Etiket arşivi: Fethullah Gülen

Seks cihadının pezevengi!


Seks cihadının pezevengi!

portresi_kravatli

Sabahattin Önkibar

AKP’nin son başarısı (!) Türkiye’yi pezevenk imasına sokmasıdır!

Adı: Lotfi bin Ceddu.

Tunus İçişleri Bakanı.

Ülkesinin Ulusal Meclisinde kürsüye çıkan Ceddu
Türkiye’nin seks cihadında aracı olduğunu söyledi.

Tunuslu bakana göre seks cihadı için toplanan kadınlar Türkiye üzerinden Suriye’ye geçirilip El Kaide azgınlarına sunuluyor.

Yoksa bu bölge artık bizden sorulur cakası ile kastedilen bu gibi şeyler miydi?

Öyle ya, ciğer söken katil El Kaide çetelerinin eğitiminden silahı ve iaşesine kadar Türkiye başrolde!

Sarin gazı ve kimyasal bomba hadisesinde de hedefe konan yine Türkiye!

Yetmedi bir de seks cihadında aracılık ithamı!

Türkiye’nin böyle rezil bir ithamın merkezine oturtulması mıdır stratejik derinlik
Ahmet Davutoğlu?

Müslümanlığın yüzüne zift sıkmak!

“Kenya, Pakistan ve Suriye’de İslam adına işlenen cinayetler,
Müslümanlığın yüzüne zift sıkmaktır”

Bu ifadenin sahibi Fethullah Gülen’dir ve İslamı cinayetlerle kirletenleri hedef alıyor.

Doğrudur, Hazreti Muhammed’in İslamında bir kişiyi öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir.

Ama aynı Hazreti Muhammed’in Müslümanlığında güya İslam adına Ergenekon ve Balyoz olaylarında olduğu gibi masum insanlara komplolar kurup tertipler yapmak ve hayatlarını karartmak da yoktur ki; bu gibi şeyleri Türkiye’de
F Tipi Cemaat’e mensup müritlerin yaptığını artık bebeler bile söyler durumdadır.

Buradan hareketle Fethullah Gülen’in bu sözlerinde samimiyet ve inandırıcılık olamaz;
zira “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diyor Ziya Paşa !

*****

Bahçeli’den Akşener’e ‘İstanbul’a aday ol’ baskısının gerekçesi 

Meral Hanım ise ısrarla “Beni affedin” diyor ama MHP Müdürü
“Bu, parti ve dava görevi” deyip diretiyor.

Peki, Bahçeli’nin bu ısrarının ardında ne mi var?

Meral Akşener’i böyle bir adaylıkla harcamak ve MHP’de kendine alternatif olmasına engel olmak ki, Akşener’in İstanbul’a MHP adayı olması AKP’nin de çok arzuladığı bir şey; zira Tayyip Erdoğan’a göre Meral Akşener aday olursa MHP ile laik merkez sağ oylar CHP adayına gitmeyip Meral Akşener’e gidecek ve AKP seçimi zorlanmadan kazanacak.

Dahası Akşener’in Bahçeli’ye MHP’de alternatif olması da Erdoğan’ın işine gelmiyor; zira malum Bahçeli kolay lokma ve o var oldukça MHP kendini siyaseten tehdit edemeyecek!

Karar verildi, iki sandık bir arada!

Dinlediklerimin özeti şudur:

-Yerel seçimlerin hemen sonrasında Tayyip Erdoğan erken genel seçim kararı alacak.

-Cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçim aynı tarihte yapılacak ve iki sandık konacak.

-Bu şekilde Erdoğan hem Cumhurbaşkanlığına aday olacak, hem AKP’nin başına
kimin geçeceğine karar verecek hem de milletvekili listesini bizzat hazırlayacak.

-Tayyip Erdoğan bunun dışında bir formülü, yani genel seçimi zamanında yapmayı AKP’ye hâkim olma ve de partisinin iktidarını sürdürmesi bağlamında güvenli bulmuyor; zira kendisi devreden çıktığında muhalif egemen unsurların korkuyu aşacağını ve
AKP dışındaki seçeneklere omuz verebileceğini düşünüyor.

-Erdoğan’ı bu kararında düşündüren tek husus, üç dönemlilerle Abdullah Gül ve Cemaat’in ortaklaşa takınabileceği tutumlardır…

Seçim öncesi 10 bin palalı ve imam hatipli SS!

Kafalarına koydular; şimdi ambalaja, yani örtmeye gerekçe arıyorlar!

Bir ara üniversitelerin güvenliği için dediler, inandıramadılar.

Şimdi de stadyumların güvenliğini bahane ediyorlar.

Amaçları, polis yetkisinde 10 bin imam hatipli İslamcı militanla devletin içinde yandaş bir çete oluşturmak!

