında bulundu.
Ama yazııııık, o zaman seçilme şansı çok düşer…

İHANET
RTE, CHP’nin seçim ittifakının “ihanet” olduğunu söyledi. Neyi anımsadı acaba;
a. Oslo görüşmeleri
b. Habur rezaleti
c. Kobani’ye geçiş şöleni,
d. Yunanistan’ın adalarımızı işgali…

KADIN
Geçtiğimiz yılda 440 kadın öldürülmüş (Bilinen).
Kadına bu kadar değer veren, hiçbir yere sığdıramayan AKP/RTE iktidardayken, hayret doğrusu!…

MOTORCU
Motosiklette ÖTV %8’den sıfıra çekildi. Saygın MV Sofuoğlu’nun Saygın Damat Albayrak’ı etkilediği değerlendiriliyor.
Artık Sofu’nun emir erleri de birer motor alabilir…

VERGİ
Vergiler çığ gibi geliyor. Memurların daha maaşları gelmeden gelir vergisi de %5 artırıldı.
Sağlık olsun. Cumhurbaşkanlığı çalışanları çift maaş hakkı aldı ya, içimiz rahat…

TUTTURMUŞ
Bakan Damat Berat, ”Yıl sonu hedefini (enflasyon) tutturduk”
Açılışı; yılbaşında %7 demiştik, vatandaşa yutturduk…

SEÇİM
Damat Bakan seçim ekonomisi uygulamadıklarını söylemişti ama Merkez Bankası kârı Hazine’ye devrediliyor. Düşük gelirlilerin kredi kartı borçları yapılandırılıyor, elektrik faturalarının 80 TL’si ödeniyor vb.
İçimiz rahat, damat paramızı korur, ne derse doğrudur…

GİZLİ
Öğretim üyesi Bülent Şık, Kocaeli-Ergene Çayı bölgesindeki sağlığa zararlı çevre kirliliği araştırmasını açıkladığı için “gizli belgeyi açıklamaktan” yargılanıyor.
Ayıp etmiş, halk biraz zehirlense ne olur yani …

FLAŞ
Haber programlarında tarafsız davranmaya çalışan FLAŞ TV bu programları kaldırdı.
Reis var, ne olur, ne olmaz!..

OKUL
Victor Hugo, ”Bir okul fazla yapın bir hapishane kapatırsınız” demiş.
Bizimkiler hapishane kapasitesini artırmakla övünüp dururlar…

VERGİ
Sigaranın %67’si, alkollü içkilerin %82’si vergi.
Sizi gidi haramzedeler sizi!..

ALÇAK
ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin Kürtleri katletmesini önlemeye çalışacaklarını açıkladı.
Dön bak Hiroşima’ya, Nagazaki’ye, Vietnam’a vd. sonra bi daa söyle bakiiim…

TCDD
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Turhan, soru önergesine verdiği yanıtta; 2018  yılındaki 8 tren kazası ile ilgili 4’nde incelemenin bitirildiğini ve TCDD’nin kusurunun olmadığının belirlendiğini söyledi.
Anlaşıldı, kabahat trene binende…

SANATÇI
Kültür Bakanı Ersoy, “Cumhurbaşkanımız sanat ve sanatçı konusunda çok hassas”
Biliyoruz; “ucube”, “sen sanatçı olsan ne yazar” vb. şeyler söylemez…

ZİRAAT
T.C.’yi silen Ziraat Bankası, futbol kulüplerinin borçlarını kapatmaya yardımcı oluyor.
Sahalar tarla, oyuncular bostan, kulüpler çiftçi kooperatifi…

TEMZİLİK
Bakan A. Gül, “Hiçbir kurum artık noktayı koyduk içimiz tamamen temizlendi“ (FETÖ’cüler için) diyemez.
AKP siyasi kurumu da “içimizde temizliğe başladık” diyemez…

PATRİOT
CHP Gen. Bşk. Yrd. E. Büyükelçi Ünal Çeviköz, Rusya’dan S-400 sistemi alınmaması, ABD’den PATRİOT alınması gerektiğini açıkladı.
“Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Atatürk’ün partisi CHP ve sayın büyükelçi adına üzüldüm.
”ABD’nin VATANSEVER’i” olmaya soyunmuşlar…

