Etiket arşivi: Ermeni Taşnak Partisi

İngiltere’nin tarihle sınavı

Dr. Onur ÖYMEN
Em. Büyükelçi / Müsteşar
(Cumhuriyet, 09.12.21)

Sözde Ermeni soykırımı iddiaları, 1. Dünya Savaşı yıllarında, İngiltere tarafından, propaganda amacıyla kullanıldı. “Wellington House” olarak anılan İngiltere Propaganda Bakanlığı, ünlü yazarlara, İngiltere’nin savaş yıllarındaki politikasını destekleyecek kitaplar yazmayı görev olarak verdi. Bu kitapların öncelikli hedefi Almanya ve Türkiye’ydi. Mavi Kitaplar denilen bu yayınlarda Alman askerlerinin Belçika’da çocukları süngüleyerek öldürdükleri, papazları çan kulesine astıkları iddia ediliyordu.

MİSYONERLER VE AKTİVİSTLER

Türkiye’yle ilgili olan ve Arnold Toynbee ile Viconte Bryce tarafından yazılan Mavi Kitap’ta, kaynak gösterilmeden, Türklerin Ermenilere yaptığı iddia edilen zulme yer verilmekte ancak Ermenilerin katlettiği Türklere hiç değinilmemekteydi. İngiltere’nin amacı ABD’yi İngilizlerin yanında savaşa katılması için etkilemekti.

Atatürk bu konudaki tespit ve düşüncelerini Nutuk’ta şöyle anlatıyor:

  • “Şüphe etmemek gerekirdi ki Ermeni kıtali konusundaki sözler, gerçeğe uygun değildir. Aksine, güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cesaret alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmaktaydılar. İntikam düşüncesiyle her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekteydiler.”

Savaştan sonra Wellington House’un, Mavi Kitapların dışındaki bütün yayınları imha edildi. Ancak Amerikalı tarihçi Justin McCarthy Mavi Kitap’ta adı verilmeyen kaynakların misyonerlerden, Ermeni aktivistlerden ve Ermeni Taşnak Partisi mensuplarından oluştuğunu saptadı.

‘LANET DERECEDE YALANLAR’

İngiliz Dışişleri Bakanı Chamberlain 1925 yılında Avam Kamarası’nda Almanya aleyhindeki Mavi Kitap’ın propaganda yalanı olduğunu açıkladı ama aynı şeyi Türkiye karşıtı Mavi Kitap hakkında söylemedi.

Amerika’da yayımlanan The Nation gazetesi, “Artık herkes biliyor ki savaş yıllarında gazetelerimizin sütunları yalanlar ve propaganda zehirleriyle doluydu” diye yazdı. Fransız yazar Pierre Loti, Dışişleri Bakanı Aristide Briand’a yazdığı açık mektupta Ermenilerin sahip oldukları Hıristiyanlık sıfatını kullanarak Batı’nın bağnazlığını Türkiye’ye karşı kışkırtmak için yaptıkları şikâyetlerindeki çılgınca abartmalardan söz etti. İngiliz diplomat Harold Nicolson, parlamentodaki bir konuşmasında

  • “Birinci Dünya Savaşı’nda lanet edilecek derecede yalan söyledik” dedi.

Amerika’da yaşayan ve aralarında Bernard Lewis ve Stanford Shaw, Heath Lowry gibi tarihçilerin de bulunduğu 69 bilim adamı 19 Mayıs 1985 tarihinde The New York Times ve Washington Post gazetelerinde yayımlanan ortak bildirilerinde, Temsilciler Meclisi’nin hazırladığı karar tasarısında yer alan “Türkiye’de 1.5 milyon Ermeni’ye soykırım yapıldığı” iddiasının kabul edilemez olduğunu açıkladılar.

İktidar ve muhalefetin ortak girişimiyle TBMM, 2005 yılında İngiliz parlamentosuna gönderdiği mektupta Türkiye aleyhindeki Mavi Kitap’ın da propaganda ürünü olduğunun açıklanmasını istedi. 14 Nisan 1999 tarihinde İngiltere Devlet Bakanı Barones Ramsey of Cartvale Avam Kamarası’nda şunları söyledi:

  • “…Osmanlı idaresinin Ermenilerin yok edilmesi kararını kanıtlayacak bir belgenin yokluğu nedeniyle İngiliz hükümetleri 1915 ve 1916’daki olayları soykırım olarak tanımamaktadır.”

24 Ocak 2001 tarihinde İngiltere’nin Bayındırlık ve Çevre Bakanı Beverly Hughes, İstanbul’da basına yaptığı bir açıklamada şöyle diyordu:

  • “Bir süre önce İngiltere hükümeti Ermeni konusunda sunulmuş olan delilleri gözden geçirdi. 1915 ve 1916 yıllarında meydana gelmiş olayların belgelerini inceledi. Bu olayların Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış olan soykırım tanımlamasına uymadığına karar verdi. Bu, İngiliz hükümetinin tutumudur ve değişmeyecektir.”

ŞAŞIRTICI KARAR

22 Ocak 2007 tarihinde Lordlar Kamarası’nda bir soru üzerine Dışişleri Bakan Yardımcısı Lord Triesman,

  • “Bugünkü ve geçmişteki İngiliz hükümetleri bu olayların Birleşmiş Milletlerin 1948 tarihli soykırım sözleşmesi çerçevesinde soykırım olarak nitelendirilebilecek deliller oluşturduğu kanısını taşımamaktadır” yanıtını verdi.

Bütün bu gerçekler ortadayken bugün bir İngiliz milletvekilinin Avam Kamarası’na bir Ermeni soykırımı tasarısı sunması şaşırtıcı olmuştur.

İngiltere hükümetinin ve parlamentosunun bu tasarı hakkında izleyeceği tutum tarih karşısında bir dürüstlük sınavı olacaktır.