Hitler’in SS’lerinden farkı olmayacak bu çete, gerçekte üniformalı satırlılar olacak.

Birisi hükümetin aleyhinde slogan mı attı, bu çete sivil ya da resmi elbiseleri ile devreye sokulacak ve pala sallayacak!

Farklı bir tanımla, AKP’nin kontrgerillası yaratılmak isteniyor.

Öyle; çünkü polisi devreden çıkarıp böyle bir yapı niçin?

Polis kafi gelmiyor ise sayısını artır değil mi?

(AYDINLIK, 27.9.13)

Fethullah Gülen protestosundan kimsenin görmediği ayrıntılar


Dostlar
,

Arkadaşlar büyük iş başardılar.. Kendilerini kutluyoruz.. ODATV’den Barışlar (Terkoğlu ve Pehlivan) da gelişmeleri haberleştirdiler. Türker Ertürk Paşa’nın konuya ilişkin yazısına da sitemizde yer verdik. (http://ahmetsaltik.net/2013/09/05/turker-erturk-ben-de-pensilvanyaya-gittim/, 5.9.13) Dileğimiz,

  • NAMUSLU MÜSLÜMANLARIN, İslam Dininin nasıl “ILIMLI İSLAM” yutturmacası ile emperyalizmin – ABD’nin güdümüne Cemaat eliyle verildiğini bir an önce görmeleridir.

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 6.9.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=================================

Fethullah Gülen protestosundan kimsenin görmediği ayrıntılar

OdaTv, Pensilvanya´dan Amerika’da yaşayan Türkler Fethullah Gülen‘i 2. kez yaşadığı kasabada protesto etti. Amerika’nın çeşitli eyaletlerinden gelen yüzlerce Türk ve Amerikalı Fethullah Gülen’nin yaşadığı çiftliğin yakınında gösteri düzenledi. Gösteri de Amerikalı ünlü yazar Dr. Paul Williams, Araştırmacı Shraron Higgins, Aktivist Mary Adı, TADF eski Başkanı Kaya Boztepe ve Eski Deniz Harp Okulu komutanı Türker Ertürk de birer konuşma yaptı. CIA DESTEKLİYOR Eylem organizatörlerinden Armağan Yılmaz’ın açılış konuşmasıyla başlayan gösteride sözü ilk Dr. Paul Williams aldı. Fethullah Gülen ve radikal islam karşıtı kitapları ve yazılarıyla tanınan Williams konuşmasına “merhaba Türkler” diyerek başladı ve konuşması boyunca sık sık Atatürk vurgusu yaptı.

  • Fethullah Gülen cemaatinin ABD’deki karanlık yapılanmasına
    ve işlediği suçlara
    değinen Williams,

Cemaatin Türkiye’yi getirdiği durumu da özetledi. Tayyip Erdoğan ve hükümetini de
sık sık eleştiren Williams Türkiye’nin laik demokratik bir hukuk devleti olduğunu ve kurucusunun da ilelebet yaşayacak olan Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi. Konuşması gösteriye katılanlar tarafından sık sık alkışlar ve sloganlarla kesilen Williams, Fethullah Gülen Cemaati konusunda çalışmalarına devam edeceğini ve bu konuyu özellikle Amerikalılar’a gerçek yüzüyle anlatmak için elinden gelen çabayı sarf edeceğini söyledi. Williams konuşmasında cemaatin CIA, Clintonlar ve Obama tarafından desteklendiğini ve

  • Cemaatin Afganistan’da CIA ile uyuşturucu ticaretini yönettiğini ve bugünkü Cemat gelirlerinin büyük bölümünün bu uyuşturucu parası olduğunu da sözlerine ekledi.