DEVLET
AKP Malatya Milletvekili, İşçi Bulma Kurumu görevlisini de yanına alarak AKP il başkanlığında vatandaşların iş taleplerini dinledi.
Parti devleti …

BANDIRMA VAPURU

BANDIRMA VAPURU

 Suay Karaman

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan 12 Ağustos 2018’de Trabzon’da şunları söyledi: “Sevr’i hayata geçirmek için vatanımızı işgal edenler Tuz Gölü’nde salamura olmaktan paçayı son anda kurtardılar.” 18 Ağustos 2018’de yapılan partisinin 6. olağan kongresinde de şunları söyledi: “AK Parti, Atatürk’ün başlattığı milli mücadele ruhunun temsilcisidir.” Daha önceleri ısrarla kaçındığı “Türk” sözcüğünü de artık kullanmakta ve “Türk Milletiyiz” söyleminde bulunmaktadır.

Bugün AKP Genel Başkanı, yıllar sonra gerçekleri görmeye başladı diye düşünülebilir. Ama 17 yıl önce kurulan AKP, 16 yıllık iktidarı boyunca ülkemizde rejim dahil her şeyimizi değiştirmiştir.

Bütün ulusal varlıklarımız satılarak, üretim yapılamaz duruma getirilen ülkemiz, dış alıma çok büyük paralar harcamaktadır.

Tüketime ve kredi almaya özendirilen toplumun yoksulluğu artmıştır. Döviz kurlarındaki artış, yeni zamların yapılmasını tetiklemiştir. Yoksulluk ve yolsuzluk bu dönemin ana karakteri haline gelmiştir (AS: Yasakları da ekleyelim..) ve yurtsever aydınlar, ABD’li yetkililerin isteği üzerine kafeslenmiştir. Ekonomik ve siyasal krizlerin arasına sıkıştırılan ülkemizi bu duruma getirenlerin, bugün ülkemizin kuruluş değerlerine sarılmaları, içi boş bir kandırmacadır. Ekonomik kriz gelince, akıllarına milli mücadele gelenlere aldanmamak gerekir.

Emperyalizmin, Büyük Ortadoğu Projesi – BOP denilen büyük işgal projesinin eşbaşkanı olmakla övünen Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2003’te The Wall Street Journal Gazetesi’ne yazdığı makalede şöyle diyordu;

  • “Bu cesur kadın ve erkeklerin en az kayıpla evlerine dönmelerini umuyor ve dua ediyoruz.” Irak’ta bir milyondan çok insanı öldüren ABD askerlerine tepki veremeyip, bu askerlerin evlerine dönmeleri için dua etmek ancak BOP eşbaşkanına yaraşır.

1 Mart 2003’te tezkerenin (Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması için hükümete yetki verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi) geçmesi için çok büyük çaba harcayanlarla aynı gemide olunamaz.

4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’de Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesine tepki vermeyip, sessiz kalanlarla gemimiz aynı değildir. (AS: ABD’ye nota verilmesi için ”müzik notası mı” demişti RTE!)

ABD’nin desteklediği PKK terör örgütüyle Oslo’da görüşenlerin ve 19 Ekim 2009’da Habur rezaletini yaşatanların gemileri, emperyalist limanların maşalarıdır.

ABD’nin beslediği Fethullah Gülen için “Ne istediler de vermedik” diyenlerin gemisi ile bizim gemimiz farklıdır.

Emperyalistlerin isteği üzerine Ergenekon, Balyoz, Ayışığı gibi sahte davalarla Türk Ordusunun belini kıranlarla, kendi Ordusunu çete ile eş görenlerle aynı gemide olunamaz.

Yaptıkları sivil darbe ile yurtsever aydınlara zulüm yapanlar, devleti İslam cumhuriyetine dönüştürmeye çalışanlarla aynı gemide olduğumuzu düşünmek, büyük bir düşüncesizliktir.

Laik ve demokratik cumhuriyetimizi 2 sarhoşun kurduğunu söyleyenlerle gemilerimiz birbirine benzemez.

Çünkü Türk olmaktan mutlu olan bizler, Kemalist ilke ve devrimlere sahip çıkan, tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığını özümseyenleriz.