Williams, Gülen’in yaşadığı kasabaya sık sık geldiğini ve her geldiğinde çiftliğin üzerinde askeri helikopterlerin alçak uçuş yaptığını ve sık sık inip kalktığını da söyledi. Williams’ın bu iddiası Gülen’in evinin yakınındaki eylemin yapıldığı çiftliğin sahibi tarafından da onaylandı. Çiftlik sahibi de sürekli hale gelen helikopter uçuşlarından sıkıldıklarını ve artık buna bir son verilmesi gerektiğini belirtti. MAAŞINA EL KOYDULAR Williams’ın ardından kürsüye yine Fethullah Gülen karşıtı çalışmalarıyla tanınan Amerikalı aktivist Mary Addi geldi. Addi Gülen cemaati ve charter okullarında yaşanan yolsuzluklar ve işlenen suçlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Addi eşinin de bir cemaat okulunda öğretmenlik yaptığını ve maaşına Cemaat tarafından el konulduğunu söyledi. Daha sonraki dönemde itiraz etmeleri üzerine eşinin hapse giden bir süreç yaşadığını da anlattı. Charter okullarındaki ayrımcılıktan, maaşlara zorla el koymaya kadar varan birçok suçu sıralayan Addi bu konuda ABD’de vatansever Türklere destek sözü verdi. YILLIK KAZANÇ 400 MİLYON DOLAR! Addi’nin ardından kürsüye çıkan araştırmacı Sharon Higgins ise Fethullah Gülen Gülen cemaati hakkında oldukça ilginç bilgiler paylaştı. Şu an halihazırda Amerika’da faaliyet gösteren 135 Gülen okulu olduğunu söyleyen Higgins bu okullarda şu an 50 binin üzerinde öğrencinin paralı olarak eğitim gördüğünü söyledi. Higgins, Gülen cemaatinin bu okullardan yıllık kazancının 400 milyon doları bulduğunu söylerken, kazanca yönelik vergi karşılığının ise olmadığını söyledi. TÜRKİYE’NİN MENFAATİ İÇİNDE YOKLAR Amerikalı konukların konuşmalarıını ardından kürsüye Türk Amerikan dernekleri federasyonu eski başkanı Kaya Boztepe çıktı. Boztepe hem İngilizce hem de Türkçe yaptığı konuşmasında Amerika’da yaşayan tüm Türkleri Fethullah Gülen cemaatine karşı birleşmeye çağırdı. Cemaatin, içinde Türkiye’nin menfaati olan hiçbir organizasyon ve konunun içinde yer almadığını söyleyen Boztepe’nin konuşması protestocular tarafından sık sık alkış aldı. Boztepe kendisinin tek bir ünvanı olduğunu ve onun da Kemalist olduğunu belirtti. DENİZ KUVVETLERİNDE CEMAAT TASFİYESİ Boztepe’nin konuşmasının ardından eylemcilerin yoğun alkışları ve tezahüratları eşlinde kürsüye Eski Deniz Harp okulu komutanı Türker Ertürk geldi. Ertürk’ün konuşması sık sık alkış ve sloganlarla kesildi. Ertürk konuşmasında cemaatin Deniz Kuvvetlerinde başlattığı operasyonlara değindi. Türkiye’nin AKP ve Cemaat tarafından ihanete uğradığını söyleyen Ertürk Cemaat-AKP kavgasında vatanseverlerin taraf olmadığını da sözlerine ekledi. “Biz buraya el-etek öpmeye değil gerçekleri açıklamaya ve Fethullah Gülen cemaatini gerçek yüzüyle herkese anlatmaya geldik.” diyen Ertürk, Cemaatin Türkiye’yi sürüklediği karanlık geleceği de anlattı. Türkiye’de verilen savaşın Atatürk’le ve Cumhuriyet’le olduğunu vurgulayan Ertürk, İslam coğrafyasından da örnekler verdi. Suriye konusuna da değinen Ertürk, Suriye’de muhalif diye anılan çetelerin ellerinde silahla dünyanın dört bir yanından gelerek insanları katlettiğini ve bunların Suriye’ye demokrasi değil bölünme getireceğini söyledi. Ertürk islam coğrafyasında bir sıralama yapsak içlerinde en demokratik olan ülkenin Suriye olduğunu söylerken, Türkiye’yi yönetenlerin ülkeyi Dünya’nın en geri, en anti-demokratik ülkeleri olan Suudi Arabistan ya da Mısır haline dönüştürmeye çalıştığını da belirtti. Ertürk konuşmasında Atatürk‘ün Türk kadınına kazandırdığı haklara da değinerek protestocular arasında yer alan kadınları Atatürk’e erkeklerden daha fazla sahip çıkmaya çağırdı. Ertürk’ün konuşmasının ardından eylem Gezi şehitlerinin anılması, İstiklal marşı ve saygı duruşu ile son buldu.

EYLEMDEN NOTLAR

Eyleme Amerika’nın dört bir yanından gelen yüzlerce Türk katıldı. Eylem alanını protestoculara tahsis eden Amerikalı çiftçinin sık sık Cemaat tarafından tehdit ve rüşvet teklif edildiği iddia edildi. Eylemcilerin iddiasına göre eylemden bir gün önce akşam saatlerinde çiftliğe giden Cemaat yöneticileri çiftlik sahibine “onların verdiği paranın iki mislini biz verelim iptal edin..” şeklinde teklifte bulunmuş ancak çiftlik sahibi Cemaat yöneticilerini kovmuş. Eylemde Türklerin yanı sıra çok sayıda Amerikalı da vardı. Hem kasabadan hem de çevre şehirlerden gelen Amerikalılar konuşmaları büyük bir dikkatle dinledi.

CEMAATTEN EYLEM KONTROLÜ

Cemaat üyeleri de eylemdeydi. Cemaat eylemde konuşulanları ve yaşananları tespit etmek için 6 kişilik bir ekip görevlendirdi ve eyleme gönderdi. Ancak protestocular tarafından kolayca fark edilen cemaat üyeleri sık sık tepkilerin odağına oturdu. Hatta fotoğraf çekmeye çalışan iki cemaat üyesine eylemciler pankart ve Atatürk posteri vererek fotoğraflarını çektiler. Anadolu Ajansı da tepkinin odağındaydı. Cemaate yakınlığıyla bilinen Anadolu Ajansı’nın Amerika Temsilcisi de eylemdeydi ancak protestocular tarafından yoğun tepkilerle karşılaştı. AA temsilcisine sık sık “tetikçi olma gazeteci ol”, “hainlik etme vatansever ol” gibi sloganlarla tepkilerini gösterdiler.

KASABADA YAŞAYANLAR İLGİ GÖSTERDİ

Kasaba sakindi. Bir önceki eylemin bir gün öncesinde cemaat tarafından yoğun bir kara propaganda çalışması yapılan kasaba bu kez endişeli görünmüyordu. Kasaba sakinleri eylemcileri sevgiyle karşıladı. Hemen hepsi evlerinden çıkıp konvoy halinde geçen eylemcilere el salladı. Hatta Fethullah Gülen’in hemen yanındaki çiftliğin sahibi bundan sonra eylemcilere kapısının açık olduğunu ve bir sonraki eylemi kendi yerinde düzenlemelerini istedi. Bir önceki eylemde cemaat tarafından dağıtılan “girilmez” şeritlerini bahçelerine çeken kasaba sakinleri bu kez aynı şeyi yapmadı. Sadece 4 ev yine girilmez şeritleri çekti ancak kasabanın tamamının bu kez buna uymadığı görüldü. İlk eylemde tüm park yerlerini kapatan kasaba sakinleri bu kez aynı uygulamayı yapmamıştı.

KONVOY KAPISINA DAYANDI

Çiftlikteki eylemin hemen ardında yüzlerce araçlık konvoyla harekete geçen protestocular Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile donanmış araçlarıyla Gülen’in kapısının önünde eylemi sürdürdüler. Kapının önüne her gelen araçtan atılan sloganlar ve verilen tepkiler cemaat üyelerinin içeri kaçmasına sebep oldu. Kasaba da trafiği bir süre kitleyen eylemciler konvoyla yapılan 5 turun ardından evlerine döndü.

ABD MEDYASI İLGİ GÖSTERDİ

Eyleme ABD medyasından da katılımlar vardı. Hem yerel hem de ulusal birçok medya kuruluşu eylemi takip etti. ABD medyasının eylemcilerle röportaj yapması dikkat çekti.

İLGİNÇ PANKARTLAR

Protestocular eylem için oldukça ilginç pankartlar hazırlamışlardı. Pankartlara Gezi direnişi ve Fethullah Gülen-AKP-Obama ilişkisi damga vurdu. Ayrıca protestocular bastırdıkları yüzlerce Atatürk maskesini yüzlerine taktılar. Gezi direnişinde yaşamını yitiren direnişçiler de unutulmadı. Direnişte yaşamını yitiren 5 kişinin fotoğrafları da poster haline getirilerek protestocular tarafından hem ABD basınına hem de Amerikalı konuklara gösterildi.

“BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ”

Protestocular hem eylem başlangıcında hem de eylem bitiminde bu eylemlerin genişleyerek süreceğini ve Cemaati ABD gündemine oturtana ve gerçek yüzünü anlatana dek pes etmeyeceklerini söylediler. Cemaate de mesaj gönderen protestocular “bir gece ansızın gelebiliriz” sloganlarıyla bu işin burada bitmediğini belirttiler. Eylem organizatörlerinden Armağan Yılmaz, Fethullah Gülen karşıtı eylemlerin Amerika’da genişletilerek büyüyeceğini ve sürdürüleceğini söyledi. Yılmaz, ilk eylemden sonra büyük yol katedildiğini ve ikinci eylemle birlikte artık cemaatin kendisini gizleyemediğini ve afişe olduğunu belirtti. Yılmaz, Cemaat ABD’de tüm gücünü kaybedip çöp kutusuna atılana dek bu mücadelenin süreceğini ve Amerika halkını cemaat konusunda ellerinden gelen tüm imkânlarla bilgilendireceklerini de belirtti. Nihai amaçlarının Türkiye’deki ihanet şebekesinin yıkılması olduğunu belirten Yılmaz, AKP-Cemaat kavgasında taraf değil cenazeyi kaldıranlar olacaklarını
ve ihanet odaklarının geldikleri gibi gideceklerini söyledi. Cemaate yakın Golden Generation Worship and Retreat Center Başkanı Bekir Aksoy imzasıyla kasabada yaşayanlara dağıtılan sakinleştirici bildiriler dikkat çekti. (3.9.13)