Bütün bunlar göz önüne alınca, bizim gemimizin Bandırma Vapuru olduğu bellidir
ve Vahdettin’in kaçtığı İngiliz Zırhlısı Malaya ile bir arada olmamız mümkün değildir. (20.08.2018)

Rifat Serdaroğlu : SAKLAYAMAZSINIZ!

SAKLAYAMAZSINIZ!

Rifat Serdaroğlu

(AS: Bizi katkımız yazının altındadır..)

Temel kahvede okey oynarken yellenmiş.
Sesi duyulmasın diye iskemlesini gıcırdatmış! Masadakilerden Dursun gülerek şunu söylemiş; “Uşağım, hadi sesini bastırdın, ya kokusunu ne yapacaksın?”

Bademlerin o kadar çok suçu, o kadar büyük ihanetleri var ki!
Örtülemez, gizlenemez ve asla saklanamaz! Ne kadar yasa çıkarırlarsa çıkarsınlar, isterlerse kırk tane referandum yapsınlar, işlenen suçları ve ihanetleri kimse saklayamaz…

Nerede AKP’nin dört kurucusundan üçü?
Nerede Gül, Arınç, Şener? Nerede Davutoğlu?
Nerede Prof. Mehmet Aydın-Ali Babacan-Yaşar Yakış-Nimet Çubukçu Baş-Nazım Ekren-Ertuğrul Günay-Nihat Güner? Nerede bunların tamamı?
Hepsi FETÖ’cu oldukları için mi uzaklaştırıldılar?
Hayır! Bunlar “Akçeli İşlere bulaşmak (Para ile ilgili)” istemedikleri için
Reis’in yanından uzaklaştırıldılar.
Bu kişiler özel sohbetlerde öyle şeyler anlatıyorlar ki;
“Sülün Osman” duysa “Hadi be! Bu kadar da olmaz ki” der!

Bazıları resmi kayıtlara girecek şekilde konuşmaya başladı;
Saray tarafından Fethullah Gülen’in adamı olmakla suçlanan

  • Davutoğlu; “Ben Başbakan Erdoğan’ın emri ile 17/25 olayları patlak vermeden 3 ay önce Fethullah Gülen’e gittim.” dedi!

    Eee bu ifade önüne gelen Yargıç şimdi ne diyecek?
    “Bu ifade doğru değil” dese olmaz çünkü yazılı bir ifade! İftira dese,
    dönemin Cumhurbaşkanı Gül olaya şahit! Ne diyecek, nasıl saklayacak?
    Yargıç, ister Reis’in mahpus yattığı Hapishanenin Savcısı olsun, ister Akbil davasında onu aklayan Yargıç olsun, isterse “Ben Said-i Kürdi’nin talebesiyim” diyen Yüksek Yargıç olsun, nasıl davranacak?
    Bu evrakları yırtıp atacak mı?
    Yarın Davutoğlu, Bülent Arınç, Ali Babacan bildiklerini anlatırlarsa ne olacak? Yoksa yeni bir 15 Temmuz yaratılıp, bunların hepsinin kelleleri mi alınacak?

Hangi biri susturulacak? Hangi ihanetin üzeri örtülecek?
Habur rezaletinin sorumlusu Başsavcı;
“Teröristlerin serbest bırakılması emrini Hükümet verdi” diyor!
-Ergenekon-Balyoz-KCK operasyonlarını yapan Polis Müdürü Yılmazer;
“Başbakan’ın (Erdoğan’ın) talimatı olmadan yaptığım hiçbir iş yoktur diyor!
-HSYK eski Başkan Vekili;
“Yargıtay ve Danıştay seçimlerinde FETÖ ile anlaşmamız için Adalet Bakanlığı Müsteşarı ve Bakan emretti” diyor ve toplantıya katılan kişilerin isimlerini, evlerin adreslerini veriyor!
-Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral;
“Kozmik odaya Başbakan’ın talimatıyla girildi diye ifade veriyor!

Hangisini susturabileceksiniz ki?
AKP’yi beraberce kurduğunuz, Başbakan Yardımcısı yaptığınız,
devletin Maliyesini ve Özelleştirme Yüksek Kurulunu teslim ettiğiniz
eski yol arkadaşınız Abdüllatif Şener bakın ne diyor?

  • Bir kişinin evinde (Reis’in) 1 Milyar ABD Doları nakdî varsa, o kişinin serveti en az 100 Milyar ABD Dolarıdır.
  • Dış basında Reis’in 127 Milyar ABD Doları serveti olduğu defalarca yazıldı ama tekzip edilmedi!
    Bugün böyle açık-açık konuşan Şener’in elinde bazı belgelerin olmadığını düşünmek biraz saflık olmaz mı?

Gelelim Saray’ın BAHÇELİ’sine;
Sayın Bahçeli,
Yeni Reisiniz için yazılan, söylenenlerin çok daha ağırlarını siz,
on binlerce kişinin-basının ve tarihin önünde defalarca söylediniz!
MHP size babanızdan miras kalan bir bakkal dükkânı mı ki,
istediğiniz gibi kullanıyorsunuz?
Türk Devletini-Türk Milletini-Türk Milliyetçilerini arkalarından hançerleyen biri durumuna düştüğünüzün farkında değil misiniz?
Allah aşkına söyler misiniz; Yaşadığınız 69 yılı, ömrünüzün sonunda Türk Milliyetçiliğine ihanet etmek için mi yaşadınız? Ne karşılığında bunu yaptınız? Bu defa hangi Nato Orgenerali sizi ikna etti?
Sizde bir parça cesaret varsa lütfen benimle yargı önünde hesaplaşınız.
Gelecek nesillere kimler saygı ile anılacak, kimlerin mezarına tükürülecek, mahkeme zabıtları ile bildirelim. Tamam mı?
Ha cesaret…

Türk Milletine bu günleri yaşatanlara sesleniyorum :
Her şey o kadar açık ki, hiçbir yolsuzluğu, hiçbir ihaneti saklayamayacaksınız.
Çok kararlıyız. Türk Milletinin gücü neymiş, sizlere bu referandumda göstereceğiz. İster olağanüstü halle gelin, isterseniz sıkıyönetimle gelin…

Sağlık ve başarı dileklerimle, 23 Ocak 2017
=====================================
Dostlar,

Eski Sağlık Bakanı Sayın Rifat Serdaoğlu’na bu çok yürekli, yurtsever ve
değerli yazısı için çok teşekkür borçluyuz..

Evet… yolun sonu görünüyor..
Bir balonun en şişkin – görkemli anı aynı zamanda patlamaya en yakın durumu değil midir?
Yönetimlerin en sertleştiği, baskıcılaştığı hatta faşist zorbalık uyguladıkları dönemler suçluluklarının doruğa ulaşması nedeniyle bastırma telaşı ve korkusu değil midir??? Tarih bu vb. durumların örnekleri ile dolu.. Ne yazık ki hiçbiri geri dönmeyi akıl etmiyor / edemiyor, sağduyudan uzaklaşıyor ve kendisiyle birlikte ülkesini ve halkını da büyük yıkımlara sürüklüyor..

Türkiye’de bu tablonun yinelenmemesi (tarihin tekerrürü!) ya da tersinin olması için hiçbir ip ucu, umut, belirti, gelişme var mı?? Hep olsun diye uğraşıyoruz oysa ama siyaset hırsı galiba bağımlılıkların en güçlüsü?? Bir de köprüleri atmış olma sorunu var tabii.. Bulaşılan çok sayıda ağır suçtan yargılanmaktan nasıl kaçılacağı derdi.. Ve bu zıt olgular siyasal bir kısır döngü yaratarak kurbanını önünde sonunda, er ya da geç öğütüp yok ediyor..

Yüzlerce kez olmuştur yazıp uyardıklarımız.. Yazıp uyarmamaktansa varsın böyle yanılalım. Yeter ki AKP – Erdoğan gerçekleri görsün.. Örn. Sebahattin Önkibar’ın son kitabını toplatmak yerine iyice inceleyip aynaya baksın. Ağzını açanı dava edip hapse mi tıkacaksınız? Hapishaneleriniz buna yeter mi? Ülkeyi açıkhava hapishanesine çevirecekseniz buna gücünüz yeter mi, kaç vakte dek??

Padişahlık anayasası değişikliklerini AYM iptal etmezse,
ulusumuzun tokadı geliyor.. Sonun başlangıcı olacaktır..

Sevgi ve saygı ile.
24 Ocak 2017, Tekirdağ

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net   profsaltik@gmail.com